Son donemde gundemi en sık meşgul eden meselelerin başını bağımlılık cekiyor. Sigara, alkol, madde, kumar, internet bağımlılığı derken insan yaşamının kalitesini ciddi derecede azaltan, azaltmakla kalmayıp erken olume sebep olan, ailevi/mesleki/sosyal işlevselliği dağıtan bu “hastalık” hakkında halk olarak hala yeterince bilgili değiliz. Belki soracaksınız bilmek bağımlılığı engelleyebilir mi? Vereceğim cevap burada belli: Hayır, engellemez; fakat bağımlılık yapan o madde her neyse onu elinize almadan once duşunmenize vesile olabilir. Sizi nelerin beklediğini bilirseniz, atacağınız adıma o denli dikkat edersiniz. Şimdi 6 maddede bağımlılık konusunu ozetleyelim:

Bağımlılık bir beyin hastalığıdır. Nefsani bir bozukluk değildir. Maddeyi kullanan herkes iradesi ne kadar guclu olursa olsun bağımlı olabilir. Cunku madde beynin temel merkezlerinde değişiklik yaratır. Yani nasıl ki kalbinizin atışını isteyince durduramıyorsanız, maddeyi aldığınızda beyninizde yaşanan değişime de engel olamazsanız.



Bağımlılık yapıcı maddeler (sigara, alkol, esrar vs) bir kerelik kullanımda sizi anında bağımlı hale getirmez, fakat bir kere kullanmak bağımlı olmak icin yeterli bir adımdır. Zira bağımlılıkların hepsi “bir kereden bir şey olmaz” ile başlar; “nereden elime aldım bu illeti” diyerek ya hastanede ya kemoterapide ya da boşanmak icin gidilen mahkemenin sanık sandalyesinde ve nihayetinde de mezarda son bulur. Siz bağımlı olana kadar maddeyi “isteyince” kullanırsınız hatta o sırada “yok canım ben bağımlı olmuyorum, isteyince kullanıp isteyince bırakabiliyorum” deyip kendinizi avutursunuz. Fakat aslında o isteyince kullanmaların hepsi sizin maddeye bağımlı olmaya başladığınızın sinyalleridir.

Zira bağımlılık psikiyatride “tedavi edilemeyen” nadir hastalıklardan biridir. Bir kere bağımlı olduktan sonra tedavi ile madde kullanımınızı ancak kontrol altına alabilirsiniz. İşte bu yuzden en başında bir kereden bir şey olmazlara hic bulaşmamak gerekir.

Bağımlısı olduğunuz maddeyi hayat boyu bedeniniz arzulayabilir; fakat tedavi ile bu durtuyle başa cıkmayı oğrenip, maddeninin yarattığı yapay haz olmadan da gayet mutlu ve kaliteli bir yaşam surebilirsiniz.

Ramazanda alkol almamak, 5 saat sigara icmemek, 2 ay madde almamak bağımlı olduğunuz gerceğini değiştirmez. Tekrar tekrar kullanma ozlemi duyuyorsanız siz artık bağımlısınız.

Hicbir bağımlı, “bağımlı” olduğunu kabul etmez.

Bağımlılar, bağımlı oldukları maddeyi bırakmayı surekli ertelerler, kullanımlarından dolayı hep başkalarını suclarlar ve kullanımlarını belli olaylara bağlarlar .

“Atın olumu arpadan olsun” mantığı iyi hoş da o “arpa” hayatınızdan calmakla kalmıyor, paranızı pulunuzu, sosyal hayatınızı, mesleğinizi, sağlığınızı, ailenizi elinizden alıyor.

Bağımlılık koleliktir, esarettir. Hani hep derler ya ne kadar acı cekersem cekeyim yeter ki vatanımda ozgur olayım. Bedeniniz sizin vatanınız; o vatanda anlık mutluluklarla sizi gunden gune olduren bir kolelik mi; huzurlu, acısıyla tatlısıyla gercek hislerle dolu bir ozgurluk mu? Bunu bir duşunun derim.

Kaynak: doktor sitesi