Girişimsel Radyoloji alanında son yıllardaki gelişmeler ile birlikte damar icinden (endovaskuler) yaklaşım seceneklerindeki imkÂnlar, bacak ve ayak atardamarlarının tıkanıklarında da gittikce artan başarı ile sonuclanan ve hastalara uzun sureli fayda getiren mudahale şansını arttırmıştır.

Bacak damarlarındaki tıkanıklıklar damar sertliği (ateroskleroz) adı verilen hastalık grubunun en sık gorulen bir komponenti olabileceği gibi, sigara kullanımı bilindiği gibi damar tıkanıklığınının belli başlı en buyuk sebeplerinden birisidir. Diz altındaki damar tıkanıklıklarının en buyuk nedenlerinden birisi ise diyabet hastalığıdır. Bu risk faktorlerinden birkacı birarada olduğunda ise damar tıkanıklığının ortaya cıkma ihtimali ve şiddeti belirgin olarak artmaktadır.




Bu hasta grubunda ilk once yuruyuşle ortaya cıkan ve hastanın duraksamasına yol acan “klaudikasyon” adı verilen ağrılar ilk başlarda uzun mesafeli yuruyuşlerde meydana gelirken, darlık ilerledikce veya birden fazla damar segmentini ilgilendirdikce 50-100 metre gibi kısa mesafelerde de ortaya cıkar ve hastanın kısa aralıklarla 5-10 dakika suren dinlenmelerden sonra ancak yoluna devam edebilmesi mumkun olur.

Bacak damarlarındaki tıkanıklıklardan en sık etkilenen bolgelerden birisi ”superfisyal femoral arter” adı verilen uyluktaki atardamardır. Yakın bir tarihe kadar “bypass cerrahi”, yani damarın tıkalı kısmının iki ucu arasındaki acık kısımları birleştiren damar veya yapay damar ile cerrahi yontemler tamamen tıkalı olan hallerde tek secenekti. Bugun ise damar icinden yaklaşımla 20 cm ’nin uzerindeki tıkanıklıklara bile başarı ile mudahale edilmektedir.

İşlem sırasında, tıkalı bacağa anjiyografi prensipleri ile aynı kasıktan ya da daha sıklıkla karşı kasıktan girilerek ulaşıldıktan sonra, oncelikle damarın tıkalı kısımından gecilmeye calışılır ve işlemin belki de en zor kısmını bu aşama teşkil etmektedir. Bu aşamadaki başarı şansı, girişimsel radyoloğun el becerisi ve malzeme konusundaki deneyimi ile doğru orantılı olarak ceşitli ozel cihazların kullanımı ile artmaktadır. Tıkalı olan kısımdan gecildikten sonra ise anjiyoplasti (ceşitli buyukluklerde balonlar ile damarı acmaya calışmak), aterektomi (damar icindeki plakları ozel bir cihazla kesip cıkartmak) ve stentleme (damarın uzun sureli acık kalmasını sağlayacak metal kafes şeklinde materyalin yerleştirilmesi) gibi yontemler ile damarın tekrar acıklığına kavuşması ve kan akışının normale donmesi sağlanır.

Damarlardaki tıkanıklık bazan “iliak arter” adı verilen ana atardamar (aorta) ’dan kasığa kadar kan taşımakla yukumlu damarları ilgilendir. Bu durumlarda da cerrahiye alternatif olarak coğu zaman aynı prensiplerle endovaskuler yaklaşımla yuksek başarı şansı mumkun olabilmektedir.

Diz altındaki damarların tıkanıklıkları ise belki de hekimleri en fazla zorlayan problemlerin başında gelir. Bu damarların ince yapısı nedeniyle coğu zaman cerrahi mudahale şansı pek olmaz ve endovaskuler yontemler tek secenek haline gelir. Ozellikle diyabetik hastalardaki iyileşmeyen yaralar ve uzuv kaybı ile sonuclanan istenmeyen durumların da onune gecebilmek ancak başarılı endovaskuler mudahale ile sağlanabilmektedir.




Tum bu işlemler coğu zaman genel anesteziye gerek kalmadan, “sedoanaljezi” adı verilen hafif uykulu ve ağrısız bir durum sağlanarak gercekleştirilir. Hastanın işlem sırasında bilinci acık olur. Coğu zaman hastayla konuşarak işlemin hangi aşamada olduğu konusunda bilgilendirilerek hafif bir rahatlatıcı muzik eşliğinde konforlu bir ortamda işlem gercekleştirilir. Gunubirlik hastanede yatış ile gercekleştirilen işlemlerde 6-8 saat sonra taburculuk soz konusu olabilirken, bazı durumlarda hastanın geceyi hastanede gecirmesi istenebilir. Ancak başka dahili veya kardiyolojik sorunlar olduğu takdirde hastanede yatış suresi birkac gunu bulabilir.

Bize hastalar daha cok dahiliye uzmanları, kardiyoloji veya kalp damar cerrahisi uzmanları tarafından yonlendirilir. Hastalarımız bazen direk olarak amputasyon adı verilen uzvun kaybı ile sonuclanan cerrahiler oncesi son bir umut olarak da başvurabilirler. Burada onemli olan nokta bacaklarında tıkanıklık yakınmaları ve bulguları bulunan hastaların hekimlerinden girişimsel radyolojik alternatifleri de sorgulamaları ve gerekli gorulduğu takdirde yonlendirilmelerini istemeleri gerekmektedir. Hastalarımız internet uzerinden bu tip işlemlerin yapılabildiği hastaneleri de oğrenebilirler ve kendileri de başvurabilirler. Tedaviden sonra ise hasta hem ilk başvurduğu hekim tarafından hem de girişimsel radyolog tarafından takiplerine mutlaka devam etmelidir.

ALINTIDIR..