Dunyanın geri kalmış ulkelerinde, aclık, yoksulluk, yaşam ve temizlik koşullarının yetersizliği, ic savaşlar ve surekli gocler nedeniyle her yıl yaklaşık 200 bin yeni kişi Lepra (Cuzzam) hastalığına yakalaniyor





Kamu Hastaneleri Birliği Bakırkoy Genel Sekreterliği'nden yapılan acıklamada, insanlık tarihi kadar eski olan Lepra'nın (Cuzzam) 1876 ’da Armauer Hansen tarafından bulunan lepra basili tarafından oluşturulan oncelikle, deri ve siniri tutan kronik seyirli bir enfeksiyon hastalığı olduğu belirtildi.

Cağ dışı hastalık Turkiye'de bitmedi

Acıklamada, "Lepra hastalığını yapan basile (etkene) karşı insanların pek coğunda doğal bir bağışıklık (hastalığa karşı koruma) hali vardır. 1982 yılında Dunya Sağlık Orgutu en cok iki yıl surede tamamlanan cok ilacla tedavi (Multi Drug Treatment=MDT) protokolleriyle hastaların tamamına ulaşılmaya calışılmaktadır. Ulkemizde cuzzamla ilgili calışmalar 1960 ’lı yıllarda Doc Dr. Etem Utku tarafından başlatılmış sonrasında 1976 yılında Prof. Dr. Turkan Saylan ile devam etmiştir.O donemden gunumuze kadar ulkemizde tesbit edilmiş tum hasta ve hasta yakınları kontrol altına alınmıştır.

Gunumuzde halen hizmet sunumuna devam eden ve dunyadaki diğer ulkelere ornek olarak gosterilen Turkiye ’deki tek Lepra Hastanesi olan, İstanbul Lepra Deri ve Zuhrevi Hastalıkları Hastanesi tarafından Lepra (Cuzzam) Hastalığı ile ilgili tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri verilmektedir. Dunya Sağlık Orgutunun tropikal hastalıklar icinde saydığı bircok hastalık gibi Lepra ’nın da (Cuzzamın), Avrupa -Asya kavşak noktasında olan Turkiye ’nin aldığı gocler nedeniyle gelebilecek pek cok endemik nitelikli hastalıklar da olduğu gibi onlem alınması icin uyarmaktadır" denildi.

Sağlık Bakanlığı'nın başta Turkiye Kamu Hastaneleri Kurumu olmak uzere Turkiye Halk Sağlığı Kurumu ile Lepra (Cuzzam) Hastalığının teşhis, tedavi, tarama ve takibiyle ilgili gerekli tum altyapı calışmalarını yaptığı belirtilerek, "Lepra (Cuzzam), gunumuzde, ne yazık ki, hakkındaki bilgisizliğin surmesi nedeniyle, hala korkulan ve insanları korkutmak,urkutmek icin kullanılan bir simge olmaya devam etmektedir. Bilinen eski ve sakat hastalar, hic kimseye bir zararları olmadığı halde, damgalanmaktan (Stigma) kurtulamamakta, coğu kez anlayışsızlıkla karşılanıp dışlanabilmektedirler. Lepra ’ya dikkat cekmek ve farkındalık oluşturmak icin tum dunyada her yıl ocak ayının son pazar gunu Dunya Sağlık Orgutu ’nun onerisiyle "Dunya Cuzzam Gunu" olarak anılmaktadır" denildi.



lk olarak 1876 senesinde Norvecli bilim adamı Armauer Hansen tarafından bulunan cuzzam mikrobu deriyi tutarak yayılan ve vucuda bu şekilde hukmeden bir hastalıktır. Cuzzam hastalığı dunya capında sosyal ve toplumsal bir hastalık olarak kabul gormektedir bu şu nedenledir ki; cuzzam hastaları toplum arasında barınamazlar ve yaşamaları mumkun değildir bu yuzden bu hastalar kayıt altında tutulmakta ve kendilerine yaşam alanı belirlenmektedir. Son kayıtlara gore ulkemizde 2605 cuzzam hastası olduğu ortaya cıkmıştır ve ortalama yaşları 60,5 olarak acıklanmıştır.Araştırmalar şunu gostermektedir ki cuzzam hastaları genellikle kırsal kesimlerde yaşayan ailelerden oluşmaktadır. Aynı kaptan beslenen, aynı eşyaları kullanan ve sağlık hizmetlerinden yeteri kadar yararlanamayan aileler…




Cuzzam Hastalığı Nasıl Yayılır?

Bu hastalık ırsi denilebilecek niteliktedir. Vucut mikroba karşı doğal bağışıklık sistemine sahiptir ancak bazı bunyelerde bağışıklık sistemi yoktur bu mikroba karşı bu da aileden gelen bir durumdur.Hastalığın tek taşıyıcısı insandır başka yollarla bulaşması mumkun değildir. Cuzzam hastası olan ve bu mikrobu taşıyan bir hasta ile en ufak bir yakın temas hastalığın bulaşmasına neden olur bu yuzden cuzzam hastaları sağlıklı insanlarla birarada yaşayamaz.


Cuzzam Hastalığının Belirtileri Nelerdir?

- Vucutta,zamansız oluşan kepeksiz ve yuvarlak olmayan lekelerin belirmesi ve zaman zaman kaşıntı yapması
– Sık sık tekrarlayan burun kanamaları ve burun tıkanıklıkları
– Kol ve bacak sinirlerinde ağrıların başlaması ve el parmaklarının(4. ve 5.) ice doğru bukulme,eğilme gostermesi
– Alt goz kapaklarının hareketsiz duruma gecmesi ve kapanmaması durumu
– Dizlerde ve dirseklerde yara izleri
– Yuz bolgesinde oluşan odem




Hastalığın Tedavisi


İlk teşhis cok onemlidir ve doğru teşhis sonrası tedavi mumkundur.Teşhis gecikmiş ve hic tedavi gormemiş hastalarda 10-20 sene sonrası sakatlıklar ve vucutta dokulmeler baş gostermeye başlar.Tedavi sureci onemlidir ve en az 3 ilac şeklinde kombine bir tedaviye başvurulur.Kısa zamanda hastalık sorunsuz şekilde tedavi edilebilir.Yaraların ve gorsel sorunların giderilmesi adına hasta,doktor kontrolu altında kalabilir.

KAYNAKLAR:F5-Bilgiustam