Basedow-Graves hastalığında kac turlu tedavi yontemi mevcuttur?
Bu hastalıkta uc turlu tedavi yontemi mevcuttur.
· Antitiroit tedavisi (Propycil, Tramazol tedavisi)
· Cerrahi tedavi (tiroidektomi)
· Radyoiyot tedavisi (atom tedavisi)



Basedow-Graves Hastalığının tedavisi nasıl yapılır?
Bu hastalığın tedavisinde oncelikle aşağıdaki bilgileri goz ardı etmemek gerekir:
· Tedavi yapılmayan hastalarda semptom ve belirtiler azalıp artarak yıllarca surebilir
· Tedavisiz vakalarda uzun yıllar sonra hipotiroidi gelişir, yani tiroit fonksiyonlarını tamamen kaybeder.
· Goz bulguları (ekzoftalmi) ile Graves hipertiroidisi birbirinden tamamen ayrı olarak seyreder. Başarılı bir hipertiroidi tedavisinden sonra bile goz bulguları kendi seyrini takip eder.



Antitiroit ilaclarla tedavi hangi durumlarda ve nasıl yapılır?
Turkiye'de iki ceşit Antitiroit ilac mevcuttur: Propycil ve Thyramazol. İki ilac da tiroit hormon yapımını engeller. Antitiroit ilaclar hipertiroidide remisyon varlığına dayanılarak kullanılır. Remisyon, hastalığın gecici olarak ortadan kalktığı ve hastanın normale donduğu zamana denir. Tedavi edilmeyen bazı Graves hastalarında hastalık gecici olarak iyileşebilir. Ancak daha onceden hangi hastada remisyon olacağını ve remisyonun ne kadar sonra sonlanacağının bilinmesi mumkun değildir.
Antitiroit tedavi ile ancak %30 hasta remisyona girebilir. En yuksek remisyon bir veya iki yıllık antitiroit tedavisinden sonra ortaya cıkar. Geri kalan %70 hastada ise ilac kesildikten sonra hipertiroidi tekrarlar. Hastalığın tekrarlaması durumunda radyoiyot veya cerrahi tedavi uygulanır:
· Antitiroit tedavi, kucuk guatrlarda ve orta şiddetteki hipertiroidide kullanılır.
· Propycil kullanılması durumunda ilac her 8 saatte bir, Thyramazol kullanılması durumunda ise ilac gunde bir kez alınır.
· Antitiroit tedaviden sonra otiroit durumu bir bucuk-iki ay sonra sağlanabilir
· Remisyon sağlamak icin ilaclar genellikle bir veya iki yıl alınır.
· Antitiroit ilaclara verilecek cevap hastadan hastaya değiştiğinden hastaların daha sık doktor kontrolu gerekir.



Antitiroit ilacların yan etkileri nelerdir?
Değişik yan etkileri mevcuttur.
· %6-7 vakada deri dokuntuleri ve eklem ağrıları gorulur
· %1 hastada cok ciddi bir yan etkisi olan agranulositoz gorulur (lokositlerin ortadan kalkması). Bunun belirtileri boğaz ağrısı ve ateştir. Bu durumda hasta derhal ilacı kesmeli ve doktoruna bilgi vermelidir.
· Nadir olarak karaciğer uzerine toksik etkisi olabilir. Bu genelde gecicidir. Ancak seyrek olarak olume neden olabilir.

Bazı doktorlar hastalara oncelikle yuksek doz antitiroit ilac vererek hastayı hipotiroidi durumuna sokmakta ve daha sonra tiroit hormonu (Tefor, Levotiron) vererek hastayı otiroit hale getirmektedir. Bu tedavi şekline engelleme-yerine koyma yontemi denir. Bu yontemin daha etkili olduğu ileri surulmektedir.



Gebelikte Antitiroit ilaclar nasıl kullanılmalıdır?
Gebelikte radyoiyot tedavisi bebeğe vereceği zarardan dolayı uygulanmaz.
· Tedavi icin antitiroit ilaclar veya cerrahi secilir. Ancak gebelikte mumkun olduğu kadar cerrahiden de sakınılması gerekir. Bu nedenle hamile hastalar gozlem altında olmalı veya antitiroit ilaclarla tedavi edilmelidir.
· Hipertiroidili hamilelerin duşuk yapma riski yuksektir.
· Graves hastalığında hipertiroidism hamilelik sırasında kendiliğinden gecebilir.
Propycil gebelikte Thyramazola tercih edilir. Cunku Propycil'in bir doğum defekti olan aplasia cutis'e neden olması oldukca azdır. Antitiroit ilaclar plasentadan gecerek cocukta hipotiroidiye ve guatra neden olur. Bu nedenle antitiroit ilaclar cocukta problem olmayacak şekilde mumkun olduğu kadar kucuk dozlarda verilir.
Genel olarak az şikayeti olan hafif şiddetteki hipertirodide antitiroit ilac vermeden de hamileler izlenebilinir. Cok şikayeti olan ve yuksek hormon duzeyleri bulunan hamilelerde ise antitiroit ilaclar kullanılır.



Emzirme sırasında antitiroit ilaclar kullanılabilir mi?
Antitiroit ilaclar anne sutune gecerek bebeğin tiroit fonksiyonlarını etkiler. Propycil daha az yoğunlukta sute gectiğinden Thyramazola tercih edilir. Gunde 200mg'dan daha az kullanılan Propycil genelde bebeğin tiroidini etkilemez. Bununla beraber bebeğin tiroit hormonları anne Propycil kullandığı muddetce zaman zaman olculerek kontrol edilmelidir.



Basedow-Graves hastalığında cerrahi tedavi hangi durumlarda ve nasıl uygulanır?
Basedow-Graves hastalığında tiroit cerrahisi onceleri yaygın olarak butun dunyada uygulanıyordu. 1950'li yıllarda antitiroit ilaclar kullanılmaya başlandıktan sonra tiroit cerrahisi sayısı giderek duşmeye başladı. Daha sonra radyoiyot tedavisinin etkili ve emin bir tedavi yontemi olduğu gosterildikten sonra tiroit cerrahisinde dramatik bir duşuş goruldu.
Radyoiyot (halk arasında atom tedavisi olarak biliniyor) tedavisi Basedow -Graves hastalığında halen en fazla tercih edilen tedavi şeklidir. Cerrahi tedavi, ancak aşağıdaki durumlarda Basedow-Graves hastalığında uygulanır.
· Tiroit nodulu bulunan ve kanser şuphesi olan hastalarda
· İkinci 3 ayında bulunan hamile hastalarda
· Cok buyuk guatrlarda

Tiroit cerrahisinde uygulanan yonteme tiroidektomi denir. Bu yontemde tiroit glandının %90 kadarı cıkarılır. Geri kalan doku bazen tiroit antikorları (TRab) tarafından uyarılarak hastalık tekrar nuksedebilir. Diğer yandan radyoiyot ile tedavi edilen hastalarda nuks olma ihtimali cok daha azdır.
Cerrahi tedavi oncesi hastalar, beta blokerlerle, iyotla veya antitiroit ilaclarla tiroidektomiye hazırlanır. Hazırlık icin bazen her uc tedavi de birlikte kullanılır. Cerrahi girişim, hasta otiroit duruma, yani tiroit hormonları normal duzeylere getirildikten sonra uygulanır. Bunun icin ortalama 2 ay gerekir. Hasta otiroit duruma getirilmeden cerrahi girişimin uygulanması tiroit krizi denilen ve hayatı tehdit eden duruma neden olur. Tiroit krizi, ayrıca, enfeksiyonlarda ve ağır gecirilen diğer hastalıklarda da gorulebilir.. Kriz sırasında hastada yuksek ateş, bulantı, kusma, ishal, vucuttan su eksilmesi, akli bozukluk ve 150 dak uzerinde carpıntı gorulur. Bu durumdaki hastalar yoğun bakıma alınarak tedavi edilir.
Hipertiroidili hastalara genelde iyotlu yiyeceklerin verilmesi hastalığın şiddetlenmesine, hatta bazı hastalarda hipertiroidism oluşmasına neden olur. Bununla beraber, cok fazla miktardaki iyot 10 gunden az kullanıldığı takdirde tiroit hormon salgılanmasını onler. Cerrahi girişim oncesi hastalara fazla miktarda iyot verilmesinin esas nedeni budur.



Cerrahi tedaviye hazırlık nasıl yapılır? Hastanede ne kadar kalınır?
Cerrahi tedavi icin oncelikle hastalar otiroit duruma getirilir. Bunun icin T-3, T4 ve TSH hormonları normal duzeye indirilir. Hastalar ac durumda iken sabah hastaneye yatırılır ve cerrahi girişim icin bazı tetkikler yapılır ( kan şekeri, EKG, tele radyografi, pıhtılaşma ve kanama testleri ...). Hasta ayrıca anestezi doktoru tarafından muayene edilir. Daha sonra hasta ameliyathaneye alınır. Hastanın hastanede kalma suresi genelde 36 saat bazen ise 2 gundur.

Cerrahi girişim sırasında neler olur?
Hasta uyutulduktan sonra ameliyathanede once boyun alt kısmından cilt 7-8cm uzunluğunda kesilerek tiroit glandı butunuyle dışarı alınır ve subtotal tiroidektomi uygulanır. Bunun icin bir lob, istmus ve diğer lobun buyuk bir kısmı cıkarılır. Operasyon 1-2 saat icinde bitirilir.
Hastada tiroit nodulu mevcutsa ve tiroit kanseri şuphesi varsa operasyon sırasında cıkarılan nodul patologa gonderilir. Operasyon sırasında yapılan bu işleme frozen section denir. Nodul hemen dondurularak kesitler alınır ve mikroskop altında incelenir. Bu sırada doktor patologdan gelecek cevabı ameliyathanede bekler. Gelen cevap kanser ise cerrah hastada total tiroidektomi uygular, yani geri kalan tum tiroit dokusunu da cıkarır.
Tiroidektomiden sonra cıkarılan doku daha iyi şartlarda patolog tarafından tekrar incelenir. Bu inceleme frozen section'dan cok daha iyi sonuc verir. Frozen section da yanılgı ihtimali vardır.



Cerrahiden sonra neler olur?
Operasyon tamamlandıktan sonra hasta ayılıncaya kadar gozlem odasında kalır. Odasına gonderildikten sonra yemek yiyebilir ve ziyaretcilerini kabul edebilir. Yara yerine ameliyat sonucu meydana gelen sıvıların dışarı cıkması ve şişlik yapmaması icin konulan dren denilen boru genelde 24 saat sonra cıkarılır. Total tiroidektomi yapılmışsa kandaki kalsiyum zaman zaman olculerek paratiroit glandına bir zarar olup olmadığı araştırılır. Hasta taburcu olacağı zaman ağrıları icin ağrı kesiciler verilir. Tiroit ilacları icin ilgili doktora sevk edilir. İyileşme hastadan hastaya değişir. Genelde bir -iki hafta icinde hasta işine donebilir.



Cerrahi tedavinin komplikasyonları nelerdir?
Tiroidektomi tecrubeli operatorler tarafından yapıldığı zaman komplikasyon gorulmesi cok nadirdir. Komplikasyonlar, genelde tecrubesiz cerrahlar tarafından yapılan operasyonlarda ve ozelikle subtotal ve total tiroidektomilerden sonra sıklıkla gorulur. Bu nedenle, hasta, bu hususta doktorunun onerdiği deneyimli cerrahları tercih etmelidir. Tiroidektomiden sonra gorulen komplikasyonlar :
Hipoparatiroidi.
Bu komplikasyon iki şekilde gorulur: Gecici ve kalıcı
Gecici hipoparatiroidi
Tiroit glandı alt ve ust kısımlarında buluna paratiroit glandlarının operasyon sırasında zedelenmesi sonucu oluşur. Paratiroit glandları salgıladıkları parathormon ile kandaki kalsiyumu kontrol eder. Zedelenme sırasında kan kalsiyumu duşer . Buna hipokalsemi denir. Bu sırada hasta, dudak, kol ve bacaklarında karıncalanma hisseder. Şayet kalsiyum cok duşerse hayatı tehdit edici soluk borusu spazmı meydana gelebilir. Bu durum oluşmadan once hastaya damar veya ağızdan kalsiyum verilir. Gecici hipokalsemi birkac gun veya hafta icinde kendiliğinden gecer.
Kalıcı hipoparatiroidi
Bazen butun paratiroit glandları operasyon sırasında cıkarılır veya cok zedelenebilir. Bu durumda kalıcı hipoparatiroidi oluşur. Tedavi edilmeyen hipoparatiroidi adale kasılmalarına, konvulsiyonlara ve katarakta neden olur. Bunun icin hastaya hayat boyu kalsiyum ve D vitamini preparatları verilmesi gerekir.
Ses tellerinin zedelenmesi
Ses tellerini kontrol eden sinirler (rekurrent larengeal sinir) tiroit glandı yanından gecer. Bunlardan birinin zedelenmesi hastanın boğuk ve kısık ses cıkarmasına neden olur. Nadir olarak iki sinir de zedelenebilir . Bu durumda kısık ses ve soluk alma zorluğu gorulur. Bunun icin boyundan soluk borusuna delik acılarak hastanın nefes alması sağlanır.

Ameliyat yerinde iz kalması
Ozellikle hanım hastalar boyun bolgesinde cok az iz kalması icin doktordan operasyonun estetik olarak yapılmasını isterler. Gercekten tecrubeli doktorlar tarafından yapılan tiroidektomi operasyonlarından sonra boyun bolgesinde bircok hastada cok az yara izi kalır. Ancak bazı hastalarda yapılan operasyonlarda doktor ne kadar tecrubeli olursa olsun yara izinin oldukca belirgin olduğu hatta bazı hastalarda neredeyse parmak kalınlığında yara izinin kaldığı gorulur. Buna keloid denir. Bu durum cildi cok hassas hastalarda gorulur. Cok defa hastalar bu bolgede hafif ağrı duyarlar ve yakalı elbise giymekte zorluk cekerler. Bircok hasta maalesef bunu bir doktor hatası olarak algılamaktadır. Tedavi icin yumuşatıcı ve kortizonlu kremler verilir. Gerekirse lokal kortizon enjeksiyonları yapılır.



Operasyon sonrası hastalar nasıl takip edilir?
Bircok hasta tiroidektomiden sonra hastalığının tamamen gectiğine inanmakta ve doktorun takibine ihtiyac duymamaktadır. Halbuki bu hastaların omur boyu periyodik olarak takip edilmesi gerekir. Ozellikle operasyon sonrası geri kalan dokunun yeterli olup olmadığı yani hastanın ilaca ihtiyacının olup olmadığı araştırılmalıdır. Daha sonra nuks olup olmayacağının anlaşılması icin hasta takip edilmelidir