MUTSUZLUK ŞıŞMANLATIR



Teknolojinin gelişmesi, yaşam şartlarının gun gectikce ağırlaşması ebeveynlerin daha fazla calışmalarının yanında sağlıklarına da gerekli onemli gostermemeleri sonucunda hem gorsel, hem de fizyolojik olarak sağlıklarını kaybetmelerine neden olmaktadır. Duzenli beslenmeyen ve doğru egzersiz yapmayan insanların hormonları duzenli salgılamayacağından kendilerinin de mutlu olmasının mumkun olmadığı gibi cevresindeki insanlarda yeterli ilgiyi gosteremeyeceklerdir. Bu insanların vucutlarındaki yağ oranı arttıkca şişmanlık psikolojisinin urunu olan kendine guvensizlik, beğenilmeme, cevresine mutlu gozuken fakat kendi icinde sorunları artarak devam eden, ağrı, stres gibi uyaranlara daha fazla uyarılma orneği gosteren kişilerden biri olacaklardır. Ebeveynler her yonuyle cocuklarına ornek olmalıdır. Hem kendi sağlıklarını hem de cocuklarının sağlıklarını duşunerek doğru beslenme yanında bedensel egzersiz programlarını ihmal etmemelidirler.

Sevgisizlik

ınsanlarda meydana gelen fazla yağ, yani şişmanlık genetik, cevresel ve psikolojik faktorlerin dışında aile bireylerinin yanlış tutumlarından da kaynaklanmaktadır. Şişmanlık eğilimi bulunan insanların aileleri incelendiğinde aile bireylerin birinin veya ikisinin birden sevgiden veya ictenlikten mahrum olarak buyudukleri, sevginin karşılığı olarak da yiyeceğe yoneldikleri gorulmuştur.

Cocuğa dikkat

Bu tur ailelerde annelerin genellikle yetişme cağlarında sosyal veya ekonomik zorluk cekmiş kişiler olduğu gozlenmiştir. Bu tur aile bireyleri, dengesiz beslenmiş cocuklarıyla ozdeşleşerek, kendilerinin gelişme cağındaki ekonomik veya psikolojik eksikliği telafi yoluna gitmektedirler. Tabii cocuğun gelişme cağında, aile bireylerinin calışmasından dolayı cocuklarla ilgilenen aile buyuklerinin sevgi ve ilgiyi yemek yedirme gibi gormeleri, cocuğun şişmanlama eğilimini artırmaktadır.

Cocukluk doneminde uygulanacak beslenme programının yetersiz olması da cocuğun gelişimini kotu yonde etkiler. Bu yuzden bilincli bir beslenme programı uygulanmalıdır. Beslenme programı uygulamaları sırasında olcu annenin tabağa koyduğu yiyecek olmamalı cocuğun gunluk aktivitelerine, yaşına, cinsiyetine gore yemek miktarı ayarlanmalıdır. Kucuk yaşlardan itibaren kazanılacak egzersiz alışkanlıkları cocuğun hayatı boyunca doğru beslenmesiyle birlikte daha faal ve kendini daha iyi kontrol eden sağlıklı bir insan olmasını sağlayacaktır.

Fast food

Fast food urunleri, besleyici değeri daha fazla olan ev yemeklerinden daha ilgi cekici olmaktadır. Cocukların bu tur yiyeceklere karşı ilgileri artarken temel besin maddelerine olan ilgileri azalmaktadır. Boylece sağlıksız bir beslenmeye doğru gidilmektedir. Temel gıda maddelerinin kullanımı bir disiplin icinde cocuklara verildikten sonra tabii ki belirli aralıklarla fast food urunlerine, cikolatalara doğru ve yeterli beslenme programının icinde yer verilebilir.

Sağlıklı bir vucuda sahip olmanın ve dengeli beslenmenin şartlarından biri de yeterli su alınmasıdır. Cocukluk cağında başlayan ve ileriki yaşlarda da devam eden sıvı ihtiyacını meşrubattan sağlama isteği metabolizma icin doğru bir davranış değildir. Cocuklara su icme alışkanlıkları kazandırılmalı, haftada belirlenecek sayıda gazlı veya gazsız meşrubatlara izin verilmelidir. Cocukların meşrubatsız yemek yememeleri cocuğun anlayacağı duzeyde telkinlerle sağlanmalıdır. Amacımız sağlıklı, eğitimli bir nesil yetiştirmekse aile bireylerinin cocuklarına ornek olmaları gerektiği unutulmamalıdır.