Doktora sormadan antibiyotik almanın 8 zararı...
Antibiyotikler herhangi bir bakteri (mikrop) tarafından, başka saldırı yapan bir mikrobu oldurmek veya coğalmasını durdurmak icin kullanılıyor. Bitkilerden elde edilebildiği kuf mantarlarında bulunan bazı maddelerin geliştirilmesiyle de elde ediliyor. Ancak antibiyotiklerin doğru kullanımı konusunda ciddi sorunlar var. İc Hastalıkları Uzmanı Dr. Yaser Suleymanoğlu, antibiyotiklerin doktora danışılmadan kullanılmasının başlıca 8 zararı bulunduğunu belirterek, bu zararları şoyle sıralıyor:
1.Antibiyotiklere karşı vucutta direnc oluşuyor ve ilacın etkinliği azalıyor.
2.Bobrek ve karaciğer fonksiyonları olumsuz etkileniyor.
3.Kemik iliği ve bağışıklık sistemi baskılanıyor.
4.Mantar ve parazit enfeksiyonları artıyor.
5."Super enfeksiyon" ve hastalık derinleşiyor. Orneğin, basit bir ust solunum enfeksiyonundan sonra zaturre, sinuzit veya orta kulak iltihabı gibi hastalıklar gelişebiliyor. Bu tip apse gelişirse buna super enfeksiyon deniyor.
6.Kanlı ishal meydana gelebiliyor.
7.Cocuklarda diş sararması goruluyor. Anemi ve astım hastalığı tetikleniyor.
8.Cocukların buyume sureci engelleniyor.
Mikroplar da akıllandı
Yaklaşık 60 yıldır ilac sanayisinde ciddi gelişmeler olduğunu, ancak mikropların akıllı yapısı antibiyotiklere karşı direnc oluştuğunu belirten Dr. Yaser Suleymanoğlu, "Antibiyotiklere direnc oluşması şu anlama geliyor: Antibiyotikler, kullanıldıkları hastalık gruplarına karşı onceleri etkiliyken, gereksiz yere kullanım sonucunda bu etkinliğini kaybediyor. Hasta ilacı kullanmasına rağmen faydasını goremiyor" diye konuştu.
Antibiyotiklere karşı direnc oluşması halinde, artık o antibiyotiğin mikroplara karşı etki edemeyeceğini bu nedenle de her bakteriye uygun antibiyotik kullanılması gerektiğini ifade eden Dr. Yaser Suleymanoğlu, şunları soyluyor:
"Hastalığa neden olan etkenin bulunması ve bu etkene karşı etkili olacak antibiyotiği bulmak icin bir 'Kultur-Antibiyogram Testi' adı verilen laboratuvar testinin yapılması gerekiyor. Antibiyotikler hic bir viruse karşı etkili değildir. Yani viral hastalıklarında antibiyotiklerin yeri yoktur. Daha kotusu bazı bakteri ve mantarların coğalmalarına sebep olabileceği icin zararlıdır. Enfeksiyon hastalıklarının bir bolumu viruslere bağlı olduğuna gore, her ateşli hastaya hemen antibiyotik vermek son derece yanlıştır. Farenjit, Grip, nezle gibi viruslerin neden olduğu hastalıklara karşı etkili değillerdir. Ateş duşurucu ya da ağrı kesici etkileri yoktur. Antibiyotikler mutlaka doktor tarafından uygun olarak kullanılmalıdır. Bilmeden kullanılan antibiyotikler hastalığı iyileştirmezler, hatta vucuda bir cok zarar da verebilirler. Antibiyotiğe bağlı ağır kanlı ishal, deri egzamaları, hazım problemlerini kliniklerimizde cok goruyoruz."
Turkiye'de tedavi maliyetinin yuzde 50'sini oluşturuyor
Turkiye'de antibiyotiklerin recetesiz verilmesi nedeniyle bircok uygunsuz durumda kullanıldığına değinen Dr. Yaser Suleymanoğlu, şu bilgileri veriyor:
"Ulkemizde antibiyotiğe karşı direnc coğalmıştır. Ulkemizde olduğu gibi ABD ve Avrupa'da gereksiz antibiyotik kullanımı istatistik calışmalarda hayli fazladır. Turkiye'de net rakamlar olmamakla beraber antibiyotik kullanımı Avrupa'ya nazaran daha yuksektir. Antibiyotikler halen ilac ile tedavi maliyetlerinin yuzde 50'sini oluşturuyor. Antibiyotik tedavi rejimlerinin yaklaşık yuzde 20-50'sinin uygunsuz olduğu belirtiliyor. Antibiyotiklerin sık ve uygunsuz kullanımının yarattığı en onemli sorun şuphesiz direncli mikroorganizmaların oluşmasıdır. Bu mikroorganizmalar ozellikle hastane enfeksiyonlarında onemli rol oynuyor. Uygunsuz antibiyotik kullanımı direncli mikroorganizmaların oluşmasını arttırıyor. Bu direncli mikroorganizmaların tedavisi icin yeni ve daha yuksek teknolojiler kullanılarak geliştirilen pahalı antibiyotikler kullanıldığı icin da tedavi maliyetleri yukseliyor. Maliyetlerdeki artış yeni ve pahalı antibiyotiklerin kullanıma sunulmasıyla daha da artacak gibi gorunuyor. ABD'de hastane ilac butcesinin yuzde 30'unu antibiyotik giderlerinin oluşturduğu belirtiliyor. Bu ulkede antibiyotiklere her yıl odenen para 7 milyar dolardan fazla ve bunun 4 milyar doları direncli bakteri enfeksiyonlarına harcanıyor."
Neden her hastaya vermemek gerekiyor?
Antibiyotik tedavisinin her hastaya verilmemesi gerektiğini, bobrek yetmezliği bulunan hastalara verilmesi halinde ure denilen zehirli maddenin yukselmesine neden olduğunu vurgulayan Dr. Yaser Suleymanoğlu, antibiyotiklerin yanlış kullanamının yaratacağı sonuclar hakkında şunları soyluyor:
"Bobrek veya karaciğer hastalıklarında kullanılacak olan antibiyotikler iyice bilinmelidir. Coğu defa sık kullanılan antibiyotikler, iki uc ay sonra kemik iliğindeki kan hucrelerinin tahribine bağlı derin bir anemi veya lokosit baskılanmasına yol acabilir. Bazı antibiyotikler belirli yaşlarda verilmemelidir. Mesela altı yaşından kucuklerde tetrasiklin grubu antibiyotiklerin kullanılması doğru değildir. Altı yaşından kucuklere tetrasiklin verildiğinde dişlerde kalıcı bir bozukluğa (şekil bozukluğu, renk değişimi, buyumenin durması gibi) sebep olabilir. Geniş spekrumlu antibiyotiklerin yuksek dozda ve uzun sureli kontrolsuz kullanılması, vucudun herhangi bir yerinde mantarın coğalmasına sebep olabilir."
Bazı antibiyotiklerin bazı ilaclarla, yemekle, meyve sularıyla, sutle alınmaması gerektiğine değinen Dr. Yaser Suleymanoğlu, "Sut ve antiasit mide ilacları ile etkileşen bircok grup vardır. Antibiyotiklerin pek coğunun hamilelikte kullanması sakıncalıdır. Bazıları, anne karnındaki cocukta bircok sakatlıkların meydana gelmesine sebep oluyor. Eğer mutlaka antibiyotik vermek gerekiyorsa, guvenli olanların doktor tarafından secilmesi gerekiyor. Antibiyotiklerin alkolle alınması son derece sakıncalıdır. Karaciğer yetmezliği, mide kanaması, anaflaktik şok dahi gelişebilir" diyor.
Kaynak:caferuj