Arkadaşlar...Sagopa Kajmer'in Yeni Albumu ''K.İ.T.S'' CIKALI BAYAĞI OLDU.Album herzamnki gibi super...!!! album hakkında bir kac bilinmeyen yonleri paylasmak istedim...

Sagopa Kajmer'in Kotu İnsanları Tanıma Senesi Albumundeki 6. Parca Olan Golge Haramileri'nin Son Bolumnudeki Son Dortluk Cihan Padişahı Yavuz Sultan Selim'in Yazmış Olduğu Serdar Olur Şiiridir

Yavuz Sultan Selim'in yazmış olduğu mukemmel şiir...

Sanma şahım herkesi sen sadıkane yÂr olur
Herkesi sen dost mu sandın belki ol ağyar olur
Sadıkane belki ol alemde serdar olur
Yar olur ağyar olur serdar olur didar olur

Şair:Yavuz Sultan Selim

Yavuz Sultan Selim'in bu şiirinde aşağıda acıklandığı uzere şiir soldan sağa okunduğu gibi sırasıyla birinci mısradan itibaren bolunmuş kelimeleri altalta getirdiğimizde yine anlam butunluğu bozulmadan şiir butunluk icinde yukardan aşağı da sırasıyla aynen okunmuş olur.Şiir sanatında bu ilk ve tekdir.Şimdi yukardan aşağıya okunur durumuna bakalım

1.Sanma şahım/herkesi sen/sadıkane/yar olur
2.Herkesi sen/dost mu sandın/belki ol/ağyar olur
3.Sadıkane/belki ol/alemde/serdar olur
4.Yar olur/ağyar olur/serdar olur/dildar olur.

Yukardan aşağıya;

1.Sanma şahım
herkesi sen
sadıkane
yar olur
2.Herkesi sen
Dost mu sandın
Belki ol
ağyar olur
3.Sadıkane
belki ol
alemde
serdar olur
4.Yar olur
ağyar olur
serdar olur
dildar olur

soldan sağa 1. mısra yukardan aşağıya 1. sırayı
soldan sağa 2. mısra yukardan aşağıya 2. sırayı
soldan sağa 3. mısra yukardan aşağıya 3. sırayı
soldan sağa 4. mısra yukardan aşağıya 4. sırayı
oluşturur ve şiir soldan sağa ve yukradan aşağıya sırasıyla anlam ve
sıralama değişmeden okunur.

Yavuz Sultan bu beyiti Şah İsmail'e yazmıştır.Hikayesi şoyledir:
Yavuz sultan selim Han. Bilindiği uzere şarka yani doğuya sefer yapan ilk osmanlı padişahıdır..
Şark'a ozellikle Şah ismailin uzerine sefer yapmadan once tebdili kıyafetle istibarat amaclı defaaten Şah ismailin topraklarına gittiği tarihciler tarafından soylenir.
Trabzon sancaktarı olduğu donemlerde gezgin bir abdal kılığında yine boyle bir geziye cıkar..
Şah ismail şiire ve satranc oynamaya meraklı biridir.. sarayında unlu şairleri barındırır ve cok iyi satranc oynar..
bunu bilen Yavus Sultan Selim Han.. şah ismail'le satranc oynar ve onu yener.. bunu uzerine şah ismail cok ofkelenir.. Yavuz bunu anlar ve onu yucelten şiirler okur..gururu okşanan Şah ismail Yavuz'a bir kese altın verir.. Yavuz Sultan Selim HAN o bir kese altını sarayın bahcesinde bir yere saklar..
Şah ismailin huzurundan ayrılırkende bu şiiri okur..
Yavuz sultan selim, Şah ismaille savaşmadan once aralarında şiirlerle atışmalar yaparlar. Ama Şah ismail sarayına kadar gelen ve satrancta kendisini yenen, kendisine methiyeler duzen o abdal dervişin kendisinin karşısında şimdi bir Serdar ve duşman olarak bulunduğunu ve bunu daha once kendisine şiirle dile getirdiğini anlayamaz..
Yavuz, Şah ismaili yenip sarayını ele gecirince o kese altını ordan cıkarıp sadaka olarak dağıtır.
Offline
Ozelliği ise soldan sağa ve yukarıdan aşağı okunduğunda aynı olmasıdır. Bu dunya şiir literaturundeki ilk ornektir

Bilinmeyen Kelimeler:

mihir (Ben husrana komşuyum) : Sevgi, şefkat

hudut (Ben husrana komşuyum): sınır

meczub: (Ben husrana komşuyum): 1- "cekilmiş, cekiciliğe kapılmış" kimse anlamında veliler hakkında kullanılan bir tasavvuf terimi. surekli Rabbı ile meşgul bulunmaktan dolayı kendini idare edecek hale donemeyen kişi...
2- Allah yolundaki derviş

teskin etmek (Bir kulac daha atsam karadayım): sakinleştirmek

Âm (Bir kulac daha atsam karadayım): kor, gorme engelli

ab-ı hayat (Bir kulac daha atsam karadayım): hayat verdiğine inanılan su, olumsuzluk suyu

vesvas (Duşersem yanarım): Şeytan ve kotu yakınlarından yaldızcı,kışkırtanlar

hannas (Duşersem yanarım): Geri cekilerek veya buzulup sinerek fırsat bulunca donme adeti olan

def (Duşersem yanarım): kovmak

şems ile pervane (Duşersem yanarım): mevlana ve sadi nin eserlerinde sıkca bahsettiği ikili. mevlana, pervanenin ışığa olan muhabbetinden etkilenip bir cok hikayesinde bu olaydan bahsetmiştir. rivayete gore, pervane dedikleri bu ucan hasereler yaratıldıkları zaman allah u teala nın nurunu bir anlığına gormuşler. daha sonra gordukleri her ışıkta o nuru arayan bu canlılar, ışığın etrafında done done yanarak can verirlermiş.

zerk etmek (İki tanık): Enjekte etmek

cadu (Golge haramileri): farsca "cadu" dan gelen mazdaist ve zerduşti tasarımlarda, besini kotuluk olarak algılanan ve kotuluk yapılarak buyutulen, olum sonrası cinvat koprusu'nu gecen kotu ruhları karşılayan ve onları cehenneme goturen, kimlliklendirilmiş dişil ehrimen gucu.
2)doğaustu gucleri bulunduğu kabul edilen ve bu gucleri coğunlukla kotuluk yapmakta kullanan, genellikle cirkin soylence kadını.

ya herru ya merru (Golge haramileri): Ya kahramanca her şeyi goze al, yahut bu işe girişme!

halvet (Golge Haramileri): tenha, tenhaya cekilme, yalnızlık ve yalnız kalma

ahu-ı felek(Golge haramileri): Feleğin guzelliği, başdonduruculuğu

cenin (Golge haramileri): bebeğin, anne karnındaki hali

ağyar,ayar (Golge haramileri): yabancı

sadıkhane (Golge Haramileri): sadık olana yaraşır bicimde

didar (Golge haramileri): 1- yuz, cehre
2- gorunen, goren

Abile (Golge Haramileri): Derinin su toplaması sonucu oluşan kabarcık.

simam (Golge haramileri): yuzum

nuşinrevan (Golge Haramileri): tatlı can demek.tatlı hayat

farazi (Bir cıkar yolum yok): Gercek olduğu kesin olmayan

malumat (Bir cıkar yolum yok): acıklama, bilgi

hamd-u sena (Bir cıkar yolum yok): Allah'a hamd etmek

fıtrat (Bir cıkar yolum yok): yaratılış, huy, tabiat

şems ile ay (Bir cıkar yolum yok): 1- guneş

2- İsminin anlamı Farsca’da "gokyuzunde parlayan ışık" demek olan Şems, 1247 yılında ortadan kayboldu, bir daha da geri donmedi. Sevdiğini yitiren Celaleddin Rumi şiir yazmaya başladı. Otuz bin dizeyle Şems’e duyduğu sevgiyi anlattı...

Sonunda "kendi icinde bulduğu Şems, ay gibi ışık sacmaya" başladı. Celaleddin Rumi, sevgisiyle o kadar ozdeşleşti ki, bazı şiirlerini Şems diye imzalar oldu.

terane (Sahibinin sesi): cok yinelendiğinden bıktırıcı bir durum alan soz..
misal: "bu teraneleri cok işittik, gene o terane."

gark olmak (Sahibinin sesi): batmak

Beyaban (Beyaban): col

baran (Beyaban): yağmur

(ahval (Beyaban): hal, vaziyet, durum

ceşm-i siyahım (Sonumuz yakın mesafe): kara gozlum

taife (Sonumuz yakın mesafe): tayfa, ahali, kabile

ahd (Sonumuz yakın mesafe): yemin

beng-u tutun (Tekbaşınalığın yolcusu): tutun bağımlılığı, tutun bağımlısı

Masiva (Yakın ve uzak): bir şeyin dışında kalan diğer şeyler. Dunyevi işler..

rahiya (Yakın ve uzak): guzel koku

elzem (Yakın ve uzak): Gerekli, lazım

ankebut (Duşenin dostu olmaz): Kur'an-ı Kerim'de bir sure

dessas (dessas): duzenbaz, hileci

Zel Celal (Dessas): Allah'ın isimlerinden birisi

Levh-i mahfuz (dessas): Kader defteri


EMEĞE SAYGI.BİR TEŞEKKUR YETER!!!
__________________