Bitkisel ilacla tedavi uzmanı Dr. Umit Aktaştan cok tartışılacak bir iddia:

Kanser cağımızın vebası. Ama bana gore kanserden daha buyuk bir problem var; kanser hastalarına uygulanan kemoterapi tedavileri. Pek cok insan bu yuzden oluyor!

Soyleşiden cıktığımda tek bir soru vardı kafamda, Ben bu meseleyi yazıya nasıl dokeceğim? İnsanları paniğe suruklemeden nasıl anlatacağım? Soyleşiyi yaptığım doktor, Turkiyede fitoterapi, yani bitkisel ilac tedavisi uzerine uzmanlaşmış altı doktordan biri; Dr. Umit Aktaş... Cok kısa sure once İlacsız Yaşam adlı kitabı cıktı ve ben de o kitabı okudum. Kitabın sonunda bir hastanın sorusuna verdiği yanıt bu soyleşiyi yapmamın temel sebebi oldu. Soruyu soran hastaya pankreas kanseri teşhisi konmuş, tedavi onerisi ise ameliyat, ardından da kemoterapi... Hasta ameliyattan değil ama kemoterapiden korkuyor ve soruyor; Kanseri yenmenin başka bir yolu yok mu?

Aktaşın verdiği yanıt pek coğunuza iddialı gelecek, aynen şoyle: Size kanser teşhisi konulması, kanser hastası olduğunuz anlamına gelmez. Beklemek ve izlemek gerekir. Kaldı ki pankreas kanseri olsanız bile bitkisel ilaclarla tedavisi mumkun, ameliyata da, kemoterapiye de gerek yok.

Boşuna mı acı cekiliyor?

Bu beni hem şaşırttı hem umutlandırdı ama bir o kadar da şupheye duşurdu. Onca insan boşuna mı acı cekiyordu? Bu kadar doktor yanlış tedavi mi uyguluyordu? Mutlaka yanıtlarını oğrenmem gerekiyordu, zira ben de eriyen pek cok insan gormuştum kemoterapi tedavisi surecinde!..

Dr. Umit Aktaş soyleşiyi hemen kabul etti, zira bir misyon gibi goruyordu gereksiz kemoterapi tedavisini engellemeyi... Aklıma gelen tum soruları sordum ve tatmin edici yanıtlar aldım. Soyleşiye gecmeden yine de altını cizeyim; bu demek değil ki her kemoterapi tedavisi sadece boşuna acı cekmektir, pek cok kanser vakasında kemoterapi dışında bir cozum olmayabiliyor. Bunu sorularıma cevap verirken Dr. Umit Aktaş da vurguladı... Dolayısıyla teşhis konduktan sonra bir başka doktora danışmakta buyuk fayda var. Zira bazen kanser değil, ama kemoterapi oldurebiliyor!

Bağışıklık sistemi cokuyor

- Hocam cok tartışılacak bir iddiada bulunuyorsunuz kitabınızda... Pankreasında 2 cmlik bir tumor olduğunu oğrenen ve doktorların hemen ameliyat, sonrasında da kemoterapi onerdiği 58 yaşındaki hastaya, bunlara gerek olmadığını, kanserin de bitkisel ilaclarla tedavisinin mumkun olabildiğini soyluyorsunuz...

Doğru, kanserin bitkisel ilaclarla tedavi edilebileceğini iddia ediyorum... Kanser cağımızın vebası. Ama bana gore kanserden daha buyuk bir problem var; kanser hastalarına uygulanan tedaviler. Hastayı kanser değil, gereksiz kemoterapi olduruyor!

- Nasıl?

Kemoterapi Sitotoksik, yani hucre oldurucu bir tedavidir. Kanserli hucreleri toksik etki yaparak, yani zehirleyerek yok ediyor. Ama kemoterapi sadece kanserli hucreleri oldurmuyor. Kanserli hucrelerin yanında sağlıklı hucreleri de olduruyor. Sıkıntı da burada zaten. Bu yuzden bağışıklık sisteminizi cokertiyor, kilo kaybına sebep oluyor, sizi hasta ediyor. Hastalığı tedavi etmek icin verdiğiniz bir ilac sağlıklı hucreleri de yok ediyorsa ve bu etkiyi verilen her hastada meydana getiriyorsa, bu ilacın sağlığa faydalı bir ilac olduğundan bahsedilebilir mi? Kemoterapi alan hastada bağışıklık sistemi diye bir şey kalmıyor, hasta her turlu hastalığa acık hale geliyor, hatta sık sık zaturre gibi enfeksiyonlara yakalanıyor ve bu enfeksiyonlar kimi zaman hastanın olmesine sebep oluyor. Artık kemoterapilerin bilimsel anlamda sorgulanmasının vakti geldi de geciyor. Biz doktorlara tıp fakultesinde hocalarımızın oğrettiği ilk kural şudur; hastanız icin en az zarar verecek tedaviyi secmelisiniz. İşte ben bu sebeple kanser hastalarına kemoterapi uygulanmasına karşı cıkıyorum. Sonra kanserde en onemli savunma mekanizması bağışıklık sistemiyse, bizim kanseri tedavi etmek amacıyla kemoterapi uygulayıp, bağışıklık sistemini cokertmemiz yanlış değil mi? Ustelik bir şey daha var; diyelim ki size kanser teşhisi konuldu, bu kanser hastası olduğunuz anlamına da gelmez.

- Anlayamadım...

Hangi hastalığa yakalanırsanız yakalanın, birtakım ortak hastalık belirtileri vardır. Ağrınız olabilir, ateşiniz olabilir, kilo kaybedebilirsiniz, mideniz bulanabilir, kusabilirsiniz, ishal ya da kabız olabilirsiniz... Diyelim ki sizde hicbir belirti yok. Ama pankreasınızda bir kitle var. Bu sizin hasta olduğunuzu mu gosterir? Hayır, siz kanser hastası değilsiniz. Sadece size pankreasınızda bir kitle olduğu teşhisi konulmuş. Henuz bu kitle sizde bir hastalık yapmamış. İleride tabii ki hastalık yapabilir, ama şu anda bir hastalık gelişmemiş. Dolayısıyla oncelikle bir şey yapmadan bu kitlenin izlenmesi gerekir.

- İyi ama kanserden değil, gec kalmaktan korkun deniyor. Bu yuzden de 40 yaş ustu kadınlara her yıl mamografi cektirmeleri oneriliyor...

İşte benim de uzerinde durduğum konu bu. Diyelim ki memenizde bir kitle bulundu. Peki bu henuz gelişmemiş hastalık icin size ne oneriliyor? Bağışıklık sisteminizi mahvedecek kemoterapi. Eğer kemoterapi alırsanız, sizde şu yan etkiler gelişecek; kilo kaybedeceksiniz, saclarınız dokulecek, ki bu en basit yan etkisi kemoterapinin, surekli mideniz bulanacak, kusacaksınız, bağışıklık sisteminiz baskılanacak ve tum hastalıklara acık hale geleceksiniz. Yani, hasta olacaksınız. Sizi hasta eden bir tedaviye başlamış olacaksınız!

Ustelik kemoterapinin bu yan etkileri kemoterapi uygulanan bazı hastalarda değil, butun hastalarda meydana geliyor. Yani bu etkiler yan etki değil, kemoterapinin direkt etkileri. Hastalığı tedavi etmek icin verdiğiniz bir ilac sağlıklı hucreleri de yok ediyorsa ve bu etkiyi verilen her hastada meydana getiriyorsa, bu ilacın sağlığa faydalı bir ilac olduğundan bahsedilebilir mi?

- Kemoterapi tedavisi uygulandıktan sonra sağlığına kavuşan pek cok hasta da var ama...

Tabii ki var... Her kanseri kendi icinde değerlendirmek gerekir. Tek tip bir kanserden bahsetmek mumkun değil. Hepsinde ayrı tedaviler ve ortalama yaşam sureleri mevcut. Ama ben pankreas kanserinden ornek vereyim; kemoterapi ve cerrahinin pankreas kanserindeki 5 yıllık hayatta kalma şansını artırdığına dair hicbir tıbbi kanıt yok.

- Hastanın hayatta kalma şansını artırmayan ve bu kadar fazla yan etki yaratan bir tedavi neden uygulanıyor peki?

İzahı aslında son derece acık; kanser tedavisi, ilac endustrisinde en hızlı buyuyen pazar! Sadece 2006 yılında dunyada 37 milyar dolarlık kanser ilacı satıldı. Bu rakam da her sene katlanarak buyuyor. Dunyada kanser tedavisi uzerine surdurulen calışmaların coğu ise kanser ilacı ureten ilac firmaları tarafından finanse ediliyor. İlac firmalarının tıbbi araştırmaları finanse etmeleri engellenmediği ve bağımsız bilimsel araştırmalar yapılmadığı surece insanlar bu sıkıntıyı yaşamaya devam edecek.

Kanser teşhisi konulmuş olması hasta olduğunuz anlamına gelmez

- Sizin bitkisel tedaviyle iyileştirdiğiniz hastalarınız var mı?

Var tabii... Mesela en son 4 yaşında bir hasta getirdiler. Bobrekustu bezi tumoru var. Aynı zamanda akciğerde metastaz yapmış. Bana geldiğinde trombosit sayısı 22 bine duşmuştu. Cunku kemoterapi yapmışlar. Biliyorsunuz trombositler kanın pıhtılaşmasını sağlayan hucrelerdir. Trombosit sayısının 22 bin olması, ciddi, olumcul kanama tehlikesi var demektir. Bu yuzden tum tedavi kesilmişti. Maalesef bana hastalar coğunlukla boyle son aşamada geliyor. Bitkisel tedaviye başladık. Trombositleri 20 gun sonra 119 bine cıktı. Ve 30. gunde cekilen tomografilerde butun tumorlerin kuculduğu goruldu.

- Şimdi nasıl?

Tedavi suruyor. Henuz 40ncı gunde... Ama iyileşme başladı. Ben genelde boyle hastalarıma immunoterapi dediğim bağışıklık sistemi tedavisini uyguluyorum. Cunku dunyada da bağışıklık sistemi tedavi edilen pek cok kanser hastasının iyileştiğini goruyoruz. Kanser tedavi edilebilen bir hastalıktır.

- Kemoterapiye gerek kalmadan mı?

Her hasta icin değil tabii... Ama ben şunu soyluyorum, kemoterapinin gereksiz kullanılması cinayettir! Kemoterapi kullanılacak hasta cok doğru secilmelidir. Yanlış kemoterapi uygulamaları insanları olduruyor. Bugun dunyada butun bilim adamları kemoterapiyi nasıl bırakırız diye calışıyor. Kemoterapi uygulamadan da kanser hastalarını tedavi etmek mumkun. Hastaya her şeyden once tedavi secenek hakkı verilmeli ve doğrular anlatılmalıdır. Cunku hasta geliyor diyor ki, Benim hicbir şeyim yoktu, chek-upa gittim, karaciğerimde nodul goruldu, doktorum dedi ki Kansersin! Hemen kemoterapiye başlayacaksın! Başlamazsam ne olur? dedim. Bu hastalıktan olum oranı şudur dedi. Kemoterapi yaptırmaya başladım, şimdi perişanım.

İnsanlar zaten kemoterapiden dolayı oluyor. Oysa kanser teşhisi konulması başka şey, kanser hastalığı başka şey. Tamam vucudunda bir nodul var. Ama ne oldu, sen hasta mısın? Bu nodul sana ne yaptı? Ateşin mi var, kilo kaybın mı var, ağrın mı var, surekli miden mi bulanıyor? Hicbir şeyin yok. Sapasağlamsın, sağlıklısın. O zaman niye kemoterapi veriyoruz bu insana? Kemoterapi ne yapacak ona? İyileştirecek mi? Tam tersine, bağışıklığını cokertecek. Onu enfeksiyonlara ve kanser hastalığına karşı acık hale getirecek.


Pankreas kanserine karşı zerdecal tuketin

- Peki sizin pankreas kanseri icin tedavi oneriniz nedir?

Dunyada pankreas kanserini tedavi edebilmek icin pek cok araştırma yapılıyor. Bu calışmalarda ozellikle uzerinde durulan bitki zerdecal. Amerikanın en onemli kanser merkezi MD Anderson Kanser Merkezinde zerdecalla ilgili pek cok calışma yapıldı ve pankreas kanserinde tedavi edici etkisi olduğu gosterildi. Bir araştırma var. Son aşamadaki 25 pankreas kanseri hastasına hic kemoterapi uygulanmamış, sadece ilac halinde zerdecal verilmiş. Bu gibi son doneme gelmiş vakalarda 12 aydan fazla hayatta kalma şansı maalesef yuzde 10dur. Zerdecal kullanan hastaların 25i de 18 ay yaşamış.

- Sadece 6 ay mı daha fazla yaşamışlar?

Hayır, yanlış anlaşılmasın, hastalar yaşıyor, calışma son bulmuş... Ve bu 25 hastanın birinde kanser tamamen iyileşmiş. Pankreas kanserinde tek bir hastanın tam şifa bulması mucize gibidir. Kemoterapide ise boyle bir sonuc yok. Hatta şunu soylemek mumkun, belki de bu 25 hastaya kemoterapi tedavisi uygulansaydı tumu hayatını kaybedecekti. Bu yuzden ben pankreasında tumor olanlara baharat olarak bol bol zerdecal tuketmelerini oneriyorum. Fakat zerdecalın gıda olarak alındığında bağırsaklardan emilimi cok duşuktur, tedavi amaclı olarak zerdecal kullanmak icin mutlaka bir doktora başvurmak gerekir. Bağışıklık sistemini desteklemek de hayati onem taşıyor. Bunun icin propolis ve C vitamini tavsiye ediyorum... Tabii yine doktor kontrolunde.


Kemoterapi; kırk katır mı, kırk satır mı?

- Maalesef benim cok sevdiğim bir yakınımı da kemoterapinin yan etkileri bitirdi... O kadar cok acı cekiyordu ki, intihar etmekten soz ediyordu son gunlerinde...

Cunku hastalar iki secenekle karşı karşıya bırakılıyor, kemoterapi mi, kanser mi? Kırk katır mı, kırk satır mı? Diyorsunuz ki, Ya bu, ya bu! Hasta ne yapsın? Karaciğerinde kitle bulup, kansersin, oleceksin. Tek caren bu! diyorlar. Kemoterapiye başlıyor. O zamana kadar tertemiz, hicbir şeyi yok. Kemoterapiyle birlikte kilo kaybı, mide bulantıları, kusmalar başlıyor, sacları dokuluyor. Hasta değilken hastalanıyor insan. Kemoterapi insanları yıkıyor, hasta ediyor... İşte ben bu yuzden kemoterapiye hayır diyorum.

- Kemoterapinin yan etkileri yuzunden hayatını kaybeden hastaların oranı nedir peki?

Kesin bir rakam yok ancak azımsanmayacak kadar cok insan kemoterapi yuzunden oluyor. Bir kere kemoterapi başlı başına olumcul bir tedavi. Cunku butun kemoterapi ilacları kanser yapıyor. Ve kemoterapiye bağlı losemiler ve ikincil kanserler goruluyor. Bu bilinen bir gercek. Sonra başarı oranlarına bakıyorsunuz, orneğin pankreas kanserinde kemoterapi ve cerrahinin hastanın ortalama omrunu uzattığına dair hicbir bilimsel bulgu yok. Peki niye yapıyoruz oyleyse? Zaten pankreas kanseri cok hızlı ilerleyen bir kanser! Sonra meme kanseri... 50 yaş uzerinde yapılan calışmalarda gosterildi ki, kemoterapi omru sadece yılda yuzde 3 uzatıyor. Bir yılın yuzde 3u ne eder? 10-11 gun! Biz bunun icin mi veriyoruz kemoterapiyi insanlara? Bir canlı yayında bizzat yaşanan bir vakayı anlatayım size. Hasta aradı, dedi ki, Daha 42 yaşındayım. Samsunda meme kanseri teşhisi koydular. Bir mememi ameliyatla aldılar. Kitle patolojiye gitti, iyi huylu cıktı!

- Memesi alınmış ama kanser değilmiş!

Evet... Dahası var. Sonra İstanbula gelmiş hasta, başka bir doktora gorunmuş, o da kemoterapi vermiş.

- Niye, kitle iyi huylu cıkmış?

Ben de aynı soruyu sordum. Kanserden korumak icin verdiler dedi. Tam 6 kur! Duşunebiliyor musunuz? Kanserden korumak icin kemoterapi!

- Bu soyledikleriniz onkologları ayağa kaldıracak...

Bakın butun bunları belki gazetecilere soylemiyorlar ama pek cok doktor kendi arasında bunları konuşuyor. Amerikada yapılmış bir araştırma var. Onkologlara sormuşlar, Siz kanser olsanız kemoterapi yaptırır mısınız? diye... Neredeyse tamamı Hayır yaptırmam diye yanıtlamış. Kaldı ki bilimsel calışmalar da ortada..