Herkese selam,

Hamileyken buradaki doğum oykulerini hatmederdim resmen, okudukca heyecanlanır nefes nefese kalır hikayenin sonunda ben doğurmuşcasına rahatlardım sonunda ben de doğurdum sağ salim ve en başından sizlere hamileliğimi de iceren doğum hikayemi anlatmak isterim.

Eşimle ilk denememizde hamile kaldım, inanılmaz bir olaydı. 4 gun gecikmiştim ve eczaneden iş cıkışı bir test alıp yaptım. Sonuc pozitifti. Aynı gun akşam bir hastaneye gidip kan testi yaptırdık ve emindik. Hamileydim iyi bir doktor araştırdım ve o hafta icin randevu aldım. Ozel muayenehanesi olan bir doktor istiyordum, istediğim gibi de oldu. Kendisi gercekten İzmir'in en iyi kadın doğum doktoru. Bu kadar pozitif, destekleyici ve bir takım kaptanı gibi calışan bir doktor daha olamaz. Neyse ultrasona girdim, cift kese gorundu, ikiz olabilir dedi doktorum. (Ailemizde hem tek hem cift yumurta ikizleri var) Bir sonraki muayenede sadece tek bebeğin kalp atışı duyuldu. Diğer kese bozulmuş, onu kaybedeceksin dedi. Dediği gibi de oldu, cok az bir kanamam oldu. Bunun haricinde psikolojik ve bedenen mukemmele yakın bir hamilelik gecirdim. Kan hapı, demir hapı hicbir şey kullanmadım.
Tahmini doğum tarihi olam 10 Mayıs sabahı daha eşim evdeyken sancıyla uyandım. Ama sesimi cıkarmadım, cunku her gun kontrole gidiyorduk artık ve eşim kesin panik yapardı. 40+3 olmuştu ve oğlum gelmek bilmiyordu. Hamile olduğumu bilmesem regl oldum sanardım, aynı regl sancısı gibiydi. Belden vuruyordu. Ama cok duzensizdi, 10 dk bir geldiği de oluyordu, yarım saat boyunca gelmediği de. Tuvalete gittiğimde nişanın geldiğini gordum, tamamdı artık. Evdeki son kontrolleri yaptık, duş aldım ve doktora gittik. Nst'de sancım cıkmadı ama alttan ultrasondan bakınca Rahim kasılmasını gordu. 37. Haftada yapılan catı muayanesinde normal doğurabilirsin demişti. (Bu arada catı muayenesi gayet normal acısız bir şey neden abartırlar anlamış değilim. Abartanlar ilişkiye nasıl giriyor onu da anlamış değilim aynı oyle bir şey cunku) doktorum doğumun olacağı hastaneyi aradı, uc hastaneyle calışıyordu ben birini sectim. O acıdan da mukemmel bir secim yapmışım. O akşam yatışım oldu, lavman yaptılar (kesinlike acısız bir şey) ve cok yavaş suni sancı vermeye başladılar. Kendi sancılarımla doğum yapamazdım. Koridorda yuruttuler. Doktorum arada uğrayıp acıklığa bakıyordu ve acıklık sıfırdı. Bebeğim doğum kanalına giremiyordu. Buyuk ihtimalle Normal doğum olmayacak istersen seni şimdi sezeryana alayım dedi doktorum. Ben beklemeyi sectim, sabaha kadar doğum sancısı cektim. Hic şikayetci değilim, doğum sancısı katlanılabilinir bir şeymiş. Regl sancısının şiddetlisi. Ve arada bir geliyor. Ben sabaha kadar doğum kanalı acılır, sabah da doğum yaparım diye duşunuyorum. Sabah oldu hala acıklığım yok. 24 saat bekledik, Bebeği riske atamam Sardenya, sezeryana alıyorum seni demez mi doktor. Benim hayatımın şoku orada başladı. Bir anda ameliyathaneye indim, cevremde bir suru yabancı doktor, asistan. Biri ikinci damar yolu acıyor, biri ellerimi bağlıyor, yok belinden iğne yapıcaz demeler. Sezeryana o kadar hazırlıksızım ki. Doktoruma sarıldım kaldım. Tek kelime etsem ya ağlıycam ya kriz gecirip panikle kacmaya kalkıcam. Rezalet. Kimseyle konuşmuyorum. Kimseye bakmıyorum. Beni komple bayıltın diyorum sacmalama diyor neyse başladı ameliyat, bebek doğduktan sonra beni bayıltın daha fazla dayanamıycam derken bebeğim doğdu. 10 dk falan surdu doğması. Allahım o ne ağlamak. Bir kez yanağından optum, sonra uyumuşum doktorun dediğinden 300 gr fazla olarak 3800 gr, 53 cm doğdu oğlum. Hemen sutum geldi anında, o da daha ilk denemesinde memeyi kaptı. Maşallah hic emme sorunu olmadı hala emiyor. Ama benim cilem doğumdan sonra başladı. Hastanede bir gun kaldım, iğneler serumlar keyfim yerindeydi. Eve gelince Oyle bir ağrı, oyle bir sancı ki anlatamam. Doğum sancısı cekmek sezeryanın yanında pamuk şekeri oyle diyim. Yara ağrısı, sırt ağrısı, bel omuz bacak ağrısı ne ararsanız var. Yataktan kalkamıyorum, yuruyemiyorum. Berbat bir şey. Kimseyi korkutmak istemem ama seceneğim olsa kesinlikle normal doğumu secerim. Sezeryan zorunlu olmadıkca bir insanın kendine yapabileceği buyuk bir kotuluk. Ustune ustluk garip bir gobek kalıyor. Benim gobeğim daha yeni kuculmeye başladı. Resmen bomboş bir deri katmanı kaldı. Yağ falan da değil, işlevsiz bir deri parcası resmen. Bir de annelik huznu mudur nedir o başıma bela oldu. Her şeye ağlıyorum boyle bir ağlamak yok. Anırarak ağlıyorum abartmıyorum. Ameliyat yarası acısı, yok emzirmeden goğuslerinin yara acısı bir de bu huzun. İnsan zor gunler geciriyor. Doğumda başka hastenelerde doğum yapan arkadaşlarımın bebekleri mikrop kaptılar onları aklıma getirip şukrediyordum. Eşim de cok yardımcı oldu, cok anlayışlı davrandı bu surede. Zor gunlerim geride kaldı. Şimdi bana sarılmış uyuyan, hatta ayaklarını bile ustume atmış olan danacık oğlumla size bunları yazıyorum iyi olduğumj anlamak icin iki kriterim vardı, doğum cantam gozumun onundeydi bu uc ay boyunca, bir doğum cantamı ne zaman kaldırırsam o zaman; bir de doğum hikayelerine ne zaman yazarsam o zaman ben iyiyim demektir demiştim kendi kendime. Tatile gittiğimiz icin doğum cantası olarak kullandığım valiz doldu, taştı, boşaldı, temizlendi, şu an bayram icin yerinde bekliyor ve buraya bu gece doğum hikayemi yazdım ya ben iyiyim demektir. Ben iyi oldum, ben bu işi iyi kıvırdım demektir. Burayı okuyan sevgili anne adayı, sen de iyi olacaksın. Anneliği biliyorsun, o icinde bir yerlerde. Sadece bebeğinle birlikte ortaya cıkmayı bekliyor.