Testis kanseri genc erkeklerin bir veya iki testisinde gelişen kanserdir. Yuksek oranda tedavi edilebilir ve iyileştirilebilir
Testisler erkek ureme sisteminin organlarıdır. Yetişkin bir erkekte bir golf topundan kucuk olan bu iki organ in altında skrotum denen kesede bulunur.






Testisler erkeklik hormonu olan testosteronu uretirler. Aynı zamanda sperm uretimi de burada yapılır. Testislerde uretilen sperm hucreleri meni kesesine vas deferans(meni kanalı) boyunca taşınır. Burada sperm, prostat salgı bezinin urettiği sıvıyla karışır. Ejakulasyon(boşalma) sırasında sperm hucreleri, meni kesesi salgısı ve prostat salgısı in merkezinde bulunan idrarın ve meninin gecişini sağlayan uretraya girerler.

Testisler bircok ceşit hucreden oluşurlar. Bunların her biri tek ceşit veya cok ceşit kanser oluşturabilirler. Kanserin tiplerini ayırmak cok onemlidir cunku tanı ve tedavi farklı kanser hucrelerine gore farklılık gostermektedir.
Testis kanserleri 20-40 yaş erkeklerde en sık gorulen kanser ceşididir. Testis tumoru testisde (yumurtalık)bulunan ceşitli hucrelerden gelişen bir tur kanserdir. Hattat Hastanesi Uroloji Bolum Başkanı Cerrahpaşa Tıp Fak. Androloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Halim Hattat yazdı.

Son 50 yılda olumsuz cevresel koşullara bağlı olarak testis kanser vakalarının sayısında artış gorulmuştur. Ancak aylık kendi kendine muayene ve semptomların değerlendirilmesi ile hastalık erken donemde yakalanabilir ve tedavisi kolay bir aşamada mudahale edilebilir.
Testis kanseri coğunlukla, sperm ureten hucrelerde başlar. Kanser ilk olarak testiste bezelye buyukluğunde sert bir yumru olarak dikkat ceker. Bu yumru genellikle dokunulduğu zaman acımaz. Erken safhalarda başka belirti yoktur. Bircok erkek tumoru kendisi keşfeder. Ne kadar erken fark edilirse o kadar iyidir. Genellikle kanser sadece tek testisi etkiler.
Ayrıca, 19–44 yaşları arasındaki genc erkekleri etkileyen en sık rastlanılan kanserdir. Erken teşhis tedavi icin buyuk onem taşır. Erkeklerde gorulen kanserlerin %1 ini oluşturur. Her yıl 100.000 kişiden 3 unde testis tumoru saptanır.
20–40 yaşları arasında ise bu oran 100.000 de 6 ya cıkar. Kafkasyalı erkeklerde gorulme sıklığı diğer erkeklere oranla daha fazladır. Olguların yaklaşık % 95 inde tumor doğrudan sperm ureten dokudan kaynaklanır.

Testis Kanseri Nedenleri Testis kanserinin nedenleri bir erkeğin diğerine gore neden daha fazla risk taşıdığı tam olarak bilinmemektedir. Kalıtsal olabilir.Testis kanseri,beyaz ırkta, baba veya erkek kardeşinde testis kanseri olanlarda, kucuk veya duzensiz şekilde testisi olanlarda (testisler coğunlukla yuvarlak, duzgun ve sıkıdır), skrotuma inmemiş testisi olanlarda (cerrahi tedavi ile duzeltme yapılmış olsa bile) ve klinefelter sendromu olanlarda (genetik hastalık) daha cok gorulur.

Testis kanserinde de diğer kanserlerde olduğu gibi erken teşhis cok onemlidir.Erken teşhiste en onemli kısım aylık kendi kendine muayenedir. Muayene icin en iyi zaman sıcak bir banyo veya duştan sonra scrotumun sıcakla gevşediği andır.

Muayenede izlenecek adımlar:

-Aynanın karşısında ayakta durun. Scrotum derisinde herhangi bir değişiklik veya şişlik olup olmadığına bakın,

-Her bir testisinizi her iki elinizle muayene edin. Orta parmaklarınız testisin altında, başparmağınız ustunde olmak uzere parmaklarınız arasında testisi nazikce cevirin. Bir testisiniz diğerinden hafif buyukse bu sizi şaşırtmasın. Bu normaldir. Testisin uzerinde yumru olup olmadığına bakarken testisin bir onceki muayeneye gore kıyasla, buyumuş sertleşmiş veya başka turlu değişmiş olup olmadığına dikkat edin.

-Spermi taşıyan ve biriktiren yumuşak ve tubuler bir yapı olan epididimi bulun. Kanserli kitleler genellikle testisin bu bolgesinde yerleşir. Ancak testisin on yuzunde de gorulduğu olur.

-Eğer bu muayene sonucunda bir kitle ile karşılaşırsanız hemen doktorunuza gorunun.Bu kitle kanseroz olsun olmasın hemen tedavi edilmezse yayılabilir.Unutmayın testis kanseri ozellikle erken teşhis ve tedavi ile yuksek derecede iyileşme gosterir.




Testis Kanseri BelirtileriTestis kanserinin belirtilerini şoyle sıralamamız mumkundur:
-Herhangi bir testiste kitle veya buyume
-Skrotumda ağırlık veya şişkinlik hissi
-Karında veya karında ağrı
-Skrotumda (testislerin icinde bulunduğu torba) ani sıvı toplanması,
-Herhangi bir testiste ya da skrotumda ağrı ya da huzursuzluk.
-Seyrek olarak human chronic gonadotropin (HCG) artışına bağlı olarak goğuslerde buyume ve hassasiyet.

Unutmayın bu belirtilere başka bircok hastalık ta sebep olabilir. Eğer bu belirtiler 2 haftadan uzun surerse muhakkak bir doktora gorunun. Bu belirtilerin gercek sebebini size ancak doktorunuz soyleyebilir.



Testis Kanseri Tedavisi Kanserin tipine ve evresine gore değişik tedavi yontemleri vardır. Ayrıca hastanın genel sağlık durumu ve yaşı da tedavi yonteminin secilmesinde etkili olmaktadır.
Doktorunuz testis kanserini teşhis etmek icin testislerinizi kontrol eder ve herhangi bir şişlik olup olmadığını bakar. Doktorunuz tedavi icin sizi bir hastaneye gonderir, ultrason taraması ile testislerinizdeki herhangi bir değişiklik gorulur.
Eğer size testis tumoru tanısı konursa uroloji uzmanı orşiyektomi (testisinin cıkartılması işlemi) ye yapılır. Testisiniz doku testi yapılmak uzere laboratuara gonderilir. Eğer tumor duşuk dereceli ise gozetim altına alınırsınız. Eğer tumor ilerlemişse kemoterapi yada bazen radyoterapi kullanılabilir.

Testis tumoru tedavisinde birinci ve vazgecilmez aşama tumorlu testisin cerrahi olarak cıkarılmasıdır. Tumor tanısı konulan hastaya vakit kaybetmeden radikal cerrahi (inguinal orşiektomi) uygulanmalıdır.
Patolojik evreleme sonrası tumorun tipine ve klinik evreye gore hastaların bazılarına kemoterapi veya radyoterapi verilir. Tedavinin diğer aşamaları ve takibi ilgili uzman hekimlerce yapılmalıdır. Testis tumoru hem radyoterapiye hem kemoterapiye son derece guzel cevap verir.
Testislerin temizlenmesi ne yaşantısını nede baba olma olasılığını etkilemez.
Testis kanserini tedavi etmek icin 3 ana yontem var: Bunlar; ameliyat, radyasyon terapisi ve kemoterapi.

Ameliyat
‘Testis kanseri teşhisi nasıl konur?’ isimli bolumde belirtildiği gibi kanserli testisin(ya da testislerin) cıkarılmasıdır. Kasıktan kesi yapılarak testis, testis kesesi(skrotum) icerisinden cıkarılır. Testisin karın bolgesine bağlandığı spermatik korda doğru bir kesi yapılır. Bu prosedur radikal inguinal(kasığa ait) orşiektomi olarak adlandırılır. Cerrah, kanser hucrelerinin ameliyat yarasına ya da kan akışına yayılmaması icin ozel onlemler alır. Testis kanserinin tum evreleri ameliyatla tedavi edilir.
Kanserin tipine ve aşamasına gore, karın(abdomen) arka bolgesindeki bazı lenf nodları(duğumleri) aynı ameliyatta veya ikinci bir ameliyatta cıkarılabilir. Bu retroperitoneal lenf nodu diiyonu (RPLND) olarak adlandırılır ve buyuk bir ameliyat olabilir. Lenf nodlarını cıkarmak icin genellikle buyuk bir kesi yapılır. Hastaların yaklaşık %5-10’u ameliyattan sonra gecici komplikasyonlar yaşar; dışkılama gucluğu ve ameliyat yarası enfeksiyonları gibi. Bu, uzun ve zor bir ameliyattır. Bu ameliyatı sık sık yapan bir cerrah tarafından yapılması gerekir. Deneyim onemlidir.
Bazı durumlarda cerrah, karın bolgesinde ufak bir kesi yaparak laparoskopu (buyuk bir kesi ve yara izi yapmadan, doktorun karın bolgesinde ameliyat yapmasını sağlayan dar ışıklı boru) kullanıp lenf nodlarını cıkarabilir. Laparoskopik ameliyat hasta icin cok kolaylık sağladığı halde doktorlar olası kanserli lenf nodlarının hepsinin cıkarılmasındaki verimi ve guvenirliği konusunda emin değil.
Laparoskopik cerrahide hasta uyutulduktan sonra cevrilir. Karında kucuk delikler acılır. Ameliyat suresince cerrahın elleri hastanın vucuduna girmez. Acılan deliklerden birine bir video kamera ve diğerlerine uzun aletler yerler yerleştirilir. Cerrah karın icini televizyon monitorunden seyreder. Uzun aletleri kullanarak aort ve alt toplardamarlar (buyuk kan damarları) etrafındaki lenf nodları acılan deliklerden birinden cıkarılabilir. Ameliyat sonunda bu kucuk delikler kapatılır ve hasta uyandırılır. Hastalar standart acık ameliyata gore bu ameliyatta daha cabuk iyileşirler ve ameliyattan kısa sure sonra yurumeye başlarlar. Hastanede yatış suresi 2-4 gun arasında değişir. Genellikle daha az ağrı olur ve hasta daha cabuk yemeye başlar. Bu ameliyat eğer cerrah bu yontemde cok deneyimliyse yapılmalıdır.
Retroperiton lenf nodlarının cıkarılması icin yapılan ameliyatta, yakın bolgedeki ejakulasyonu(boşalmayı) kontrol eden sinirler zarar gorebilir. Eğer sinirler zarar gorurse, boşalma sırasında sperm vucut dışına cıkmaz ve mesanede kalır. Bu geriye boşalma olarak bilinir. RPLND ameliyatı iktidarsızlığa neden olmaz. Retroperiton lenf nodu diiyonundan sonra erkek normal fonksiyonlarını devam ettirir ve ereksiyon olur. Geriye boşalma cocuk sahibi olmada sıkıntılara yol acabilir. Cerrahlar, normal boşalma fonksiyonlarını korumak icin, deneyimli ellerde cok daha yuksek başarı oranları olan sinir ayırımlı retroperiton lenf nodu ameliyatı geliştirdiler.
Bazı hastalarda, hastalıklı testis cıkarıldıktan sonra retroperiton lenf nodu ameliyatı yapılmayabilir. Ancak hastalar sık yapılacak testler ve tomografilerle yakından takip edilir. Eğer iki testis de cıkarıldıysa, sperm hucreleri uretilemez ve erkek kısır olur. Aynı zamanda testosteron hormonu uretmez. Bu durumda testosteron hormonunu iğne, bant ya da jel formunda dışardan takviye etmesi gerekir. Haplar genellikle guvenilir testosteron kaynakları değildir.

Testis kanseri, hastaların yaşı itibariyle, coğunlukla aile kurmaya calışan erkekleri ya da cocuk sahibi olmayı amaclayan erkekleri etkiler. Bu erkekler doktorlarıyla sinir ayırımlı ameliyatı konuşmaya gereksinim duyabilirler. Bununla birlikte sperm bankasını (tedaviden once alınan spermler dondurulur ve saklanır) duşunebilirler. Testis kanseri olan erkeklerde normalden az sayıda sperm sayısına sık rastlanır. Bu da sperm orneği toplamayı zorlaştırır.

Genellikle testis kanseri hastaları genc olduğu icin goruntulerinin değiştiğine dair endişeleri olur. Bekar olup kız arkadaşlarının nasıl tepki vereceğinden endişe duyabilirler, ya da sporcu olup soyunma odasında bir testisinin eksik olmasından utanabilirler. Ameliyatta testisin ustundeki kordon da alındığı icin ameliyat olunan kısımda bir boşluk hissi duyabilirler.
Doğal bir gorunum icin skrotuma(testis kesesi) yerleştirilen protez kullanabilirler. İcinde saline (tuzlu su) olan protezin boyutu diğer testisle uyum sağlayacak şekilde ayarlanır. Normal testis gibi gorunebilir. Ameliyattan sonra yara izi olabilir, ancak bu kasıktaki kılla saklanır. Bazı erkekler protez isterken bazıları istemez. Ameliyatı duşunmeden once doktorunuzla istekleriniz hakkında konuşmalısınız. Daha once testis protezi ameliyatı olmuş biriyle konuşmak ve tecrubelerini oğrenmek de faydalı olabilir.
Bir testisi kaybetmek erkeğin ereksiyon olmasında ve yaşamında herhangi bir etkisi yoktur. İki testisi de alınan erkekler de yeterli testosteron aldıkları surece normal yaşamlarını surdurebilirler.

Radyasyon Terapisi (Radyoterapi)
Radyoterapide yuksek enerji ışınları (gama ışınları veya x-ışınları gibi) veya partikuller (elektronlar, protonlar veya notronlar), kanser hucrelerini yok etmek ya da buyumesini yavaşlatmak icin kullanılır. Testis kanserinde radyasyon, kısaca, lenf nodlarına yayılmış kanser hucrelerini oldurmek icin kullanılır.
Radyoterapi, testis kanseri tedavisinde vucut dışında bir aletten dikkatlice odaklanmış radyasyon ışınıyla yapılır. Bu harici ışın radyasyonu olarak bilinir. Bu yontemin ana zorluğu radyasyon kanserli hucreleri yok ederken yakındaki sağlıklı dokuyu da yok edebilir. Nadir olmakla birlikte, guneş yanığı şeklinde oluşan deri reaksiyonları yaşanmakta. Bunlar zaman icinde kaybolur. Diğer olası yan etkiler; yorgunluk, bulantı veya ishaldir.
Yan etkilerin riskini azaltmak icin doktorlar size gereken dozu dikkatlice ayarlar ve ışınları mumkun olduğunca doğru şekilde hedefe denk getirmeye calışır. Genellikle, testis kanseri tedavisi icin kullanılan dozlar diğer tip kanserler icin gerekenden daha duşuktur. Diğer testisin doğurganlığını korumak icin ozel koruyucu aletler diğer testisin uzerine yerleştirilir.
Genel olarak, radyoterapi seminom tip testis kanseri hastalarına yapılır ve nonseminomda iyi etki ettiği gorulmez. Seminom tipte bazen orşiektomiden(testisin cıkarıldığı ameliyat) sonra karın bolgesinin arkasındaki lenf nodlarına radyoterapi uygulanır. Bunun amacı lenf nodlarında olabilecek cok kucuk, gorunmeyen kanser hucrelerini oldurmektir. Radyoterapi aynı zamanda lenf nodlarına yayılmış olduğu bilinen(BT ve PET filmlerindeki değişimlere dayanarak) az miktardaki seminomun tedavisinde de kullanılabilir.

Kemoterapi (Kimyasal tedavi)
Kemoterapi kanseri tedavi etmek icin ilac kullanılması demektir. İlaclar hap şeklinde olup yutulabilir, veya damara ya da kasa iğne ile verilebilir. Testis kanserini tedavi etmek icin ilaclar genellikle damara verilir. Kemoterapi sistemik bir tedavidir. Bu, ilacların kanser hucrelerini yok etmek icin kan akışına karışması ve tum vucudu dolaşması demektir. Kemoterapi ana tumorden ayrılıp kan akışında dolaşarak lenf nodlarına veya uzak organlara giden kanser hucrelerini yok etmede etkili bir yontemdir. Kemoterapi daha cok, kanser testis dışına yayıldıysa uygulanır. Testisteki kanseri tedavi etmek icin uygulanmaz.
Coğu kemoterapi tipleri kanser hucrelerini doğrudan oldurur. 2 veya daha fazla ilac kullanmak tek ilac kullanmaktan daha etkilidir. Testis kanserini tedavi etmek icin kullanılan temel ilaclar şunlardır; cisplatin(sisplatin diye okunur), vinblastine, bleomycin(bleomisin diye okunur), cyclophosphamide(sayklofosfamid diye okunur), etoposide(etoposid diye okunur), paclitaxel ve ifosfamide. Bu ilaclar ceşitli kombinasyonlarda kullanılır. Başlangıc tedavisi icin kullanılan rejimler; cisplatin, etoposide v belomycin (BEP olarak adlandırılır) veya cisplatin ve etoposide (EP olarak adlandırılır). Bazı doktorlar yuksek riskli hastalar icin daha yoğun rejim uygulanması gerektiğine inanıyorlar. Farklı kemoterapi ilac kombinasyonları, hatta kok hucre nakli onerilebilir.
Kemoterapide kullanılan ilaclar vucudun normal, sağlıklı hucrelerini de etkileyebilir, bu da yan etkilere neden olur. Kan ureten kemik iliği hucreleri, sac folikul hucreleri ve sindirim yollarını kaplayan tabaka hucreleri gibi hızlı buyuyen hucreler kemoterapiye karşı hassastır. Olası erken ve akut(ani ve şiddetli) yan etkiler şunlardır:
· İştah kaybı
· Bulantı ve kusma
· Gecici sac dokulmesi
· Artan enfeksiyon riski (beyaz kan hucre sayısının duşuşune bağlı olarak)
· Ağız yaraları
· Kanama veya morluk (duşuk trombosit sayısına bağlı olarak)
· İshal veya kabızlık
· Yorgunluk (duşuk kırmızı kan hucre sayısına bağlı olarak)
Yan etkiler gorulduğunde doktorunuz sizi rahatlatmak icin gereken onlemleri alacaktır. Mesela bulantı ve kusmayı onlemek ve kontrol etmek icin cok iyi ilaclar bulunmaktadır.

Kok Hucre Nakli
İlerlemiş germ hucre(ureme hucresi) kanserlerinde tedavinin ilk aşaması olarak yuksek doz kemoterapi kombinasyonunun kok hucre nakliyle beraber kullanılmasının yararlı olup olmadığı konusunda guncel araştırmalar yapılmaktadır. Şu anda daha sık kemoterapiyle tedavi edildikten sonra tekrarlayan testis kanserlerinde kok hucre nakli yapılmaktadır.Gecmişte kemik iliği kullanılıyordu, ancak şimdi daha az kullanılıyor. Bu tedavide ozel bir makine kullanılarak kan oluşturan kok hucreler kandan toplanır. Bu kok hucreler, hasta yuksek doz kemoterapi alırken dondurulur. Kemoterapinin dozu cok yuksek olduğu icin kemoterapi hastanın kemik iliğindeki kok hucreleri yok eder. Bunun sonucunda hasta, enfeksiyonla savaşan beyaz kan hucrelerini, trombositleri ve vucuda oksijen taşıyan kırmızı kan hucrelerini uretemez hale gelir. Kemoterapiden sonra dondurulmuş kok hucreler hastaya verilerek bu olumcul problemlerin ustesinden gelinir. Bu tedavi doktorların testis kanseri hastalarına cok yuksek dozlarda kemoterapi vererek tedavi etme şansını yukseltiyor