Kardeş kıskanclığını yok etmeye calışmayın!
Çocuk Büyütme0 Mesaj
●0 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Hayatın İçinden
- Çocuk Büyütme
- Kardeş kıskanclığını yok etmeye calışmayın!
-
17-09-2022, 08:32:59
Hemen hemen herkes belirli donemlerde ilişkilerinde kıskanclık hissetmiştir. Genel hatlarıyla kıskanclık insan icin onemli ve değerli bir ilişkiyi ucuncu bir kişiye, yani bir rakibe kaybetme tehdidi ile karşı karşıya kalındığında duyulan acı, kaygı ve korkudur denilebilir.
Her ne kadar bu duygusal deneyimi romantik ilişkilerimizde veya arkadaş ilişkilerimizde yaşayabiliyor olsak da bu duygunun yaşamımızın ilk yıllarında kardeş ilişkilerinde de buyuk yer aldığı bir gercektir. Kardeş ilişkilerinde tehdit altına giren onemli ilişki bizi hem fizyolojik, hem duygusal anlamda besleyen, koruyan, kollayan annemizle olan ilişkimizdir. Kardeşin gelişimsel seviyesine gore, annenin ilgi ve sevgisini kaybetmeye dair endişelerin yanı sıra bu duygu, karşı cins ebeveynin ilgi ve sevgisini kaybetmeye dair bir korku ve kaygıyla da ortaya cıkabilir. Bu acıdan bakıldığında, coğunlukla buyuk kardeşlerin kendilerinden sonra dunyaya gelen kucuk kardeşlerini kıskandıkları one surulur.
Buyuk kardeşler aile icindeki hÂkimiyeti kaybetmekten korkar!
Bunda doğruluk payı vardır; cunku yeni doğumla birlikte buyuk cocuk kendisine daha onceden sunulan ilgi ve dikkati artık ailenin yeni uyesiyle paylaşmak zorundadır. Bir anda buyuk cocuk konumuna girmiştir ve bu aslında onun cok da arzu ettiği bir durum değildir. Aile icerisindeki eski hÂkimiyetini buyuk olcude kaybedeceğine inanan buyuk cocuk kendisi icin bu denli onemli olan ebeveyn ilişkisini tekrar kazanmak adına gelişimsel seviyesine gore tekrar bebek gibi olma, kucuk kardeş yokmuş gibi davranma, eskisine gore daha saldırgan veya durgun olma ya da kucuk kardeşle ilgili olumsuz sozler sarf etme vb. gibi ceşitli tepkiler gosterebilir.
Kardeş kıskanclığı doğal bir durum, endişeye gerek yok!
Bu gibi durumlarda ailelerin oldukca endişelendiğini ve sucluluk duygularına kapıldığını gozlemlenir. Hatta henuz kucuk kardeş doğmadan kıskanclık oluşturabilecek tum durumları bertaraf etmek icin yoğun bir caba icine girdikleri de goruluyor. Bu ebeveynler acısından oldukca doğal bir tutum olsa da aslında işin ozu, evrensel olan bu duyguyu ortadan kaldırmaya calışmanın bir yararının olmayacağıdır.
Kıskanclıkla mucadele etmek yerine, bu duyguyu doğal kabul edin!
Kıskanclık doğal bir duygudur ve aslında yaşamın bircok alanında kendini gosterebilir. Zaman zaman kişinin kendindeki eksikleri gormesi kendisi icin daha iyisini hedefleyebilmesi, başarmak icin caba gostermesi acısından rekabet iceren durumlar ve bununla bağlantılı duygular destekleyici de olabilir. Onemli olan bu durumun ve bu duygunun nasıl karşılandığı, aile icerisinde nasıl ele alındığıdır. Bu duygunun ortaya cıkmaması icin yoğun uğraş sarf etmek, zamanınızın buyuk coğunu kucuk cocuğunuzdan ziyade buyuk cocuklarla gecirmeye calışmak vb. davranışlar ebeveynleri vicdanen ve duygusal olarak rahatlatsa da ebeveynler acısından bir şeylerin yolunda gitmediği ve telafi edilmeye calışıldığı sezgisini daha da kuvvetlendirebilir. Bunun yerine, tıpkı diğer duygular gibi, bu duygunun doğal ve kabul edilebilir bir duygu olduğunu, buyuk kardeşin kucuk kardeşe ya da o sırada ebeveynlerine karşı olumsuz duygular hissetme hakkının olduğunu, onu anlayabildiğinizi ona gostermeniz ve hissettirebilmeniz buyuk cocuğunuz acısından bu sureci daha kolaylaştıracaktır.
Doğru yaklaşımla kıskanclık zamanla azalır!
Doğru bir yaklaşımla ele alındığında yaşamın ilk yıllarında daha yoğun olan bu hislerin zamanla şiddeti azalır ve yerlerini yavaş yavaş sevgi, şefkat, uyum ve destek olma gibi duygusal deneyimlere bırakmaya başlarken, kardeş ilişkisi de yaşamı ve insan ilişkilerini deneyimlemeye dair en onemli ve kıymetli ilişkilerden biri olma yolunda ilerler. Buradan yola cıkarak ona, “evet kardeşini kıskanabilirsin, bizi de kıskanabilirsin, boyle hissetmek en doğal hakkın, kardeşler zaman zaman boyle hissedebilirler ancak ilerde kardeşinle daha iyi vakit gecirmeyi oğreneceksin” diyebilirsiniz. En az bu sozler kadar onemlisi ise bu surecte onun da duygularını soze dokmesine alan ve fırsat tanımaktır. Bu durum, buyuk cocuk icin onemli bir geciş surecidir. Onun duygusal adaptasyonu icin ona zaman tanımalısınız. Ancak bunu kıskanclığı engellemeye ya da ortadan kaldırmaya calışarak değil, onun bu duyguyu anlamasına ve baş edebilmesine olanak sağlayarak başarabilirsiniz.
Kucuk kardeşler de kıskanabilir!
Buyuk kardeşlerin kıskanclığı her zaman daha cok on planda olan bir konu olmasına rağmen gozden kacan başka bir olgu ise kucuk kardeşlerin de aslında kıskanclık hissettiği gerceğidir. Şaşırtıcı gibi gorunen bu durum şoyle acıklayabiliriz: Kardeş doğumuyla birlikte her ne kadar buyuk kardeşin aile icerisinde deyim yerindeyse “saltanat”ını kaybetmesine odaklanılsa da aslında durum kucuk kardeş icin de hic kolay değildir. Buyuk kardeş gibi bir kayıp yaşamamasına rağmen, kucuk kardeş de buyuğun aile icerisinde coktan bir prestij ve yer edinmiş olduğu bir dunyaya gelir. Ve ozellikle yaşamının ilk yıllarını bu dunyada kendisinden gelişimsel anlamda daha ileride (or: konuşabilen, yuruyebilen veya okula gidebilen vb.) bir cocuğun varlığında, ona yetişebilme cabalarıyla surdurur ve bu hic de kolay bir surec değildir. Bu anlamda buyuk kardeşin duygularına odaklanırken kucuklerin de kıskanclık yaşadığını, onların da ebeveynleri ile en az buyuk kardeşler kadar ozel ve kaliteli zaman gecirmeye ihtiyac duydukları unutulmamalıdır.