Kardeş İlişkileri

Aile bireyleri arasında ki ilişkiler bircok yonden diğer kişiler arası ilişkilerden farklıdır. Oncelikle aile bireylerinin arkadaş edinirken yaptıkları gibi birbirlerini secme şansları yoktur. Daha onemlisi her durumda, şartlar ne olursa olsun koşulsuz kabul ve sevgiyi gostermesini beklediğimiz kişiler oncelikle aile bireyleridir. Aile ilk sosyalleşme ortamını ve fırsatını sağlar, anne-baba ile kurulan ilişki daha cok cocuğun temel kişilik gelişimini ( benlik algısı, temel guven duygusunun oluşması ) desteklerken, kardeşler arasındaki ilişki sosyalleşme becerilerinin gelişmesine katkıda bulunur.

Kardeşlik bağı, bir sevgi kaynağı gibi duşunulse de, kardeşler arasında onemli problemler soz konusu olabilir. Cocuklar en zor donemlerinden birini, kardeşleri doğduğunda yaşarlar;
Kendileri icin en onemli varlık olan anneyi paylaşmak ve onu yitirmek endişesi taşırlar. Bu duygular cocukta; annenin, gebeliğinin son aylarında yorgun olup kendisi ile eskisi gibi ilgilenmemesi ile başlar.

Yeni bir bireyin aileye katılması ile birlikte tum aile sistemi değişmeye başlar, artık herkes icin hicbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Ama en dramatik etki ve değişiklik ( ozellikle ilk ve tek cocuk ise) kardeş ile yaşamaya alışmak zorunda kalan cocuğun hayatında olur. Bir cocuk icin ilk başta kardeş fikri heyecan verici olsa da doğumdan sonra bu fikir eskisi kadar eğlenceli gelmeyebilir. Anne-babanın ve diğer yetişkinlerin ( komşular, akrabalar vb) ilgisi artık sadece onun uzerinde olmayacaktır; bu, ilgiyi paylaşmaya alışması anlamına gelmektedir. Yeni uye aile sistemi icinde yerini aldıktan sonra kardeşler arasında ki diğer paylaşmak durumunda kalırlar, oyuncaklar ve yaşları birbirine yakınsa kıyafetler diğer paylaşım eşyaları haline gelir. Bu durumlar ise maalesef kardeşler arasındaki catışma ve rekabet icin ekstra malzeme anlamına gelebilir.

Kardeş ilişkilerinde iki faktor onemli rol oynar:

• Ebeveynlerin tutumu
• Cocuğun sosyal yeri ve ozellikleri (sıra, yaş, cinsiyet gibi)

Ebeveynlerin Tutumu
Kardeşler arası kıskanclığın derecesi, yeni bir cocuğun doğumu ile anne-babanın tutumunda olan değişikliklere, buyuk cocukla ebeveyn arasında yerleşmiş olan ilişkiye ve cocuğun bebeğe olumsuz bir etkide bulunmasına goz yumma hoşgorusune bağlıdır.

Teorik acıdan; eğer anne sevgisi eşit dağılıyorsa, kardeşler arasında rekabet olması gerekir. Fakat rekabet eşit dağılım ile ilgili değildir. Coğunlukla cocuk, boyle bir dağılımda eksik bırakıldığı duygusuna kapılır. Aslında annelerinin rekabet duygusunu engelleyememesi, eşit dağılım yapıp yapmadıklarına ilişkin kaygıya dayanır. Aksine; annenin doğal davranması, kaygısını belli etmemesi kardeşler arası gerilimi daha aza indirir. Annenin cok dikkatli davranması halinde, kardeş kıskanclıkları daha fazla yaşanır.

Anne-baba tutumlarının kardeş rekabetini etkiledikleri bir diğer durum da farkında olarak ya da olmadan kardeşler arasında ayırım yapmalarıdır. Ebeveynlerin farklı nedenler ile (cocuğun cinsiyeti, kişilik ozellikleri, anne-babaya karşı tutumu) kardeşlerden birini kendilerine daha yakın hissetmeleri ortaya cıkabilen bir durumdur. Bazı durumlarda ise anne-baba arasında cocukların paylaşımı (annesinin oğlu ya da babasının kızı gibi), diğer ebeveynin ilgisini almaya engel olarak algılanabileceği icin, kardeşler arası rekabeti ve catışmayı arttırabilir.

Sıra (konum)
Sıra, cocuğun anne, baba ve kardeşlerin karşısındaki tavrını belirler. Anne-baba genellikle ilk cocuğa diğerlerinin doğumundan sonra farklı davranırlar. İlk cocuk her zaman daha farklı kabul edilir. Bircok anne ilk cocuğuna daha fazla ozen gostermiştir. Bununla birlikte genc anne-babada deneyim eksikliği de vardır. Bu da aşırı hoşgoru ve kızgınlık arasında gidip gelen davranış eksikliklerine sebep olur. Tek cocuk birden buyuk cocuk olur. Bazı sorumluluklar ustlenmek zorunda kalır. Daha onceden bu ortama alıştırılmamışsa, kardeşini anne-babasının sevgisini paylaşmak zorunda olduğu varlık olarak gorur. Bir de aile ilgisi kesilmişse kendisini terk edilmiş hisseder. Buyuk cocuk onceden sahip olduğu ayrıcalığını surdurmek ister. Bazı aileler de buna ortam hazırlarlar. Bu durum buyuk cocuğun kendisini ayrıcalıklı gormesine, kardeşlerine yukarıdan bakmasına ve onların faaliyetlerine katılmamasına sebep olur.
Ortanca cocuk, her zaman kendinin en az sevildiğini hisseden cocuktur. Kendini buyuk kardeşi kadar onemli hissedemez ve kucuk kardeşi kadar da sevildiğini bilemez; surekli kendini kanıtlama cabası icine girer. Ortanca cocuk, ilk cocukla ayni cinsiyette ise kendine bir yer edinme mucadelesi daha fazla olacaktır. Ortanca cocuğun en buyuk problemi değer verilmediği hissine kapılmaktır. Kimlik problemi yaşarlar: “en buyuk kardeş en başarılımız, en kucuk en sevilenimiz, peki ben neyim ?”. Anne-babanın ona aile icinde en az diğer kardeşler kadar onemli bir yeri olduğunu hissettirmesi gerekir.
Buyuk cocuk ve ortanca cocuktan sonra kucuk cocuğun konumu da onu zor durumlara sokabilir. Ailenin ilgi merkezi olarak en cok şımartılan kişi olan kucuk cocuk diğer aile uyelerinin gozunde her zaman cocuk kalır. En cok şımartılan ve ilgi gosterilen kucuk kardeş benmerkezci olma ve kendini diğer kardeşlerinin yanında yetersiz hissetme eğilimindedir.

Yaş farkı

Kıskanclık derecesinde rol oynayan bir başka etken de kardeşler arasındaki yaş farkıdır. Yaş farkı az olan kardeşlerde kıskanclığın gorulme sıklığı, yaş farkı fazla olanlara oranla biraz daha yuksektir. Dışarıdan insanlar ve akrabalar da bazı olumsuz duşuncelerin doğmasına neden olabilir. Kendisinden buyuk bir kız kardeşi olan cocuğa “ saclarının neden ablası gibi kıvırcık olmadığını” sormak, ablaya da “ kardeşinin boyunun onu yakaladığını ve yakında onu gecebileceğini” soylemek hem gereksiz hem de olumsuz etkileri olan yaklaşımlardır. Cocukların birbirleri ile rekabete girmelerini, kızgınlık duymalarını sağlayabilir.

Cinsiyet

Cinsiyete gore de bazı farklılıklar yaşanabilir. Ailelerin cinsiyete ilişkin tercihi varsa bunu yansıtıyorlarsa cinsiyete gore kıskanclık yaşanması kacınılmaz olur.


Kişilik ozellikleri

Yaş ve cinsiyet farklılığı kadar belirleyici olan bir diğer etken ise kişilik ozellikleri arasındaki farklılıklardır. Bir kardeş cok duzenli iken bir diğerinin dağınıklıktan hoşlanması iki kardeş arısındaki cekişmelerin şiddetini arttırabilir.