Siroz; normal karaciğer hucrelerinin yerine skar (nedbe) dokusunun oluştuğu duruma verilen isimdir, ve bu durum karaciğerin tum fonksiyonlarında azalmaya neden olur. İlerlemiş hastalarda, hasar o kadar ciddidir ki, tek cozum yolu karaciğer naklidir. Siroz ABD deki en sık olum nedenleri arasında sekizincidir ve her yıl 25 bin kişinin olumune neden olur. Ve yine binlerce kişinin karaciğerinin normal fonksiyonları yapma kabiliyetinde yavaş yavaş azalmaya neden olur.
Sirozun cok sayıda nedeni vardır. ABD ve Avrupada, en sık nedenler; aşırı alkol tuketimi ve kronik Hepatit-C virus enfeksiyonudur.
Alkolik siroz, 10 veya daha fazla yıl suresince aşırı alkol tuketimi soucunda meydana gelir. Ancak sosyal icicilerde de (toplumsal olaylarda (toplantı, eğlence gibi) alkol tuketen kişiler) siroz meydana gelme olasılığı vardır. Alkolun karaciğer hucreleirne toksik etkisi vardır. Neden bazı insanların alkolun zararlı etkilerine daha dayanıklı olduğu bilinmemektedir, ancak kadınlar erkeklerden daha az alkol tuketseler de alkolik siroza yakalanaya daha yatkındırlar.
Kronik hepatit-C enfeksiyonu, karaciğer hucrelerinde inflamasyona neden olmakta ve sonucta siroz gelişebilmektedir. Kronik hepatit-C hastası olan her 5 kişiden birinde 20 yıldan sonra siroz gelişmektedir. Kronik Hepatit-B, benzer şekilde karaciğer hasarı yapmaktadır ve dunyada sirozun en sık nedenidir. Hepatit-D sadece Hepatit-B hastalarında rastlanmaktadır.
Sirozun daha nadir nedenleri arasında karaciğer hucrelerini veya safra kanallarını tutan otoimmun hastalıklar, ilaclara bağlı şiddetli yan etki gelişimi, cevresel zehirlere uzun sure maruz kalma, genelde tropikal bolgelerde bulunan bakteri ve parazitler, karaciğer konjesyonu (sıvı birikimi denilebilir) ile birlikte olan kalp yetmezliği atakları. Diğer bir neden de alkole bağlı olmayan steatohepatittir; bu durumda karaciğerde yağlanma ve bunu takiben nedbe dokusu oluşumu meydana gelir.
Nadir gorulen bazı kalıtsal hastalıklar da siroza neden olabilir. Bu hastalıklar; hemakromatozis (karaciğer ve diğer organlarda aşırı demir birikimi), Wilson hastalığı (anormal miktarda bakır depolanması), alfa-1 antitiripsin eksikliği (karaciğerdeki ozel bir enzim eksikliği).
Belirtiler
Erken donemlerde genelde herhangi bir şikayete rastlanmaz. Ancak karaciğer hucreleri oldukce, organ sıvı tutulumunu duzenleyen ve kan pıhtılaşmasını sağlayan proteinleri daha az uretmeye başlar ve bilirubin maddesini işleme kabiliyeti kaybolur. Bunların sonucunda meydana gelen belirti ve bulgular şunlardır:
- halsizlik
- iştah kaybı
- bulantı ve kusma
- gucsuzluk
- kilo kaybı
- bacakarda ve karında sıvı birikimi
- artmış kanama ve curukler
- sarılık, deride ve gozlerde sararma
- kaşıntı
Hasar arttıkca, karaciğer kanı temizleyememeye başlar ve bircok ilacı daha az işleyebilir hale gelir, boylece ilacarın etkinliğinde artış meydana gelir. Artan toksik (zehirli) maddeler ozellikle beyinde birikir. Bunlara bağlı gelişen belirtiler:
- ilaclara hassasiyetin artması
- kişilik ve davranış değişiklikleri, bunalr zihin bulanıklığı, boş bakışlar, unutkanlık, konsantre olamama veya uyku duzensizlikleri,
- şuur kaybı
- koma
Nedbe dokusu oluşumu, aynı zamanda kan akımını etkiler ve karaciğer toplar damarındaki basınc artar; bu duruma portal hipertansiyon adı verilir. Mide ve yemek borusundaki kan damarları genişler ve vucut bu bolgelerde yeni damarlar oluşturarak karaciğere uğramadan kanı gecirmeye calışır. Bu damarlara varis adı verilir ve duvarları daha incedir. Bunlardan herhangi birisi hasara uğrarsa meydana gelen kanama saatler icerisinde olumle sonuclanabilir. Eğer kan kusmaya başladı iseniz, hemen acil servise muracaat edin.
Siroz
Sağlık0 Mesaj
●3 Görüntüleme