Turk Radyasyon Onkolojisi Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Esra Kaytan Sağlam, cocukların cep telefonu kullanmasının zararlı olduğunu, belirli bir yaşa kadar direk kulağa temas etmemesi gerektiğini soyledi.

Turk Radyasyon Onkolojisi Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Esra Kaytan Sağlam, cep telefonlarının cocuklarda beyin tumorune neden olduğunu soyledi.
Aileleri cocukların cep telefonu kullanımı konusunda uyarılarda bulunan Sağlam, “Cep telefonu ahizesini farklı aprikatorlerle kulaktan uzaklaştırılması gerekir. Cocukların cep telefonu kullanması belli bir yaş oncesi, cocukların kemik yapısı, kafatası yapısı tam yerine gelmediği icin, beyin koruması tam olmadığı icin, ozellikle cep telefonuyla direkt temas etmeleri beyin dokusuna, radyasyonun maruz kalmasına neden oluyor ve beyin dokusuna radyasyonu alıyorlar. Bu da beyin gelişimini ve ileride beyin tumoru olmalarını arttırıyor. Tabi ki bu tumor gelişimi bir gunde uc gunde olmuyor. 10-20 yıl gibi uzun surelerde oluyor. Cep telefonu kullanımları da artık yavaş yavaş bu sureler yaklaşıyor. Biz bu vakaları gormekten korkuyoruz” dedi.

COCUKLAR CEP TELEFONUNU KULAĞA DAYAYIP KONUŞMAMALI

Sağlam şoyle devam etti:
“Ozellikle cocuk yaş grubunda direkt cep telefonuyla kulağa dayayarak konuşmamaları. Ara kablolar, cep telefonu kendilerinden uzaklaştırıcı farklı aprikatorler var bunları kullanabilirler. Hoparlorleri acıp konuşabilirler, konuşmayabilirler. Ailelerin bu konuda biraz da bilincli olup cocuklarını korumaya alması ve teknolojiyle direkt maruz bırakmaması gerekiyor. İleride de şuan yavaş yavaş gormeye başladık ki bu tip maruzatlara bağlı olarak ozellikle telefonların alırken ve kullanırken bir radyasyon değerleri vardır. Değerleri duşuk olan telefonları almayı duşunebilir. Ya da telefon ahizesini kulaktan uzaklaştırarak ara kablolar kullanarak cep telefonuna direkt teması engelleyerek bunun onlemini almak mumkun olabilir” dedi.

VUCUT RADYO TERAPİSİ İLE HASTALIĞI YUZDE 90 YOK ETMEK MUMKUN

Vucut radyo terapisinin radyo onkolojisi alanında son zamanların onemli gelişmelerinden bir tanesi olduğunu ifade eden Turk Radyasyon Onkolojisi Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Esra Kaytan Sağlam, vucut radyo terapisi ile yuzde 90 ve ustunde hastalığı yok etmenin mumkun olduğunu belirtti. Prof. Dr. Sağlam, “Turkiye’de bu konuyla ozel olarak ilgilenen arkadaşlarımız var. Oncelikle kobalt kaynaklı makinelerde yapılan ve beyin dokusunda yapılan tedaviler vardı. Şimdi kobalt bazlı makineler daha eski makineler oldu. Artık daha spesifik makinelerde bu tedaviler yapılmaya başlandı ve sadece beyinde değil, vucudun diğer bolgelerinde de etkili olmaya başlandı. Akciğer tumorlerinde, erken evre, evre bir akciğer tumorlerinde ilk başlı yaşlı anestezi sorunu olan, ameliyat olmayan, ameliyatı riskli olan hastalarda bu tedaviyi uygulayabiliyorduk. Sonucların iyi olduğunu gozlemledikce ve bilgi birikimi arttıkca cerrahi ile eş değer sonuclar olduğunu gorduk. Şuan hasta ve hekim tercihine gore ilk devre olan akciğer tumorlerinde vucut radyo terapisi ile yuzde 90 ve ustunde hastalığı kur elde etmek ve hastalığı yok etmek, cerrahi ile benzer şekilde mumkun olmaya başladı. Karşılaştırmalı calışmalarda cerrahi yapılan ve radyo terapi yapılan iki kollu karşılaştırmalı calışmalarda gosterdi ki her iki kolda da gerek hastalığın lokal kontrolu gerekse hastanın sağ kalımı beklenen yaşam suresi benzer şekilde. Boyle olunca da artık hastalarda ozellikle erken evreli akciğer tumorlerinde radyo cerrahiyi fazla kullanmaya başladık ve artarak devam edecektir. Biz bu yontemi hastalarımıza teklif ediyoruz” şeklinde konuştu.

PROSTAT TUMORLERİNDE DE VUCUT RADYO TERAPİSİ ONEMLİ

Prostat tumorlerinde de vucut radyo terapisinin onemli bir kullanım olduğunu soyleyen Sağlam konuşmasını şoyle tamamladı:
“Akciğer tumorleri dışında yine onemli bir kullanım noktası prostat tumorleri. Cunku prostat hastaları da erken donemli ve belli grup hastalarda aynı şekilde prostat cerrahisine birebir eş değer, radyo terapisiyle de aynı sonucları almak mumkun. Boylece hasta bir ameliyata maruz kalmıyor, anestezi ile durumlara maruz kalmıyor. Bunlar genellikle yaşlı hastalar, ameliyatsız bir şekilde tedavi olmaları mumkun oluyor. Tabi giderek yaygınlığı arttı. Bizim de kullanma alanlarımız genişliyor. Ağrıları kontrol etmekte, akciğere yayılmış hastalığı kontrol etmekte ve diğer organlara da noktasal yuksek dozlu birkac tedavi vererek tumoru yok etmek mumkun olmaya başladı.”(İHA)