Dunyaca unlu saglik dergisi Mens Health in, uzman goruslerine basvurarak
yaptigi bir derlemede faydalari saymakla bitirilemeyen Aspirinin
iyilestirici etki yaptigi belirlenen 12 yeni hastalik daha masaya
yatirildi. Amerikan Kalp Vakfi nin sozcusu olan ve Mayo Clinic te ilac
uzmani olarak gorev yapan Dr. Gerald Fletcher, "Bu kadar farkli
amaclarla kullanilabilecek baska bir ilac yok. Hala Aspirin in yeni
faydalarini bulmaya devam ediyoruz" diyor. Iste super ilacin 12 yeni
marifeti....

*Kaşıntıyı kesiyor: Birkac tablet Aspirin i ezip toz haline getirin. Elde
ettiginiz tozu bir miktar nemlendiriciyle karistirip kasinan bolgeye
surun. Bu losyon Aspirinin cilde nufuz etmesini saglayacak ve kasintiyi
durduracaktir.
*Tansiyonu dusuruyor: Ispanyol bilimadamlarinin yaptigi bir arastirma,
Aspirin in yuksek tansiyona iyi geldigini ortaya koydu. Her gun alinan
100 miligram aspirin buyuk ve kucuk tansiyonu belirgin oranda
dusuruyor. Ancak uzmanlar uyariyor: Aspirini sabah degil, geceleri
icmelisiniz.
*Gunes yanigina karsi: Yazin bir anda korunmasiz olarak gunesin altinda
kalmaktan kaynaklanan yaniklar bir hayli can yakicidir ve ardindan
cildin kabarciklar seklinde su toplamasina neden olur. Ancak cok fazla
gunes altinda kaldiktan en az bir-iki saat sonra alinacak iki adet
Aspirin hem yanmayi hem de cildin su toplanmasini azaltir.
*Kalp dostu: Gunde en az 75 miligram Aspirin almak kani inceltip damar
iltihaplanmasini onleyerek kalp hastaliklari riskini yuzde 30 oraninda
dusurebiliyor. Gogus agrisi hissedildiginde bir Aspirin cignemek, olasi
kalp krizini bastan onlemeye yardimci oluyor ve kriz gecirilmisse bile
bunun yaptığı tahribati azaltiyor.
*Nasira iyi geliyor: 5-6 adet Aspirin i toz haline getirip yarimsar cay
kasigi su ve limon suyuyla karistirin. Nasirli bolgeye bu karisimi
surdukten sonra uzerini sicak ve nemli bir bezle 10 dakika ortun.
Aspirin in icindeki asit nasiri yumusatacak ve sungertasiyla biraz
ovduktan sonra nasiriniz duzelecektir.
*Prostati onluyor: Unlu saglik merkezi Mayo Clinic in uzmanlari
tarafindan 1400 erkek uzerinde 5.5 yil boyunca yapilan bir arastirma,
prostat riskinin her gun Aspirin icen erkeklerde iki kat azaldigini
gosterdi.
*Kolon kanserini onluyor: Aile bireylerinizden biri kolon kanseriyse her
gun Aspirin icmenizde buyuk fayda var. Zira arastirmalara gore gunde 81
miligram Aspirin alan erkeklerde kolon kanseri riski, almayanlara gore
yuzde 50 oraninda dusebiliyor.
*Ucuklari geciriyor: Macar uzmanlar tarafindan yapilan bir arastirmaya
gore, her gun alinacak 125 miligram Aspirin ucuklarin cilt uzerindeki
omrunu ortalama 8 gunden 5 gune dusurerek, neredeyse yari yariya
azaltabiliyor. Aspirin, ucuga neden olan iltihabi da azaltarak,
etkilenmis bolgenin daha cabuk iyilesmesini sagliyor.
*Alzheimer dan koruyor: Hollanda daki Erasmus Tip Merkezi nde gorevli
bilim adamlari tarafindan yapilan bir arastirmaya gore birkac yil
boyunca duzenli Aspirin kullananlarda Alzheimer hastaligina
yakalanma riski, bu ilaci duzensiz kullananlara gore yaklasik yuzde 80
oraninda daha az ortaya cikiyor.
*Kadinda kisirliga iyi geliyor: Arjantinli uzmanlar, cocuk sahibi
olamayan bir grup kadin uzerinde testler yapti. Kadinlardan bir bolumune
sadece kisirlik ilaci, diger gruba ise kisirlik ilaciyla birlikte 100
miligram Aspirin verildi. Aspirin, yumurtalikta kan dolasimini artirdigi
icin, ilaci Aspirinle alanlarin hamile kalma sansi yuzde 40 artti.
Sadece kisirlik ilaci alanlarda ise yuzde 20 artis goruldu.
*Sigilleri sokup atiyor: Bir parca bant alin, ortasina yuvarlak bir delik
acin ve bu delik tam sigilin uzerine gelecek sekilde banti cildinize
yapistirin. Ucu banttan disari cakan sigilin uzerine, daha once toz
haline getirdiginiz Aspirin i surun ancak cildinizin diger taraflarina
bulastirmayin. Sonra bunun uzerini baska bir bantla kapatip ayni islemi
uc gece ust uste uygulayin. Sigiliniz iyilesecektir.
*Felcten koruyor: Felcin nedeni kan pihtilasmasi. Aspirin in en onemli
ozelligi de pihtilasmayi onlemesi. Her gun alinacak bir Aspirin in, felc
gecirmis erkeklerde yeni bir felc riskini yuzde 25 oraninda onledigi
biliniyordu. Bundan yola cikan uzmanlar, genel olarak felc riski
tasiyanlarda da ayni oranda etkili olacagini dusunuyor. Hatta bazi
arastirmalar bu oranin daha da yuksek olabilecegini gosteriyor. Bu yeni
faydalariyla Aspirinin gercekten super ilac oldugu bir kez daha
kanitlandi.
*Ancak her ilac gibi Aspirin in de zararli etkileri
olabiliyor. Uzmanlar ozellikle mide hastalarini uyariyor: Dikkat,
Aspirin mideyi delebilir. Cunku mide asit salgilayan bir organ. Aspirin
veya romatizma ilaclari midenin koruyucu ortusunu ortadan kaldiriyor.
Boylece ic ortu asitle dogrudan temasa geciyor.
KAYNAK:STED DERGISI
Aspirin Kalp Krizini Onler mi?
Doc.Dr. C. Kemal SUMBUL
Bir soğut ağacının insanlık icin bu kadar onemli olabileceğini atalarımız herhalde hic duşunmemişlerdi. "Aspirin gibi, her derde deva" şeklinde darb-ı mesel konusu olan bir ilÂcın bu kadar yaygılaşması ve herkesin cebine girmesi, oldukca dikkat cekici dir. Aspirin cağımızın en cok ve en yaygın şekilde kullanılan ilÂclarından birisidir. Dunyada yaklaşık olarak yılda 35.000 ton aspirin uretilip, tuketilmektedir. Bu da 3,1 trilyon tablet demektir. Hemen herkes bu ilÂcı, elinin altında bulundurmaktadır. Uzun bir gecmişe sahip olan ve buyuleyici bir geleceğe sahip olacağı duşunulen bu ilÂcın tarihi, MO 5. yy'a dayanır. Hipokrat, soğut ağacının kabuklarından elde ettiği bu acı tozu, ateş duşurucu ve ağrı giderici olarak kullandığında muessir maddesinin ne olduğu bilinmiyordu. Soğut ağacının kabuklarındaki tozda "salisilat" olarak adlandırılan bu ilÂcta, aspirin adıyla bilinen "salicin"'in etkili olduğu yıllar sonra anlaşıldı. İnsanı yaratan ve onun her ihtiyacını bilen Rabbimiz ise; sadece soğut ağacını değil, daha binlerce ceşit bitkiyi, bu amacla ezelî ve ebedî ilmiyle insanın istifadesine sunuyor.
Eski Yunanlılardan beri insanlar, kendilerini daha iyi hissetmelerini sağlayan bu maddenin uzerinde yıllar suren calışmalar yapmış ve hÂl da yapıyorlar. Sadece Amerika'da yılda 80 milyar tabletin tuketildiği bu ilÂcla ilgili dunyada bircok rapor yayınlanmakta ve medyada da spekulatif yazılar yazılmaktadır. Amerikan Millî Tıp Kutuphanesi'nin ana bilgisayarındaki katalog, aspirinle ilgili 2.700'den fazla ilmî makaleyi ihtiva etmektedir. Ustelik bu kadar makale sadece son beş yıla ait makalelerdir.

Bir asır kadar once Alman kimyageri Felix Hoffman, babasının arthritlerinden (eklem iltihabı) ileri gelen ağrılarını azaltmak icin bir ilÂc buldu. Ancak sodyum salisilat ihtiva eden bu ilÂc şiddetli mide yanmasına sebep oluyordu. Bununla beraber yine de standart bir antiarthrit ilÂcı olmuştu. Cok geniş hasta kitlesi tarafından kullanılan bu ilÂc, hastalar tarafından kolay tolere edilemedi. Salisilatların asitliği mide icin problem oluyordu. Hoffman daha az asitliğe sahip formulasyonlar uzerinde calıştı ve "asetilsalisilik asit"i sentezlemeye muvaffak oldu. Bu madde diğer salisilatların tedavi edici hususiyetlerini taşıyor ve daha az mide tahrişine yol acıyordu. Asetilsalisilik asit ateşi duşuruyor, orta şiddetteki ağrıları gideriyordu. Daha yuksek dozlarda alındığında romatizma ve eklem iltihaplarına ait ağrıları gideriyordu. Hoffman bu maddenin kullanılmakta olan diğer salisilatlardan daha tesirli olduğunu ispatlayacağından emindi. Ancak hocaları aynı duşuncede değillerdi. Yuksek dozlarda nefes darlığına ve kalb atışlarında artışa sebep olduğundan ona pek şans tanımıyorlardı. Hoffman'ın patronu Friedrich Bayer & Company; asetilsalisilik asit maddesine aspirin (bugunku adı) ismini verdi. 1897'de aspirin imaline başlayan Bayer, ilÂcın geleceğinden habersizdi. Cunku keşfedildikten bir asır sonra aspirinle ilgili lÂboratuar calışmalarının yoğunlaşacağı, kalb-damar hastalıklarından kansere, migren ağrılarına ve hamilelikte yuksek tansiyona kadar geniş bir yelpazede klinik araştırmalarda populer bir ilÂc hÂline geleceği hic kimse tarafından tahmin edilemezdi.

Asetilsalisilik asit duşuk dozlarda alındığında kanın pıhtılaşmasını azaltıyor, biraz yuksek dozlarda ateşi duşurerek romatizmal arthritlerin ağrısını ve şişliğini gideriyordu. Aspirine ait bu sırlar halen anlaşılabilmiş değil... Ancak otoritelerin coğu aspirinin tesirlerinden birinin, prostoglandin uretimini yavaşlatmasından kaynaklandığını kabul etmektedir.

Prostoglandinler, hormon benzeri maddeler olup; kanın damarlardaki akışkanlığına tesir eder, rahim kasılmalarını kontrol eder ve kanın akmasını durduran pıhtılaşmayı oluşturur. Ayrıca vucudun ceşitli aktivitelerinde duzenleyici rolleri vardır.

1970'li yıllarda İngiliz Farmakolog John Vayne (Ph.D.), doku yaralanmaları neticesinde hemen prostoglandin maddesinin salgılandığını ifade ederek, prostoglandinlerin kızarıklığa ve ateşe sebebiyet verdiğini, eğer prostoglandin sentezi durdurulursa kan plÂtletlerinin (pıhtılaşmayı sağlayan kan pulcukları) topaklamasından kaynaklanan kan pıhtısının oluşması onlenebilecekti. Bu da aspirinle sağlanıyordu.

Aspirin hormonsuz iltihap giderici ilÂcların ilkiydi. Aspirin ve benzeri diğer ilÂclarla, prostoglantinler arasındaki munasebet uzerine cok calışmalar yapıldı. Ozellikle aspirinin kalb krizlerine yol acan kan pıhtısını onleyip onlemediği konusunda ilgi bir hayli arttı. Cunku kalb krizinden bircok insan hayatını kaybediyordu. Kalb krizi veya miyokardiyal enfarktus olayı; sadece kalbin icinden kan akışının durmasıyla değil, aynı zamanda kalb kaslarının belli bolgelerine kanın gitmemesiyle ve dolayısıyla da beslenememesinden meydana gelmektedir. Yeterli kanın ulaşmadığı kaslarda olu sahalar oluşur ve kalbin pompalama gucu zayıflar veya tamamen durur. Miyokardiyal enfarktuse yol acan en yaygın durum coroner damarlarda tedrici olarak plÂkların oluşmasıyla (artheriosclerosis) başlar. Daralan damarlarda kan akımı zorlanır ve sınırlı bir dolaşım vardır. Bu durumda sık sık goğus ağrıları meydana gelir. Akut bir kalb krizinin bu daralan damarlarda kucuk bir pıhtının oluşmasıyla meydana geldiğine inanılır. Amerika'da her yıl yaklaşık 1.250.000 kişinin kalp krizi gecirdiği ve bunlardan 500.000'inin olumle sonuclandığı kaydedilmektedir. İlk kalp krizi sonucu sağ kalanlar, ikinci bir kriz icin buyuk bir risk taşırlar.

Aspirin kalb krizini onler mi?
İnsanın hayatını sonlandıran bir olayı onleyecek ilÂcın onemini ve popularitesini siz duşunun. Aspirin'in kalb krizlerini onleyici tesirinin pıhtı oluşmasını engelleme ozelliğinden kaynaklanabileceği uzerine duşunulmuş ve bilim adamları kalb ve dolaşım sistemi hastalıklarının tedavisinde veya onlenmesinde klinik araştırmalar yaparak konuyu aydınlatmaya calışmışlardır. Bu deneylerde uc tip insan uzerinde calışılmıştır. Birinci grup; gecmişinde kalb damarları veya beyin dolaşımı rahatsızlıkları olan kişiler, ikinci grup; acil durumlarda olan, yani akut kalb krizi gecirme safhasında olan kişiler, ucuncu grupda ise; ne oncesinde ne de mevcut halinde herhangi bir kalb-damar hastalığı olmayan sağlıklı kişiler... Kalp krizini onleme ve kalb-damar hastalıklarının tedavisinde aspirinin buyuk bir onemi olduğu gorulmuştur. Miyokardiyal enfraktus gecirenlerde aspirinin olum riskini onemli olcude azalttığı, sağlıklı kişiler uzerinde duzenli aspirin kullanmanın ilk kalb krizini onlemede muessir olup olmadığı hususu muğlaktır. Beyin damarlarında da tıpkı kalbde olduğu gibi damarlar daralır ve beyin yeterince beslenemezse, beyin enfarktusu ve buna bağlı felcler ve organ iptalleri ortaya cıkar.

Aspirinin hikÂyesi bu kadarla bitmemektedir. Yapılan araştırmalara gore, muhtemel kullanım alanlarından birisi de kanser konusundadır. Gecen on yılda yapılan calışmalarda aspirinin ve onun benzerlerinin bircok tumor ceşidinin buyumesini yavaşlattığı tespit edilmiştir. Ozellikle colorectal (kalın bağırsağın anuse yakın olan kısmı) kanserinde etkili olduğu -ki bu kanser ceşidinin Amerika Birleşik Devletleri'nde kanser olumlerinde ucuncu sırada yer aldığı rapor edilmiştir. - tespit edilmiştir.

Bazı durumlarda bağırsaklarda cok sayıda poliplerin gelişmesiyle onları onleyebilir veya onların habis tumor haline gelmesini onleyebilir. Kolon kanserinin bağırsak duvarlarında yuksek miktarda prostoglandinlerin bulunmasıyle bağlantılı olduğu, aspirinin onları azaltabileceği duşunulmekte ve araştırmalar davam etmektedir. Ayrıca aspirinin serbest radikalleri tuttuğu, serbest radikalllerin metabolizmanın artık urunleri olup, bunların kanser gelişimiyle alÂkalı olduğu belirlenmiştir. Kolon kanseri icin en kuvvetli risk faktorunun yaş olduğu, yaşlandıkca yakalanma riskinin arttığı, 40-45 yaşlarında kolon kanserine yakalanma oranının yuzbinde 10, 75-80 yaşları arasında bu oranın yuzbinde 300 olduğu bildirilmektedir. Sigara, şişmanlık, icki, az posalı diyet ve spor yapmama diğer risk faktorleridir. Kolon kanserinin bağırsak duvarlarında kronik iltihaplanma (kızarma ve şişme) başladığı ve bu durumlarda tabiî maddelerde yani prostoglandinlerde bir artma olduğu tespit edilmiştir. Aspirin ve benzer ilÂclar prostoglandin sentezini yavaşlatmak suretiyle kızarıklığı ve şişmeyi tedavi eder. Başka bir araştırmada; 1980'li yıllarda artrit hastalarında kolon kanserinin nispetinin az olduğu ve bunun sebebinin; hastaların ağrılarını gidermek icin aspirin ve benzer ilÂcları duzenli olarak her gun kullanması gosterilmiştir. Bu calışmalar 1970'li yıllara kadar devam etmiş, aspirinin ve benzer ilÂcların bu tur rahatsızlıklarda kullanımları ile meydana gelen yan tesirlere dikkat cekilmiştir. Bilhassa midebağırsak sıkıntılarına sebep olduğu, mide kanamalarına ve sindirim sisteminde yaralanmalara yol actığı belirtilmiştir. Bu yan tesirler aspirin ve benzeri diğer hormon olmayan iltihap gidericilerin; kronik ağrıların kontrolunde ve artritlerin tedavisinde kullanımını sınırlayıcı bir faktordur. Aspirinin prostoglandin sentezini yavaşlatmasının enzim sistemiyle alÂkalı olduğu tahmin edilmektedir. Kısaca COX olarak ifade edilen bu enzimlerin iki şekli olduğu (COX1 ve COX2) ve bunların arachidonik asidi prostoglandinlere donuşturduğu belirtilmektedir. COX2'nin oldukca yuksek prostoglandin uretimine cevap verdiği ve bunun kolon (kalın bağırsak) kanserine yol actığı belirtilen araştırmalarda siklooxigenaz2 (COX2)'ye secici olan durdurucular uzerinde yoğun calışmalar yapılmaktadır. Bunlar celecoxib ve rufecoxib olarak bildirilmekte, recetelerde ise Celebrex ve Vioxx isimleriyle yazılmaktadır. İnsanlar uzerinde yapılan klinik calışmalarda altı ay boyunca hergun secici COX2 durdurucusu Celecoxib kullanarak hastalardaki poliplerin % 28 civarında azaldığı (ki bunlar colon kanserinin on maddeleridir) kaydedilmiştir. Siklooxigenazlara bu tip ilÂcların etki etmediğini soyleyen bilim adamları da bulunmaktadır.

Aspirini veya diğer hormon olmayan iltihap giderici ilÂcları, kanseri onlemek icin tavsiye etmenin erken olduğu, kanserin hangi ceşidine ve hangi dozda tesir ettiği konusunda yeterli bilgi olmadığının, bunun aydınlatılması gerektiği bilim adamları tarafından belirtilmektedir.

Soğuk algınlığından kansere kadar bircok hastalığa karşı kullanılan aspirinin, yeni kullanım alanları ile ilgili calışmalar surdurulmektedir. Etki mekÂnizması konusunda ise cok detaylı acıklamalar olmamakla beraber, prostoglandin sentezini yavaşlatması konusu uzerinde bir yoğunluk bulunmaktadır. Diğer taraftan, coroner damarlardaki daralmalar sonucunda yuksek kan basıncını azaltıcı tesir yaptığı, ancak bu etki mekÂnizmasının pıhtılaştırmayı onleyici etki olarak belirtildiği, halk arasında ise kanı sulandırdığı şeklinde bilinmektedir. Buna benzer bir tesiri hamilelerde plÂcentanın spiral arterlerinde (gobek kordonunda) meydana gelen daralmayı onleyerek cenine giden kan akışını duzenlediği, boylece besin ve oksijen taşınmasını sağladığı şeklinde acıklama getirilerek, hamilelikte de kullanılabileceği belirtilmektedir. İnsan vucudu cok karmaşık ve kompleks bir yapıya sahip olduğundan, vucut makinesinde meydana gelen butun olayları aydınlatmak da o derece zor gorulmektedir. Vucudun herhangi bir organı diğerlerinden tecrit edilemediği icin butun olaylar aynı anda butun vucudun her hucresiyle irtibatlıdır. Biri diğerinden etkilenmektedir. Onun icin bir olayın mekÂnizmasını acıklama konusunda bilim adamları coğu zaman "olayın mekÂnizması tam olarak bilinmemektedir" ifadesini kullanmaktadırlar. Bu da insanın ne kadar mukemmel ve kompleks bir şekilde yaratıldığı hususunu bize hatırlatmaktadır.

Hangi sebeple kullanılırsa kullanılsın, biz yine de aspirin almadan once bazı noktalara dikkat edilmesi gerektiğini hatırlatalım. Bilim adamları tarafından da ikaz niteliğinde belirtilen bazı hususlar:
1. Ac karnına aspirin almayınız.
2. Birkac gunden fazla aspirin alacağınız zaman doktorunuza danışınız.
3. Mide ulseriniz varsa veya daha once ulser gecirmişseniz doktorunuza sormadan sık sık aspirin kullanmayınız
4. Doktorunuz tavsiye etmedikce kesinlikle gunde dort g'dan fazla aspirin kullanmayınız.
5. Diğer butun ilÂclarda olduğu gibi alkolle aspirin almayınız.
6. Bazı ulkelerde 12 yaşın altındaki cocuklara doktor tavsiyesi olmadan aspirin alınmasının tavsiye edilmediğini biliniz.

100 yıldır en fazla kullanılan ilaclardan Aspirin, super bir ilac mı, yoksa tehlikeli bir hap mı? Beyin cerrahı Prof. Dr. Orhan Barlas ve kardiyolog Prof. Dr. Vedat Sansoy tartıştı..




Prof. Dr. Orhan Barlas:
Aspirin "Yaşım geldi," diye kullanılacak bir ilac değildir. Aspirin ictikten sonra kucuk bir kaza, beyin kanamasına yol acabilir.



Gunde bir aspirin almak sağlık icin yararlı mı?


"40 yaşına geldim, en iyisi artık gunde bir Aspirin alayım," diye bir alışkanlık başladı. Bu cok yanlış. Doktor tavsiye etmedikce ya da damar tıkanıklığı nedeniyle kullanılması gerekmiyorsa, aspirin oyle alınacak bir ilac değildir.

Aspirin, hic yan etkisi olmadan, en kolay kullanılan ağrı kesici mi?


Ağrıyı kesmek icin aspirinden cok daha az yan etkisi olan ilaclar var. Ağrıyı kesmek icin ilk akla gelen ilac, artık aspirin olmamalı.


Doktora sormaya gerek var mı?


Aspirin cok masum bir ilac değildir. Gerekli değilse kullanmamak lazım. Aspirin'in kanamalara yol acmak gibi cok ciddi yan etkileri olabilir. Doktora sormadan Aspirin almak, cesaret ister.

Aspirin kullanımı sonucu karşılaşabileceğiniz en buyuk zarar nedir?


Aspirin aldıktan sonra diyelim ki trafik kazası gecirip kafanızı bir yere carptınız, beyin kanaması riskiniz cok daha fazla olur. Kucuk bir carpmayla daha buyuk bir kanama ortaya cıkabilir. Yani Aspirin'i durup dururken almamak gerekir.


Aspirinn'in hayat kurtarıcı etkisi olabilir mi?


Aspirin, felc olma riskini azaltır. Damar tıkanıklığı olan hastaların da felc riski vardır. Bu ceşit hastalarda, felci onlemek ya da kucuk bir felc geciren hastaların daha buyuk felcle karşılaşmaması icin gunde bir kucuk Aspirin almalarını oneririm.


Prof. Dr. Vedat Sansoy:
Aspirin, en masum ağrı kesicilerden biridir. Kalp krizi gecirirken iki aspirin ciğnerseniz, hayatınız kurtulabilir.




Gunde bir aspirin almak sağlık icin yararlı mı?


Doktor tarafından onerilen kişiler icin gunde bir aspirin almak yararlıdır. Sigara icen, kolesterolu ve tansiyonu yuksek, ailesinde kalp hastalığı bulunan, şeker hastalığı olan kişiler icin duzenli aspirin kullanımı cok yararlıdır.


Aspirin, hic yan etkisi olmadan, en kolay kullanılan ağrı kesici mi?


Ağrı kesici olarak son derece masum bir ilactır. Gunluk dozlarda 1.5 grama kadar ağrı kesici olarak alınabilir. Ağrı kesici amacla duzenli kullanmanız gerekmez. En fazla bir ya da iki tane alırsınız. O zaman kanama yapma gibi riski olmaz.
Doktora sormaya gerek var mı?
Aspirin kullanmak icin mutlaka doktora sormaya gerek vardır. Hatta bence Aspirin receteye de yazılmalıdır.


Aspirin kullanımı sonucu karşılaşabileceğiniz en buyuk zarar nedir?


Eğer kalp damar hastalığı riskiniz cok duşukse, aspirinin zararları, yararlarından fazla olabilir. Beyin ve mide kanaması riski vardır. Cocukların ateşini duşurmek icin Aspirin kullanılmaz. Karaciğer ve beyin hasarı ile seyreden Reye Sendromu'na neden olabilir.

Aspirinn'in hayat kurtarıcı etkisi olabilir mi?


Ozellikle diğer risk faktorleriniz varsa, kalp hastalığı riskiniz yuksekse, Aspirin alarak hayatın kurtulması mumkundur. Kalp krizi geciren kişinin hastaneye giderken iki tane Aspirin ciğnemesi durumunda krizin vereceği hasar azalır.