Aşırı yağlanma ve yağ bezi sayısının en cok bulunduğu alanlardaki iltihaplanmaya seboreik dermatit denir.

Bu durum en cok baş derisinde, burun kenarlarında, kaşlarda, goz kapaklarında, kulak arkasında ve goğus ortasında gorulur.Bu alanlara gobek (gobek deliği), koltuk altı, goğusler ve kasık da eklenebilir. Bu durumdan etkilenen alanlarda kızarıklık ile sarımtırak bir kepeklenme ve yağlanma gorulur. Genellikle hafif bir kaşınma yapar. Kimi insanlarda sac dokulmesi hızına etki ettiği bilinmektedir.

Seboreik dermatit tedavi edilebilir bir deri hastalığıdır. Seboreik bulaşıcı değildir, kotu tabiatlı değildir ve diyetle ilgisi yoktur.

Konak, baş derisinde kızarıklık olmaksızın gelişen sert kepeklenme ile karakterize edilir. Deride iltihaplanma yoktur.

Aşırı yağlanmada ise deride fazla yağlılık gorulur. Ozellikle baş derisi ve yuz kısmında olur. Kırmızılık yada deride kepeklenme yoktur. Aşırı yağlanmanın bir sonraki boyutu ise seboreik dermatit’dir. Seboreik dermatit’de hem kızarıklık, hem yağlanma hem de kepeklenme gorulur.

Bu durum her yaşta gorulebilir; fakat genelde 3 farklı yaş grubunda gorulur.
1.Bebeklikte

2.Orta yaşlarda

3.Yaşlılarda gorulur.

Bebeklerde, 8-12 ay arasındakilere herhangi bir tedavi yapılmadan iyileşir. Bunun sebebi doğumdan once anneden cocuğa gecen hormonların yavaş yavaş kaybolması olabilir. Bebek şampuanları yararlıdır.

Bazı bebeklerde seboreik dermatit sadece bez kullanılan yerlerde gelişir; fakat bu durum farklı bez kullanımlarıyla giderilebilir.

Diğer yaş gruplarında seboreik dermatit gorulduğunde, tedavi edilsin veya edilmesin tekrarlar ve kaybolur. Soğuk havalarda alevlenmeler olabilir.

Seboreik dermatit daha cok yağlı ciltli ve yağlı saclı insanlarda gorulur. Akne ve sedef hastalığı olan kişilerde de gorulebilir. Hastalığın oluşumunda maya benzeri bir organizmanın varlığı duşunulmektedir.

Hastalıkların başka hastalıklarla bağlantısı olması şaşırtıcı değildir. Seboreik dermatit; sinir sistemi rahatslıkları, Parkinson hastalığı ya da stresli tıbbi sorunlar yaşayan (kalp krizi gibi) insanlarda artabilir.

Bu hastalık hastanede hemşire gozetiminde, bakım evlerinde uzun sureli kalanlarda ve bağışıklık sistemi zayıflayan insanlarda da artar. Cilt hastalıklarına yakalanma riski duşuktur. Bu durum tedavi edilmese bile cilt kanserine neden olmaz.

Hic mudahale edilmeden iyileştiği gibi, duzenli bir tedavi ile kısa surede hastalık kontrol altına alınabilir.

Bu hastalığı onleme yada tamamen yoketmek mumkun olmayabilir. Zaman zaman nuksler ve alevlenmeler yineleyebilir. Ancak surekli tedavi başarının oncelikli yoludur.

Coğu hastalıklar icin gerekli olan kan, idrar ve alerji testlerine gerek yoktur. Cok az rastlanan kronik seboreik dermatit hastalığı icin bazı deri biopsi testleri yapılabilir.

Bu deri hastalığı tedavi edilebilir. Fakat yinelemeler olabilir. Duşuk etkili kortizon kremi veya losyon uygulamaları ciltte etkileyici bir tedavidir.

Bazen hastalar guclu bir kortizon tedavisine de ihtiyac duyarlar. Hastalar bu ilacı dermatolog kontrolunde kullanmalıdır. Aşırı dozda kullanılan ilacların yan etkisi gorulur. Bu ilacları kullanmak istemeyen hastalar icin, dermatologların tavsiye ettiği bazı recetesiz urunler vardır.

Bunlar; cinko priton, selenyum sulfat, sulfur ve salsilik asit iceren şampuanlardır. Aynı zamanda dermatologların tavsiye ettiği şampuanlar recetelendirilebilir. (Circloprox ve ketakonazole(kukurt) iceren şampunlar).

Bu hastalık bircok insanda receteli krem, losyon ve şampuanlarla kontrol altına alınabilir