ENT Tıp Merkezi'nden KBB Uzmanı Op. Dr. Sinan Yucel
İşitme kaybı cocukların konuşma ve dil gelişimini, psikolojik ve sosyal gelişimini olumsuz yonde etkiler. Yapılan araştırmalarda ilk 6 ayda işitme kaybı tanısı konup işitme rehabilitasyonu sağlanmış bebeklerin, 7 ay ve sonrasında tanılanan bebeklere gore alıcı ve ifade edici dil becerileri daha iyi bulunmuştur. İşitme kaybı tanısının konma yaşı geciktikce hastanın dil ve konuşma gelişimi yaşıtlarına gore daha yavaş, yetersiz olmaktadır.
İşitme kaybı acısından risk faktoru olsun ya da olmasın tum bebeklere işitme taraması uygulanması gereklidir. Cunku bazı hastalarda risk faktoru olmadığı halde de işitme kaybı tespit edilebilmektedir.
Erken teşhis cok onemlidir.
İşitme taramalarının amacı işitme kaybının ilk aylarda erkenden tanısını koymak, cocuğun konuşma gelişim donemini kacırmadan işitsel rehabilitasyonu sağlamaktır.
İşitme taraması testleri bebek doğduğu hastaneden daha taburcu olmadan yapılabilmektedir. Doğum yapılan hastanede “Yenidoğan İşitme Taraması Unitesi” yoksa kurum mutlaka bebeği işitme taraması icin sevk etmelidir.
Yenidoğan işitme taramalarının 3 aşaması bulunur.
Yapılan testlerden alınan olumlu ya da olumsuz sonuca gore tarama ya sonlandırılır ya da bebek takip edilir. Sonuc kÂğıdına test edilen kulakta gecti ya da kaldı olarak belirtilir. İlk aşamada hastanın işitme kaybı risk faktorune sahip olup olmamasına gore bir ya da iki test yapılır. Her iki kulaktan da gecme durumunda ilk aşamada aileye bilgi verilerek tarama sonlandırılır. Bebek testlerden kaldıysa ikinci aşama icin randevu verilir. İkinci aşamada birden cok test yapılabilir. Kulak burun boğaz muayenesi gerekebilir. İkinci aşamada da testlerden kalırsa uzman odyoloğu olan ileri tanısal odyolojik testlerin yapıldığı buyuk bir hastaneye sevk gereklidir.
Yenidoğan işitme tarama testi sonuc kağıdında her bir kulak icin alınan sonuca gore gecti ya da kaldı yazar.
Bebek işitme tarama testlerinden gectiyse işitmesinin buyuk ihtimalle normal olduğu soylenebilir. Fakat bu durum daha sonra işitme kaybı olup olmayacağıyla ilgili bilgi vermez. Orta kulak hastalıkları, menenjit, ust solunum yolu enfeksiyonları, ateşli havale gibi faktorler işitmeyi olumsuz yonde etkileyebilir. Aile bebeğin takvim yaşına gore yapabileceği işitme becerileri, dil ve konuşma gelişimi konusunda bilgi sahibi olmalı, şuphe durumunda doktora başvurmalıdır.
Sonucun olumsuz cıkması mutlaka cocuğunuzun işitme sorunu olduğu anlamına gelmez. Tarama testlerinin sonucunu etkileyen bircok faktor bulunur. Bebeğin testi gecememesi, işitme kaybı dışında başka nedenlere de bağlı olabilir. Orneğin dış kulak yolunun kulak kiriyle tıkanması sonucu test başarısız olabilir. Testler işitme kaybının tipi ve derecesi hakkında bilgi vermez. Takip randevusunda testten yine olumsuz sonuc alınıyorsa uzman odyoloğu olan ileri tanısal odyolojik testlerin yapıldığı buyuk bir hastaneye sevk gerekir.
Yenidoğan işitme tarama testleri “Tarama Emisyonu” ve” Tarama ABR” dir.
Tarama Emisyonu: Tarama testlerini, işitme tarama protokolleri konusunda eğitim almış yardımcı sağlık personeli uygular. Emisyon cihazı elde taşınabilir ve kucuktur. Cihaza bağlı kulak icine yerleştirilen kucuk bir kulaklığı bulunur. Bu kucuk kulaklık vasıtasıyla tuylu hucrelerden (Dış Tuy Hucreleri) gelen yanıtlar kaydedilir. Oto Akustik Emisyon ile ic kulağın aktif mekanizması hakkında bilgi edinilir. Ağrısızdır, uygulanması kolay ve kısa surelidir. Testin yapılabilmesi icin bebeğin sessiz olması ve hareket etmemesi gereklidir.
Tarama ABR: ABR (Auditory Brainstem Response- İşitsel Beyinsapı Cevabı) olarak adlandırılan test ile işitme sisteminin işitsel uyarana karşı cevabı, başın belli yerlerine yerleştirilen elektrotlar vasıtasıyla kaydedilmektedir. Bebeğin tepkisine bağlı olmayan, uyurken yapılan bu test ile bebeğin işitme duzeyi ve beyinsapı duzeyinde işitme yolları ile ilgili onemli bilgiler edinilmektedir.
Bebeğe yapılan işitme testlerinde 2-3 kez olumsuz sonuc alınırsa, ileri işitme testlerin yapıldığı bir kliniğe yonlendirilmelidir.
Bebek Tarama testlerinden 2 ya da 3 kez kalınca, ileri odyolojik testlerin yapıldığı bir kliniğe sevk edilir. Testlerle işitmenin normal olup olmadığı, işitme kaybının tipi ve derecesi belirlenir. İlk iki aşamadan farklı olarak ucuncu aşamada testleri uzman odyolog yapar, değerlendirildikten sonra hasta gerekli olan bolumlere sevk edilir.
İşitme Taramasında işitme kaybı tespit edilen bebeklere işitme cihazı uygulaması yapılır ve takip edilir.
Hastada bir orta kulak problemi tespit ediliyorsa KBB hekiminin tedavisi sonrası yine uzman tarafından testlerin tekrarlanması gerekir. Testler ve değerlendirmeler sonucu her iki kulağında da kalıcı işitme kaybı tespit edilmişse işitme kaybının tipi ve derecesine gore uzman odyolog tarafından işitme cihazı denemesi yapılır, işitme cihazı belirlenir. Cihaz kullanacak bebeğin takibi cihazlarının ayarları odyoloji kliniğinde yapılır. İşitsel gelişimin, dil ve konuşma gelişiminin desteklenmesi icin bebek/ cocuk bir ozel eğitim merkezine yonlendirilir.
Cok ileri derecede işitme kaybı tespit edilirse, işitme cihazıyla bir sure bebeğin işitsel gelişiminin takip edilmesi gereklidir. Daha sonra aileye “Koklear İmplant” (biyonik kulak) onerilir. Takip edilen hastanede Koklear İmplant ameliyatı yapılıyorsa hastanenin sağlık kurulu toplanır, tartışılarak aileyle birlikte Koklear İmplant kararı alınır. Ameliyat takip edilen hastanede yapılmıyorsa, uzman aileyi Koklear İmplant hakkında bilgilendirilir ve ameliyat yapılan hastaneye yonlendirir.
Koklear İmplantla cok ileri derecede ic kulak tipi işitme kayıplı hastaların konuşmayı oğrenmesi mumkun olmaktadır.
Koklear İmplant ic kulağa ameliyatla yerleştirilen bir ic kulak protezidir. Ameliyatla ic kulağa yerleştirilen parca ve kulak arkasında konuşma işlemcisi olan iki parcadan oluşur. Koklear İmplant sisteminin dış parcası sesleri toplar, elektiriksel uyarımlara donuşturur ve ic kulaktaki parcaya gonderir. İc kulakta bulunan elektrot dizini işitme sinirini uyararak işitme algısının sağlanmasına sebep olur.
Normal işiten kulakta, ic kulakta sesi işleyerek işitme sinirine gonderen tuylu hucreler bulunur. Hucre sayısı az olduğunda bu durum işitme kaybıyla sonuclanır. Cok ileri derecede işitme kayıplı hastalarda bu hucrelerin sayısı cok azdır. İşitme cihazı sesi kulağa kuvvetli gondererek ic kulakta mevcut olan az sayıdaki hasarlı duyma hucrelerinin sesi işlemesine yardımcı olur. Fakat bu yardım konuşmayı oğrenecek, işitsel gelişim sağlayacak kadar yeterli olmaz.
Koklear İmplant sisteminde bu hucrelerin bulunduğu bolgede elektrotlar bulunur. İşitme siniri tuylu hucreler aracılığıyla değil elektrotlar aracılığıyla ve elektriksel olarak uyarılır. Bu sebeple cok ileri derecede “Sensorinoral İşitme Kaybı” olan hastalarda zamanında yapıldığında işitme cihazından cok daha fazla etkilidir. Koklear İmplant olma yaşı cok onemlidir. Araştırmalar 0- 3 yaş arası implant olan cocukların işitsel performanslarının, dil ve konuşma gelişimlerinin 3 yaşından buyuk cocuklara gore cok daha fazla olduğunu gostermektedir. İmplant olma yaşı geciktikce Koklear İmplanttan alınan fayda da azalmaktadır. Cunku dil ve konuşmayı oğrenme acısından yaşamın ilk 3 yılı kritik donem olarak adlandırılır. Yıllardır işitme cihazı kullanmayan, dil ve konuşma gelişimi olmamış ya da yetersiz olmuş buyuk cocuk ve yetişkinlerin Koklear İmplant cihazından goreceği fayda cok az olacaktır. Bu sebeple Koklear İmplant kurullarında bu hastalar icin ameliyat kararı alınmamaktadır.
Yenidoğan işitme taramaları
Sağlık0 Mesaj
●2 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Yenidoğan işitme taramaları