Sağlık Bakanlığı, Sağlıkta Donuşum Programı kapsamında herkese zorla kanser taraması yap(tıra)cakmış

2012 itibariyle, 30 yaş sonrası kadınlara rahim ağzı kanseri, 50 yaş ustune ise meme kanseri taraması yaptırmak zorunlu olacakmış

Dahası, ailesinde kanser vakası gorulmuş veya gorulmekte olanlarda ise, yaşa bakılmaksızın ailenin tum fertlerinde tarama yaptırma kacınılmaz bir zorunlulukmuş

Tuncer, kanser teşhisi konulan kişilere yaşadıkları şehirlerde kemoterapi yapılacağını da belirtiyor.

Ne guzel değil mi? Sağlık Bakanlığı kanser olmamamız veya olmememiz icin harıl harıl calışıyormuş da haberimiz yokmuş

Sizleri bilmem, ama itiraf ediyorum ben bu habere hic sevinmedim, bilakis kan beynime sıcradı. Neden mi? Cunku:

Butun bir toplum hızla kanser yapılırken ve yapılmaya devam edilirken hic de yanımızda gor(e)mediğimiz Sağlık Bakanlığı, (bu nedenle Sayın Başbakandan bir ricamız: Şu bakanlıklar meselesine el atmışken, Sağlık Bakanlığının adını, İlac ve Hastane Bakanlığı olarak değiştirmesi. Sağlık Bakanlığına gerek yok nasılsa) hangi dağda kurt oldu de, bu surecin icine girdi, insan merak etmeden edemiyor!

Meclise, Ak Partili ve CHPli uc vekilin ayrı ayrı verdiği kanun teklifine gore;insan bedenini kamu malı olarak goren zihniyet, olcup bicmiş ve bir yargıya vararak: Taranmamıza, ardından da kemoterapi gormemize karar vermiş

Bunun icinde, kadınların cinsel organları ile goğusleri goruntulenecekmiş

Bu taramayı neyle ve kimle yapacaklar?

Aile hekimi veya başka doktorlarla

Herkesi kolonoskopi, ultrasonografi, mamografi, MR, Tomografi, CT, smear testi gibi tarama, goruntuleme veya test yontemlerine tabi tutacaklar

Mesela, smear testini yaparken kadınlar jinekolojik pozisyona alınıp, spekulum denilen aleti cinsel organına takarak vs. diye devam eden yontemlerin yanı sıra, vucuda radyasyon veren ve kanser salgısını artıran uygulamalarla, sağlamlarımızı da potansiyel kanser hastası haline getireceklerinin farkındalar mı acaba?

Peki, Sağlık Bakanlığına bu aklı kim vermiş?

Bakanlığın sitesindeki 2007 yılı Bulaşıcı Olmayan Hastalıkların Azaltılması Stratejisi başlıklı dokumana gore: Dunya Sağlık Orgutu.

Dunya Sağlık Orgutu ne/kim?

Kuresel sağlık cetesinin (sağlık mafyası demekte caizdir) pinosu

Şimdi muhtemelen yine diyecekler ki: Halk sağlığını tehdit ediyorsun! Bu tur ithamlara domuz gribi palavrasındaki aşılama kampanyalarından da alışık olduğumuzdan pek umursayacak değiliz elbet Bu ferasetli toplum, sağlığını kimin tehdit ettiğini gayet iyi bilir.

Buna karşın diyoruz ki: Ey Sağlık Bakanlığı ve herkesi batı tıbbının bağımlı abonesi haline getirmek icin elinden geleni ardına koymayan işbirlikciler!

Şayet samimiyseniz, herkesi kanser yapan petrokimya urunu; cocuk bezleri, kadın petleri, mutfak ve diğer temizlik(!) kimyasalları, şampuanlar veya duş jelleri, kozmetik urunleri, prezervatifler, doğum kontrol ilacları, sutyen ve diğer ic camaşırlarla kısırlaştırılıp sağlığımız bozulurken, market, alışveriş merkezleri, kamu veya ozel bina girişlerine konulan -guya guvenlik sağladığı iddia edilen- tarama cihazlarındaki X ışınlarından gecirilmeye devam edilirken, bakliyat, kuruyemiş, baharat gibi urunler -ışınlama tabir edilen- radyasyona tabi tutulurken, tarım urunleri bocek olduruculer veya kimyasal besleyicilerle zehirlenirken, gıdaların raf omrunu uzatmak, lezzetlerini artırmak vs gibi gerekcelerle kimyasal -katkı maddesi- deposuna cevrilirken, hayvanlar ve bitkiler hormon ve antibiyotik saldırısına tutulurken, okullarda, işyerlerinde, kamu binalarında herkes fast food bataklığına suruklenirken, cocuklar patates kızartması ve cipsler gibi sağlıksız ve niteliksiz urunlerle obez yapılırken, şekerlemeler, sakızlar, biskuviler, cikolatalarla sağlıksızlaştırılırken, toplum ve ozellikle gencler meyve suyu diye kimyasal boyalarla zehirlenirken, zehirli kırtasiye urunleri, PVC ayakkabı, onluk, canta ve kıyafetlerle kucucuk bedenler sağlıksızlaştırılırken, mikro dalga fırınlar, baz istasyonları, tasarruf ampulleri, kablosuz modem, SAR değeri yuksek cep telefonları, kordonsuz telefonlarla ruh ve beden sağlığımız bozulurken neredeydiniz?

Kocaman bir toplum, beyaz tutkalı benzinle kabartıp fırınlamaktan ote bir anlamı olmayan beyaz ekmek gibi tehlikeli bir silahla sağlıksızlaştırılırken ne yapıyorsunuz?

Raftaki her urune eklendiği yetmezmiş gibi, bugunlerde Gıda Bakanlığının maharetli(!) ellerinde kuşa cevrilen yeni ekmek tebliğiyle, ekmeğe bile şeker eklenirken ve ekmekteki ambalaj zorunluluğu yok edilirken, eliniz niye armut topluyordu?

Biyo guvenlik Kanunu adlı masaldaki GDO; Veteriner tıbbî urunler ile Sağlık Bakanlığınca ruhsat veya izin verilen beşeri tıbbî urunler ve kozmetik urunleri bu Kanun kapsamı dışındadır denilip, ardından da GDO yasak sozleriyle yasallaştırılırken, ne işle meşguldunuz? Siz neden bu kuresel sağlık tehdidiyle hic ilgilenmiyorsunuz?

RTUK Kanunu ile ilac reklÂmı serbest bırakılırken ve bu serbestîden sonra 6 ayda ilac tuketimi 1 milyar dolar artarken neredeydiniz?

İlac harcaması 20 milyar sınırına dayanan Turkiyenin ilaca ayırdığı payın, OECD ulkelerinin uc katı olması sizin ilgi alanınıza neden girmiyor?

SGKnın sağlık harcamasının 36 milyar liraya, yıllık acığın ise 25 milyar liraya cıkması hic ilginizi cekiyor mu?

Sefih tıbbın, 20. yuzyılın başında hayata gecirdiği ve o gun bugun butun bir insanlığın ustunde sallandırdığı sağlıklı insanlardan hasta yaratmagiyotiniyle, sizin herkesi tezgÂha cekme fikrinizin benzeştiğinin farkında mısınız?

Lutfen, sefih batı tıp endustrisinin, Dunya Sağlık/Ticaret/Tarım Orgutleri uzerinde pazarlamaya calıştığı bayatlamış numaralarına alet olmayınız ve bu toplumu da alet etmeyiniz

Siz gayet iyi bilirsiniz, ama biz yinede okurlarımıza hatırlatma babından, o iğrenc hikÂyeden biraz soz edelim: Fransa'nın kucuk bir koyu olan Saint Mauricene, Knock adlı art niyetli genc bir doktor atanır. Ancak son derece sağlıklı olan koyden hic kimsenin yolu doktora duşmez. Bu şekilde mesleğini surduremeyeceğini duşunen Knock, sağlıklı insanları muayenehanesine cekmenin yolunu arar. Uyanık doktor, koy oğretmeninin de yardımıyla koyluleri toplar.

Koylulere: haberiniz olsun, diğer koylerde hızla yayılmakta olan salgın bir hastalık var şeklindeki yalanını soyler. Cok gecmeden koyluler, kurnaz doktorun odasının onunde kuyruk oluştururlar. Herkes ikna olmuş ve koy bir hastaneye donuşmuştur artık. Sonra anlaştıkları eczacıyla birlikte koşeyi donerler

* * *


Şimdi diyorlar ki: Bu tarama ucretsiz
Bedelini kim odeyecek? Devlet
Devlet bu bedeli nereden karşılayacak? Butceden
Devlet butcenin parasını kimden topluyor? Halktan...
Halk kim? Sizi bedava kanser taramasından gecireceğiz diye uyutulanlar.

Sağlığımızı tehdit eden sorunlarla mucadele etmek yerine, toplumun tumunun psikolojisini bozacak yontemlerle, evli-bekÂr butun kadınların cinsel organına mudahale edilmesini bu toplum kaldıramaz ve kaldırmamalı.

Şimdi moda: Kanser olmak! Hem de zorla!