Diyetisyen Nesrin Eriş, hemodiyaliz hastaları icin bir takım beslenme onerileri sunuyor. Alınması ve alınmaması gereken vitamin – mineralleri acıklıyor.




Hemodiyaliz hastaları icin beslenme, besin secimleri ve miktarları cok onemlidir. Yapılan araştırmalar diyaliz hastalarında beslenme bozukluğunun olum oranını artırdığını gostermektedir. Ne kadar sağlıklı beslenilirse o kadar sağlıklı ve uzun bir omur yaşanır. Doğru, dengeli bir beslenme duzeni yaşam kalitesini artırır ve harabiyeti azaltır. Diyaliz hastalarının enerji ve protein alımları belirlidir. Bazı vitamin ve minerallerin alımına veya yasaklanmasına dikkat edilmesi gerekir.

Protein ve enerji alımı: Diyaliz hastaları normal sağlıklı bireyler kadar gunluk kalori almalıdır (35 kcal/kg/gun). Bu enerji hastanın kilo alıp vermeden kalmasını sağlayacaktır. Hemodiyaliz hastalarında protein alımı cok onemlidir. Hasta hic diyalize başlamadan once kısıtlı protein alabilir. Ancak bu alışkanlığını diyalize girmeye başladıktan sonra da surdurmemelidir. Hemodiyaliz sırasında protein yıkımında bir miktar artış ve proteinlerin yapıtaşları olan aminoasitlerin onemli olcude kaybı soz konusudur. Hastalardaki protein kısıtlaması beslenme bozukluğuna ve sonucta ceşitli infeksiyonlara karşı vucut direncinde azalmaya neden olur. Bu nedenle hastaların yeteri kadar proteini, buyuk kısmını da yağsız et ve yumurta gibi yuksek biyolojik değerli protein kaynaklarından almaları gereklidir.

FOSFOR: Fosforun kandaki oranının yuksek olması;

Uzun donemde kemik kırılmaları ve eğilmelerine Kalsiyumla birleşme sonucu damar tıkanıklığına, iyileşmeyen yaralara ve ağrılara neden olabilmektedir. Diyetle fosfor kısıtlaması ve kan fosfor duzeyinin 5-5.5 mg/dl civarında tutulması son derece onemlidir. Diyetin fosfor oranını duşurmek zordur. Cunku butun proteinden zengin besinler fosfordan da zengindir. Bu nedenle besin secimlerine ve miktarlarına cok dikkat etmek gerekir. Diyetle alınan fosfor miktarını duşurmek icin hastalar fosfordan zengin gıdalar (sut ve peynir, yoğurt gibi sut urunleri, karaciğer, fındık-fıstık, baklagiller ve kolalı icecekler) hakkında bilgilendirilmelidir.

Badem, ceviz, fındık, fıstık, Sut, peynir, yoğurt gibi sut ve urunleri, Karaciğer, Cikolata, kolalı icecekler. Diyetinizde fosforu duzenlediğiniz zaman fosforun kemiklerimiz uzerindeki olumsuz etkileri onlenmiş olacaktır.




POTASYUM: Vucut sıvılarının dengesinin korunmasında ve normal vucut fonksiyonları icin gereklidir. Diyette kısa sureli potasyumdan zengin besin kacamaklarında bile ani yukselmeler gosterir. Hemodiyaliz hastalarının mutlaka uyması gereken diyet kısıtlamalarından biridir.
Yuksek potasyum duzeyi;

Kalpte ritim bozukluğu Bacaklarda ani gucsuzluk hareket ettirememe Nabızda yavaşlamaya neden olur Kan potasyum duzeyleri 6-6.5 mEq/1 ’nin uzerinde olduğu zaman, kalpte ritim ve ileti bozukluklarına yol acarak ani olumlere neden olabilir. Bu duruma karşı korunmak amacı ile hastalar baklagiller, narenciye, fındık-fıstık benzeri kuruyemişler, uzum, muz, kayısı gibi urunlerin neskafenin, cikolatanın potasyumdan zengin olduğu konusunda uyarılmalıdır. Ayrıca diyet tuzlarının iceriğinde de onemli oranda potasyum bulunmaktadır ve hemodiyaliz hastalarında kesinlikle kullanılmamalıdır. Hemodiyaliz hastalarının meyve ve sebze tuketim miktarlarına cok dikkat etmeleri gerekmektedir. sebzeleri pişirmeden once haşlayıp suyu suzulerek yemek yapılmalıdır.

Potasyumdan yuksek yiyecekler şunlardır:

Ispanak, semizotu, pazı, asma yaprağı, karalahana, patates, havuc, mantar gibi sebzeler; Muz, kavun, kayısı, kivi, boğurtlen, kuru meyveler (kuru kayısı, kuru incir, kuru erik vb.) gibi meyveler; Cikolata, kahve, kakao, neskafe, pekmez, bulgur gibi diğer yiyecekler. Sıvı alımı ve tuz: Bu nedenle de tuzlu yiyeceklerden (salamura, turşu, zeytin, konserve vb.) ve tuzlu yemeklerden uzak durmamız gerekir. Ayrıca diyet tuzlar da kullanılmamalıdır.

Hemodiyaliz hastaları mutlaka tuzsuz diyete uymalıdırlar. Tuzsuz diyete yeterince uyulmadığında hastada kacınılmaz olarak susama hissinin artması nedeni ile su alımı da artacaktır. Gunluk sıvı alımının (yemekle birlikte alınan dahil) 1.000 ml ’yi gecmemesi amaclanmalıdır. Fazla su alımı ayaklarımızda, ellerimizde, yuzumuzde şişmeye, tansiyonumuzda yukselmeye neden olur. Su kilosu olarak ifade edilen gunluk tartı artışının 1 kg ’ı aştığı durumlarda, hipertansiyon gelişmesi, kalpte buyume ve ileri donemlerde kalp yetersizliği ortaya cıkmaktadır. Hemodiyaliz hastalarında en onemli yaşam kaybı nedeninin kalp hastalıkları olduğu goz onune alındığında tuzsuz diyet ve sıvı alımının kısıtlanmasının onemi ortaya cıkar.




Yağlar ve ozellikle kolesterol: Hemodiyaliz hastalarında ateroskleroz normal kişilere gore daha hızlanmıştır. Bu nedenle kolesterolu 200 mg/dl ’nin uzerinde olan hastalarda duşuk kolesterollu diyet onerilmelidir. Kolesterol bitkisel gıdalarda yoktur, sadece hayvansal kaynaklı yağlarda bulunur. Yumurta sarısında da yuksek oranda kolesterol bulunur, ancak yumurta akı hemodiyaliz hastalarında guvenle kullanılabilir ve zengin bir protein kaynağıdır. Kolesterol miktarını duşurmek amacı ile yemeklerde tereyağı yerine zeytinyağı, mısırozu veya aycicek yağı gibi bitkisel sıvı yağlar tercih edilmelidir.

Vitamin ve mineraller: Vitaminler (folik asit, B1, B2, B6, B12 gibi B grubu vitaminler, C vitamini) ve değişik mineraller (magnezyum, cinko, iyot, flor vb.) organların sağlıklı calışabilmesi acısından gereklidir. Hemodiyaliz sırasında bu mineral ve vitaminlerin pek coğu vucuttan uzaklaşmaktadır. Bu nedenle kaybedilen bu vitamin ve minerallerin, başta folik asit, B grubu vitaminler ve C vitamini olmak uzere diyaliz sonrası alınması gerekmektedir.

Diyaliz hastalarında A vitamini zararlı olabileceğinden, hekime sormadan kullanılmamalıdır.
Hastalara diyetlerinin verilmesi ve izlenmesi acısından ideal olarak her diyaliz merkezinde bir diyet uzmanı bulunmalıdır.

Kaynak:Fazlakilo