İlk albumu "Avantur"u 2010 yılında dinleyici ile buluşturan Ethnique Punch, kısa sure once "Sarhoş Baykuş" adını taşıyan ikinci albumunu de Hiphoplife uzerinden yayınladı. Eshişehir'de calışmalarını surduren Ethnique Punch ile Sarhoş Baykuş uzerine bir roportaj gercekleştirdik. Kendisini daha yakından tanımamıza vesile olan bu roportajda albumun perde ardını araladık ve merak edilenleri sorduk. Sizlere Ethnique Punch'ın tanımıyla şarabın ve tutunun mayhoşluğu ile bazı garip lugatları, hoyratca seslendirdiği "Sarhoş Baykuş" albumu uzerine gercekleştirdiğimiz roportajı sunuyor, keyifli okumalar diliyoruz.
Seni tanımayanlar icin kendinden ve muzik gecmişinden bahseder misin?
Eskişehirliyim, ayrıca burada Anadolu Universitesi’nde Sinema-TV son sınıf oğrencisiyim. Rap dinleyiciliğim yanılmıyorsam 2002’ye dayanır. 2006’da bir şeyler uretmeye, 2008 sonrasında da Ethnique Punch ismiyle muziğimi harmanlama calışmalarına başladım. İlk albumum "Avantur"u de 2010’da yayınladım.
Değişik bir tarzın var. Sen kendi tarzını ve seni başkalarından ayıran vokal bicimini nasıl tanımlıyorsun?
Yazdığım liriklerin hissiyatını sesimle de aktarabilmem icap eder. Binaenaleyh sıra dışı vokal tekniklerini, işlerimde uygulamaya calışıyorum. Tarzım icin kesin bir tanım veya keskin sınırlar koyamam. Sadece, cocukluğumda kulağıma calınıp beni cok etkileyen tınıların peşindeyim. Bu da beni mutemadiyen eski doğuya, onun mizansenlerine yonlendirmekte.
Kısa sure once "Sarhoş Baykuş" adlı albumunu yayınladın ve ardından da satışa sundun. Albumun hazırlık surecinden, perde ardından ve konseptinden bahseder misin?
Uzun ve zorlu bir yapım sureciydi. Okuduğum bolum munasebetiyle motivasyonumun, alakamın, isteğimin tukendiği, hicbir şey uretemediğim uzun periyotlar oldu. Neredeyse bir sene album icin uretimde bulunamadım. Ara sıra yaptığım beatler vardı sadece. Daha sonra tekrar ivme yakalayınca, bilgelik, erdem, sukûnet gibi kavramların semboluyken, "bir baykuş neden sarhoş olur?" sorusunun cevapları uzerine yoğunlaşarak sozleri yazdım. Hem kendimle hem de iyi-kotu diye gozumuze sokulan şeylerle, kendimce hesaplaşmak icin bicilmiş kaftandı bu surec. İşin aslı bu album, bugune kadar kendime attığım en sert tokat.
Albumde pdf formatında bulunan ve ellerinle yazdığın lirik dosyası bayağı ilgi cekti. Bu fikir nasıl ortaya cıktı ve bundan sonraki albumlerinde de bu konsepte sadık kalmayı duşunuyor musun?
Avantur’de de lirikleri dosyalarını ice eklemiştim ki anlam karmaşasına mahal vermesin. Kaldı ki bir virgulun yeri dahi anlamı bambaşka boyuta taşırken pek bilinmeyen, kullanılmayan sozcuklerle metinlerimi oluşturuyorum. Bu albumde, bunu biraz farklı bir yoldan sunmak istedim. Parcaların dokusuna uygun olacağını ongorerek sozlerin hepsini saman kÂğıdına yazdım. Benzerleriyle hatta cok daha teferruatlılarıyla araştırdığım, takip ettiğim yabancı menşeyli grupların albumlerinde karşılaşıyorum. Bu yuzden, lirikleri metin dosyası olarak sunmak istemedim. Bir sonraki albumde biraz daha farklı bicimde sunmayı duşunuyorum.

Albumun mixlerindeki sorun fark edilmeyecek gibi değil. Salaş bir tarzın olduğunu da goz onune alırsak şarkılardaki duzenlemeler ozellikle mi boyle yapıldı?
Mixlerin profesyonel seviyede olduğunu iddia edemem. Kirli ve boğuk bir tınım var. Parcalar cok daha farklı bicimde mixlenebilirdi lÂkin o zaman da ben istediğim tınıdan sapmış olurdum. Avantur’de bu havayı tam olarak istediğim doğrultuda yaratamamıştım, Sarhoş Baykuş’ta oyle olmadı, tamamen duymak istediğim şekilde yaptım her şeyi. Birisi icin hata olan şey, bir başkası icin ilham kaynağı olabilir.
Albumde Yeşilcam'dan kesitlere de rastlıyoruz. Yeşilcam'a olan ilginden ve calışmalarına yansımalarından bahseder misin?
Hemen hemen hepimizin Yeşilcam’la bir ilişkisi vardır. Sevse de sevmese de herkes tanır. Ben seven guruhtanım, cocukluğumdan beri sıkılmadan izler, izletirim. Film dili ve tekniği olarak ne kadar kotu olsa da cok samimi geliyor bana. Arada, hic beklenmeyecek kadar iyi filmlerle de karşılaşıyorum. Muziğin icine dahil olduğunda ayrı bir ceşni katıyor. Cok ilginc karakterler, sahneler ve replikler soz konusu. Muzik yapmaya devam ettiğim surece Yeşilcam’a saygı duruşunda bulunacağım.
Albumu internete verdikten kısa bir sure sonra da arşivciler icin satışa sundun. Satış icin bilgi verip ilgiden bahseder misin?
Yoğun olcekli bir ilgiden bahsedemeyiz, dinleyenler alacağını zaten aldı. Ondan ziyade, kopyaları cantama doldurup, sağda solda insanlara anlatarak satmak hoşuma gidiyor. Bir miktarını bu şekilde elden sattıktan sonra internet satışını başlatabildim. Arşivine eklemek isteyenlere de albumler yavaştan ulaşıyor. Edinmek isteyenler facebook.com/ethniquepunch veya ethniquepunch @ gmail.com adresinden bana ulaşabilirler.
Album sonrası yer alacağın organizasyonlar olacak mı?
Peyote Eskişehir’de albumun lansmanını yaptık. M4NM de sahnedeydi o gun. 24 Ocak’ta aynı şekilde roadside.picnic ile Peyote Eskişehir sahnesindeyiz. Bir aksilik olmazsa, Şubat’ta Stormtrap Turkiye’ye gelecek, onunla da sahne yapacağız. Onun dışında bir şey yok şimdilik.
Eklemek istediğin bir şey var mı?
Bugune kadar yaptıklarımla alakadar olduğunuz ve desteğinizi esirgemediğiniz icin sizlere muteşekkirim. Hiphop kulturu, parazitlere, deformasyonlara rağmen Turkiye’de nufuzlu bir noktaya erişmiş durumda. Kitle itibariyle, intibayı ve onyargıyı yıkmakta zorlanıyoruz. Bunun da o denli zor olmadığını bizzat gordum. Cıtamızı aşıp, ilham kaynağı olabilecek ozgunlukte işleri mutemadiyen urettiğimizde, tum bu sorunları geride bırakarak evrensel platforma mensup sanatcılar olacağız, temennim budur.


Hiphoplife.com.tr
__________________