DETERJANLARDAKİ OLASI RİSKLER
Camaşır deterjanı urunlerinin coğu doğal ortamda ayrıştırılıp geri kazanılmayan malzemeler; fenol, amonyak, naftalin ve diğer zararlı kimyasal maddeleri icerirler.
Bu asrın başında sabun elde edilmesinde kullanılan yağların kıt bulunması, temizleyici başka maddelerin bulunması icin calışmaların başlamasına neden oldu. Ham petrolden sentetik yolla elde edilen deterjan uretilmesine başlandı. Ozellikle II. Dunya Harbi sırasında Avrupa ve Amerika'da yaygın olarak kullanılan sentetik temizleyiciler bulaşıcı hastalıkların yayılmasının onlenmesinde ve temizlik işlerinde buyuk kolaylıklar sağlamıştır. Ancak bu maddelerin rastgele uretilmesi ve cevreye yayılmasıyla 1960'lı yıllarda A.B.D gibi bazı batı ulkelerinde deterjanların doğa kirlenmesinde onemli rol oynadığı belirlenmiş ve bu konuda bir dizi onlemler alma zorunluluğu ortaya cıkmıştır.
Deterjanlara temizleyici ozellik veren yapısındaki yuzey-aktif maddelerdir. Ureticiler coğunlukla deterjanlar icinde pahalı olan bu maddeleri duşuk oranda (%10-30) kullanmakta, onun yerine ucuz olan bentonit, kaolin, değişik tuzlar, asitler ve silikatlar gibi temizleyici ozellikleri olan suda az eriyen inorganik maddeler karıştırmaktadırlar. Bir deterjanın yapısındaki biyolojik bozulmaya (biyodegredasyon) uğratmayan maddelerin oranı onun cevre kirlenmesi ve sağlığa olan zararlarının gostergesidir. Bu maddelerin su ve toprakta bozulmadan kalıp, akarsularla gol ve denizlere ulaşması buralarda yaşayan canlıları ve onlarla beslenen insanların sağlığını tehdit etmektedir. Son 25 yıl icerisinde bircok ulke deterjan uretiminde biyodegredasyonu hızlı yuzey-aktif maddeler ve katkı maddeleri kullanmaktadırlar. Yuzey-aktif maddesi Lineer alkil benzen (LAB) ve benzeri yapıda olan deterjanlar su ve toprakta daha hızlı biyodegredasyona uğradığından deterjan uretiminde oncelikle yeğ tutulmaktadır. Orneğin A.B.D 1963 yılından bu yana LAB dışında yuzey-aktif maddenin deterjanlara katılmasına izin vermemektedir.
Ulkemizde uretilen deterjanlara katılan dedosil benzen (DDB) yuzey-aktif maddesi kimyasal yapısında sağlam halkalı gruplar icerdiğinden su ve toprakta bakteri ve enzimlerin etkisiyle oldukca guc cozunmekte dolayısıyla doğada giderek birikmektedir.
Deterjan icerisinde bulunan yuzey-aktif madde dışında onemli oranda (%70-90) bulunan temizleyici, beyazlatıcı, yumuşatıcı, kopurtucu, parlaklık verici ya da antiseptik ozellik veren katkı maddelerinin coğu da yuzey-aktif madde gibi insan organizmasına gıdalarda ve diğer yollardan girdiklerinde dokularda iritasyon sonucu olumsuz etkilere neden olabilmektedirler. Her ne kadar bu maddelerin kanserojen etkili olduklarına ilişkin bilgi olmasa da bir cok kanser turunun dokuların surekli iritasyonu sonucu oluşabildiği literaturlerde vardır.
Ceşitli gıda maddeleriyle vucudumuza giren miktarı yapacağı zarar yonunden onemlidir. A.B.D'de bir gunde insan vucuduna giren deterjan yuzey-aktif maddesinin 0.3-3 mg arasında olduğu belirtilmesine karşın ulkemizde bazı yorelerde yapılan calışmalar icme sularında cok yuksek miktarlarda deterjan bulunduğunu ortaya koymuştur.
Her ne kadar vucudumuza giren gunluk deterjan miktarı bilinmese de, bunun cok yuksek duzeyde olması guclu bir olasılıktır. Bu nedenle biyodegredasyonu en hızlı olan deterjan kullanılmasının ozellikle ulkemizde onemi buyuktur.
Not: Sıvı sabunlar, bulaşık deterjanları ile şampuan hammaddelerinin orantıları değiştirilmiş halidir. Sabunun sıvılaştırılmışı değildir.
Turkiye ve tum dunyada zeytinyağlı sabunun en kaliteli sabun olduğu bilinir. Marketlerde ise bircok sabun ambalajının uzerinde "%100 DOĞAL-Zeytinyağlı" ibaresi ve bir de zeytin dalı bulunur. Bu yeterli değildir. Sabunun icinde kimyasal ve sentetik dolgu veya katkı maddesi katılmamış olması da gerekir. Aslında tum sabunlar, hangi yağdan yapılırsa yapılsın, tabiidir, doğaldır. Basit bir misal verelim: Normalde bir koku acıkta bırakılsa ucar gider. Ama sabun veya şampuanlarda aylarca da kalsa koku gitmez. İşte kokunun ucmayıp kalmasını sağlayan ozel kimyasal katkı maddeleri vardır. Bu kimyasal maddenin ise en kolay eriyeninin erime noktası 260 derecedir. Bu malzemeyi vucudunuzdan uzaklaştırmak isterseniz vucudunuza 260 derecelik birkac yuz kg su dokmeniz icap eder. Ancak bu sayede bu kimyasalın zararlı etkilerini uzaklaştırmış olabilirsiniz. İnsan kemiği ise 230 derecede erir.
Piyasada gormuş olduğunuz rengÂrenk mis kokulu sabunların en az %85 i hayvansal ic yağından uretilmiştir. Her marka her ceşit sabunu rendeleyipte kullanabilirsiniz.(İcerisinde AKTİF-OKSİJENLİ yazan toz sabunlara dikkat edin ve almayın)
Deterjanlar ve Sağlığımız Uzerindeki Etkileri
Camaşır ve bulaşık makinelerimizde kullanmak uzere bol miktarda paralar harcayarak evlerimize onlarca ceşit deterjan alıyoruz. İyi temizlik elde etmek uğruna bu deterjanları bolca kullanmaktan da geri kalmıyoruz. Peki bu kadar yoğun olarak kullandığımız deterjanların zararlarını ne kadar biliyoruz?
Deterjanın Zararları
Deterjanlar, deriye teması halinde derinin yağını alır, kurumasına ve catlamasına, hassas kişilerde dermatitlerin oluşumuna neden olur. Giysilerden ve bulaşıklardan deterjanların uzaklaştırılması icin bol miktarda su kullanmamız gerekir. İyi durulanmamış camaşırlar da ciltte alerjik reaksiyonlara, tahrişe ve dermatitlere neden olur.
Ceşitli evlerden, lokanta ve yemekhanelerden alınan deterjanla yıkanmış ve kullanılmaya hazır olan yemek kaplarında 0,199 - 0,663 mg./lt. deterjan saptanmıştır. Yine aynı calışmada % 1`lik deterjanlı su ile yıkanan yemek kaplarından deterjanı uzaklaştırabilmek icin, kabın cinsine gore 4-8 lt. su kullanmak gerekir. Bu da bulaşıkların yaklaşık 6 defa durulanması demektir. Deterjanla yıkanmış, iyi durulanmamış veya silinmemiş yemek kaplarından vucuda gunde 75 mg. deterjan alınır, bebeklerde ise 250 mg.`a kadar cıkabilir ve gunde 35 mg.`ın ustundeki dozlar ise hayvanlarda iltihap ve atrofik (daha once normal bir olan bir organın kuruması) değişikliklere neden olur. Ağız yolu ile 2,5 ml./kg. deterjan verilen tavşanlarda mide mukozasında petesial ulserasyon meydana geldiği deneyler sonucu saptanmıştır.
Ev temizliğinde kullanılan deterjanlar, mikroplara ne kadar zarar veriyorsa akciğer, karaciğer ve beyne de aynı şekilde zarar verir. Butun hastalıklara, ayrıca mantara yol acar. Deterjanlar, bağırsak kanserine ve ağır akciğer hastalıklarına sebep olur. Camaşırda, bulaşıkta, vucut ve cevre temizliğinde yaygın olarak kullanılan bu kimyasallar uzerinde, uzun uzun duşunmek zorundayız.
Prof.Dr.İsmet Dokmeci ’in Yorumu:
“İnsan ve diğer canlıların yaşam ortamı olan suyun, havanın ve toprağın, endustriyel teknolojinin gelişmesine paralel olarak ceşitli sentetik maddeler ve diğer toksik atıklarla hızla kirlenmeye yuz tutması, daha şimdiden dunyanın bir cok yoresini yaşanmaz duruma getirmiştir. Cevreyi koruyucu onlemler almadan gelişi guzel sanayileşen ulkelerde denetimsizlik, duzensiz kentleşme, hızla artan nufus ya da toplumun eğitimsizliğinden kaynaklanan sorumsuzluk sonucu, sağlıklı yaşamamız icin vazgecilmez bir gereksinim olan doğanın kirlenmesi alabildiğince artmaktadır. Ne gariptir ki insanlar kendilerinin meydana getirdikleri bu manzara karşısında panik icinde care arayışına girişmekte ve sonucta faturasını ağır bicimde kendisine ve nesillerine odetmektedir.”
“Son donemlerde kamuoyunda deterjanların doğaya, dolayısıyla insan sağlığına olan zararları merak ve endişeyle tartışılmaktadır. İhmaller ve sorumsuzluklar sonucu ortaya cıktığına inandığımız cevre kirlenmesi sorunu bugunun insanlarının gelecek nesillerine bırakacağı kotu bir mirastır.”
“Bu asrın başında sabun elde edilmesinde kullanılan yağların kıt bulunması, temizleyici başka maddelerin bulunması icin calışmaların başlamasına neden oldu. Ham petrolden sentetik yolla elde edilen deterjan uretilmesine başlandı. Ozellikle II. Dunya Harbi sırasında Avrupa ve Amerika'da yaygın olarak kullanılan sentetik temizleyiciler bulaşıcı hastalıkların yayılmasının onlenmesinde ve temizlik işlerinde buyuk kolaylıklar sağlamıştır. Ancak bu maddelerin rastgele uretilmesi ve cevreye yayılmasıyla 1960'lı yıllarda A.B.D gibi bazı batı ulkelerinde deterjanların doğa kirlenmesinde onemli rol oynadığı belirlenmiş ve bu konuda bir dizi onlemler alma zorunluluğu ortaya cıkmıştır.”
“Deterjanlara temizleyici ozellik veren yapısındaki yuzey-aktif maddelerdir. Ureticiler coğunlukla deterjanlar icinde pahalı olan bu maddeleri duşuk oranda (%10-30) kullanmakta, onun yerine ucuz olan bentonit, kaolin, değişik tuzlar, asitler ve silikatlar gibi temizleyici ozellikleri olan suda az eriyen inorganik maddeler karıştırmaktadırlar. Bir deterjanın yapısındaki biyolojik bozulmaya (biyodegredasyon) uğratmayan maddelerin oranı onun cevre kirlenmesi ve sağlığa olan zararlarının gostergesidir. Bu maddelerin su ve toprakta bozulmadan kalıp, akarsularla gol ve denizlere ulaşması buralarda yaşayan canlıları ve onlarla beslenen insanların sağlığını tehdit etmektedir. Son 25 yıl icerisinde bircok ulke deterjan uretiminde biyodegredasyonu hızlı yuzey-aktif maddeler ve katkı maddeleri kullanmaktadırlar."
Ulkemizde uretilen deterjanlara yakın zamana kadar katılan dedosil benzen (DDB) yuzey-aktif maddesi kimyasal yapısında sağlam halkalı gruplar icerdiğinden su ve toprakta bakteri ve enzimlerin etkisiyle oldukca guc cozunmekte dolayısıyla doğada giderek birikmekte idi. Bu tehlikeli gidişi durdurmak icin DDB yasaklanmıştır.
Deterjan icerisinde bulunan yuzey-aktif madde dışında onemli oranda (%70-90) bulunan temizleyici, beyazlatıcı, yumuşatıcı, kopurtucu, parlaklık verici ya da antiseptik ozellik veren katlı maddelerinin coğu da yuzey-aktif madde gibi insan organizmasına gıdalardan ve diğer yollardan girdiklerinde dokularda iritasyon sonucu olumsuz etkilere neden olabilmektedirler. Bir cok kanser turunun ise dokuların surekli iritasyonu sonucu oluşabildiği literaturlerde bildirilmektedir. Ayrıca akciğer tahribatı, akciğer iltihabı, alerjik reaksiyonlar, santral sinir sisitemi, kalp, bobrek ve kan damar rahatsızlıkları, endokrin ve bağışıklık sistemi bozuklukları gibi onemli rahatsızlıkların kaynağı uretimde kullanılan katkı maddeleri ve dolayısı ile deterjanlar olabilmektedir.
Deterjanın kullanım yerleri ile temas sonucu vucudumuza giren miktarı, yapacağı zarar yonunden onemlidir. A.B.D'de bir gunde insan vucuduna giren deterjan yuzey-aktif maddesinin encok 0.3-3 mg arasında olduğu belirtilmesine karşın ulkemizde bazı yorelerde yapılan calışmalar icme sularında dahi cok yuksek miktarlarda deterjan bulunduğunu ortaya koymuştur.
Her ne kadar vucudumuza giren gunluk deterjan miktarı bilinmese de, bunun cok yuksek duzeyde olması guclu bir olasılıktır. Bu nedenle biyodegredasyonu en hızlı olan deterjan kullanılmasının ozellikle ulkemizde onemi buyuktur.
Bulaşık ve camaşır deterjanları, yağ cozucu, leke giderici, gibi temizlik urunleri mikropları nasıl anında eritip yok ediyorsa, akciğer ve beyin hucrelerini de aynı şekilde doğrudan etkilemektedirler. Solunum yoluyla vucuda karışan bu temizlik urunleri beyin damarlarını, akciğerlerdeki bronşları eritip yıpratır, kana karışır. Kan dolaşımı bozuklukları, MS, alzheimer gibi ağır beyin hastalıklarına, akciğer, karaciğer, bobrek hastalıklarına ve ayrıca kısırlığa yol acarlar. Bu petrokimyasalların belirlenmiş ve belirlenememiş onlarca zararı vardır.
Ayrıca kullanılan temizlik urunlerinin artıkları deniz suyuna karıştığında denizdeki canlıların olumune sebep olmakta, toprağa karıştığında ise bitkilerin ve toprakta yaşayan canlı varlıkların zarar gormelerine sebep olmakta, boylece ekolojik sisteme de zarar vermektedir.
Kullanılan şampuanlarda bulunan “Sodium Lauryl Sulfate” maddesinin ise kanserojen etkisi bulunmaktadır.
Şampuan yerine; hem vucut hem de sac icin %100 saf zeytinyağından uretilen doğal sabun kullanmak. Saclar son durulamada, bir kaba konulacak cok az miktarda sirke katılmış ılık su ile yıkanırsa hem parlak hem de yumuşak olmaktadır.
Prof.Dr. Erkan Topuz'un Yorumu:
Her turlu deterjandan kacınız. Devamlı olarak zeytinyağı ve defne sabununu seciniz. Ellerinizi, vucudunuzu hakiki zeytinyağı, defne veya fıstık yağından yapılan hakiki sabunlar da secilebilir. Bunları ornek olarak soyluyorum. Deterjandan kacınmalıyız.
Bulaşık makinesinde kullandığınız deterjan da petrol urunudur, kanserojendir. Ne kadar yıkarsa yıkansın kalıntılar kalabilir. Eğer sağlığınızı duşunuyorsanız cıkardığınız bulaşıkları sirkeli suyla ya da limonlu suyla silin.
Deterjan kullanınca muhakkak eldiven kullanın. Plastik eldiven kullanmayın, icine izci eldiveni giyin. Cunku deterjanlar alerjiktir ve ufak dozlarda alındığı takdirde kronik olarak kanserojendir. (İzci eldiveni: Pamuk eldiven)
En tehlikeli yer halıdır. Halı butun pestisitleri tutar. Bu nedenle halıların temizliğine dikkat ediniz. Kesinlikle deterjanla temizlemeyin. Sirkeli su ile silin.
"Benim mucadelem bu yaştan sonra halkımızı kanserden korumaktır. Kanser tedavisi sonra geliyor. Bir korunma bin tedaviden evladır. Bunları ilk defa duyuyorsunuz ama gercek bunlar. Ben bunları kendimi bu işe adadığım icin anlatıyorum. Bu anlattıklarımı Turkiye ilk defa duyuyor. Belki dunyada da cok az duyan vardır"
Deterjanlardan Uzak Durun!
Sağlık0 Mesaj
●1 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Deterjanlardan Uzak Durun!