Radyoloji Radyoloji ve Radyoterapi
Sağlık0 Mesaj
●2 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Radyoloji Radyoloji ve Radyoterapi
-
19-09-2022, 09:18:08
Işınımın etkileri hem teşhis radyolojisinde olduğu gibi hastalıkların araştırılmasında, hem de radyoterapide olduğu gibi onları tedavi etmede kullanılabilir. Rapdoaktifliğe ilişkin ilk calışmalar, Marie Curie (1867-1934) tarafından yapılmıştır. Marie Curie, kocası Pierre (1852-1906) ve Antoine Becguerel (1852-1908) ile birlikte, 1903 ’de, Nobel fizik odulunu kazanmıştı. Ayrıca, 1911 ’de radyum ve polonyum ’u bulduğu icin Nobel kimya odulu de kendisine verilmiştir. Marie Curie ’nin losemiden olmesinin nedeni, buyuk bir olasılıkla, ışınım etkisinde kalmasıdır.
Marie Curie ’nin radyum uzerindeki calışmaları sonucu x ışınları ve izotop, hem teşhis hem de tedavide kullanılmaya başlandı.
Işınım hastalıkları ve atom bombalarının uzun sureli etkileri, ışınım dalgalarının guclu ve tehlikeli etkilerin acıkca ortaya koymuştur. Bununla birlikte, dikkatli ve kontrollu kullanımla beta, gama ve x ışınlarından, hem teşhis hem de tedavi alanlarında yararlanılmaktadır. Bazı maddelerin icinden gecebilir, bazılarınınsa icinden gecemez. Sozgelimi ışık dalgaları havadan, bazı sıvılardan (su gibi), hatta katı maddelerin (cam gibi) icinden gecebilir: ama duvar ve kapılardan gecemez. Ote yandan x ışınları, beden dokuları icinden değişik guclerde gecebilir, ama radyolojide genellikle kullanılan kurşun gibi oteki maddeler tarafından durdurulur ve soğurulur. Değişik miktarlardaki ışık dalgalarının fotoğraf filmi uzerinde bir resim meydana getirebilmeleri gibi, x ışınları da boyle bir filmi etkinleştirebilir.
Basit bir rontgen aygıtı fotoğraf makinesine benzer. X ışınları incelenecek bolgeden gecirilip bir film uzerine odaklanır. Buradaki goruntu, bir fotoğrafa benzer, sozgelimi, bir elin rontgen filmi, kemikleri beyaz (kemikler x ışınlarını oldukca iyi bir bicimde durdururlar), oteki dokuları gri ve x ışınlarına tam olarak maruz kalan el cevresindeki alanları da siyah olarak gosterir. Bedenin icindeki oteki organların da net bir bicimde gorulebilmesi icin x ışınlarını gecirmeyen maddeler kullanılır. Baryum sulfat, bu tur maddelerden biridir ve ust bağırsakların gorulmesi icin yapılan şırıngalara katılır. Enjeksiyonlarla ya da ağızdan verilen ve icinde genellikle iyot bulunan oteki maddeler bedenin belirli organlarında yoğunlaşır. Boya goruntusunun izlenmesiyle bobreklerin ve sidik torbasının daha iyi goruntuleri elde edilebilir.
Tarama Yontemleri;
Geleneksel rontgen aygıtları ile cekilen filimler, fotoğraflar kadar acık değildir. Bedenin icindeki organlar birbirinin ustunde gorulur ve film karışıktır. Bedenin icindeki bir organı ya da bolgeyi, ustunde fazla ayrıntı olmadan gorebilmek icin tomografi yontemi kullanılır burada x ışınları ureticisi ve film, bedenin cevresinde bir yay cizerek dondurulur. Bu yayın merkezinde filmi cekilecek olan organ vardır. Boylece bu organ, bedenin oteki bolgelerine gore daha sabit ve net gorulur.
Bu ilkelerden beyni taramak icin cok karmaşık bir bicimde
yararlanılmış ve boylece elde edilen bilgileri butunlemek icin bir bilgisayar kullanılmıştır. EMİ tarayıcısı, beynin kesit halinde bir rontgen filmini cekebilir ve boyle bir dizi filmle beynin butunun goruntusunu verebilir. Bir bilgisayar aracılığıyla da cok daha ayrıntılı ve hassas bir goruntu elde edilebilir.
Gunumuzde bu yontem, karmaşık ve tehlikeli olabilecek yontemlerin, yani beyni saran sıvının icine boya yada hava zerk etme yontemlerinin yerine almaya başlamıştır. Bir bilgisayarla tarama sistemi, geleneksel aygıtlarından daha pahalıdır. (yaklaşık 320.000 dolar) ama butun bu işlem icin kullanılan x ışını miktarı bir kafatası filmi icin kullanılan miktardan daha azdır.
Gunumuzde ayrıca 20 saniye icinde butun bedeni tarayan bir EMİ ayıtı da kullanılmaya başlamıştır.
X ışını, bedene ilişkin bilgi sağlamak icin kullanılan tek ışının turu değildir. Bazı radyoaktif izotoplardan (bazı elementlerin değişik bicimleri) yayınan gama dalgaları da beden dokularının icinden gecebilir. Bu izotoplardan kucuk dozlar bedenin icine zerk edilir ve belirli bir organın alacağı radyoaktivite olculerek, ona ilişkin bilgi elde ediliri. Sozgelimi, tiroid bezi bedene giren hemen butun iyotu kullanır. Radyoaktif iyot izotopu kan dolaşımına zerk edilip, tiroidin iyotu kullanma hızı olculerek, etkinliği anlaşılabilir. Bu da, tiroid bolgesinden yayılan gama dalgalarının olculmesiyle sağlanır. Ayrıca tiroid etkinliğine ilişkin bilgi verecektir. Boylece yuksek ya da duşuk etkinlikteki bolumleri saptanabilir.
Kansere Karşı Radyoterapi
Yuksek dozlarla izotop kullanmak dokuların harap olmasına neden olabilir. Tiroid kanserinin tedavisinde, teşhis icin kullanılan dozun birkac bin katı, izotopun bu ozelliğinden yararlanarak kanser hucrelerini oldurmek amacıyla kullanılır. Radyoterapinin temel ilkesi budur. Yuksek dozda ışınım, oldurulmek istenen ura yayımlanır. Genellikle butun yaşayan hucreler ışınımın etkisine duyarlıdır, ama kanser hucreleri ozellikle dayanıksızdırlar. Gerekli dozu ayarlamak ve onu istenilen yere uyarlamak icin ozel dikkat gosterilmelidir. Bazı kanserler yuksek enerji dalgalarına otekilerden daha iyi tepki gosterirler ve bunlara belli enerjide ışınım gerekebilir.
Kaynak: bilgiustam