Kanama, ağrı ve şişlik kanser belirtisi
Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof Dr Aziz Yazar, kanserin en onemli 3 belirtisini şu şekilde anlatıyor.
1- Kanama:
• Tukurulduğunde veya balgamda kan gelmesi durumu bir akciğer kanserinden dolayı olabileceği gibi bu durum ust hava yollarının kanserinden de kaynaklanabiliyor. Ancak unutmayın bu kanamalara yol acabilecek kanser dışında cok sayıda neden de bulunuyor. Orneğin boğazda tahriş, diş eti hastalıkları, akciğer enfeksiyonları ya da mide kanamalarında da kanama yaşanabiliyor. Ağzından kan gelenlerin mutlaka goğus hastalıkları ve kulak burun boğaz uzmanı tarafından muayene edilmeleri gerekiyor.
• Makattan kan kaybı kolon kanserinin işaretlerinden biri olabiliyor. Bu tip bir sorununuz olduğunda mutlaka gastroenteroloji uzmanına gorunmelisiniz.
• İdrarda kan gelmesi bobrek, mesane ve diğer idrar yolları kanserlerinin belirtileri arasında yer alıyor. Ancak doğru teşhisin uroloji uzmanı tarafından konulması gerekiyor.
• Vajinal kanama rahim veya rahim ağzı kanseri vajinal kanamaya neden olabiliyor. Vajinal kanaması olanların mutlaka kadın doğum uzmanına muayene olmaları gerekiyor.
2- Ağrı:
• Vucudun en sık verdiği uyarılardan biri olan ağrı, bircok nedenden oluşabiliyor. Bu nedenlerden biri de kanser. Orneğin omuz veya goğus ağrısı akciğer kanserinin belirtisi olabiliyor. Bu şikayeti olanların goğus hastalıkları uzmanına muayene olmaları gerekiyor.
• Karın ağrısına son zamanlarda oluşmuş ve eşlik eden iştahsızlık, kilo kaybı varsa pankreas, safra yolları, mide, bağırsak gibi gastrointestinal sistem kanserlerinin on belirtileri arasında yer alıyor. Bu durumda da mutlaka gastroenteroloji uzmanına başvurulması şart.
3- Şişlik:
• Vucutta oluşan bazı şişlikler de kanserin onemli belirtilerinin arasında yer alıyor. Kemiklerde veya yumuşak dokuda gelişen tumorler kendilerini şişlikle gosteriyor. Bu tur şikayetlerde ortopedi uzmanına gidilmesi gerekiyor.
• Boyun, koltuk altı ve kasıklarda lenf bezlerinin şişmesi lenfoma nedenli olabiliyor. Kanser veya lenfoma nedenli lenf bezi buyumeleri genellikle ağrısız oluyor, şişlik bir tarafa tutunuyor ve hareket ettirmekte zorlanılıyor. Bu durumda Onkoloji veya Hematoloji Bolumune başvurulması gerekiyor.
Panik olmayın ama ihmal de etmeyin
Bu şikayetleri yaşadığınız zaman yapacağınız ilk şey sakin olmak ve ilgili uzmana başvurmak. Hemen paniğe kapılmanıza gerek yok. Cunku bu belirtiler kanser dışı nedenlerle de gelişebiliyor. Ancak şikayetler kanser nedenli olsa da ne kadar erken teşhis konulur ve tedaviye başlanırsa tedavi başarısı da o duzeyde artıyor.
Kanser de artıyor iyileşme oranları da
Son yıllarda kanserin gorulme oranlarında artış yaşandı. Taramaların daha fazla yapılması ve teknolojinin ilerlemesi bu artışın onemli sebepleri arasında. Ancak hic kuşkusuz hareketsiz yaşam, cevre kirliliği, stresli hayat, işlenmiş gıdaların daha fazla tuketilmesi ve obezite gibi nedenler de kanserin gorunme oranını artıran etkenler arasında yer alıyor. Her ne kadar kanser rakamlarında artış yaşansa da tedavideki ilerlemeler ve erken teşhis sayesinde iyileşme oranlarında artış yaşanıyor.
Vakaların ucte biri de erken donemde yakalanabiliyor. Bu tablo, kanserlerin %60 ’ının yonetilebilir olduğunu gosteriyor. Geri kalan %40 ’lık oran ise kotu şans olarak değerlendiriliyor.
Kanserin genetik yatkınlık nedeniyle değil, yaşam bicimi sebebiyle gen yapısının sonradan değişimine bağlı olarak ortaya cıktığını soyleyen Memorial sağlık Grubu Antalya Onkoloji Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mustafa Ozdoğan, “1-7 Nisan Ulusal Kanser Haftası” kapsamında, kanserden korunmanın onemi hakkında bilgi verdi.
Kanser vakaları değil iyileşen hasta sayısı arttı
Son donemlerde yaygınlaşan “Kanser vakalarında artış” algısı doğru bir yaklaşım değildir. Kanser sayısı değil, kanserden iyileşen kişi sayısı artmış durumdadır. Algıdaki bu sorununun ortadan kaldırılması gerekmektedir. Teknolojik ve tıbbi gelişmelere bağlı olarak kanser hastalarının yaşam suresi gecmişe oranla uzamıştır. Artık hastaların daha kaliteli ve uzun yaşadığını soyleyebilmekteyiz.
Kanser tedavisinde korku yerine umut
Gunumuz kanser tedavileri, hastaların yaşam suresi ve kalitesini onemli olcude etkilemektedir. Kanser tedavisi sonrası hastaların yaşama artık cok farklı baktığı gorulmektedir. Yaşamlar değişirken bireylerin mutluluk tanımı da farklılaşmaktadır. Elini sıkıp, ‘başardınız ’ dediğimiz hastalar geleceğe guvenle bakmaktadır. Artık kanserle savaşta korku duvarına yeni bir tuğla koyulması değil, o duvarın ardındaki ışığın aralanması hedeflenmektedir.
Kanserlerin ucte biri onlenebilir
Sağlıklı beslenme, kilo kontrolu ve sigaranın bırakılması ile tum kanserler ucte bir oranında onlenebilmektedir. Kanserden korunmak bazı onemli noktalara dikkat edilmelidir:
• Akdeniz mutfağı tarzı beslenme alışkanlığı, sebze meyve ağırlıklı ve evde pişen yemek tuketimi cok onemlidir.
• Gunluk spor aktiviteleri de kilo kontrolu uzerinde etkilidir.
• Kadınlar 20 yaş sonrasında kendi kendine meme muayenesine başlamalı, 40 yaş itibariyle mamografi yaptırmalı ve kadın kanserlerine karşı gerekli tetkikleri ihmal etmemelidir.
• Sigara icen bireyler 30 yaşından sonra duzenli akciğer filmi ve 40 yaş sonrasında akciğer tomografileri cektirmelidir.
• 50 yaşından sonra 5 yılda bir kolonoskopi yaptırılmalı ve duzenli doktor kontrolune gitmeye ozen gosterilmelidir.
Bu sayede her yıl yeni 200 bin kanser vakasının 60 bini onlenebilir.
Farkındalık kanserle mucadelede onemli rol oynuyor
Gelişmekte olan ulkelerde kanser artarak devam etmektedir. Risk faktorlerini en aza indirmek, korkuyu onlemek ve bu mucadelede başarılı olmak icin cocukluk cağından itibaren kanser bilincinin oluşturulması son derece onemlidir.
Uskudar Universitesi NPİSTANBUL Noropsikiyatri Hastanesi Feneryolu Polikliniği ’nden Yrd. Doc.Dr. Barış Onen Unsalver, kanser hastalarının, hastalıkla birlikte endişe, korku, kaygı, sucluluk, karamsarlık gibi olumsuz duygulara kapıldıklarını, bunların da psikiyatrik hastalıklara zemin hazırladığını soyledi.
Unsalver, kanserin psikiyatrik hastalıkları tetiklediğini belirterek, bunun tedaviyi de olumsuz etkilediğine dikkat cekti. Unsalver bu durumlarda grup terapilerinin cok onemli olduğunun da altını cizdi.
Kanserli hastalarda psikiyatrik hastalıkların yuksek oranda gorulduğunu kaydeden Yrd. Doc. Dr. Barış Onen Unsalver, kanser tanısının daha duyulmasıyla birlikte kişide huzursuzluk oluşturarak karamsarlığı beraberinde getirdiğini soyledi.
Yrd. Doc. Dr. Unsalver, şoyle konuştu:
“Kanser, acı cekmek, bedenin şekil değiştirmesi, hayat kalitesinin bozulması ve beklenen yaşam suresinin kısalmasıyla ilişkilendirilir. Cerrahi mudahaleler dış gorunuşte değişikliklere neden olacaktır.
Kemoterapi ve radyoterapi de hem dış gorunuşu değiştirecek hem de ozellikle kemoterapi uygulamaları sırasında bulantı, kusma, sac dokulmesi ve yorgunluk gibi yan etkilerin ortaya cıkmasına neden olacaktır. Hastalık doğası gereği psikiyatrik hastalıklara zemin hazırlar.
Hastalar bu tanıyı yakınlarıyla rahatca konuşmakta bile gucluk cekerler. Ozellikle genc hastalarda beklenen yaşam suresinin kısalmış olmasını kabullenmek guctur.
Kanserin tekrar etmesi korkusu ya da cocuklarının buyuduğunu gorecek kadar yaşayamamak korkusu olabilir. Hastalığın tekrar etmesi, ağrılı bir seyirle ilişkilidir ve artık tablonun duzelmeyeceği duşuncesini tetikleyebilir.”
Kanserde suclu benim
Yaşam tarzlarıyla ilgili kanser tiplerinde kişinin kendisini suclayabildiğini kaydeden Unsalver, ozellikle akciğer kanseri gibi kanser turlerinde kişinin vicdan azabı cekebildiğini soyledi.
Unsalver, şoyle dedi:
“Sigara icmenin akciğer ve mesane kanseriyle ilişkisi iyi bilinir. Yoğun Alkol tuketimi ağız ici ve yemek borusu kanserleri, karaciğer kanseri ve barsak kanseriyle ilişkilidir. Cinsel yolla bulaşan human papilloma virus ise kadınlarda rahim ağzı kanserinin en onemli nedenlerindendir.
Bu kanserlerden birine yakalananlar hastalıklarına kendilerinin yol actığını duşunerek yoğun sucluluk duyabilirler.
Hastalığı getirdiğine inandıkları davranış oruntusu nedeniyle yoğun vicdan azabı duyarlar. Bazen yaşam tarzının kanserle doğrudan ilişkisi kurulamasa da bazı hastalar kanserden kendilerini sorumlu tutarlar. Hastalığı karakter bozukluğu ya da stresle başa cıkamamaya bağlayabilirler.
Tedavinin etkileri de psikiyatrik hastalıklara zemin hazırlayabilir. Tedavi hic de kolay değildir.
Orneğin meme kanseri tedavisinde memenin tamamen alınması kadınsılık hissini zedeleyebilir. Cinsel cekiciliğin azalacağından ve eşlerinin kendilerini reddedeceğinden korkabilirler. Meme kanseri ameliyatından sonra oluşan başka bir sıkıntı da koldaki lenf bezlerinin şişmesine bağlı goruntudeki bozulmadır.
Erkeklerde prostat kanseri ameliyatı sonrası bazen idrar kacırma ortaya cıkabilir ki bu kişinin sosyal hayatını kısıtlayabilir. Barsak kanserlerinin cerrahi tedavisi sonrasında karın bolgesine kolostomi icin stoma denilen bir torba takılır, kişinin dışkısı bu torbada birikir.
Bu durumda değişen beden gorunumunu kabul etmek guctur. Bu kişiler kendilerini pis hissedebilirler, torbanın delinip dışkının sızmasından ya da insanların koku alacağından korkabilirler. Bu tur korkular kişinin kendine olan guvenini sarsar ve sosyal hayatı kısıtlar. Stoma cinsel hayat acısından da gucluk yapar.”
Kemoterapi kaygıya, MR agorafobiye neden olabilir!
Kemoterapi sırasında gorulen bulantı ve kusmanın kişide, yoğun kaygıya neden olabileceğini de vurgulayan, Unsalver, şoyle devam etti:
“Kanserli, bazen şartlı fobik kaygı ve tedaviye geldiğinde yaşayacağı sıkıntıyı duşunup tedaviyi bırakmayı duşunebilir. Bazen kemoterapide kullanılan ilaclar depresyon, deliryum ya da maniye de neden olabilir. Radyoterapi kemoterapiden daha iyi tolere edilir, ancak cok yorgunluk yapar. Bu tedavilerin ureme organları ustundeki etkisi doğurganlığı da etkileyebilir.
Kanser teşhisinden once psikiyatrik hastalığı olanlarda psikiyatrik hastalık tekrar edebilir, ya da alevlenebilir.
Psikiyatrik hastalığın yetersiz tedavisi bağışıklık sistemini ve dolayısıyla kanser seyrini olumsuz etkileyebilir. Uyum sorunları tedavinin başında gorulur.
Bazen MR ya da radyoterapi makinelerine girmek agarofobiye bağlı guc olabilir ya da bu tetkik ve tedavi sırasında agarofobi gelişebilir ve sonucta hastanın tedaviyi reddetmesi noktasına gelinebilir. Ozellikle kotu seyirli bir kanser turunun tanısının yeni koyulduğu aşamada intihar riski yuksektir. Kanser tanısı sonrası intiharların % 40 ’ı ilk 1 yıl icerisinde olur.”
Grup terapileri onemli
Kanserli hastaların haftalık grup terapileri paylaşım grupları gibi organizasyonlarla kendilerini yalnız hissetmesinin engellenebileceğini de kaydeden Unsalver, kişilerin hastalıkları konusunda birbirlerine destek olabileceklerini de belirtti. Unsalver, kanserde ve diğer bircok hastalıkta kaygıyı arttıran en onemli nedenin bilgi eksikliği olduğunu vurguladı.
Unsalver şoyle dedi:
“Tanıyı hastadan gizleme eğilimi faydadan cok zarar verir.
Zaten bircok hasta durumunu tahmin eder. Kimisi bu nedenle aile tarafından dışlanmış, otoritesini kaybetmiş gibi hissedebilir. Kendi hayatının kontrolunu kaybettiği ve artık başkalarına bağımlı olduğunu duşunup tedaviye direnc gosterebilir. Anlaşılmadığını ve yalnız kaldığını hissedebilir. Bilmek insana guc verir.
Doktor, hastalığın seyri ve tedavi sureci hakkında yeterli bilgi verdiğinde hastanın tedaviye uyumu da daha kolay olacaktır.”
Tedaviye bağlı yan etkilerin giderilmesi ve tedavi boyunca yaşam kalitesinin yuksek tutulması hastanın tedaviye olan uyumunu arttırarak tedavi başarısını yukseltiyor.
Liv Hospital Ankara Medikal Onkoloji Uzmanı Doc. Dr. Gokhan Erdem tedaviye başlamadan once hasta ve yakınlarının, hastalık ve tedaviye bağlı yan etkiler hakkında bilgilendirilmesi gerektiğine dikkat cekiyor. Doc. Dr. Gokhan Erdem “Kemoterapide bilgilendirme eksikliği sanıldığından daha olumsuz etki yapıyor, tedaviye olan uyumu azaltıyor.
Bilgilendirme bir defalık olmamalı, tum tedavi boyunca surecin doğal bir parcası olarak kabul edilmelidir. Ustelik sadece hasta icin değil, hasta yakınları, ozellikle bakımda sorumluluğu bulunanlar icin de cok onemli. Hasta neyle karşılaşıcağı ve nasıl mucadele edeceği konusunda doğru bilgilendirilmişse herkesin işi daha kolaylaşacaktır” diyor. Doc. Dr. Gokhan Erdem kemoterapinin yan etkilerini en aza indirmenin puf noktalarını anlattı.
· Ellerinizi sık sık antibakteriyel sabunla yıkayın.
· Bulaşıcı hastalıklardan uzak durmaya calışın.
· İyi ve dengeli beslenin.
· Sosyal hayatınıza devam edin.
· Sigara ve Alkol tuketmeyin.
· Kas kaybının onlenmesi icin doktorunuz tarafından onerilen egzersiz programına uyun.
· Kemoterapi uygulanan gunlerde hafif bir kahvaltı ile gune başlayın.
· Bol bol su icin.
· Tedavinizden sorumlu doktorunuz ile kuracağınız iyi bir iletişim kemoterapi surecini rahat gecirmenizi sağlayacaktır.
Onkoloji - Kanser ve Turevleri Kadınlarda Kanser Belirtileri Ve Tedavisi
Sağlık0 Mesaj
●0 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Onkoloji - Kanser ve Turevleri Kadınlarda Kanser Belirtileri Ve Tedavisi