Alzheimer hastalığı kişiyi adım adım yakın cevresinden, sonra kendinden uzaklaştıran, bir sure sonra da mevcut yaşamla ilgili anıların teker teker silikleştiği, en sonunda insanın kendini dahi tanımakta gucluk cektiği norolojik bir hastalık turudur. Alzheimer coğunlukla psikiyatrik hastalıklarla karıştırılabilmektedir.

Alzheimer hastalığı unutkanlıkla başlayan bir hastalık olarak kendini gosterir. Ancak her unutkanlık Alzheimer hastalığı anlamına gelmez. Unutkanlık ile beraber beceri kaybı goruluyor ve kişilik ozellikleri değişim gosteriyorsa daha dikkatli olmak gerekiyor. Alzheimer hastalığı aynen demansta olduğu gibi gunluk aktivitelerin bozulmasından, ilerleyen donemde hastanın kendini ifade edememesi, cevreyle ilişkilerinin bozulması, hesap muhakeme yeteneğinin, algılamanın bozulmasıyla ilerleyen hatta daha ileri donemlerde hastanın kişilik değişiklikleri bir takım psikolojik belirtilerin ortaya cıkmasına neden olan bir hastalıktır. Bunun ilerleyen donemlerinde hasta artık kendisine dahi bakamayacak duruma gelir. Yatağa bağımlı hale gelebilir ve gunluk ihtiyaclarını karşılayamayarak tamamen bağımlı bir hasta pozisyonuna donebilir

Alzheimer Onlenebilir mi?
Hemen belirtmek gerekir ki alzheimer hastalığının kesin bir tedavisi yoktur. Ancak tedavi konusundaki calışma ve gelişmelerde durum karamsar değildir. 1990′ların sonundan itibaren hastalığın tedavisinde kullanılan 4 onemli ilac piyasaya cıkmıştır. Bu ilaclar erken donemde kullanıma başlanırsa etkili olmaktadır. İlacların esas etkisi bellek fonksiyonlarının kuvvetlendirilmesidir. Bugun ulkemizde yaklaşık 500 bin civarında Alzheimer hastası belirtilen ilacları kullanarak tedavilerini surdurmektedirler. Son yıllarda yaşam tarzının, metabolizmanın, zihinsel ve fiziksel egzersizlerin duzenli ve surekli uygulandığında hastalığın başlangıc yaşının yıllarca geciktirilebildiği gosterilmiştir. Erken sakin bir yaşama gecmek ve buna eklenen hipertansiyon, aşikar veya gizli kan şekeri oynamaları zihinsel egzersizlerden uzak kalmak ise başlangıc yaşını 50 hatta 40 ’lı yaşlara kadar indirebilir.

Davranış Problemleri Duzeliyor
Alzheimer hastalarında gorulen davranış problemlerinin tedaviden olumlu yarar gormesidir. Yani yarar sadece hafıza alanında beklenmemelidir. Saldırgan tutumları olan toplum ici kontrolsuz davranışları olan bir hastanın daha uyumlu hale gelmesi bellek duzelmesi kadar onemlidir. Tedavi ile bunun sağlanması aile icin cok onemli bir kazanımdır. Alzheimer hastalarında sosyal yaşamı hareketlendirmek, ceşitli hobiler edinilmesini sağlayacak programlar oldukca yarar sağlayacaktır. Kısacası beyni aktif tutmak belki hastalık surecini durdurmayacaktır. Beyin etkinlikleri ağır evreleri geciktiriyor ve hastanın sosyal yukunu hafifletiyor ve uyumu artırıyor.







Alzheimerın Sebepleri ve Tedavisi
Alzheimer hastalığının sebebini artık biliyoruz. Beyinde bildiğimiz birkac adet ve belki de henuz bilmediğimiz birkac adet daha olmak uzere bir dizi proteinin birikmesi neticesinde oluşan beyin hucre olumu hastalığın gelişimine neden oluyor. Bugun olen hucrelerin iletişim icin kullandıkları eksik maddeleri yerine koyabiliyoruz. Kısmen de başarılıyız. Ancak esas hedef hucre olumunu onlemek ve proteinlerin ortamda birikmesini durdurmak veya temizlenmesini sağlamak olacaktır. Biriken proteinlerden en onemlisi “Amyloid beta”nın ortamdan temizlenmesi icin 2000 ’li yıllarda Alzheimer aşısı projesi hayata gecirilmiştir. Burada amac bu proteini kendi bağışıklık sistemimize tanıtarak ortadan kaldırmaktı. Bu program bu temizlik amacında başarılı oldu ancak hemen vurgulanması gereken konu ileri aşama hastalar icin aşı yarar sağlamıyor ve orta ve ileri evre hasta calışmaları durduruldu. 2012 yılı yaz aylarında başlayan 3 buyuk calışmada aşı cok genc ve risk yuksek bireylerde uygulanıyor. Bu calışmalar başarılı olursa onumuzdeki 10 yıl icinde kullanıma sunulabilecektir.