Kanser, kotucul (habis) urların anormal bir şekilde coğalmasına verilen addır. Klinik ozellikleri ve tedaviye gosterdikleri tepki acısından birbirinden son derece farklı ceşitli durumlara verilen genel ad. Butun kanserlerde ortak olan ozellik, bir hucre tipinin denetimsiz bicimde coğalması ve normal dokuları kaplamasıdır. Bunun nedeni, hucre DNAsında iki aşamada gercekleştiği sanılan değişikliklerdir.

19. yuzyıl'da "beyaz olum" diye nitelendirilen verem, Orta Cağ'da "kara olum" diye nitelendirilen veba, ondan once de cuzzam gibi, gunumuzun toplumunda da kanser, insanların coğunluğu tarafından en cok korkulan hastalıklar obeğidir. Teşhis ve tedavi yollarının araştırılması, "kanserbilim" (onkoloji) diye adlandırılan tıp dalının alanıdır.

1980 yıllarının ortalarında dunyada her yıl yaklaşık 6 milyon yeni kişinin ceşitli kanserlere yakalandığı ve 4 milyondan cok kişinin kanserden olduğu bildirilmiştir. Soz konusu verilerle, en yaygın oldurucu kanser bicimi mide kanseriyken (ozellikle Asya'da), gunumuzde, gelişmekte olan ulkelerde sigara icmenin yaygınlaşması dolayısıyla, akciğer kanseri hızla tırmanmış ve en cok olume yol acan kanser bicimi haline gelmiştir. Ozellikle Cin'de ve Japonya'da hızla artış gosteren ucuncu en buyuk oldurucu kanser turu, meme kanseridir. Listede dorduncu sırada yeralan kanser ceşidi de, daha cok yaşlılarda gorulen kalınbağırsak kanseridir.

Hem erkeklerde, hem kadınlarda en cok gorulen kanser ceşidi, deri kanseridir; onu erkeklerde prostat kanseri, kadınlarda meme kanseri izlemektedir. Buna karşılık, gerek erkeklerde, gerek kadınlarda, olumlerin coğunluğuna akciğer kanseri neden olmaktadır. Kan kanseriyse, cocuklarda en yaygın kanser tipidir. Son yirmi-otuz yıl icinde, ortalama omrun uzamasıyla nufusun icindeki yaşlı sayısının artmasına, aynı zamanda da sigara icenlerin cok buyuk sayıda artmış olmasına (ozellikle kadınlar arasında) bağlı olarak, kanser hastalıklarının sayısında gozle gorulur bir artma olmuştur. Bazı uzmanlar, sigara kullanımına toptan son verilmesi durumunda, akciğer kanserinden olumlerin 20 yıl icinde ortadan kaldırılabileceğini ileri surmektedirler.

Kanser tıpta aynı enfeksiyon gibi buyuk bir hastalık grubunun adıdır. Yuzden fazla kanser turu bulunmaktadır. Her doku ya da organın enfeksiyonunun farklı bir hastalığı tanımladığı gibi kanser de her doku ve organda farklı bir hastalık olarak karşımıza cıkar. Ust solunum yolları enfeksiyonu, uriner enfeksiyon, yumuşak doku enfeksiyonu ve sepsis gibi kanserde farklı yerleşim yerlerinde farklı hastalıklar olarak karşımıza cıkar. Cildin bazal hucreli kanseri, rahim ağzının insitu kanseri gibi kanserler hasta acısından cok kolay atlatabilecek hastalıklar olmasına karşın pankreas kanseri ve karaciğer kanseri gibi hastalıklar hasta acısından ciddi problem oluşturabilirler.

Virus

Virus, canlı hucreleri enfekte edebilen mikroskopik taneciktir. Virusler ancak bir konak hucreyi enfekte ederek coğalabilirler. En temel haliyle bir virus, kapsit adlı bir protein ortu icinde bulunan genetik malzemeden oluşur. Okaryot (hayvan, mantar ve bitkiler) ve prokaryotlar (bakteri ve arkaeler) virusler tarafından enfekte edilebilirler. Bakterileri enfekte eden virusler bakteriofaj veya kısaltılmış olarak faj diye adlandırılırlar. Sozcuk Latince virus (zehir) sozcuğunden turemiştir; sıfat hali viraldir. Viruslerin incelendiği bilim dalına viroloji denir; bu dalın bilim insanları da virologlardır. Virusler bircok insan hastalığına neden olurlar; bunlara AIDS, grip ve kuduz ornek verilebilir. Bu tur hastalıkların tedavisi zordur, cunku antibiyotikler viruslere etki etmezler ve az sayıda antiviral ilac bilinmektedir.

KORUNMA YOLLARI

Kanserden korunma, herhangi bir başka hastalıktan korunma gibi, nedenleri ve doğal gelişmesi konusunda edinilmiş bilgiye dayanır. İnsanlardaki kanserlerin buyuk coğunluğu (belki de % 80 ya da 90'ı) cevreyle bağlantılıdır; bu yuzden, soz konusu cevre etkenlerinin ortaya cıkarılması ve ortadan kaldırılması ya da denetim altına alınması, kanserin onlenmesine en mantıklı yaklaşım olarak gorulmektedir.
Kansere yol acan etkilerin ortaya cıkarılması icin iki yontem, geniş capta kullanılmaktadır. Etkenin bakterilerde değşinime yolacma yeteneğini hızla olcen Ames testi, % 90'dan fazla etkilidir ve kansere yol acabilecek etmenlerin (gerekirse bu etmenler daha sonra denek hayvanları ustunde denenir) ortaya cıkarılmasında geniş capta kullanılmaktadır.

Kanser yapıcı kimyasal maddelerin hayvan testleriyle ortaya cıkarılması, masraflı olmasına karşılık, belirli bir etmenin kansere yol acıp acmadığından emin olmanın tek yoludur.

Virus enfeksiyonlarıyla birlikte gorulen insan kanserlerinin (ozellikle de Epstein-Barr ve hepatit-B virusleriyle birlikte gorulen kanserlerin) aşıyla onlenmesi, kuramsal acıdan olasıdır; ama henuz onemli sayılabilecek olcude geliştirilmemiştir. Guneş ışığının, deri kanserinin en buyuk nedeni olması duşunulmekle birlikte, bu kanser ceşidinin yuksek oranda tedavi edilebilmesi nedeniyle, ciddi koruyucu cabalar, oldukca yakın bir tarihte gosterilmiştir. Bu tur cabalar, ozellikle, guneş ışığının yol actığı tedavisi guc ve ender bir deri kanseri bicimi olan kotucul ur tedavisi yonunde yoğunlaştırılmıştır. X ışınları, gamma ışınları, vb. yuksek enerjili ışınım etkisinde kalmayla bağlantılı insan kanserleri, ışın tedavisi sırasında alınan onlemler nedeniyle, cok daha az yaygındır.

Kansere yol acan cevre etmenlerinin kanserin doğal gelişme surecinin yukselme aşamasıyla cok sıkı bicimde ilişkili olduğu sanılmaktadır. Sozgelimi, kadınlardaki meme kanserinin, beslenme rejiminde yağ alımıyla ilgisi olduğu ve akciğer kanserine surekli olarak uzun sure sigara icmenin neden olduğu acıktır. Sigara dumanı, başlatıcı bircok etken icermekle birlikte, sigarayı bırakmak, bir yıl kadar sonra, kansere yakalanma olasılığının duşmesine yol acmaktadır. Hastalığın gorulme sıklığı,yukseltici etkenlerin surekli etkisi nedeniyle surekli bicimde sigara dumanı almakla doğrudan doğruya ilişkilidir.Ozet olarak akciğer kanseri sigarayı bırakmakla meme kanseri de beslenme rejiminde yağ ve kalorileri azaltmakla onlenebilir