Fantastik evrenlerde gecen yapımlar uzun zamandır dunyanın dort bir yanında insanları ekranların başına cekiyor. Yuzuklerin Efendisi, Narnia Gunlukleri, Game of Thrones derken 2000 ’li yıllarda her zaman buyuk bir fantastik yapım gorduk. Bu buyuk fantastik yapımların son iki buyuk temsilcisi ise House of the Dragon ve Guc Yuzukleri oldu.
Her ikisi de cok buyuk yapımların evrenlerinde gecmişi anlatan, yapımcılarının ve yayıncılarının buyuk umutlar bağladığı, uğruna milyonlarca doları gozden cıkardığı ve reklama buyuk paralar doktuğu bu yapımların ilk birkac bolumu yayınlandı. Gelin bu iki diziyi birlikte karşılaştıralım.
Kırmızı koşede; Westeros ’un ejderhası, taht oyunlarının atası, siyahileri bile sarışın olan House of the Dragon! HBO Max ’in dizisi, daha once hicbir rakibi tarafından alt edilmemiş, en buyuk darbeyi bile yine kendi kendine vurmuş olan Game of Thrones ’un cok sayıda yan dizisinin ilki. Her ne kadar butcesi rakibinin butcesi kadar buyuk olmasa da, hali hazırda dizi evrenine aşina olan milyonlarca izleyicisi ve doğrudan George R. R. Martin ’in dahil olmasıyla House of the Dragon (HotD) izleyicilerini bekliyor.
Game of Thrones oncesinde Targaryen hanedanlığının demir tahtı zapt etmekte -ejderhalarına rağmen- nasıl zorlandığını ve yine taht kavgalarını izlediğimiz yapımda, ejderhaların ve fantastik bir evren izlediğimiz gerceğinin onune gecen miktarda politika ve hikaye ici ters koşe var.
Mavi koşede; Amazon ’un umudu, butun turun temelinden guc alan, sinemada anlatılmış en epik hikayelerden birinin temsilcisi Guc Yuzukleri! Amazon Prime Video ’nun adeta geleceğine de hukmedecek olan Guc Yuzukleri, bugune kadar TV ya da bir yayın platformu icin yapılmış en pahalı yapım olma unvanını da taşıyor. Yuzuklerin Efendisi filmlerinden yıllarca oncesini anlatan bu yapımda, Sauron ’un Sauron olma surecini ve İkinci Cağ ’ı yakından tanıyacağız.
Elfleri, insanları, envai ceşit garip yaratığı, birbirinden cok farklı bolgeleri ile Guc Yuzukleri, gorsel anlamda bir şolen sunmayı başarıyor. Bir noktada yollarının kesişeceğinden emin olduğumuz farklı karakterlerin mucadelesini Guc Yuzukleri ’nde goreceğiz.
Raund 1: Gorsellik anlamında hangi dizi daha iyi? Gerek renk paletleri olsun, gerek kostumler ve CGI olsun, Guc Yuzukleri rakibinden daha onde gozukuyor. Elbette bunda Amazon ’un dipsizmiş gibi gozuken ceplerinden cıkan milyonlarca dolar burada buyuk etkiye sahip ancak hikaye anlatımı acısından da Guc Yuzukleri, daha fantastik ve masalsı bir havaya sahip ve bu da renklere yansıyor.
House of the Dragon ise yine siyahlar icerisinde bir dizi. Yapımın genel havası, Game of Thrones ’un son iki sezonuna benziyor. Oyle ki orijinal dizide gunluk guneşlik olan yerler bile bu dizide en fazla gokte gri bulutların olduğu bir yer olmuş. Orta Cağ Avrupalı koylu kıyafetlerinden hallice kıyafetler ve yapmacık duran peruklar da işlerini hic kolaylaştırmıyor.
İlk raundun galibi: Guc Yuzukleri
Raund 2: Sesler ve muzikler House of the Dragon dizisinin sorun yaşadığı bir diğer nokta da sesler. Acılış muziğinde Game of Thrones muziği kullanmaları buyuk bir artı olsa da, dizinin icinde akılda kalan bir muzik kullanımı yok. Genel anlamda konuşma sesleri biraz kısık kalan dizide, ejderhaların cığlıkları ise pek de kulağa hitap etmiyor. Zira faranjit olmuş da cığlık atmaya calışan cocuk sesine benzeyen ejderha cığlığı hic de korkutucu değil. Dizide ana etmenlerden biri ejderhalar olunca goze batan bir durum bu.
Ote yandan Guc Yuzukleri de bu konuda cok bir şey vermiyor. Yapımdan şu ana kadar pek akılda kalıcı bir muzik yok, aklımızda kalacak bir şarkı da yer almıyor. Yuzuklerin Efendisi evreni şarkılarla, şiirlerle dolu bir evren olduğu icin bu eksiklik daha dikkat cekici oluyor. Konuşma sesleri ya da ses efektleri ise daha iyi durumda.
İkinci raundun galibi: Yok, ama HotD daha iyi durumda.
Raund 3: Senaryo Bu bolumde Guc Yuzukleri mucadeleye oldukca savruk başladı diyebiliriz. İki tarafın hikayelere yaklaşımı oldukca farklı. Guc Yuzukleri, ayrı uclardan hikayeye başlayıp hepsini ortada birleştirme yoluna gitmeye karar vermiş durumda. Bu yuzden farklı şekillerde kurulan hikayelerin ilerleyişi biraz daha belli olduktan sonra genel yapıyı da değerlendirebiliriz. Bolum ya da sahne bazlı olarak bakarsak, House of the Dragon bu raundda Guc Yuzukleri ’ni yere devirmeyi başarmış olsa da, Guc Yuzukleri nakavt olmuş değil. Yine de Guc Yuzukleri ’nin senaryolarını birileri daha okusa iyi olur. Belki “Oğlum kadına “Okyanusu yuzerek gecmeye calışır” yazmışsınız, mantıklı mı bu sizce?” falan derler,
House of the Dragon da senaryo anlamında oyle ileri durumda değil. Bunda elbette ki dizinin şimdilik hızını toplamaya calışması ve ilerideki olaylara uygun olarak arka plan oluşturmaya calışması da yatıyor. Yine de olaylar, Game of Thrones ’ta alıştığımıza kıyasla cok daha tahmin edilebilir durumda. En azından Targaryen hanesinin saf kana sahip uyeleri kendi aralarında kendi dillerinde konuşuyor, bu bir artı.
Ucuncu raundun galibi: House of the Dragon
Raund 4: Oyunculuklar Hem House of the Dragon, hem de Guc Yuzukleri gorece az bilinen oyuncularla yola cıkmaya karar verdiği icin, hangi oyuncunun nasıl bir performans sergileyeceğini kestirmek başlangıcta oldukca zordu. İki dizinin de yayınlanmış bolumlerini izlediğimizde acıkcası carpıcı bir oyuncu performansı goremiyoruz. Acıkcası oyunculuk anlamında hangi tarafı one cıkarsak haksızlık olacak gibi duruyor. Oyuncuların karakterlere ısınması icin bir sure daha beklemek daha iyi olacaktır. Yine de Guc Yuzukleri ’nde daha cok boyutlu ve gercekci karakterler gorduğumuzu soylemek mumkun.
Dorduncu raundun galibi: Berabere ama terazi Guc Yuzukleri ’ne doğru eğilmeye başlıyor.
Sonuc: Bu iki dizi birbiriyle cok alakalı değiller ve yapı olarak aralarında Marvel–DC gibi bir durum soz konusu. İkisi de bizler keyif alalım diye var ve illa karşılaştırmamız gerekmiyor.
Peki benim tercihim hangi fantastik yapım olur?
Benim kendi tercihim, Amazon Prime Video ekranlarında izleyebileceğimiz… The Legend of Vox Machina! Yer yer fazla cinsel icerikli ergen şakası yapmalarına rağmen, karakter gelişimi deseniz var, dunya inşası deseniz var, seslendirmeler zaten harika. O animasyona da bir şans vermenizi tavsiye edebilirim, ozellikle de hali hazırda RPG oyuncusu iseniz.
Peki izleyenler ne duşunuyor? İşte yanıtı: