Cocuğunuz 4-5 yaşına geldi ve hala konuşması başkaları tarafından anlaşılmıyor mu? İlk kelimelerini yaşıtlarından daha mı gec soyledi? Konuşması yaşıtlarından farklı ya da bebeksi mi? Dun, yarın, once gibi zamana ilişkin kelimeleri karıştırıyor mu? Yeni kelimeleri oğrenmekte zorlanıyor mu? Sorduğunuz sorulara alakasız cevaplar verdiği oluyor mu? Bu sorulardan bir ya da birkacına verdiğiniz cevap evet ise cocuğunuzda “ozgun dil bozukluğu” olabilir. Bircok anne-babanın fark etmediği, fark etse bile onemsemediği bu problem cocuklarda ileriki yıllarda ciddi sorunlara yol acabiliyor. ENT Tıp Merkezi Ses Hastalıkları, Konuşma ve Yutma Bozuklukları Unitesi’nden Uzman Dil ve Konuşma Terapisti Ozlem Akgun Bilgili “Cocuklarda Ozgun Dil Bozukluğu” nu anlatıyor.

Ozgun Dil Bozukluğu; işitme kaybı, zeka geriliği, norolojik, motor ya da sosyal gelişim geriliği gibi belirgin herhangi bir problemin olmadığı bir tur dil bozukluğudur. Bu cocuklarda ilk olarak otizm, zeka geriliği, işitme kaybı gibi problemlerden şuphelenilmektedir. Ancak, Ozgun Dil Bozukluğu olan cocuklarda herhangi bir gelişimsel soruna rastlanmamaktadır. Bu bozukluğun nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte genetik geciş gosterdiği duşunulmektedir. Araştırmacılar, bu bozukluğa sahip olan cocukların %50-70’inde aile uyelerinden en az birinde benzer konuşma problemlerinin gorulduğunu ortaya koymuştur.

Ozgun dil bozukluğu olan cocuklar, konuşulan dili anlama ve uretmede yaşıtlarından geridirler. Konuşma seslerini uretmede, kendilerini sozel olarak ifade etmede ve başkalarının konuşmalarını anlamada problemleri vardır. Cumle icindeki sozcukleri anlama ve kullanmada gucluk yaşarlar. Bu cocuklar, ne soylendiğini anlıyor gibi gozukurler ancak coğu zaman konunun ana temasını anlayamaz ya da sorulan soruya uygun olmayan cevaplar verirler. Tek tek kelimelerde konuşmaları anlaşılır olsa dahi kelimeleri bir araya getirerek cumle kurmakta başarısız olurlar. Bazı cocuklarda yalnızca alıcı ya da ifade edici dil becerilerinde problem gorulurken, bazı cocuklarda her iki alanda da problem gorulebilir.

Konuşmalarının en tipik ozelliği yapım ve cekim eklerinin kullanılmayışıdır. Orneğin, cocuğa, resimdeki tavşanın kulağını gosterip “Bu tavşanın neresi?” diye sorulduğunda, “Tavşanın kulağı” ya da “kulağı” demek yerine sadece “kulak” ya da “tavşan” diyebilir. Zaman kavramını anlamakta ve zaman bildiren kelimeleri kullanmakta zorlanabilirler. Orneğin “Ali’nin ablası gelmiş” cumlesinin yerine “Ali abla geldi”; “Dun Ayşelere gittik” cumlesinin yerine “Bugun Ayşe gitti” diyebilirler. Yer-yon bildiren ekleri kullanmazlar. Orneğin “Kaşıklar cekmecenin icinde” cumlesini “Kaşık cekmece” şeklinde ifade edebilirler. “Benim, senin onların gibi aitlik bildiren kelimelerde karışıklık yaşayabilirler. Babasının saatini gostererek “Bu kimin saati?” diye sorulduğunda “Babamın” demek yerine “Baba” ya da “Baba saat” diyebilirler. Konuşmalarında en sık gozlenen bir diğer problem de kelime bulma guclukleridir. Bazı cocuklar gunluk hayatta sık karşılaştıkları bazı objelerin isimlerini dahi hatırlamayabilirler. Daha onceden uzerinde konuşulmuş olan bir objeyi yeniden gosterdiğinizde “unuttum ya da bilmiyorum” diyebilirler. Kurdukları cumlelerin uzunlukları 3-4 kelimeyi gecmeyebilir. Cumle dizilişi hatalı ya da eksik olabilir. Orneğin; “Dayı geldi ev” gibi. Gramatik yapıdaki yetersizlikler cocukların konuşmalarının daha “bebeksi” ya da “yaşından” geri algılanmasına neden olur. Bazı cocuklarda eşlik eden sesletim hataları da olabilir. Bazı sesleri uretemeyebilir ya da kelime icinde farklı pozisyonlarda hedef sesin yerine başka bir ses kullanabilirler. Orneğin “balon” kelimesinde /b/ sesini doğru uretebilir ancak, “ayakkabı” yerine “ayakapı” diyebilirler. İşitsel algılama problemleri vardır. Bazı sesleri birbirinden ayırt edemeyebilirler.

Gec konuşma, bu bozukluğun habercisi olabilir!

İki yaşından itibaren cocuklar pek cok farklı bicimlerde ihtiyaclarını ifade edebilirler. Normal gelişen cocuklar, tum sesleri doğru olarak cıkartamasalar da kendilerini tam olarak ifade edebilmek ve iletişim kurabilmek icin bir cok girişimde bulunurlar. Kimi zaman ebeveynlerini bıktıracak kadar cok soru sorarlar. Soru sormayan ya da isteklerini sozel olarak ifade etmeyen cocuklar, herhangi bir iletişim bozukluğuna sahip olabilirler. Ozgun dil bozukluğu olan cocuklar, yaklaşık iki yaşına gelinceye kadar hicbir kelime soylememiş olabilirler. Uc yaşlarında konuşabilirler ancak, konuşmaları anlaşılır değildir. Ses uyumuna ilişkin kuralları, yeni kelimeleri oğrenmekte ve iletişim kurmakta gucluk cekerler.

Ozgun dil bozukluğu ileride cocuğun okul başarısını etkiler mi?

4-5 yaşlarında teşhis edilemeyen ozgun dil bozukluğu olan cocuklar, genellikle anaokuluna ya da ilk okul birinci sınıfa başladıklarında problemleri daha belirgin hale gelmektedir. Bu cocukların oğrenme ve okuma-yazma guclukleri olur. Ozellikle erken donemde tedavi edilmeyen cocukların okul başarısının duşuk olduğu belirtilmektedir. Bu cocukların %40-70’i okumayı oğrenmede sorun yaşamaktadır ve bircoğu ozel eğitim desteğine ihtiyac duymaktadır.
Akademik başarının yanı sıra cocuğun sosyal becerileri de olumsuz yonde etkilenmektedir. Ozgun dil bozukluğu olan cocuklar konuşmak ve dinlemek icin daha fazla zamana ihtiyac duyarlar. Dilin gramatik yapısını kazanamadıkları icin kurdukları cumleler kimi zaman yanlış anlaşılabilir. Bu durum yaşıtlarıyla iletişimlerini gucleştirmektedir. Cunku cocuklar yetişinler kadar sabırlı ve anlayışlı değildirler. Kendilerini ifade edemedikleri icin zaman zaman arkadaşlarına karşı hırcın tavırlar sergileyebilir ya da onlarla oynamaktan kacınabilirler. Genellikle kendilerini dinleyen yetişkin ya da daha buyuk yaştaki cocuklarla oynamayı tercih edebilirler.

Ozgun dil bozukluğu olan cocukların teşhis ve terapisi ne zaman ve kim tarafından yapılmalıdır?

Dil ve konuşması yaşıtlarından geri olan tum cocuklar mumkun olan en kısa surede bir dil ve konuşma terapisti tarafından değerlendirilerek terapiye alınmalıdırlar. Bazı ebeveynler “Babası da gec konuşmuş” ya da “Ağabeyi de gec konuşmuştu”, “Okula gidince duzelir” gibi duşuncelerle cocuğu kendi haline bırakmaktadırlar. Ancak bu cocuklar, okuloncesi donemde bir uzman tarafından terapiye alınmadıkları taktirde konuşma sorunlarının duzelmesi cok daha uzun bir zaman almaktadır. Bir cok cocuk kendini ifade etme becerilerinde gelişme gosterse dahi bazı sesletim problemleri duzelmemektedir. En ciddi problemler ise ilkokula başladığı zaman ortaya cıkmaktadır. Cunku konuşmadaki problemleri yazıya da yansımaktadır. Okumayı yaşıtlarından daha gec sokmektedirler. Bu nedenle ebeveynlerin okula başlamadan evvel bu sorunun giderilmesine yonelik bir uzman yardımına başvurmaları gerekmektedir.