Kırmızı ve tutsulenmiş et temelli beslenme alışkanlığı, cok sıcak cay icilmesi, sigara ve alkol kullanımı gibi alışkanlıklarınız yemek borunuzda kanser oluşumunu tetikleyebiliyor.




Dunya genelinde kanser nedenli olumlerde altıncı sırada olan Ozofagus (yemek borusu) kanseri ulkemizde ozellikle 50 yaş uzeri erkeklerde ve mutfak kulturunde etin geniş yer tuttuğu Doğu Anadolu Bolgesi ’nde sıklıkla goruluyor.

Tutun ve alkol kullanımı, cok sıcak cay tuketilmesi, sebzeden fakir, kırmızı ve tutsulenmiş et ile beslenilmesi, safra ve uzun sureli olarak mide asidinin ozofagusa geri kacması, bazı viral enfeksiyonlar, elde terleme eksikliği (tylosis), radyasyona maruz kalmak ve ailesel/genetik faktorler ozofagus kanserinin gelişimini tetikleyebiliyor. Bazı ailelerde genc yaşlarda reflu, orta yaşlarda yemek borusu hucre yapısı değişikliği (Barrett ozofagusu) ve kişiler 50-60 yaşına ulaştıklarında ozofagus kanseri gelişimi gozlenebiliyor.

Hastalık erken donemde semptom vermiyor

Yemek borusu kanseri gastrit benzeri yakınmalar nedeniyle gec bulgu veriyor. Anatomik ozellikleri nedeni ile ozofagus duvarına, goğus boşluğu ve komşu organlara yayıldığı icin erken donemlerde genellikle semptom vermeden seyrederken; tumor evresi ilerlemiş olgularda yutma gucluğu, kilo kaybı, goğus veya karın ağrısı ve yemek borusu ic kısmı daralmasına bağlı olarak yenilen yiyecek ve iceceklerin, kusma olmaksızın ağza geri gelmesi (regurjitasyon) en sık gorulen semptomlar olarak karşımıza cıkıyor.

Hafif de olsa yutma gucluğu varsa, dikkat!

Yemek borusu kanserinin en uygun tedavisinin ne olduğu gunumuzde hala tartışılıyor. Erken tanı cabalarına rağmen ozellikle ulkemizde ozofagus kanserli hastaların coğuna lokal ileri hastalık ya da yayılma evresinde tanı koyulabiliyor. Ozofagus kanserinin teşhisi endoskopi ve bu işlem sırasında alınan parcanın patolojik incelemesi ile konuluyor. Endoskopik olarak gorulemeyen duvar icerisinde yer alan tumorlerde endoskopik ultrasonografi ile iğne biyopsisi yapılabiliyor. Hastalığın teşhisi icin basit şikÂyetler şeklinde de olsa belirtilerin ihmal edilmemesi gerekiyor. Daha onceden olmayan yemek yedikten sonra takılma hissi uyarıcı bir nitelik taşıyor. Hafif derecede dahi bir yutma gucluğu ozofagus kanserine işaret edebiliyor.

Tanıda Nukleer tıp yontemleri kullanılıyor

Endoskopi, hastalığın yemek borusunun ne kadarını etkilediği ve tumorun uzunluğu hakkında bilgi verirken tum hastalara toraks ve ust batın tomografileri cekiliyor. Bu tomografik inceleme hastalığın cevre dokulara, akciğerlere ve karaciğere sıcrayıp sıcramadığı hakkında bilgi veriyor. Nukleer tıp yontemlerinde PET, vucutta fazla şeker tuketen dokuları gosteriyor. Kanser hucreleri hızlı ureyebilmek icin bircok dokudan daha fazla şeker tuketirler. PET, tumorun boyutları, cevre dokularla ilişkisi, bolunme hızı ve lenf bezlerine ve başka organlara sıcrayıp sıcramadığı konusunda cok değerli bilgiler veriyor. Tum bu tetkikler sonucunda ozofagus kanserinin klinik aşaması belli oluyor ve tedavi yontemi bu aşamaya gore planlanıyor.

Yemek borusu tamamen alınabiliyor

Yemek borusu kanseri diğer organlara yayılım yapmadığı surece ameliyat ile tedavi edilebiliyor. Tumor dokusunun cok buyuk olduğu veya yakınındaki lenf bezlerine sıcradığı durumlarda ameliyat oncesi kemoradyoterapi uygulanarak tumor dokusu kucultuldukten sonra ameliyat ile tedavi edilebiliyor. Stent uygulamaları tedavi edici nitelikte değildir. Stent ile daralmış olan bolge tumor itilerek acılır. Eşlik eden kalp veya diğer organ rahatsızlıkları olan ve cerrahi tedavinin yuksek risk taşıdığı hastalarda tedavi olarak sadece kemoradyoterapi uygulanabilir. Yemek borusunun cerrahi olarak tamamen cıkarılması işlemi olan Ozofajektomi yapılması durumunda ise yemek borusu alınan hastalara mide veya kalın bağırsaktan yemek borusu yapılıyor.

ALINTIDIR..