Tehlikeli hastalıklar tehlikeli tedaviler gerektirmektedir" der Neil Postman "Televizyon Olduren Eğlence'' adlı kitabında. Cağımıza baktığımızda televizyon gercekten ciddi bir hastalık, ciddi sorunları beraberinde getiriyor.En cok da bu eğlence aracını ciddi bir bağımlılık haline getirip sadece onun sesiyle uyuyabilenleri tehdit ediyor.
Etrafınıza bir bakın... Hepinizin hayatında, hayatında olmasa bile yakın cevresinde televizyon karşısında uyumayı seven birileri vardır.
BİR ADIM SONRASI ALZHEIMER
Kişisel Gelişim Uzmanı Guclu Metin, televizyon izlerken uyumayı beyin noronlarını kotu kullanmak olarak yorumlarken, "Surekli aynı noktaya bakıyorsunuz. Siz televizyon izlerken bir nevi hipnoz durumuna geciyorsunuz. Beyin de işlevsizlik yuzunden bir sure sonra, mutluluk hormonu salgılıyor gibi oluyor ama bildiğiniz anlamda bir mutluluk meselesi değil bu. Bir nevi uyuşturucu. Hayatla olan bağınızın bir sure kopması, beyinin kendini kapatması ile uyuşma sağlanıyor. Son donemde cok rastlanıyor. Araştırmalarda da goruyoruz. Televizyonun hipnoz edici durumu da var. Televizyon programlarında, dizilerde bilincaltını etkileyen mesajlar var. Uyuduğunuz sırada da bu mesajları alıp etkilenebiliyorsunuz. Ozellikle de surekli masa başı işi yapan, rutin yaşayanlarda cok gorulen bir durum. Bunun bir tık sonrası Alzheimer'a gidiyor. Son donemlerde de gencleri etkileyen bir eylem. En iyisi bir an once televizyondan uzaklaşıp, karanlık bir odada uyumaya calışmak. Uyumadan once onerim bir kitap okunması, belki bir hayal de kurulması olabilir. Yeter ki uyuma aracınız televizyon olmasın" diyor.
İPad ve televizyonla uyuyan bir kitle var
Uskudar Universitesi NP İstanbul Noropsikiyatri Hastanesi Bağımlılık Merkezi Oğretim Uyesi Prof. Dr.Nesrin Dilbaz, "25 yaş ile 65 yaş arasında televizyon karşısında uyuyan bir kitleyle karşılaşıyoruz. Televizyon ve iPad gibi urunler havanın kararıp da uyku zamanının geldiğini bildiren hormonun salınımını engelliyor. Televizyonun parlak ışığıyla birlikte aslında uyku duzeninizde bir bozukluk meydana geliyor. Beyine 'Artık uyuma zamanı' mesajı gitmiyor. Karşımıza iki kitle cıkıyor. Birincisi yalnız olanlar. Bunlar da bir ses, bir aksiyonla kendilerini daha rahat hissediyorlar. İkincisi de stresten uzaklaştığını duşunenler. Bu kişilerle konuştuğumuzda, gorsel şeylerle daha rahat uykuya daldıklarını, olumsuz duşuncelerin televizyon karşısında uyuyarak dağıldığını soyluyorlar. Yalnızken yaşadığı korkuları televizyon sesiyle yaşamadıklarını soyleyenler de var. Televizyon kesinlikle rahat uyutmuyor. Melatonin hormonu engelleniyor" diyor. "Televizyon karşısında uyumak uyku hijyenini engeller" diyen Prof. Dr. Dilbaz, "Yatak odanızın ısısı 18-21 derece arasında olmalı. Yatak odanızdaki perdelerin gun ışığı almayacak şekilde duzenlenmesi gerekir. Uykuya dalmadan once de kitap okumalı, hafif sakin bir muzik dinlemelisiniz. Evet televizyonla uykuya rahat dalınıyor ama uykuya dalmak değil de uykunun surekliliği de onemli. Televizyon acık kaldığında boluk porcuk uyku uyuyorsunuz. Gun icinde de bu kişiler yorgun oluyor. Televizyonla uyunuyorsa da televizyon belli bir saatte kapanacak şekilde ayarlanmalı" şeklinde konuşuyor.
Prof. Dr. Nesrin Dilbaz: Depresyon getirir
Prof. Dr. Dilbaz, "Uyku duzeni bozulursa depresyon gelir" diye goruş verirken, "Duzgun uyuyamazsanız uyku borc oluşturur. Uyku bu borcu mutlaka odettirir. Gun icinde sizin fark etmediğiniz uyuklamalarınız olur. Gece bir - iki saat yeter diyenler, gun icinde uyuklarsa beynini kandırmış olur. Boylece yorgunluk artar, konsantrasyon bozulur, sinirlilik olur, depresyon oluşur. Birini uyutmamak bir işkence yontemidir. Bir kişi parlak ışıklarla dolu bir odada tutulur. Bu kişi once cok neşeli olur. Ama sonrasında dinlenme ihtiyacı oluşur. Vucudumuzun da biyolojik bir ritmi var. Vucut saatinin calışması lazım. Siz bu dengeyi bozarsanız hormonal dengenizi de bozarsınız. Televizyon karşısında uyumak vucut saatinizi bozabilir. Bu nedenle mutlaka yatağınızda, televizyonsuz uyumalısınız" diye konuşuyor.
Prof. Dr. Nilufer Narlı: Verimli değil
Sosyolog Prof. Dr. Nilufer Narlı "Cok yoğun calışan bir kitle var ve bu kitle yorgunluktan ekran karşısında uyuyakalıyor. Bu grup yoğun iş hayatı nedeniyle hobilerine ve arkadaş toplantılarına zaman ayıramıyor. Bir hipotez olarak ortaya atıyorum, bu kitle televizyonu bir ceşit sakinleştirici olarak kullanıyor. Yani kendini uykuya hazırlıyor. Diğer kitle de calışmayan, evin dışına cıkmayan bir grup. Bunlar da televizyonu vakit oldurmek icin kullanıyor ve uzun saatlerini ekran karşısında geciriyor. Bunlar da depresif ve yalnız hissettiği icin ekranı uyuma aracı olarak goruyor. İki kitle de kendisini sakinleştirmek icin ekranı kullanıyor. Norolog değilim ama calışmalara bakılınca ekran bir ceşit antidepresan gibi geliyor. Bu nedenle televizyon karşısında uyumak bir bağımlılık haline geliyor. Akıl sağlığı deyince sert geliyor ama akıl sağlığı acısından ekranla birlikte uyumak olumsuz bir yaklaşım. İnsanlar vakitlerini verimli bicimde geciremiyor. Ne kendilerine faydaları oluyor ne de başkasına" şeklinde goruş veriyor.
Deniz Altuntaş 34 yaşında - Magazin Muhabiri:
20'li yaşlarımda uykuyla ilgili problemlerim yoktu. Zaten geceleri calışıyordum. Gunduz eve gelip uyuyordum. Yorulduğum icin nerede uyuduğum cok onemli değildi. Gunduz saatlerinde de kardeşlerim işyerinde oluyordu. Yani yalnız kalıyordum. Dolayısıyla bir ses arıyordum. Bu nedenle kahvaltı ettikten sonra televizyonu acıp uyumaya başlamıştım. Tam 14 yıldır da bu şekilde uyuyorum. Evlendikten sonra iş saatlerim değişti. Gunduz calışmaya başladım. Sabah uyanamama problemlerim başladı. Denediğimde yatak odasında uyuduğum zaman sabah kalkamadığımı fark ettim. Gece de yataktan kalkıp, yorganımla birlikte salondaki koltuğa gelip televizyonu acıyorum. Bence bu beni daha cok yoruyor. Cunku ne kadar uyusam da yeterli derecede uykumu almıyorum. Bu durumdan vazgecebileceğimi de sanmıyorum.
Aycan Pırasalar 33 yaşında- Gazeteci
İşten geldiğimde gercekten cok yorgun oluyorum. Yemeğin ardından da cayımı aldığımda ekran karşısına geciyorum. Burada da ayaklarımı uzatma ihtiyacı hissediyorum. Vucudum rahatlama durumuna geciyor. Gunun yorgunluğunu atayım derken bir bakmışım uyuyakalmışım. Ekrandaki goruntu ve ses hızları hemen hemen aynı oluyor. Odanın ışığını da kapatıyorum. Karanlık oluyor, dinginlik geliyor. O sırada tam mudahale olmazsa rahatlıkla birlikte uyuyuveriyorum. Uzmanların dediği gibi sabah da yorgun kalkmıyorum. Aksine ekran karşısında uyumaktan keyif alıyorum. Televizyonda izlediğim ses ayarı değişmiyor, o da ninni gibi geliyor. Kendimi bildim bileli haftada 2-3 gun televizyon karşısında uyuyorum. Olumsuz bir etkisini gormedim. Ama uykuya geciş evresinde de kitap rahatlatıcı olmadığını soyleyebilirim.
Ciğdem Kocken 53 yaşında - Ev Hanımı
Onceleri ekran başında uyuyamazdım. Değil bir ses bir ışıkta bile uyumak mumkun olmazdı. Ne zaman eşimde horlama problemi cıktı. O zaman ben de yatağımdan ayrıldım. İkisi de gurultu diyebilirsiniz belki ama inanın televizyon sesi horlama sesinden cok daha iyi.
Kaynak : memurlar.net
Televizyon başında uyumak hastalıklara davetiye cıkarıyor
Sağlıklı Yaşam0 Mesaj
●4 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Sağlık Forumları
- Sağlıklı Yaşam
- Televizyon başında uyumak hastalıklara davetiye cıkarıyor