Selam hanımlar;
Şu guzelim, romantik sonbahar gunleri tatlı bir serinlikle buluşmuşken, şimdi tam gezmeler tozmalar ohh... İyisiniz umarım. Ben de aynı sonbahar gunlerini, evde bebeyle delirerek geciriyorum-bazen de sokakta bebeyle delirerek. Biraz yazayım, şikayet edeyim cocuğumu da rahatlayayım dedim, benzer durumda olanlar "Gececek, sabır, cocuk işi zahmetli iş bak bilmiyor muydun sanki, duzelir, bebe bu turlu turlu huyu olur, normaldir, kız bırak dağılsın ortalık amaan" filan desinler, kendilerinden, kendi hayatlarından kesitler paylaşsınlar, ben de şu dunyada tek cocuk buyutmeye calışanın ben olmadığımı hatırlayayım istedim.
(Konu uzun olacak belirteyim)
Baya oluyor, annemle yine ve yeniden takıştık. Cocuk uzerine direktiflerinin dozunu arttırıp, eleştirinin tadını kacırınca, ben de "Artık hicbir yardımını ve cocuk ile ilgili tek cumle konuşmanı istemiyorum" dedim resti cektim. Gurur da yaptım ve bir saatliğine bile olsa artık anneme bırakmıyorum oğlanı. Anlayacağınız (Eşim işte olduğu sure boyunca), yeni yurumeye başlamış meraklı ve surekli depar halindeki bebemle, sıfır mola mesaisindeyim gunlerdir.
Eh cocuk yuruyunce, evde hicbirimizin totosu yer goremez oldu pek tabi. (Şu an dahi pc başına gelip gidip yazıyorum) Bugun bile dolaplar kac kere deşildi dağıtıldı toplanıldı, sayamadım. Coğunu bağladım-kilitledim ya da bantladım artık. Ancak acmak istediği dolabın karşısına oturup ağlayıp duruyor, zorluyor, vazgecmiyor cocuk... Sonra onu unutturmak icin başka şeylere dikkatini cek vs... Gun icinde kac kez tekrarlanıyor bu merasim inanın bilmiyorum, bağırmamak icin dudaklarımı ısırıyorum bir noktadan sonra.
Bir diğer sorun, yeme icme sorunu... Bazen oyle gun geciriyor ki "Bir cocuk aclığa bu kadar nasıl dayanabilir?" diye kendi kendime soruyorum, anlayacağınız ac da bıraktım yemesi icin, yemiyor. Yemek istemediğini kesinlikle yemiyor. Bu yuzden de cocuk duzenli beslensin, oğun yesin diye aralıksız bir şeyler pişiyor evde; onu beğenmedi şunu yap, bunu yemedi oburune kat, şunu yarım bıraktı hadi bundan krep yap, sote yap, ekmek yap oyle yer belki vs vs... Bugun pirincli corek yaptım mesela. Surekli, bitmeyen bir pişirme işlemi, bitmeyen bir bulaşık makinesi yerleştir-yıka-kurula-kaldır işlemi... Bitmiyor... Off...
Benim bebe kolikti, 4-5 ay kesintisiz ağlamaları vardı, rahat bir 5 saat ağladığını bilirim her gun. O sure zarfında yanımda annem ve eşim olmasa, sanırım delirirdim.
Psikolojik olarak yeni anne olmuş bir kadını bitiren bir şey, her gun beş saat kesintisiz ağlama sesine maruz kalmak ve teselli icin kendini parcalamak her insanı bayıltacak stres seviyesine getirirdi muhtemelen. Ben oyle oluyordum şahsen, 2 kere filan bayılmışımdır herhalde bu 5 aylık surecte. Yaşamayan bilmez, kimse de yaşamasın ya... Bu kadarını yaşamasın. Neyse, o sure boyunca mecburen kucak-meme yapışık hale geldik. Gobek fıtığı vardı, daha fazla ağlamaması icin artık neler yaptım, ne hallere girdim... Uzun hikaye... İcim şişti aklıma gelince yine.
Guya cocuğu serbest, bağımsız yetiştirecektim; evdeki hesap carşıya uymadı, bebem etek bebesi oldu iyice. Kucaktan indik (Tam inemesek de) eteğe yapıştık şimdi. Dolap karıştırmadığı ve ağzına doldurduğu lokmaları koltukların arkalarına tukurmediği zamanlarda, pacama tutunur ve surekli cekiştirir, coğu kez kucağa alıncaya kadar da uluyarak ağlar. Bu ağlama seansları eşliğinde yemek pişirir, tuvalete girer, ortalık toplar, temizlik filan yaparım. Kucağıma almayayım diye cok direniyorum, ağlayıp ağlayıp susacak nasılsa diyorum ama susmuyor. Hali hazırda ağlama şiddetinden iki lokma yediğini de kusuyor. Mecbur artık kucağa al, gezdir, teselli et, kucakta yeniden yedirmeye calış kuşları bocukleri gostere gostere vs vs... Kollarım bir noktadan sonra taşımıyor, gittikce ağırlaşıyor. Bu 13 aydır boyle... Kollarım pehlivan koluna dondu. Akşama eşime zor yetişiyorum, benden oğlanı devralınca artık masayı hazırlama işleri iki muhabbet, vs derken uyku saati, uyku oncesi kaka faslı, bir de onun tesellisi filan... Gangstanın cesedi evin yatakodası kıyılarına vuruyor, bir iki sevişebilirsek ne ala...
Hah, nasıl unuturum, bir de tuvalet sorunumuz var, bitmek tukenmek bilmeyen.
Doktora ayrı goturdum, ebe hemşireye ayrı sordum, pedagoga ayrı sordum. "Kimi cocuk yapar boyle, erken farkına varır vucudunun, kaka yaparken korkabilir, vucuduna bir şey oluyor diye, ofkelenebilir, ağlar, kendini sıkar vs; siz mumkun olduğunca sakin kalmalısınız, kesinlikle bağırmayın, "Rahatla kuzum, izin ver cıksın canım, yanındayım ben" falan filan teselli verin." dediler. Zaten oyle yapıyorum ama o kadar yıpratıcı bir şey ki...
Doğduğundan beri totosuyla bi derdi var cocuğun, olmayacak yav toto olmayacak onda, kaka yapmayacak. Her tuvalete cıkacağında kendisini oyle bir kasıyor, kilitliyor ki dizlerinden cekmek, oturur pozisyon aldırmak imkansıza yakın. El kadar bebe dersiniz, ne kuvveti olacak dersiniz belki ama eşim bile zor tutuyor cocuğu, o kadar kuvvetle kendini sıkıyor, ter icinde kalıyor, kendi kendinin de canını yakıyor ustelik. Dışkısını tutmaya calışırken kucuk bir basur bile cıkarmıştı. Surekli gozum her yanında olduğundan cabuk fark ettim doktora gittik; dışkısının kıvamını kontrol altında tutabilmemiz icin şurup verdi. Cunku kendisi yapmamak icin kastıkca ve yapmadıkca, kabız ediyor kendi kendini. Şukur ki totosu duzeldi, kalmadı bir şeyi ama işte gun aşırı filan şurubu verdikce, diyorum kendi kendime "Yedikleri yarar mı ki boyle?" onu da dert ettim kendime. Her gun her gun, her kaka memleket meselesi...
Bir de kesinlikle cocuğa ayakkabı giydiremiyoruz. Giymiyor. Ayaklarını yere vuruyor, yurumuyor ve oturup yeni bir kesintisiz ağlama seansına başlıyor. Onumuz kış, havalar git gide soğuyor, ben ne yapacağım bu cocuğu artık bilmiyorum. Carık corap aldık bari onu giysin, mumkun değil, yine olay... Patik aldık onu giysin, yine olay... Artık cift kat corap giydiriyorum ne yapayım. Ne bicim bi cinsliktir bu cozemedim.
Her şeyi deniyorum, sarı inadı mı denir nedir bu, erken 2 yaş sendromu mudur bilemedim.
Evi iyiden iyiye ele gecirdi, yonetiyor, oynatıyor parmağında.
Tum bu hengamede gunluk 1-2 saat dokunulmadan dinlenirdim annem yardımcı olurdu da. Şimdi onu da elimin tersiyle ittim. Yani surekli surekli soylen soylen, zaten cocuk tepemde, 2 saat icin cekemem ya dedim, o kadar eleştiriyor ki... "Cocuğu uşutursunuz, yok o pencereyi kapatın" vs vs... Ya evin havalanması lazım! Neyse bu en basiti, kadının huyu, anlamıyor, anlatamadım bir turlu. Benden sonra kardeşim ve babam da demiş artık "Bi ceneni tutamadın değil mi?!" diye. "Ne soyledim ki ben?" olmuş yine. O bir şey soylemez zaten, ne soyler ki o. Sanki her şey gulluk gulistanlık, cocuk super sorunsuz, bi penceremizin acık olduğu dert.
Bakıcı alayım desem, kendi bebeme ben zor katlanıyorum, elin kadını bağırsa, iki vursa; garibim derdini de anlatamaz, zaten sorunlu cocuk iyice mahvolur. Bu riski de almak istemiyorum.
Neyse... Her cocuk boyle değil, biliyorum; dozunda nazlananlar var; bir iki ağlayıp yuz verilmeyince susanlar var. Kusana kadar saatlerce ağlamak nedir ya, onceden oturur ben de ağlardım, şimdi dudak ısırıyorum, diş sıkıyorum ilgilenmeyeyim, bağırmayayım cocuğa diye ama gecen hafta 13 ayın ardından artık bağırdım. Onda da icim paramparca oldu "Bağırdın da sustu mu, anladı mı bağırdın da sanki" diye kendimi yedim. Tv actım oturttum onune artık, bir saat oyle dağıldı ilgisi.
Ben bu cocuğa bundan sonra hep tv mi acacağım, başka caresi yok mu?
Yine geldi beni cekiştiriyor şimdi, peşimde zaten surekli, uykusundan uyandı ve sırıtıyor "Nerede kalmıştık?" der gibi bakıyor. Babam aradı, o gelecekmiş. Gelsin de azcık dede dedeee diye ona sarsın, yıldım.
Annem kendisi gelmiyor şimdi ya, babamı mı yolluyor napıyor; "Ne alemdeler, oğlana yediriyor iciriyor mu bak bakim" filan gibisinden. Amaan.
Daha ne kadar surer boyle, kene gibi... Kendi kendine oynamaya alıştırmaya calışıyorum; 5 dk... 5 dk en fazla... Sonra yine yanımda, kucağımda, eteğimde, sırtımda, omzumda, kolumda, bacağımda...
Beni klonlasalar ne guzel olurdu, şoyle her odada bi tane benden olsa, cocuk her odada gitse oburune yapışsa birer saat... Oof off...
Benden 3-4 tane klonlasalar ne guzel olur
Çocuk Büyütme0 Mesaj
●0 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Hayatın İçinden
- Çocuk Büyütme
- Benden 3-4 tane klonlasalar ne guzel olur