Okula yeni başlayan cocuğa nasıl davranmalı?
Çocuk Büyütme0 Mesaj
●0 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Hayatın İçinden
- Çocuk Büyütme
- Okula yeni başlayan cocuğa nasıl davranmalı?
-
17-09-2022, 08:34:45
Anne-babalar okula yeni başlayan cocuğa nasıl davranmalı?Coğumuzun belleğinden silinip gitmiştir, o gercek hayata adım attığımız ilk gun. Eğer ki anaokuluna gitmemişseniz, ilkokulun ilk gunu, ailenin koruyucu kanatlarından ayrılış demektir. Arkadaşlıklara zaman vardır, oğretmenlerin sevgisini hissetmek icin de erkendir.
Velhasıl zor bir gundur; heyecan, cekingenlik, hatta korkunun eşlik ettiği…
İlk gun kimi cocuk icin kolaydır, kimisi icin ise travmatik olabilir. Bazen cok sudan sebepler, okul hayatı boyunca soruna donuşebilir. En buyuk kabus, anne-babadan ayrılmak. Yemek yemek, tuvalete gitmek de ilk gunlerin en zorlu işleri… Hemen hepimizin boyle anıları vardır. Benim değil de erkek kardeşimin başına geldi. Şimdi evli barklı, eşine de mahcup olacak belki ama anlatmadan edemeyeceğim. İlkokulun ilk gunu… Daha 5.5 yaşında… Tuvalete gidiyor. Beyimiz rahatlığı ve temizliği pek sever. Pantolonu fora ediyor, kapının ustune atıyor. İşi bitirip rahatlıyor, ama boyu pantolonu almaya yetmiyor. Bir zıplıyor, iki zıplıyor… Yok, mumkun değil. Başlıyor ağlamaya… Tam bir ders boyunca tuvalette hapis kalıyor. Neyse ki imdadına hıckırıklarını duyan hademe yetişiyor. Bu sefer bizimki utanctan tuvaletten cıkamıyor. Tuvalet krizinin sonucu, eve telefon ve annemin apar topar okula koşuşu…
Bu yazıyı yazdığım sırada bir arkadaşım, “Sorma ben de ilk gun altıma yapmıştım” itirafında bulundu. ‘Niyesi komik, sadece tuvaletin yerini sormaya utandığından… Buna benzer bir anı daha var, en yakın arkadaşımdan. İlk gun kara onluğunun altına bahcıvan pantolon giydirmiş annesi. Duşunememiş kızının tuvaletinin gelebileceğini herhalde! Sonuc; pantolonun askılarını onluğun altından cıkartmayı bir turlu beceremediğinden altına yapıvermiş.
Koca koca adamlar bile, cocukluklarını hatırlayınca, ne kadar ‘cool gorunurse gorunsun bir komik oyku hatırlayıveriyor. “Kustum” diyor birisi… “Niye ki?” diye soruyorum. “O gune kadar o kadar cok tek tip kıyafetli insanı bir arada gormemiştim. Kotu oldum” gibi gercekten afallatan bir sebep cıkıyor ortaya… Sonra camdan kacmaya başlamış. İdrak sorunu had safhadaymış; oğretmenlere “Teyze, amca, hala, dayı” demiş bir yıl boyunca. Soylemeye gerek var mı bilmem, ama o teyze ve amcaların bu cocuğa okumayı sokturene kadar gobekleri catlamış. HÂl idrak sorunu yaşadığı konusunda ciddi şuphelerim var!
Şaka bir yana, tuvalette kalanı, altına kacıranı, ağlayıp, sızlayanıyla okulun ilk gunu kucuk krizler gunudur. İşte bu yuzden okulların acılmasının arifesinde bir psikoloğa danışalım, okul acıldığı gun cocuklara nasıl davranılmalı, nasıl destek olunmalı oğrenelim istedik. Basit, ama kucuklerin ruh durumunu kurtaran kucuk oneriler vermek icin…
VELİLER SAKİN OLUN!
– Yarın okula başlayacak cocuklarının korkularını atlatmaları icin anne-babalara neler soyleyebilirsiniz?
İlkokul, cocukların sosyalleşmeye başladıkları ilk yerlerden biri. Dolayısıyla aileden sonra girdikleri bu alanda kaygılanmaları, korkmaları cok normal.
– Peki cocuk nelerden korkar?
Bir kere anne-babadan ayrı kalacak. 6-7 yaş cocuğundan bahsediyoruz. Oyun cocuğu… Artık oyun donemi bitmiştir. Farklı bir sosyal cevre vardır. Orada anneanne yok, dede, hala, dayı yok.. Hic tanımadığı yuzler var. Kimler var? Oğretmenler, hayatında gormediği cocuklar… İşte bu onları kaygılandırıyor. Bu da cok normal.
– Oyleyse cocuğu bu ilk gune nasıl hazırlayabilir anne-babalar?
Anne-babalar, once cocuğa kaygı ve endişelerini sormalı. Onu dinledikten sonra korkularının cok normal olduğunu, sadece onun değil her cocuğun bu tur kaygılar yaşayabileceğini anlatıp, cocuğu okula gitmesi icin cesaretlendirmeliler. Zaten bu adaptasyan doneminde kaygıları yuzunden ağlayan cocukların ailelerine bu surede yanlarında olmaları icin izin veriliyor. Yanlarına girsinler… Cocukları onları gorsun. Guven gelsin. ‘Okuldayım, korkunc bir yerde değilim. Ailem de beni yalnız bırakmıyor diye hissetsin cocuklar.
‘Bak Ali ağlıyor mu? diye kıyaslamayın
– Cocuk cok korkuyor, cok ağlıyorsa ne yapmak lazım?
Cocuğu en iyi tanıyan anne-baba. Onun kaygısını gecirecek, korkularını, heyecanını, paniğini bastıracak olan da onlar… Tabii bunun icin once onların cok sakin olması gerekiyor. 6-7 yaşındaki bir cocuğun model aldığı kişi, anne ya da babasıdır. Onları panik halinde goren cocuk daha da panikler. Eğer anne-baba gayet soğukkanlı ve rahat bir şekilde okula hazırlıyorsa cocuğunu, sorun da olmayacaktır. Mesela bazı anne babalar vardır, ‘Aman evladım hırkanı, eteğini duzelt gibi davranışlar sergiler. Anne-babaların tepkilerini kontrol etmeleri lazım. Cunku cocuk onlara bakıyor ve diyor ki, ‘Demek ki benim de boyle tepki vermem lazım. Ve o da panikliyor, kaygılanıyor ve ağlıyor. Bir de karşılaştırmalı bir tutum icinde olmamalı ebeveynler. Cocuklarını başkalarının cocuklarıyla kıyaslamamalı… ‘Bak Ahmet ağlıyor mu? ya da ‘Bak Ayşe ne kadar uslu duruyor, sen de uslu dur demek cocuklarda değersizlik, aşağılanmışlık, kendisini yetersiz hissetme gibi duyguların yer etmesine neden olur. ‘Ben değersizim, ailem onu daha cok beğeniyor gibi bir his baskın cıkabilir cocukta. Bu yuzden kesinlikle aşağılayıcı ve kucuk duşurucu tarzda konuşulmamalıdır cocuklarla…
‘Artık buyudun deyip cesaretlendirin
– Peki bu ilk gunde cocuğa soylenecek doğru cumleler neler olabilir?
Her zaman icin cocuğu birincil olarak desteklemesi gerekenler aileleridir. Cocuğa guven vermeliler. ‘Bak biz senin arkandayız, sana destek oluyoruz demeliler. Bu yuzden aileler sakin olsunlar. Cocukla birlikte okula gitsinler, birlikte olsunlar ve şunu soylesinler: ‘Bak ben kapıda seni bekliyorum. Yalnız değilsin! Olumlu orneklerle kendi okula başladıkları gunden de bahsedebilirler. O gunlerin guzel gunler olduğunu, okulun guzel bir yer olduğunu, oğretmenlerin ona cok guzel şeyler oğreteceğini anlatabilirler. Sonra, ‘Bak artık yavaş yavaş buyuyorsun, artık senin de onunde kendi hayatın olacak. Bu ilk adım gibi cumleler kurabilirler. Aslında her anne-baba cocuğuyla farklı tarzlarda konuşur. Onemli olan yapılacak bu konuşmaların samimi, guven verici ve cesaretlendirici olmasıdır. ‘Bak buyuyorsun artık ama biz hep senin yanındayız. Bizden ayrı, yalnız olacaksın. Ama bu senin hayatın icin onemli. Biz senin yanındayız. Seni seviyoruz. Yalnız kalmayacaksın demeliler ve bunu hissetirmeliler.
Bir de ‘şunu ye, bunu ye baskısı yapmayın
– Cocuk uzerinde cok koruyucu olmak da problem olabilir değil mi?
Tabii ki… Cocuğun kendine olan guveninin oluşabilmesi icin kendine bir alan yaratması gerekir. Anne-baba her dakika onun yerine duşunur, onun yerine yapar ve onun hayatına karışırsa, o cocuk hayatta cok başarılı olamaz. Bu tur bir koruyuculuk başarı icin yeterli olmadığı gibi, kişisel gelişim ve bir sonraki adımı nasıl atacağını bilememe, kararsızlık ve kişilikle ilgili cok anlamlı zararlar da verebilir cocuğa.
– Peki o gun ne yemeli cocuk?
‘Zihinleri acılsın diye ne yedirelim diye anne babalar da bu soruyu cok soruyor. Benim fikrim şu: Cocuklar rutinleri dışında farklı bir şey yemesinler. Cunku, cocuğa her gun yediği gıda dışında başka birşey verirseniz bunun birtakım psikolojik etkileri olabilir. Karın ağrısı, kaşıntı yapabilir. Cocuğumun bugun ilk gunu, bunu da yesin şunu da yesin demeyin. Cocuk kahvaltıs4nı yapsın, beslenme cantasında hergun ne olacaksa o gun de o olsun. Bu donemde zaten hassaslar, bir de ‘Şunu ye, bunu ye diye baskı yapıp sinirlerini bozmayalım.