Doc. Dr. Aylin İlden Kockar, kotu karne ile gelen cocuklara gosterilen davranışın, cocuğun kişisel gelişimine zarar verebileceğini soyledi.



Milyonlarca oğrencinin heyecanla beklediği yaz tatili donemi yaklaşırken karnesinde kırık not bekleyenleri de korku sardı. Bu surecte ebeveynlerin yapacağı hataların cocukların kişisel gelişimlerine zarar verebileceğini belirten İstanbul Kemerburgaz Universitesi Psikoloji Bolum Başkanı Doc. Dr. Aylin İlden Kockar nasıl bir yol izlemesi konusunda onemli acıklamalar yaptı.



Kotu olan karne icin oncelikle uzerinde durulması gereken ihtimalleri goz onunde bulundurmak gerektiğine dikkat ceken Doc. Dr. Kockar, şu bilgileri verdi:



Ornek model secilmeli


Bu karne ebeveyn icin surpriz ise ciddi bir sorun var demektir. Ebeveyn bu noktada cocuğun genel gidişatıyla ilgilenmemiş olabilir. Cocuk ebeveyne doğru bilgiler de vermemiş olabilir. Belki de evde bir karmaşa hakimdir. Okul goruşmeleri yapılmalı ve danışmanlık alınmalı.

Alınan karne ebeveynin bildiği ve beklediği bir durum ise endişe edilecek bir şey yok. Herkes konu ile ilgili bilgi sahibi olduğu icin bilincli bicimde cozum odaklı duşunulmeli.

Cocukta dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu veya ozgul oğrenme bozukluğu olup olmadığının ayırt edilebilmesi icin cocuk ruh sağlığı uzmanına başvurulmalı.

Cocuğun geleceğe dair bilinc kazanması icin ceşitli meslek gruplardan kişilerle konuşması sağlanmalı. Ergenin kendisine ornek alabileceği sağlıklı bir model ile iletişimde olunmalı.

Muhakkak her cocuğun başarılı olduğu bir alan vardır. İyi notların uzerinde durulmalı. Cocuğa başarı duygusunu yaşatılmalı. Boylece iyi olunmadığı alanlarda daha net caba gosterilir.

Cocuk hicbir surette akranları, kardeşleri vb. kişilerle değil, kendisinin onceki durumuyla kıyaslanmalı.

Ne olursa olsun, cocuğa sevildiği bilgisi hissettirilmeli. “Seni, olduğun gibi seviyorum, yaptığın ya da yapmadığın hicbir şey sana olan sevgimi değiştiremez” gibi sozler soylenmeli.

Cocuğun kişiliğine yonelik asla eleştiri yapılmamalı. Davranışa dair planlama gerek. “Sence bu donem hangi dersler senin icin en zor olanlarıydı? Bu konuda nasıl bir plan yapabiliriz?” gibi sorularla cozum odaklı bir plan geliştirilmeli.






Oyunlar kısıtlanmamalı


Doc. Dr. Aylin İlden Kockar, derslerde başarı gostermemiş olan oğrencilerin de başarılı oğrenciler gibi tatilde bol miktarda oyun oynaması gerektiğinin altını cizerek şunları soyledi: “Oyun cocuğun işi ve kendisini ifade etme aracıdır. Cocuğun oyununa ebeveynin de katılması gerek. Ebeveyn ile gunde 20-25 dakika oynanması, gunde 2 bardak sut icilmesinden bile onemli. Sutten alınan kalsiyum diğer gıdalardan da alabilir ama ebeveyn ile oyun oynamak sayesinde kazanılacak bilişsel ve sosyal katkı başka bir yerden sağlanamaz.”



Odul sozleri tutulmalı


Başarı ile birlikte verilen odul sozlerinin de tutulması gerektiğine vurgu yapan Doc. Dr. Kockar “Tutarlı ve guvenilir ebeveynlik sergilemek acısından bu onemli. Ancak başarma duygusu yeterli bir odul olmalıdır. Dış desteğe ihtiyac duyan cocukların muze, kutuphane, tiyatro, bilim ve sanat atolyelerine goturulmesi de duşunulebilir” acıklamasında bulundu.



Notların zeka ile ilgisi yok


Karne notlarının zeka ile ilgili olmadığına da vurgu yapan Doc. Dr. Aylin İlden Kockar; “Karne notları duzenli, tutarlı ve sabırlı bicimde calışma ile ilişkilidir. Zeki bir cocuğun, derslerde hayaller kurup evde kitabın kapağını acmadığı durumda duşuk not alması nasıl mumkunse, bilişsel kapasitesi ortalamanın altında olan bir cocuğun da yoğun bicimde calışmak suretiyle başarılı olması mumkundur” diye konuştu.



Bilgiler kapalı verilmeli


Kockar, bazı oğretmenlerin cocukların ortasında karne vermesini de eleştirerek “Karneler kapalı bicimde cocuklara iletilmeli, cocuklar da karnelerini evde acmalıdır. Boylece iyi ya da kotu bir karşılaştırma soz konusu olmayacaktır” dedi.
hthayat.com