Grip ve soğuk algınlığı viruslerin sebep olduğu hastalıklardır; virusleri antibiyotiklerle tedavi etmek mumkun değildir. Gribin tedavisi olmasına rağmen soğuk algınlığı veya nezlenin tedavisi tartışmalıdır. Grip ve soğuk algınlığı icin en etkili, kanıtlanmış tek tedavi yontemi Afrika Sardunyasının kokunden elde edilen sıvı ekstresidir.

Prof. Dr. Ayper Somer
İstanbul Universitesi Tıp Fakultesi
Cocuk İnfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı

Hava sıcaklığındaki değişiklikler cocuk sağlığını nasıl etkiler?

Mevsim değişikliği sırasında hava sıcaklığında yaşanan ısı farklılığı nezle ve soğuk algınlığı vakalarının artışına sebep olur. Bunun sebebi, yaz aylarında gorulmeyen viruslerin havanın soğumasıyla birlikte aktifleşmesidir.

Soğuk algınlığı ve nezle aynı hastalık mıdır?

Nezle ve soğuk algınlığı aynı anlamda kullanılan iki terimdir. İnsanlarda genellikle uşudukten sonra hastalandıkları yonunde onyargı olduğu icin hastalığa soğuk algınlığı denilmiştir. Bu aslında doğru değil; uşuyen insan hastalanmaz. Bugun icin 200den fazla virusun soğuk algınlığı veya nezleye yol actığı tespit edilmiştir. En sık saptanan Rino virusudur. Rino Yunancada burun demektir. Nezle ismi de buradan gelir. Nezle veya soğuk algınlığı denildiğinde on plana cıkan yakınmalar; burun akıntısı ve tıkanıklığı, hapşırık, bazen oksuruk, boğazda kaşıntı veya ağrılardır. Ozetle; nezle veya soğuk algınlığı burun ve boğaz bolgesinde lokalize hastalık şeklinde bulgularla kendini gosteren bir tablodur.

Nezle ve grip arasındaki farklılıklar nelerdir?

Nezledeki bulguların dışında gripte cok şiddetli baş ağrısı, kas ağrısı, eklem ağrıları gorulur. Bu nedenle hastalığa Pacavra Hastalığı da denir. Yani kişi kendini parmağını oynatamayacak kadar hasta hisseder, işe gitmesi mumkun değildir. Nezle veya soğuk algınlığında kişi işine gider, ayakta gecirir. Halbuki grip olduğumuzda işe gitmemiz mumkun değildir. En buyuk farklılık budur.

Ayrıca grip hastalığına sebep olan tek virus vardır; Infulenza. İkisi arasındaki fark burada da ortaya cıkar. Nezle veya soğuk algınlığında sadece burun ve burun bolgesi, gripte ise tum vucut hastalanır. Grip daha ağır bir hastalıktır ve yuzde doksan vakada ateş gorulur (39-40 derece); nezlede ise kucuk cocuklar ateşlense bile yetişkinlerde sık rastlanmaz.

İki hastalığın tedavileri de farklıdır. Gribin tedavisi olmasına rağmen soğuk algınlığı veya nezlenin tedavisi tartışmalıdır. Burada dikkat cekilmesi gereken en onemli nokta; her iki hastalığın tedavisinde de antibiyotiklerin yerinin olmadığıdır. Cunku antibiyotikler bakteriler icindir. Grip ve soğuk algınlığı viruslerin sebep olduğu hastalıklardır; virusleri antibiyotiklerle tedavi etmek mumkun değildir.

*Nezle nasıl tedavi edilir?

Nezle vakalarında tedavi semptomatik, yani hastalığın bulgusuna yonelik yapılır. Burun tıkanıklığında damla, oksurukte şurup, cocuklarda ateş varsa ateş duşurucu ilaclar kullanılır. Bunun dışında bir takım ozel tedaviler vardır. En etkili, kanıtlanmış tek tedavi yontemi Afrika Sardunyasının kokunden elde edilen sıvı ekstresidir.

Afrika Sardunyası Bitkisinin ozellikleri nelerdir?

Umckaloabo adıyla da bilinen Afrika Sardunyası bitkisi kokunden hazırlanan sıvı ekstresinin, ozellikle kış aylarında kendini gosteren soğuk algınlığına karşı mucadeledeki doğal gucu yapılan araştırmalarda kanıtlanmıştır. Afrika Sardunyası koku sıvı ekstresi iceren bitkisel urunler, kış aylarını kabusa ceviren soğuk algınlığı başladığında ilk 48 saat icinde kullanıldığı takdirde şikayetlerin suresini 1- 3 gun kadar kısaltır. Şiddetini hafifletmeye yardımcı olur, baş ağrısı ve burun akıntısı da dahil olmak uzere soğuk algınlığı semptomlarının giderilmesinde de onemli bir rol oynar. Bakteriler viruslerin harap ettiği yuzeylere yerleşir. Sardunyası koku sıvı ekstresi bakterilerin burun mukozası veya ağza yerleşmesini onler; yani antibakteriyel etki yapar ama antibiyotik gibi değildir. Antiviral etki gosterdiği icin viruslere karşıdır, oldurucu ve coğalmasını onleyici ozelliği vardır. Bunun altını cizmek gerekir. Bir de artan salgıların (burun akıntısı, balgam cıkarma) oluşumunu onler. Erken başlanması onemlidir. 48 saat gecirildiği takdirde virus yeterince coğaldığı icin artık alınan onlemler etkili olmaz ya da cok az etkili olur.

Cocuklarda nezle tedavisinde antibiyotik kullanılmalı mı?

Kucuk cocuklarda veya herhangi bir yaş grubunda nezle veya soğuk algınlığı bulguları ortaya cıktığında herhangi bir kotuye gidiş olmadığı takdirde antibiyotiklerin kullanılması sakıncalıdır. Cunku direnc geliştirir ve mikroplarda bir daha o antibiyotik kullanılamaz; bu cok buyuk bir problemdir. Cunku tekrar ediyorum, bu hastalıklara yol acan bakteriler değil viruslerdir. Cok kucuk bebeklerde viruslerin uzerine bakteriler eklenebilir. Ama bu safhada ilac kullanımına doktor karar vermelidir.

0- 6 aylık bebekler nezle olduğunda veya bu bulgular gorulduğunde doktora goturulmelidir. Cunku komplikasyonlar bazen kulak iltihabı, sinuzit, zaturee gibi istenmeyen hastalıklara yol acabilir. Bunun dışındaki gruplarda antibiyotik kullanımının yeri yoktur.

*Cocuğun beslenmesiyle hastalık arasında bir ilişki var mı?

Beslenme eksikliği olan cocuklarda bağışıklık sistemi yetersizdir. Bu kesin bir durumdur. Dengeli beslenmek; protein, karbonhidrat ve yağdan belli oranlarda alınması demektir. Ayrıca vitaminden zengin, bol sebze ve meyve ile takviye gerekir. Ozellikle A vitamini enfeksiyonlardan korunmada, mukoza ve dış yuzeylerin korunmasında cok onemlidir. D vitamininin de ayrı bir onemi vardır; bunu sadece ağızdan almak yeterli değildir. Cocuğun kış aylarında bile mutlaka en az bir saat guneşte gezdirilmesi gerekir. C vitamini enfeksiyonlarla ilgisi en cok araştırılmış ve etkisi kanıtlanmış vitamin turudur; E vitamini de aynı şekilde Bazı mineralleri de unutmamak gerekir. Orneğin; demir ya da cinko eksikliğinde enfeksiyonlara yatkınlık artar.

En buyuk hata; kış geldiğinde hastalanmamak icin portakal suyu icilmesidir. Bunun hicbir yararının olmadığı calışmalarla kanıtlanmıştır. C vitaminini gunde 8 gram kadar almak gerekir. Bu cok miktarda portakal demektir. Oysa bir insanın o kadar portakal tuketmesi mumkun değildir. Ayrıca fazla miktarda C vitamini başka istenmeyen etkilere; orneğin taş oluşumuna sebep olabilir.

Hasta cocukları okula gondermeyin

Virusler vucuda damlacık dediğimiz bir yolla girer. Hasta kişi oksururken, konuşurken, hapşırırken, etrafa nefesiyle partikuller icinde gorulmeyen virus sacar. Havada bir sure canlı kalan virusler o ortamda nefes alıp veren insanların solunum yolluyla vucuda girer. Veya oksururken elimizi ağzıma goturduğumuzde virus bulaşır. Yuzeye dokunmak, kalemi tutmak virusun bulaşmasına sebep olur.

Ozellikle kritik donem olan ilk 1- 4 gunluk surec, yani hastalandıktan sonra ilk 2-3 gun, icinde cok yuksek oranda bulaştırma durumu soz konusudur. Bu nedenle hasta kişilerin evlerinde kalmaları, en azından bir gun istirahat etmeleridir cok onemlidir.

Yetişkin kişi işe gittiğinde enerjisini başka şeylere harcayacaktır. Halbuki evde istirahat edildiğinde butun enerji hastalıkla savaşmaya ayrılır. Bu da enfeksiyonun daha kolay alt edilmesini sağlayacaktır.

Cocukların da en azından bir gun okula gonderilmemesi gerekir. Nezle ve soğuk algınlığındaki ateş halsizlik yapar. Bir gun evde kaldığı takdirde hem kendisi hastalığı daha cabuk atlatır, hem de etrafındakilere bulaştırmaz.

Soğuk algınlığı ve grip ne sıklıkla gorulur?

Bağışıklık sisteminin yaş ile de ilişkisi vardır. Bebekler doğduklarında bağışıklık sistemleri oldukca zayıftır. 6 aydan sonra bağışıklık sistemi yavaş yavaş oturmaya başlar. Karşılaştığı her enfeksiyon hastalığı aslında cocuğun bağışıklık sistemini guclendirir, o mikrobu tanır hale getirir.

200′den fazla virus olduğu icin hayatımız boyunca en az 200 defa nezle olabiliriz. Nezle ve soğuk algınlığının cocuklarda gorulme sıklığı yılda yuzde 6-8, hatta bazen 10-12 bile olabilir. 6 yaşın altındaki cocuklar daha sık hastalanır. Erişkinlerde bu oran yılda 2-4′tur. Yapılan bir araştırma sonucuna gore 70 yaşındaki bir kişi yaşamında uc yılını nezle ile geciriyor. İş gucu ve okul gunu acısından bakıldığında cok buyuk bir rakam bu. Oysa Afrika Sardunyası gibi bitkisel ekstreler bu sureyi kısaltarak yaşamı daha sağlıklı hale getirecektir.