Skolyoz
Bir omurga deformitesi olan, genelde buluğ cağında ortaya cıkan ve bu nedenle de bir cocuğun omurgasının buyume tamamlanıncaya kadar duzenli olarak kontrol edilmesini gerektiren skolyoz hakkında anne-babalar ne biliyor? Skolyozu yakından tanımak ve erken tespit etmek icin...

Yandan bakınca boyun ve belde ters C, sırt bolgesinde de C şekli doğal olandır. Bunun artış olanına kifoz yani kamburluk, yana doğru eğilmeye de skolyoz adı verilir. Skolyoz her yaşta olabilse de en sık bayanlarda ve ergenlik cağında rastlanır. Tedavide erken teşhis onemlidir. İlerlememiş olgularda daha başarılı sonuclar alınır. Anne-babaların cocuklarının omurga gelişimine dikkat etmeleri, eğer boyle bir şuphe varsa da hekime başvurmaları gereklidir.

Skolyoz

Bel ve sırt bolgesinin eğriliği anlamını taşımaktadır. Omurganın uc boyutlu eğimidir. Normal omurga onden veya arkadan bakıldığında duzdur. Yine normal olarak yanlardan bakıldığında omurga goğus bolgesinde, arkaya kifoz, bel bolgesinde lordoz doğru eğilimlidir. Skolyozda yukarıdan aşağıya bakıldığında tum vertebralar sırt veya bel bolgesinde bir yone doğru eğilmişlerdir. Omurganın merkezinden ustten aşağıya bakıldığında omurgaların bir kısmı bukulmuşlerdir. Bu da genellikle sağ kaburgaların cıkıntılı olması sonucunu doğurur. Skolyoz genelde buluğ cağında ortaya cıkan bir omurga deformitesidir. Skolyozda eğriliğin, aslında omurganın kendi etrafında donmesi ile oluştuğuna inanılmaktadır.

Skolyoz sınıflandırılabilir mi?

Doğumsal bir anomaliye bağlı olarak doğuştan olabileceği gibi, doğumdan sonra gelişimsel ya da ergenlik cağı civarında sebebi bilinmeden de ortaya cıkabilir. Doğumsal skolyoz genelde bir omurganın eksik, fazla veya arasında buyumeyi etkileyecek şekilde oluşması ile gorulur. Cok ciddi sonuclara yol acar. Doğumdan sonra ilk birkac yılda fark edilir. Gelişimsel skolyozda (juvenil) eğriliğe yol acan, sinirsel, sendromal bir durum soz konusudur. Ergenlik cağı skolyozu (adolesan) genellikle kız cocuklarında, sık olarak belde, sırtta, belde ve sırtta, hatta cift eğrilik şeklinde gorulur. Sebebi tam belli değildir.

Skolyoz nasıl farkedilir?

Skolyozun belirtilerinden birisi sağ tarafta oluşan kurek kemiği cıkıntısıdır. Bir omuz diğerinden daha yuksek olabilir ve cocuk bir tarafa eğilmeye meyillidir. Kalca kemikleri simetrik olmayabilir ve biri diğerinden daha yuksekmiş gibi gorunur. En carpıcı bulgulardan birisi skolyozlu bir cocuğun one eğilmesi ile ortaya cıkan kaburga cıkıntısıdır. Ancak burada şuna dikkat etmek gerekir ki, skolyoz bozuk duruşla karıştırılmamalıdır.

Skolyoz yaygın mıdır?

Skolyoz araştırma topluluğuna gore her 10 buluğ cağındaki insandan 1 tanesi, herhangi bir derecede skolyoza sahiptir. Coğunlukla ergenlik cağı yaşlarında kız cocuklarında gorulmektedir. Bazı skolyoz vakalarında eğiklik derecesi o kadar hafif olabilir ki, tedavi hicbir zaman gerekli olmayabilir. Hafif skolyozun erkeklerdeki sıklığı neredeyse kızlardaki kadardır. Ancak ciddi eğrilikler kızlarda erkeklerdekinden 5-8 kat daha fazladır.

Skolyoz tedavi edilebilir mi?

Skolyoz ileride sırt ağrıları, uyuşmalar, zayıflık, gucsuzluk; organların gelişmesini de etkilemeye kadar varabilmektedir. Bazı hastalarda kamburluk da duruma eşlik etmektedir. Skolyoz tedavisi hafif olgularda takip; orta dereceli olgularda korse tedavisi; ileri olgularda son yıllarda geliştirilen, 3 boyutlu duzelme sağlayan, erken donemde yurumeye imkan tanıyan metallerle yapılmaktadır. Ameliyat sırt bolgesinde yapılır ve deneyimli bir ekibe ihtiyac gosterir.

Skolyoz icin gozlem merkezli tavsiyeler

Yurt dışında olağan okul taramaları duzenli olarak yapıldığı icin başlangıc aşamasında hekimler tarafından tanınmaktadır. Yurdumuzda koruyucu hekimlik gelişmediği icin ailelere bu konuda buyuk gorev duşmektedir. Ozellikle anneler cocuklarını banyo yaptırırken cıplak gorme şansları olduğu icin sırtın orta kısmında ki cıkıntıları yukarıdan aşağıya elle yoklayarak anlayabilirler. Ayrıca eğilme pozisyonunda sırt kısmında yukseklik farkının olması, kollardan birisinin kazaklarda uyumsuzluğu veya canta taşırken bir omuzda askının durmamasından şuphelenerek hekime başvurulmalıdır. Kendiliğinden gecmeyeceği, gerilemeyeceği; hatta ilerleyen bir hastalık olduğu unutulmamalıdır.