Merhabalar oncelikle doğum ve sonrasında cok buyuk korku endişe ve acı yaşayan ve umut olsun diye etrafına sormadığı kalmamış, tum siteleri araştırıp tek bir umut ışığı bulamamış ve cocuğum bu sureci sağlıkla atlatınca umut olsun diye forumlara hikayemi anlatacağım diye kendine soz vermiş bir annenin kendine verdiği sozu tutmasının gereği olarak yazılmış bir yazı Umut olsun, şifa olsun inşallah...

2020 Aralık ayında normal doğumla ilk bebeğimi kucağıma almanın hayallerini kurarken doğumda bebeğimin ağlamadığını cok az inleyerek ses cıkardığını fark etmemle hayatımın en korkunc gunleri başladı. Apar topar bebeği aspire edip nefes almıyor diye evirip cevirip başaramayınca cocuk doktorları apar topar yeni doğan yoğun bakıma goturdu. Bebeğime ne oldu diyorum cevap yok. Kordonda kan yokmuş, bebek yan gelmiş, nefes alamıyormuş, kendi aralarında konuştukları sıradan şeyler. Bebeğimin yuzunu bile goremeden goturduler. Ben kadın doğum bolumunde kalkamıyorum. Bebeğim yeni doğan bolumunde yatıyor. Bir iki gune cıkar diye duşunurken hopp oksijensiz kaldığı icin hipotermi tedavisi alması gerekiyor (daha once hic duymadım) ve sadece İstanbulda .... hastahanesinde boş yer var bir an once gitmesi gerekiyor deniliyor. ilk 6 saatte bu tedaviye başlanmalıymış. Bebeğin babasına ve halasına korkunc şeyler soyleniyor. Buyuk ihtimalle engelli olacak. Kasları cok gevşek, nefes alamıyor. Tedavi kesin sonuc değil... Daha kucağıma alamadığım goremediğim bebeğimi bir an once gotursunler diye kendimi paralıyorum. Bebeğim ulaşıyor tedaviye başlanıyor. Tedaviye başlayan doktor daha olumlu konuşsa da yine de garanti vermiyor. 3 gun soğutma 3 gun ısıtma işlemi. Gidip gelip gorduğum tek şey cocuğumun hareketsiz yatışı. Hareket edip edemeyeceğini bile bilmiyorum. Surekli eşime goturulurken nasıldı? Ağlıyor muydu? Tepki veriyor muydu? İnsan cocuğunun ağlayabilmesine sevinir mi? Ben bunlara tutundum. Okuduğum hic bir forumda hic bir yerde umut olan tek bir yazı goremedim. Soğutma ve ısıtma işlemini ardından bebeğimi emzirmeme izin verdiler. Cakmak cakmak bakan sesimden beni tanıyan ve hemen emmeye başlayan yavrumla tanıştım. Hayatımın en buruk ve mutlu gunuydu o gun. Biraz rahatlasam da asla kimse umut vermek istemedi. Daha sonra beyin MR'ı cekildi tertemz cıktı ama yine de kimse umut vermek istemiyor... Her şey olabilirmiş. Ultrasonla tum vucut tarandı tertemiz. Kanı duşuk cıkmış doğum sırasında kanama olmuş o yuzden kan takıldı. Enfeksiyon kapmış tedavi oldu derken 14 yıl gibi gelen 14 gunun sonunda evime getirdik yavrumu. 1 yaşına kadar norolojik takibi yapıldı. EEg ler cekildi, 3 ayda bir muayene vs. Her şeyi normal gitmesine rağmen gene kimse umut vermek istemedi. Hic bir doktor icimi rahatlatacak hic bir şey soylemedi. Mesleğim Psikolojik danışmanlık, cocuk gelişimini bildiğim ve takip edebildiğim halde yine de cocuğum yuruyene kadar asla icim rahat etmedi. Bir suru gelişim alanında yaşıtlarının ilerisinden gittiği halde gene de rahat edemedim. 7 aylıkken emekledi, 10 aylıkken yurudu, şu an 16 aylık iki kelimeli konuşmalara gecti. Her şeyi o kadar sağlıklı, o kadar harika o kadar mutlu bir bebeğim var ki... Milyonlarca kez şukurler olsun. Ona her baktığımda şukurle doluyorum. Onu bana getiren her ana şukurler olsun.
Asla sizin sucunuz değil guzel anneler, asla bebeğinize zarar vermediniz. Daha farklı daha iyi ne mumkunse olması icin canınızı bile verirdiniz. Ben kendimi cok sucladım. Başkalarını cok sucladım. Bunlar bir surec ve herkesin gectiği bir surec. Bebeğinizi kucağınıza aldığınızdaki o aşk var ya her şeyi unutturuyor. Ofkeden sucluluktan sevgiye şefkate terfi ediyorsunuz. Ona sunduğunuz koşulsuz sevgiyle tanışıp kendinizi sevmeyi oğreniyorsunuz. Ona sunduğunuz şefkatle tanışıp kendinizi suclayıp kızmaktan cıkıp kendinize şefkat gostermeyi oğreniyorsunuz. O buyuyor siz buyuyorsunuz. O iyileşiyor siz iyileşiyorsunuz. Siz iyileşiyorsunuz o iyileşiyor...
Boyle bir yazıyı o gunlerde okusaydım her gun acıp okuyup bak bunları yaşayan birileri var ve korktukları hicbir şey olmamış diyebilseydim cok daha kolay bir surec gecirebilirdim. Bebeğinize bol bol sarılın, opun, sarmalayın, ninniler soyleyin, hikayeler okuyun onu ne kadar cok sevdiğinizi bıkmadan usanmadan her gun soyleyin. Mutlu umutlu kalın guzel anneler. Guzel sevgi dolu kalplerinizden opuyorum. Bunu okuyan ve zor zamanlardan gecen bir anneyseniz bu gunleriniz cocuğunuza olan sabrınızı şefkatinizi ve şukrunuzu arttırdığını fark edeceksiniz ileride. Sevgiyle kalın