Prof. Dr. Dursun Ali Şenses, dortten fazla sutlu kahve renginde lekesi bulunan bebeklerin doktor kontrolunde olması gerektiğini soyledi.

Duzce Universitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi ’nden Prof. Dr. Dursun Ali Şenses, henuz bebek sahibi olan anne-babalara onemli bir uyarıda bulundu: “Doğum lekeleri dort veya daha fazlaysa ileride ‘norofibramatozis ’ (vucudun herhangi bir yerinde tumor gelişmesine zemin hazırlayabilen, kemik ve cilt gibi dokuları etkileyebilen kalıtsal hastalık) dediğimiz hastalığa neden olabiliyor. Dortten fazla sutlu kahve renginde lekesi bulunan bebeklerin doktor kontrolunde olması iyi olur.”


Şenses, coğu kez tehlikesiz gorunen doğum lekelerinin yanında tehlikeli lekeler de bulunduğunu soyledi.

Cilde rengini veren hucrelerden oluşan lekelere “pigmente”, kan damarlarının coğalmasına veya genişlemesine bağlı olanlara da “vaskuler” denildiğini ifade eden Şenses, şunları kaydetti: “Pigmente lekelerden bir tanesi benlerdir. Hepimizin vucudundaki renk değişiklikleridir. Benler kahverengi ve siyah olabilir. Genelde bebeklerde kucuk olur. Kucuk benlerin ileride tehlikesi yoktur. Kaybolmazlar, yaşam boyu devam ederler. Bazı buyuk benler var ki bunlar kanser gibi hayati risk taşıyabiliyor. Doktor takibinde olması gerekir. Bir ailenin bebeğinde ben var, rengini cok siyah buldu, onlara gore buyuk geldi. Getirip doktora gostermesi, periyodik aralıklarla takibe alınmasında fayda vardır. Sutlu kahve lekeler olabiliyor. Bebeğin vucudunda sutlu kahve renginde lekeler gorulebilir. Bunlar coğunlukla bir-iki tane olur. Yaşam boyu kalır ama hicbir onemi ve zararı yoktur.”


“Lekelerin sayısı fazla ise mutlaka kontrol edilmeli”

Şenses, doğum lekelerinin fazlalığının dikkate alınması gereken bir durum olduğunu dile getirdi.

“‘Norofibramatozis ’ denilen hastalık, beyin tutulmasına, gelişimsel geriliklere, cocuklarda nobet gecirmelere neden olabiliyor. Rahatsızlık ailesel olabiliyor. Ciltte ve beyinde kucuk tumorler yapabileceğinden oturu bu tur bebeklerin takibi uygun olacaktır. Sutlu kahve lekelerin buyumesi onem arz eder. İki lekeyle doğan cocukta lekelerin ileriki donemlerde dorde ve beşe cıkması, norofibramatozis icin onemli bir işarettir.

Genellikle kuyruk sokumunda, bel bolgesinde ve kalcasında 2-3 santimetre buyukluğunde, ara sıra daha buyuk alanı kaplayabilen, mor, siyah renkte cilt yuzeyinde duzgun lekeler olabiliyor. Bunlar sıklıkla Doğu Asya ’da gorulduğu icin ‘mongol lekeleri ’ adı verilmiş. Ulkemizde de sıkca gorulen bu lekeler omuzda da olabiliyor. Bu lekelerin hicbir sakıncası yok. Birkac yılda kaybolurlar. Ara sıra ergenlik donemine kadar surduğu gorulmektedir. İyi huylu ve kendiliğinden kaybolduğu icin sakıncası yok.”


Hemanjiomlar kızlarda daha fazla goruluyor

Şenses, damarsal lekelerin ise damarların artışından veya genişlemesinden kaynaklandığını aktardı.

Halk arasında “cilek” adı verilen “hemanjiomların” cilt yuzeyindeki kırmızı kabarıklıklar ve derin tabakalarda mavi renkli kitleler şeklinde olabileceğine dikkati ceken Şenses, şunları belirtti:

“Hemanjiomları kızlarda daha fazla goruyoruz. Bir zararı yoktur. İlk yıl buyume yapıyorlar. İlk yıldan sonra da kuculmeye başlıyorlar. Genelde de 10 yaşa doğru kayboluyorlar. Tedavi etmiyoruz. Bazı tedavi gerektiren durumları olabiliyor. Yaşamsal tehlikeye sokabilecek bir bolgedeyse, orneğin boynun icinde bir hemanjiom, solunum yollarına baskı yapıyor. Bu durumlarda ilac tedavisine başlıyoruz. Hemanjiomlar tumordur. İyi huylu, kendi kendine kaybolan ve cocuklarda en sık gorulen tumordur. Şanslı tarafımız iyi huylu olması ve kendi kendine kaybolmasıdır.”


Somon, leylek ısırığı, melek opucuğu
Damar genişlemesi şeklindeki lekelerin ise “somon, leylek ısırığı ve melek opucuğu” diye nitelendiğini anlatan Şenses, bu tur lekelerin yeni doğmuş bebeklerde cok sık gorulduğunu kaydetti.


Şenses, sozlerini şoyle tamamladı:

“En cok alında, kaşların arasında, goz kapaklarında ve ensede oluyor. İyi huyludur, damar genişlemesine bağlı renk değişikliğidir. Somon renginde olduğu icin bu isim verilmiştir. Genelde kucuk alan kaplarlar. Coğu kendiliğinden geciyor. Ensede olanlar kalıcı olabiliyor ancak cocuğa tıbbi ve kozmetik acıdan zarar vermiyor. Şarap lekesi ise en cok yuz bolgesinde oluyor. İkisi arasındaki fark, şarap lekesi biraz daha buyuk, sınırları belirsiz yani girintili cıkıntılı olabiliyor. Mihail Gorbacov bunun en guzel orneğidir. Şarap lekesi kalıcıdır ve zararsızdır ancak bazı hastalıklarla ilişkili olabiliyor. Goz kapaklarını, yuzu ve alnı birlikte tuttuğunda, beyinde nobetlere sebebiyet veren, gelişim basamaklarında gerilik yapabilen bir hastalığımız. Şarap lekesinde goz kapağı ve alın tutulduğunda doktora goturmekte yarar vardır. Gozde gorulen durumlarda goz doktoruna gosterilmelidir. Hemanjiomlarda yani cilek lekelerinde yaşamsal yerler tutulduğunda tedavi gerekir. Bir de şarap lekesinde bazı durumlarda gerekir.”