Akciğer yaşamamız icin gereken oksijeni havadan alıp, vucudumuzda oluşan zararlı karbondioksit gazını havaya veren; solunum işini yapan başlıca solunum organımızdır.
Her organ gibi akciğerimiz de bircok hucreden oluşur. Vucudumuzda sinir sistemi haric tum sistemlerde hucreler yenilenir. Akciğer hucreleri de akciğerin normal olarak gorevini yapabilmesi icin ihtiyaca gore bolunerek coğalırlar.
Akciğer kanseri, akciğer hucrelerinin gereksiz ve kontrolsuz olarak coğalıp, akciğer icinde bir kitle (tumor) oluşturmasıdır. Burada oluşan kitle oncelikle bulunduğu ortamda buyur, daha ileriki aşamalarda ise cevre dokulara veya dolaşım yoluyla uzak organlara yayılarak (karaciğer, kemik, beyin vb. gibi) hasara yol acar.
Tum dunyada her yıl yeni teşhis konan kanser hastalarının %12.8'i akciğer kanserli hastalardır ve her yıl % 3 artmaktadır. Tum dunyada bir yılda, kanser nedeniyle hayatını kaybeden insanların %17.8 'i akciğer kanseridir. Gunumuzde dunyada karşılaşılan en sık kanser turu olan akciğer kanserinin yıllık yeni olgu sayısı bir milyondan fazladır.
Akciğer kanseri erkeklerde en sık gorulen kanser ceşididir, son yıllarda kadınlar arasında sigara kullanımının yaygınlaşması ile kadınlarda da akciğer kanseri gorulme sıklığı giderek artmaktadır.
Akciğer kanseri gunumuzde erkeklerde tum dunyada en cok olduren kanser turudur. Kalp - damar hastalıklarından sonra olum nedenleri arasında 2. sırada yer almaktadır. ABD'de 1987'den beri kadınlarda da birinci oldurucu kanserdir.
Tum dunya ortalamasına baktığımızda erkeklerde birinci, kadınlarda meme kanserinden sonra ikinci sıradadır. Dunya Sağlık Orgutu 1985 yılında gelişmekte olan ulkelerde 300,000 kadının sigaraya bağlı hastalıklardan olduğunu, bunun % 21.1' inin akciğer kanserine bağlı olduğunu bildirmiştir. Her yıl yeni ortaya cıkan hasta sayıları tum dunyada artmaya devam etmektedir.
Primer akciğer kanseri tum dunyada olduğu gibi ulkemizde de gorulme sıklığı en fazla olan kanser turudur. Ulkemizde 11.5 / 100.000 gorulme sıklığı bildirilmiştir.

Akciğer kanseri gelişimi icin risk faktorleri :

Tum akciğer kanserlerinin %80-90'ı sigara icmeye bağlı olarak gelişir. Yani akciğer kanseri gelişimi icin en onemli icin risk faktoru sigaradır. Sigara icme suresi, toplam icilen sigara sayısı arttıkca akciğer kanseri gelişme riski artar.
Aktif sigara iciminden sonra akciğer kanserinin en onemli ikinci risk faktoru pasif sigara iciciliği veya duman altı olmaktır. Pasif sigara iciciliğinin tek başına ortalama 1.2-1.3 kat akciğer kanseri olma riskini arttırdığı bildirilmektedir.
Sigara kullanımının dışında genetik bazı faktorler, yani ailede (birinci derece yakınlarda) akciğer kanseri olması akciğer kanserine yakalanma riskini 2,4 kat arttırmaktadır. Ailesinde akciğer kanseri olan bireylerde akciğer kanseri gorulme olasılığı daha fazladır. Ozellikle ailede akciğer kanseri oykusu ile birlikte sigara kullanımı, riski daha da arttırmaktadır.
Ailede akciğer kanseri olan ve hic sigara icmemiş bir kadının akciğer kanseri riski 2.8 kat artmış iken; ailede akciğer kanseri olmayan ve sigara icen bir kadında bu risk 11.3 kat artmıştır; ailede akciğer kanseri olan ve sigara icen bir kadında ise bu riskin 30 kat arttığı gosterilmiştir.
Ayrıca asbest denen , kimyasal maddelere cok dayanıklı lifsel yapıda kanserojen bir mineral; akciğer, ozelikle de akciğer zarı kanseri (Mezotelyoma) oluşumunda etkilidir. Halk arasında ak toprak, corak toprak, gok toprak, celpek, holluk veya ceren toprağı gibi isimlerle bilinir. Asbest Anadolu'nun bircok yoresinde bulunmakta ve halkımız tarafından bilincsizce kullanılmaktadır. Koyluler, asbesti evlerinin damlarına sermek, evlerini badana yapmak icin ve kucuk cocuklarda pudra yerine kullanırlar. Amasya bolgesinde ve Kayılar Yoruklerin de ise bebekler, holluk toprağı olarak bilinen ısıtılmış asbestle sarılmaktadır. Bu uygulamalar sırasında havaya karışan asbest lifleri yoğun şekilde solunur. Asbest, onu topraktan cıkaran ve kullanan koylulerden başka, asbestin kullanıldığı endustri alanlarında (gemi, ucak, otomobil sanayinde) calışan işciler icin de cok zararlıdır.
Asbest, kadmiyum, nikel, krom gibi mesleki etkenler ve radyasyon akciğer kanseri riskini artırır. Asbest maruziyetinde bu risk 5 iken, sigara ile birlikte olduğunda risk 50-100 kat artar. Mesleki radon maruziyetinde risk 20 kat artmaktadır. Tutun kullanımıyla beraber bu artış daha fazladır. Bazı metal ve kimyasal maddelere mesleksel maruziyet,
· Radon gazı,
· Radyasyon,
· Onceden gecirilmiş bazı akciğer hastalıkları (akciğer tuberkulozu, interstisyel fibrozis, bulloz amfizem ve doku harabiyeti ile seyreden diğer bazı akciğer hastalıklarında ortaya cıkan nedbe dokusu akciğer kanseri gelişimi icin bir zemin oluşturabilir.)
· Beslenme alışkanlıkları: Akciğer kanserinde diyetin bu konuda % 5 oranında etkili olduğu ileri surulmektedir. VitaminA ve β-karotenden fakir diyet akciğer kanseri riskini artırır. Vitamin E ve selenyum benzer şekilde antioksidan etkiyle riski azaltmaktadır.
· Yuksek yağlı diyetle beslenen sigara tiryakilerinde akciğer kanseri riskinin arttığı gosterilmiştir. Cay (ozellikle yeşil cay) tuketimi de koruyucu etki gosterir.
· Ayrıca motorlu taşıtlara, fabrika bacalarına bağlı hava kirliliklerinin, Hava kirliliğinin akciğer kanseri riskini arttırabileceği duşunulmektedir ancak riskin derecesi belirlenememiştir.
· Evlerde uygun olmayan şekilde odun-komur yakarak ısınmanın kanser yapıcı maddelerin oluşmasına neden olduğu gosterilmiştir.

Belirtiler

■ Gecmeyen oksuruk
■ Goğus ağrısı, omuz ağrısı, kol veya sırt ağrısı
■ Hırıltılı, hışıltılı solunum
■ Nefes darlığı,
■ Oksurukle ağızdan kan gelmesi veya kanlı balgam cıkarmak
■ İştahsızlık, kilo kaybı
■ Halsizlik
■ Ateş

Tanı

Bu belirti ve bulgularla hekime başvuran hastalarda ayrıntılı bir oyku alınması ve hastanın fizik muayenesinin ardından tanı icin ilk olarak standart akciğer grafisi cekilmelidir. Bir cok hastada akciğer grafisinde tumor; ya da tumorun yol actığı bronş tıkanmasına bağlı havalanma azlığı, ya da zaturree, akciğer zarları arasında tumore bağlı sıvı toplanmasına ait gorunum saptanabilir. Bundan sonraki aşama bilgisayarlı akciğer tomografisi cekilmesidir. (Akciğer zarları arasında cok miktarda sıvı toplanması durumu haric; cunki bu durumda once sıvı boşaltılıp sonra tomografi cekilmelidir.)Bilgisayarlı tomografi, akciğer grafisinde kitle ya da yol actığı durum hakkında ayrıntılı bilgi verdiği gibi akciğer grafisinde gorulemeyecek kadar kucuk olan diğer lezyonların gorulmesine de olanak sağlar. Standart akciğer grafisi ve bilgisayarlı tomografilerin incelenmesinden sonra hastalığın varlığı, akciğer icindeki yeri, yayılımı ortaya cıkar.

Hastasında akciğer kanseri olduğuna inanan hekim bu noktada tip tayini dediğimiz, tumorun tipini belirlemeye yonelik girişim yapmalıdır. Burada yapılacak işlem tumorun yerine gore değişir.

1.Bronkoskopi: Bronş icine yerleşmiş, merkezi bir kitlede burundan veya ağızdan bronkoskopla girilerek tumore gozle gorerek ulaşıp biopsi (parca) almaya yonelik işlemdir. Bronkoskop, uzun, bukulebilir, ince bir kurşun kalem kalınlığında ucunda parlak bir ışık bulunan bir tuptur. Bu tup bukulebilir olmasından dolayı burundan veya ağızdan kolaylıkla sokulur; ses tellerinin arasından gecerek gırtlağa, buradan nefes borusuna ve sonra da bronşlara iletilir. Kitleye ulaşılır, kitlenin olduğu yere bronkoskobun icinden gonderilen sıvı bir aspirator yardımı ile geri alınarak bir kapta toplanır yani tumorlu bolge yıkanmış ve oraya dokulen tumor hucreleri incelenmek icin alınmış olur.

2.Trans torasik ince iğne aspirasyonu(TTİA): Goğus duvarına yakın kitle varlığında, bronkoskopla nefes borusunun icinden girilerek akciğerlerin ucuna ulaşılması soz konusu olmadığından, bilgisayarlı tomografi altında kitlenin yeri işaretlenir ve cok ince bir iğne ile goğus duvarının dışından kitleye ulaşılır ve iğnenin ucuna enjektor takılarak kitleden hucre aspire edilir ( vakum yapılarak alınır) lam denen ozel camlara yayılarak alkol icinde bekletilip, kurutularak ardından incelenmek uzere patoji uzmanına gonderilir.

3. Plevra biopsisi: Akciğer zarları arasında sıvı toplandığında goğus duvarından akciğer zarları arasındaki boşluğa (plevra boşluğuna) ozel bir iğne ile girilmesini takiben akciğer zarından parca alınmasıdır.

4. Torakoskopi: Genel anestezi altında goğus duvarından acılan kucuk bir delikten endoskop ile akciğer zarları arasındaki boşluğa (plevra boşluğuna) girilerek ve cihaza bir de kamera ilave edilerek tum boşluk gorulebilir hale getirilir. Bu goruntulu yontem sayesinde, hasta olan bolgeden biyopsi alınmasıyla olguların cok buyuk bir kısmında kesin tanıya ulaşılır.

Akciğer kanseri ceşitleri (Hucre tipine gore)

1. Kucuk hucreli dışı akciğer kanseri

A) Yassı epitel hucreli akciğer kanseri = Epidermoid akciğer kanseri


■ En sık gorulen akciğer kanseridir. (%40-60)
■ Sigara icimi ile artış gosterir.

B) Adeno kanser

■ Akciğer kanserlerinin %10-20'dir.
■ Hava yollarının salgı yapan hucrelerinden kaynaklanır.
■ Sigara ile en az ilişkisi olan akciğer kanseridir. Yani sigara icmeyenlerde de gorulur.

C) Buyuk hucreli akciğer kanseri

■ Akciğer kanserlerinin %5-10'dur.
■ Akciğerin periferik (uc- kenar) kısımlarında yerleşir

2. Kucuk hucreli akciğer kanseri

■ Akciğer kanserlerinin %15-25'dir.
■ Sıklıkla akciğerin merkezi kısımlarında yerleşir. Yani daha cok ana bronşlar ve lob bronşlarında yerleşir.
■ Sigara kullanımı ile direkt ilişkilidir. Sigara icenlerde icmeyenlere gore gorulme sıklığı daha fazladır.
■ Akciğer kanserleri arasında en hızlı seyreden ve en erken metastaz yapan (yayılan) akciğer kanseridir.

Evreleme
Kucuk hucreli dışı akciğer kanserinde evrelendirme, TNM (Tumor, Lenf duğumu, Metastaz) sistemine gore yapılır. Genel olarak, kucuk ve metastaz yapmamış bir tumor duşuk evreli, buyuk ve metastazları olan bir tumor ileri evrelidir. Duşuk evreli olgularda uygun tedavi ile tam iyileşme şansı vardır. Ancak, hastaların pek azı bu evrelerde saptanır. . Evrelendirme ile ilgili kurallar ozet olarak şoyledir:
Evre I: Metastaz yoktur. Tumor 3 cm'den kucuk capta ve tumuyle akciğer dokusu ile cevrilidir. Cerrahi tedaviden en cok yarar goren grup budur. Ancak bu gruba giren hasta sayısı cok azdır.
Evre II: Yukarıdaki nitelikte bir tumor aynı taraf bronşcevresi (peribronşiyal) ve/veya hiler (hilus = ana bronş ve damarların akciğer icine girdiği bolge) lenf duğumlerine metastaz yapmıştır. Cerrahi tedavi başarılı sonuc verebilir.
Evre III: Cevreye (goğus duvarı, diyafragma v.b yayılmış veya sağ ve sol ana broşun nefes borusuna bağlandığı bolgeye( ana karinaya) cok yakın tumorler bu gruptadır. Supraklavikuler (Koprucukkemiğiustu) veya karşı taraf hiler/mediyastinal lenf duğumlerine metastaz yapanlar (evre IIIB) cerrahi tedaviye aday sayılmazlar. Hastaların coğu evre III grubundadır.
Evre IV: Uzak organ metastazı olan tumorler. Bunların cerrahi tedaviden yarar gormeleri beklenmez.

Kucuk hucreli akciğer kanserinde evreleme

Sınırlı hastalık
Kanser sadece bir akciğerde ve/veya yakınındaki lenf bezlerindedir
Yaygın hastalık
Kanser, karşı akciğere veya vucudun diğer bolgelerindeki başka organlara yayılmıştır.
Nuks evresi
Nuks demek, tedavi edildikten sonra kanserin yeniden ortaya cıkması (nuks etmesi) demektir. Akciğerlerde veya vucudun başka bir yerinde ortaya cıkabilir.

Akciğer kanserinde tedavi

Akciğer kanseri tedavisinde onerilen tum tedavilerde amac; hastalığın kontrol altında tutulması, yaşam suresinin uzatılması, yakınmaların ortadan kaldırılması ve daha kaliteli bir yaşam sağlanmasıdır.
Tum akciğer kanserli hastalarda tedavi secenekleri vardır. Uc tur tedavi kullanılmaktadır.

Cerrahi (kanseri alıp cıkartmak)

Radyasyon (ışın) tedavisi (yuksek-doz x-ışınları veya diğer yuksek-enerjili ışınlar kullanarak kanser hucrelerinin oldurulmesi)

Kemoterapi (kanser hucrelerini oldurmek uzere ilaclar kullanılması)

ALINTIDIR..