Vucudumuz belli bir duzen icinde calışır ve dışarıdan gelebilecek tehlikelere karşı da kendini korumaya programlıdır. Başka biri bizi gıdıklayabilirken, kendi kendimizi gıdıklayamıyor oluşumuzun temel nedeni de bu cok ozel koruma programında yatar. Başkasının yaptığı bir gıdıklama hareketini vucudumuz tehdit olarak algılar ve sinir uclarımız uyarılır. Oysa kendi kendimize yaptığımız gıdıklama hareketini vucut tehdit olarak algılamaz.

Dışarıdan gelip tehdit oluşturabilecek bakteri, virus ve zehirli maddelere karşı vucudumuz kendini hemen korumaya alır. Bu tepki, vucudumuzun zarar gormemek icin geliştirdiği bağışıklık sisteminin doğal sonucudur. Bağışıklık sistemimizin en onemli unsurlarından biri de kanımızda bulunan lenfositlerdir. Bağışıklık sisteminin temelin oluşturan lenfositler bizim icin hayati onem taşır.

Lenfosit duşukluğu ve nedenlerine gecmeden once lenfositleri daha yakından tanıyalım.

Lenfosit Nedir?
Lenfosit; kanımızda bulunan, beyaz kan hucresi olarak da bilinen akyuvar (lokosit) turudur. Lenfositler vucudumuzu dışarıdan gelen virus ve bakterilere karşı korur.

Lenfositler vucutta oluşan enfeksiyona karşı coğalarak o bolgeye doğru hareket eder ve vucudu korumak uzere enfeksiyonla savaşmaya başlar.

Ayrıca bağışıklık sistemimizin onemli parcası olan, bizi tum hastalıklara karşı koruyan antikorları da lenfositler uretir.

Tum lenfositler kemik iliğindeki ana hucrede uretilir. Kan kanseri tedavisinde ilik nakli yapılmasının nedeni de budur.

İnsan kanında farklı lenfosit tipleri bulunmaktadır.

Doğal Oldurucu Hucreler: Buyuk granurlu lenfosit olarak da bilinir. Tumor hucrelerinin ve virus taşıyan hucrelerin duşmanıdır. Bu hucreleri tespit ederek yok eder. Ancak sağlıklı hucrelere kesinlikle zarar vermez. Vucudumuzda kan kemik iliğinde ve dalakta bulunur. Kanımızda bulunan lenfositlerin %10 ’u doğal oldurucu hucrelerdir. B Lenfositleri: Kucuk granurlu lenfositlerin birincisidir. Kemik iliğinde uretilirler. Temel gorevinin başında antikor uretmek gelir. Vucuda virus ya da zehirli madde girdiğinde hemen tepki vererek coğalırlar ve milyonlarca antikor uretirler. Kanda bulunan lenfositlerin %10 ’u B lenfositidir. Antikorlar, vucudumuza giren bakteri, virus ve ya zehirli maddelere karşı savaşarak vucudumuzu koruyan Y biciminde protein molekulleridir. Antikorlar vucuda giren mikroplarla savaşarak aynı tur mikrop yuzunden tekrar hastalanmamızı engeller. Aşı mantığı da budur. Bir nevi antikor eğitimi. Zayıflatılmış hastalık mikropları aşı yoluyla vucuda verilir ve antikorların bu mikropları yenmesi sağlanır. Boylece vucut aynı mikropla yeniden karşılaştığında artık o mikroba karşı bağışıklık kazanmış olur.
T Lenfositleri: Kucuk granurlu lenfositlerin ikincisidir. Kemik iliğinin kok hucrelerinde uretilirler. Kanda ve lenf sisteminde bulunurlar ve viruslu hucreleri tespit ederek yok ederler. Kanda bulunan lenfositlerin %80 ’i T lenfositidir. Kısaca lenfositler bizi bakteri, virus ve zehirli maddelere karşı koruyan ve bağışıklık sistemimizi oluşturan en onemli unsurlardır.



Lenfosit Duşukluğu (Lenfopeni) Nedir?
Vucudumuzda bulunan akyuvarların %20 -%40 ’ ını lenfositler oluşturur. Yetişkin insanların bir mikrolitre kanında 1.000 ile 4.800 arasında lenfosit bulunur. Cocuklarda ise bu sayı 3.000 ile 9.500 arasında değişir.

Yetişkinlerde bu sayı 1.000 ’nin altına duşerse lenfosit eksikliği, cocuklarda ise 3.000 ’nin altına duşerse lenfosit eksikliği teşhisi konur.

Lenfosit duşukluğu ciddiye alınmalıdır. Bu durumun tıp dilindeki adı lenfopenidir. Lenfopeni, vucudun bağışıklık sisteminin vucudu yeteri kadar koruyamamasına neden olur. Vucut enfeksiyonlara ve kanser ya da tumor hucrelerinin coğalmasına karşı savunmasız kalabilir. Lenfosit eksikliği ayrıca bircok organın ciddi şekilde zarar gormesine de yol acabilir.




Kaynak:nedenolurnet