Cocukların davranış eğitimleri konusunda ebeveynlerin akıllarından cıkarmamaları gereken en temel kural: Cocuk etraftan olumsuz tepkiler almasına rağmen -ki bu, dayak yemek dahi olsa- bir davranışı ısrarla devam ettiriyorsa, mutlaka ya bu davranışıyla ailesine bir mesaj vermeye calışıyordur, ya da bu davranışından sağladığı bir kazanc vardır.
Ailenin her yolu denemesine rağmen, bir turlu ağlayarak dediğini yaptırma huyundan vazgecmeyen bir cocuk icin daha cok ikinci durum soz konusudur: Cocuk bir kazanc sağlıyordur. Bu kazanc da, muhtemelen, onunde sonunda ebeveynine dediğini yaptırtması ve amacına ulaşmasıdır. Cocuğu, ağlayarak dediğini yaptırma alışkanlığından vazgecirmek icin ebeveynlerin izlemesi gereken bazı adımlar vardır:

1. Ağlama aşamasına gelmeden onceki surece dikkat edilmelidir:
Cocuk ebeveyninden bir istekte bulunduğu zaman, ebeveyn once, cocuğun isteğinin makul olup olmadığına karar vermelidir. Cocuğun isteği makul ise onu yerine getirmelidir. Cocuk bu durumda zaten ağlamayacaktır. Cocuğun isteği makul değil ise ve isteği olmadığı takdirde cocuğun ağlayacağı belli ise, ebeveyn daha başında iken bu duruma engel olmaya calışmalıdır. Bunun icin, cocuğun isteğini makul hale getirmesi gerekir.
Cocuğun isteğini makulleştirmek icin ebeveyn, oncelikle ona isteğini neden yerine getiremeyeceğini, isteğinin gercekleşmesi icin ne tur koşulların gerekli olduğunu acıklamalıdır. Hemen sonrasında ise, ona bir alternatif sunmalıdır.

Cok sık karşılaşılan bir ornek uzerinden devam edelim: Annesi ile birlikte dışarıdan eve donerken, yol ustundeki oyuncakcının vitrininde gorduğu kırmızı arabayı almak isteyen cocuğu ele alalım. İsteğini annesine soylemiş olsun. Annesi ise bugun cocuk icin yeterince alışveriş yaptığından bu isteği makul gormemiş olsun. Bunu cocuğuna, bugun icin daha fazla harcayacak yeterince paraları kalmadığından o arabayı alamayacakları şeklinde izah etsin. Ardından da, eğer isterse onun yerine paralarının yettiği onu eğlendirecek bir oyuncak (topac, plastik top…) almayı alternatif olarak sunsun. (Alternatif illaki maddi bir şey olmak zorunda değildir. Mesela evde birlikte artık materyallerden kocaman bir araba yapmak da bir alternatif olabilir). Alternatife rağmen cocuk ikna olmamış ve ağlamaya başlamışsa artık annenin yapması gereken tek şey, sakinliğini koruyarak, cocuğun ağlamasına aldırmadan, elinden tutup onu eve goturmek olmalıdır.

2. Cocuğun ağlamasına taviz verilmemelidir:
Ağlama aşamasına gelindiği takdirde, ebeveynlerin dikkat etmesi gereken en onemli nokta, cocuğun ağlamasına taviz vermemek olmalıdır. Onu duymamazlıktan gelmelidirler. Ağlıyor diye cocuğun dediğini yapmamalıdırlar. Sabırlı, istikrarlı ve sakin olmalıdırlar.
En sık karşılaşılan durum ebeveynin sabretmesi ancak sonunda etrafın kınayan bakışlarına, cocuğun kendisini rezil etmesine ve cıkardığı sese dayanamayıp pes etmesidir. Başında hic sabretmeden cocuğun dediğini yapsa bundan daha iyidir. Cunku sabır edip edip sonra pes edince bu durum cocuğu umitlendirecektir. Bundan dolayı cocuk bir dahaki sefere, annem nasıl olsa yine pes eder, diye daha yuksek sesle ve daha uzun sure ağlayacaktır.

Ebeveyn cok can sıkıcı bir durum olmasına rağmen 1-2 kez toplum icinde rezil olmayı, kınayan bakışlarla karşılaşmayı goze almalıdır. Cunku onun yaptığı yanlış bir durum yoktur. Zaten cocukların normalde uslu olup bir misafirlikte ya da eve misafir gelince cok şımarmaları da bu yuzdendir. Bilir ki, annesi onların yanında nasıl olsa onun her istediğini yapacaktır. Bu nedenle cocuğun ağlamayı koz olarak kullanmasına izin verilmemelidir. Cocuk annesinin bu konuda net ve istikrarlı tavrını gorunce bu davranışı yavaş yavaş azalmaya başlayacaktır.

Burada dikkat edilmesi gereken nokta, cocuğun ağlarken tıkanma, kasılma, katılma nobeti gibi durumlara maruz kalmamasıdır. Eğer bu durumlarla karşılaşılma riski varsa cocuğu ağlatmak doğru değildir. Ne yapılması gerektiği konusunda doktora danışılmalıdır.

3. Ağlayan cocuk ile ilişkiye bir muddet ara verilmelidir:
Eğer ki cocuk bir kere ağlamaya başladıysa, onu susturmaya calışmak yersiz bir girişim olacaktır. Ebeveynler de genelde bundan yakınırlar. Surekli her yolu denemelerine rağmen cocuğu susturamadıklarını dile getirirler. Oysa buradaki temel hata, her yolu denemektir. İster tatlı dille, acıklamalarla, alternatiflerle ikna etmeye calışma; ister ceza ile, tehdit ile, kızmayla ikna etmeye calışma olsun, durum değişmez. Bunların hicbiri cocuk uzerinde etkili olmayacaktır. Cunku o sırada cocuk ofkelidir. Ofkeli cocuk ise kendisini diğer uyaranlara kapatır. O, ağlayarak bir nevi hem ebeveyninden intikam almakta, hem de ebeveynini yıldırmaya calışmaktadır.

Cocuk ofkesinden dolayı ağladığı zaman onunla sakinleşene kadar iletişime ara vermek gerekir. O an ebeveynin yapması gereken cocuğun ağlamasına vurgu yapmamak, o esnada ona soylenmemek, ahlak dersi vermemektir. Sadece sakinliğini koruyarak onun ağlamasını duymamazlıktan gelmelidir. Sessiz kalmalı, tepkide bulunmamalı, kendi işine devam etmelidir. Bu ilk etapta cocuğu daha da sinirlendirecektir ve onun daha fazla hırcınlaşmasına neden olacaktır. Ancak ebeveyn bu tuzağa duşmez; sakinliğini korur ve kararını uygularsa daha sonraki seferlerde cocuğun ağlama suresi kısalacak, yavaş yavaş ağlama davranışı sonecektir.

4. Cocuk sakinleşince durum konuşulmalıdır:
Cocuk ağlaması bitip sakinleşince, ebeveyni once ona şefkat gostermeli, daha sonra da yaptığı davranışı konuşmalıdır. Bunu yaparken cocuğun şahsına yonelik eleştirilerde bulunmamalı, cocuğun davranışını eleştirmelidir. Ben dili ’ni kullanmalı, yaptığı davranışın kendi duyguları uzerindeki etkilerinden bahsetmelidir. (Sen isteğin olmadığında ağladığın zaman ben cok uzuluyorum. Bu davranışın beni hayal kırıklığına uğratıyor…gibi)
Cocuk sakinleşip, konuşma yapıldıktan sonra ebeveyn bir daha aynı davranışta bulunursa,ne ile karşılaşacağı konusunda cocuğu uyarmalıdır. (Sokak ortasında ağlaman beni rahatsız ediyor, bir dahaki sefere yine aynı şeyi yaparsan, bir muddet, dışarı cıkarken seni goturmemek zorunda kalacağım). Cocuk hala aynı davranışa devam ediyorsa, ebeveyn uyardığı konuda dediğini yapmalıdır.

“Bitirirken,”
Yukarıda bahsettiğimiz adımları uygulamak başlangıcta cok kolay olmayabilir. Cabuk da olmayacak, biraz zaman alacaktır. Ancak, ebeveyn istikrarlı bir şekilde uygulamaya devam ederse bir muddet sonra olumlu sonuc alacaktır. Bu husuta iki nokta cok onemlidir. Birincisi; bu surecte verilecek en kucuk bir tavizin bile cocuğun tekrar en başa donmesine neden olacağı unutulmamalıdır. İkincisi; ağlıyor diye dediğinin yapılmaması ile cocuk zaten davranışının bedelini odemiştir, bir de ona ekstradan ceza verilmemeli ya da yaptırım uygulanmamalıdır. Ağlama bitip sakinleştikten sonra anne cocuğu ile normal ilişkisine devam etmelidir.