Davranış Bozuklukları Cocuğunuzun hayali bir arkadaşı mı var?
Çocuk Büyütme0 Mesaj
●0 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Hayatın İçinden
- Çocuk Büyütme
- Davranış Bozuklukları Cocuğunuzun hayali bir arkadaşı mı var?
-
17-09-2022, 08:28:57
Biz erişkinler gercek dunyanın aslında kolay olmadığını, bircok yoksunlukla, kırgınlıkla, ofkeyle başa cıkmak zorunda olmanın hayatın bir parcası olduğunu hayatı tanıyarak oğreniyoruz. Yaşam yolculuğumuz boyunca bunlarla başa cıkmak icin ceşitli yollar buluyoruz kendimize. Biliyoruz ki hayat zorluklarına rağmen guzellikleri de beraberinde getiriyor.
Buyudukce, her ağladığında annesini yanında bulduğu, tum duygusal ihtiyaclarının hızlıca karşılandığı bebeklik gunlerinden, artık konuşabildiği, yuruyebildiği ve dunyayı tanımak icin keşfetme heyecanı olan gunlere geliniyor… Ve her yeni donem beraberinde bir uyum becerisi gerektiriyor. Cocuk yavaş yavaş anlamaya başlıyor ki dışarıdaki dunya, hatta cok sevdiği anne babası bile sanki onun tam olarak aklından gectiği gibi davranmıyor. Anne babasını her sabah istese de istemese de işe uğurlamak zorunda kalıyor. Her istediği şey buyudukce meme gibi ağlayınca gelmiyor. Anlayamadığı ve coğu zaman duşunduğu gibi olmayan her şeye gucu yetmiyor ve ondan beklenen bircok şey var. İşler onun icin giderek zorlaşıp, karmaşıklaşıyor anlayacağınız.
Cocuk her şeyi oyuna davet eder
Kimi zaman gercek dunyanın başa cıkamadığı gerceklerini, kimi zaman da keyiflerini, kendi ic dunyasıyla karşı karşıya getiriyor. Oğreniyor ki bunun adına oyun deniliyor ve oynamak cok keyifli bir şey. Oyun deyince gozleri parlıyor, anlayabilmek ve tum cevresindeki olanlara nedenler bulabilmek icin oynamaya başlıyor. Duygularını, hayal kırıklıklarını, anlamaya ve başa cıkmaya calıştığı her şeyi oyuna davet ediyor. Bunu once oyuncaklarla sonra arkadaşlarla yapıyor.
Cok değerli bir analist olan Winnicot ’a gore oyun oynayabilmek bir potansiyeldir; uyum becerisi ve sağlık gostergesidir.
“Hayali arkadaşı” her zaman yanında olur
Cocukluk doneminde karşımıza cıkan hayali arkadaşlar aslında oyun arkadaşıdır. Şoyle bir arkadaş duşunun; cocuğun yalnızlığını paylaşıyor, hatta o anlarda cağırmadan yanında oluyor. Onunla konuşuyor, dertleşiyor, kimi zaman hayal arkadaşına kızsa bile “O” onu terk etmiyor. Sadece yalnızlığı değil, sınırsız hayal gucu olanaklarının getirdiği keyfi de paylaşıyorlar. Kimi zaman bu arkadaş, kendi başına cocuğu neşelendirmeye yetmediğinde, kendi arkadaşlarını da cağırıyor cocuk icin. Bir bakmışsınız bir grup minik hayal kahramanıyla kahkahalar atmakta cocuk. Bu arkadaşın kafa karıştıran her durumda cok değişik fikirleri var.
Coğunlukla bir ismi ve kendine gore kısa bir hikÂyesi bile var. Ama şu kesin ki cocuğunuzu cok iyi tanıyor. Cunku aslında o, kendisinin yarattığı bir parcası. Taşınma, boşanma gibi zor donemlerde hayal arkadaşlarla cocuk ve ergen psikiyatristleri olarak daha sık karşılaşıyoruz. Bu nedenle cocuğunuz hayal arkadaşıyla hayali sohbetlere girdiğinde korkmamalısınız. Dışarıdan urkutucu de gelse cocuk oyun arkadaşını ayıcıklardan bebeklerden değil aslında kendi hayal dunyasından secmiştir.
Coğunlukla cocuk zaten bu hayali arkadaşın gercek dunyaya ait olmadığını bilir. Aslında kulağa yaratılmış “ideal arkadaş” gibi geliyor. Ama biz buyukler biliyoruz ki arkadaşlık kurmak hayatımızda onemli ve “gerceği hayali gibi kolay da değil”. Sosyal beceriler cocukluk doneminde ilk arkadaşlarla oğreniliyor. Cocuk, arkadaşının goz alıcı oyuncağını alabilmek, onu istediği oyun icin ikna etmek amacıyla kendisinden bir şeyler sunmak zorunda.
Sağlıklı gelişen bir cocukta hayali arkadaşlıklar zamanla yerini canlı, gercek arkadaşlıklara bırakıyor. Hayali arkadaşını gercek arkadaşlarla tanıştırmayacağını anladıktan sonra veda etmekten başka care olmadığını goruyor cocuk. Buyuyup de geriye bakıldığında zihinlerdeki hayali arkadaş, cocukluğun veda edilen en sıcak anılarından biri olarak kalıyor.
Peki, aileler ne yapacak?
Yaşıtlarıyla iyi bir oyun ilişkisi kurmayı başarmış, gelişimi normal seyreden bir cocuk icin endişelenmeye gerek yok. Bu arkadaşlar zamanı gelince zaten kendiliğinden gideceklerdir.
Aileler bu hayali arkadaşların aslında cocuğun ic dunyasının parcası olduğunu unutmamalıdır. Cocuğa ne kadar duyarlı olmak gerekiyorsa; bu arkadaşla olan ilişkiye de o olcude duyarlı, kabul edici ve saygılı olmaları gerekir. Bunu yaparken cocuğun bu fantezi dunyasının parcası olmak tehlikesine duşmekten kacınmalıdırlar. Orneğin onların oyununa katılıp hayali arkadaşa da gercekmiş gibi muamele yapmak pek doğru bir yol olmayacaktır. Bunun gercekler dunyasında cocuğa faydası yoktur.
Her turlu oyun, cocuğun ic dunyasını anlamak icin buyuk fırsatlar sunar. O zaman doğru yaklaşım: Bu hayali arkadaşlar cocuğumun hayatında niye var, cocuğumun hangi ihtiyacını karşılıyor? ’ sorularına yanıt bulmak ve bunu anlamaya calışmaktır. Cocuklar bir şeylerin yolunda gitmediğinin sinyalini insanı şaşırtan ceşitlilikte gosterebildikleri gibi hayali arkadaşlarla da gosterebilir. O zaman yolunda gitmeyen bir şeylerin olup olmadığını anlamak gerekir.
1. Cocuk hayali arkadaşları gercek arkadaşlara tercih ediyor ve gunun buyuk kısmını onlarla geciriyorsa,
2. Coğunlukla 5-6 yaşlarında sonlanmasını beklediğimiz bu arkadaşlar ısrarla varlığını surdurmeye devam ediyorsa,
3. Aslında oyunlarda coğunlukla cocuğunuzun kontrolunde olan bu arkadaşlar sanki cocuğunuzun kontrolunde değilmiş gibi geliyorsa,
4. Bu arkadaşların işlevleri coğunlukla dost ve sırdaştır. Eğer bu arkadaşlar cocuğunuza kotu şeyler yapmasını soyleyen, onu değersizleştiren ya da zor duruma duşmesini sağlayacak oğutler veren bir arkadaşsa,
5. İcerikte duygusal durumuyla ilgili mutsuzluk, değersizlik, sevilmeme, korkular gibi endişelendirecek olcude sıkıntılı bir ruh haliyle karşılaşırsanız bir şeyler yolunda gitmiyor olabilir.
Saydığımız bu durumlarda cocuğunuzun en kısa surede bir cocuk ergen psikiyatrisi tarafından değerlendirilmesinde fayda vardır. Bu bulgularla cocuk, duygusal bir ihmalin ya da travmatik bir deneyimin sinyalini veriyor olabilir.
Gunumuz cocukluğunu, sokaklarda rahatca oynayabildiğimiz kendi cocukluklarımızla kıyasladığımızda aslında yeni neslin hayatla kurduğu ilişkide yollarının bizden nasılda hızla farklılaştığını gormek endişe uyandırıcı oluyor bazen. Gunlerinin buyuk kısmını televizyon, telefon ve bilgisayar ekranıyla geciren yuksek apartmanların yalnız cocuklarının annelerine onerim; onlara sizinle ve arkadaşlarıyla oyun oynamanın zenginliğini yaşatan ortamlar sunmanız. Sunun ki mutlu olmak icin kendi yollarını secerken guclerini kendi ic dunyalarından alabilsinler.