“Şimdiki cocuklar cocuk mu ya, biz zamanında neler oynardık” diyorsanız, sizler icin cocukluğunuza uzun bir anı yolculuğu yapmanızı sağlayacak eskiden oynadığımız cocuk oyunları listemiz ile karşınızdayız. Cocukluğumuzda mahalleden veya apartmandan arkadaşlarımızla oynadığımız, oynarken vaktimizin nasıl gectiğini anlamadığımız o oyunlar, kac yaşımıza gelirsek gelelim asla aklımızdan silinmiyor. Sabah saatlerinde oynamaya başladığımız halde ne ara akşam ezanının okunduğunu fark etmediğimiz oyunlar, ne kadar buyursek buyuyelim bazı zamanlarda “tekrardan oynasak mı?” duşuncesini cağrıştıyor.
Kimi zaman saklambac, kimi zaman simit, kimi zaman ise seksek oynardık. Okulda, okuldan eve geldiğimizde ve kendi yaşıtlarımız ile fırsat bulduğumuz her anda oynadığımız bu oyunlara doğru uzun bir yolculuğa cıkmanızı sağladık. Seksek oynarken dikkatiniz veya saklambac oynarken icinizdeki sobelenme heyecanı eminiz ki kac yaşına gelirseniz gelin, icinizde bir yerlerde bekliyor. Dilerseniz lafı hic uzatmadan eskiden oynadığımız cocuk oyunları listemize gecelim.
Eskiden oynadığımız cocuk oyunları: Saklambac Seksek Simit İstop Misket Korebe Mendil Kapmaca Yağ satarım 9 aylık İp atlama Eminiz ki her birimiz oynadık: Saklambac Gelelim bu oyunlardan en az bir kere kesin oynamışsınızdır diye tahmin ettiğimiz, saklambac oyununa. Arkadaşımız duvara donup, 50 ’ye kadar sayarken en iyi yere saklanmanız oldukca onemliydi. Bununla birlikte, saklandıktan sonra sobeleme yerine o kadar yakın olmalıydınız ki, sizi arayan arkadaşınız gormeden sobeleyebilmeliydiniz. Cocukluğunuzda mutlaka etrafınızda hep onunla saklanmak istediğiniz “saklambac uzmanı” arkadaşınız vardır. Beraber saklandığınız, yeri geldiğinde kıyafetlerinizi değiştirdiğiniz bir arkadaşınız yok ise, buyuk ihtimalle o saklambac uzmanı siz olabilirsiniz.
Buyuk bir denge istiyordu: Seksek Gunumuzde oldukca kuvvetli bir dengeye sahipseniz, belki de bu ozelliğiniz seksek oyunundan geliyor olabilir. Cunku, seksek oyununu oynamak icin oldukca guclu bir denge kuvvetine ve dikkate sahip olmanız gerekirdi. Seksek oyununu hatırlamamız gerekirse, elinizdeki taşı veya kiremiti doğru kareye attıktan sonra tek ayağınız uzerinden zıplayarak tur atmanız gerekiyordu. Ama dikkat edin, eğer taşınız veya ayağınız beyaz cizgilere değerse, yanma ihtimaliniz cok yuksek. Kimi zaman elimizdeki imkanlarla cizdiğimiz seksek duzeneği olsa da, kimi zaman hayal ederekte seksek oynadık.
Nefesiniz kuvvetliyse, hep başarılıydınız: Simit Gelelim buyuk bir adrenalin dolu oyunumuza. Ozellikle okullardaki tenefus aralarında oynamaktan buyuk bir keyif aldığımız Simit oyunu, keyifli olduğu kadar tehlikeli de bir hal alıyordu. Oyunun mantığını hatırlayacak olursak, ebe bir kaldırıma cıkıyor ve diğer oyuncular ise ona cok uzak olmayacak şekilde etrafına yayılıyor. Ebe “Siiimmiiiiiiit!” diye kaldırımdan atlayarak, nefesi tukenene kadar bir kişiyi ebelemek zorunda. Aksi takdirde tekrardan kaldırıma doner ve yine ebe olur. Elbette, bazılarımız bu oyunu kaldırıma donene kadar ebeyi tekme tokat doverekte oynuyordu. Bu konuda bazı arkadaşlarımız fazlasıyla acımasız olabiliyordu ne yazık ki.
Topu havada tutarsanız şanslıydınız: İstop Şimdi baktığımızda oldukca buyuk dikkat ve koordinasyon isteyen istop oyunu, donemimizin en keyifli oyunlarından bir tanesiydi. Top yere değmeden yakalayabilmek, hedeflediğin arkadaşını tek seferde vurabilmek gibi onemli gorevlerimiz vardı ve bunları yapmak hicte kolay değildi. Şimdi gelelimi istop oyununun oynanış şekline. İstop, minimum 4-5 arkadaşınız ile oynayabileceğiniz bir oyun olmakla birlikte, elinizde duran bir topu havaya atarak bir arkadaşınızın ismini soyleyerek başlıyor. İsmini soylediğiniz arkadaşınız, top yere duşmeden o topu yakalamak zorunda ve yakalar yakalamaz “istop” diye bağırıyor. Bununla birlikte cevresindeki herkes artık hareket edemiyor ve topu tutan arkadaşınız, diğer oyunculardan bir tanesini vurarak ebe olmasını sağlıyor.
Gercek nişancılar buradan cıktı: Misket Başlamadan soyleyelim, gercek oyuncuların aim ’i CS:GO ’da değil, misket oyununda belli olur. Gelelim hem goruntusuyle, hem de oynamasıyla oldukca zevkli bir oyun olan misket oyununa. Kimimiz misket oyununu toprakta daha iyi oynarken, kimimiz ise asfalt zeminde daha iyi bir atışcıydık. Aslında bilye oyununu her birimiz kendi kurallarımıza gore oynardık. Cunku bunun sonucunda bilyelerimizi kaptırmak gibi bir risk bulunuyordu. Genel olarak misket oyununa bakacak olursak, belirli bir cizgi uzerine dizilmiş misketleri vurmamızı hedefleyen oyun, en az 3-4 kişi ile oynanıyordu. Oyuncular, misketlerini ucgen veya duz cizginin uzerine diziyor, diğer oyuncu ise elindeki misket ile dizili olanları vurmaya calışıyordu. Vurduğunuz misketler ise artık sizin oluyordu. Misketimi kaybedemem korkusuyla oynadığımız bu oyun, bir sure sonra mahalle arası turnuvalara donuşuyordu. Hatta, eminiz ki cocukluğunuzdan kalan misketlerini saklayan takipcilerimiz şu an bu iceriği okuyorlar.
Gozleriniz kapalıyken hem dikkatli, hem de iyi hislere sahip olmalıydınız: Korebe Gelelim cocukluğumuzun belki de en zor oyunlarından bir tanesi olan Korebe oyununa. Korebe, gozlerine eşarp veya mendil bağlanan ebenin, gozleri kapalıyken diğer oyuncuları yakalaması oyunudur. Ebenin gozleri bağlıyken, diğer oyuncular surekli olarak ona dokunur ve yonunu şaşırtmaya calışırlar. Eğer ebe gozleri bağlıyken, diğer oyunculardan bir tanesini yakalarsa o oyuncu ebe olur ve bir sonraki oyunda onun gozleri bağlanır. Korebe oyunu, oldukca buyuk his isteyen bir oyundu ve gozleriniz bağlıyken zeminde emin adımlarla yuruyebilmeniz gerekiyordu.
Hızlı olan kazandı: Mendil Kapmaca Gelelim tam bir takım oyununa. Mendil kapmaca oyununu oynayabilmek icin, eşit takımlara ihtiyacınız var. Elbette, bir de mendili tutacak bir hakem arkadaşınıza. Hakem, elindeki mendili yere bıraktığı anda o mendili kapmanız ve ebelenmeden tekrardan takımınızın yanına gitmeniz gerekiyor. Eğer mendili kapabilirseniz bir adım one gecmiş oluyorsunuz. Ama elbette her şey mendili kapmakla bitmiyor. Mendili kaptıktan sonra rakibiniz tarafından ebelenmeden takımınızın yanına geri donmelisiniz. Eğer ebelenirseniz siz değil, karşı takım bir puan alıyor.
Mendili al, ebeyi yakala: Yağ satarım “Yağ satarım, bal satarım, ustam olmuş ben satarım. Ustamın kurku sarıdır, satsam on beş liradır. zam-bak-zum-bak, don arkana iyi bak!”. Evet, biliyoruz ki bu tekerlemeyi tıpkı cocukluğunuzda olduğu gibi aynı ritimle okudunuz. Cunku aklımızın bir koşesinde mutlaka yağ satarım oyunu bulunuyor. Yağ satarım oyunu, belirli bir cember oluşturarak oynanıyor. Bu cembere diğer oyuncular oturuyor ve ebe ise yukarıdaki tekerlemeyi soyleyerek bu cemberin etrafında donuyor. Ebe, elinde bulunan mendili cemberdeki oyuncuların bir tanesinin arkasına bırakıyor. Oyuncu o mendili fark edip, ebeyi kovalamaya başlıyor. Eğer ebe yakalanmadan, yerinden kalkan oyuncunun yerine oturmayı başarırsa o oyuncu yeni ebe oluyor.
Yerden top atarsan kaleye gecersin: 9 aylık Aslında bu oyunu 9 aylık diye tanıttığımızda, bazı takipcilerimiz hatırlamayabilir. Cunku bu oyunun her arkadaş grubunda kendisine ozel isimleri oluyordu. Gelelim oyunun mantığına. Bir oyuncu, kaleye gecer ve ilk kurban o olur. Diğer oyuncular ise, o oyuncuya gol atmaya calışır. Elbette, bu normal bir gol değil. Kaleciye atılan goller, top yere değmeden atılması gerekiyor. Hatta, golu atabilmek icin bir diğer oyuncudan havadan pas almanız gerekiyor ve o pas sonucunda gol atabilirsiniz. Bununla birlikte, topa yerdeyken maksimum bir kez dokunabilirken, top havadayken istediğiniz kadar dokunabilme hakkına sahipsiniz. Eğer top yerden kaleye girerse, kalenin yanından gecip arkaya giderse ve topu passız bir şekilde gol atarsanız yeni kaleci siz olursunuz.
Kimi zaman kız oyunu olarak bildiğimiz: İp atlama
“Abi ip atlama kız oyunu ya, gelin tek kale mac yapalım” diyen erkek cocuklar, ip atlamaya başladıklarında bu soylediklerinden hızlıca vazgeciyorlardı. Cunku, ip atlamak her ne kadar erkek arkadaş ortamında “bu kız oyunu ya” diye anılsa bile, erkeklerde en az kızlar kadar ip atlamaktan buyuk keyif alıyorlardı. İp atlama oyunu, isterseniz tek kişi veya istersenizde 3 kişi oynanabilir. İki kişi ipi tutacak, bir diğer oyuncu ise ipe takılmadan atlayabildiği kadar ip atlayacak. Bu surecte elbette, ip atlayan oyuncunun kac kez zıpladığı da onemli.
Sizleri icin eskiden oynadığımız cocuk oyunlarını bir araya topladık. Her ne kadar eskisi kadar olmasa bile, gunumuzde bazı cocuklar telefon veya tabletler yerine bu oyunlar ile oynamaya devam ediyor. Cocukluğumuzun efsanevi oyunları, belki de gunumuzde bizi biz yapan bazı ozelliklerimizin temelini oluşturmuş olabilir. Mesela, iyi bir dengeye sahipseniz bunun nedeni kucukken oynadığınız seksek oyunu olabilir. Sizler cocukluğunuzda hangi oyunları oynamaktan keyif alıyordunuz? En sevdiğiniz oyunları ve cocukluk anılarınızı aşağıya bekliyoruz!
Bir Zamanlar Sokakta Zamanın Nasıl Gectiğini Unutturan Efsane Cocuk Oyunları: 90'lıların Gozu Yaşlı, Z Kuşağı Anlam Veremiyor...
Bilim ve Teknoloji0 Mesaj
●2 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Teknoloji Forumları
- Bilim ve Teknoloji
- Bir Zamanlar Sokakta Zamanın Nasıl Gectiğini Unutturan Efsane Cocuk Oyunları: 90'lıların Gozu Yaşlı, Z Kuşağı Anlam Veremiyor...