Merhaba
Her ne olursa olsun burada cok samimi dahi olsanız bu başlıkta yazan herkesin 2. bir şahsa hicbir kişisel bilgisini (msn adresi, facebook profili vb) vermemesini istiyoruz. Buraya yapılan saldırı sonrasında 2 kişi hakkında(başka bir siteye uyeler) savcılığa dun sabah itibari ile cana kastetmek, hedef gostermek ve ozel hayata mudahale suclamaları ile dilekceler verdik.


OZEL HAYATA ve HAYATIN GİZLİ ALANINA KARŞI SUCLAR
Avrupa İnsan Hakları Sozleşmesi’nin 8/1 maddesinde ozel hayata, aile hayatına, konuta ve haberleşmeye saygı hakkı duzenlenmiştir.
Anayasamızın “Ozel Hayatın Gizliliği ve Korunması” ust başlığı altında duzenlenen 20 ve 22. maddelerinde, herkesin ozel hayatına ve aile hayatına saygı gosterilmesini isteme hakkı olduğu, ozel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulmayacağı, keza herkesin haberleşme hurriyetine sahip olduğu ve bu hurriyetin gizliliğinin esas olduğu, milli guvenlik, kamu duzeni, suc işlenmesinin onlenmesi, genel sağlık ve genel ahlakın veya başkalarının hak ve ozgurluklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkacına bağlı olarak, usulune gore verilmiş hakim kararı olmadıkca; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde ve kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkca; kimsenin ustu, ozel kağıtları ve eşyasının aranamayacağı ve bunlara el konulamayacağı, haberleşmesinin engellenemeyeceği ve gizliliğine dokunulamayacağı hukum altına alınmıştır.
Bu hak ve ozgurluklerin korunması ve guvence altına alınabilmesi icin bu bolumdeki suclar duzenlenmiştir.
1- HABERLEŞMENİN GİZLİLİĞİNİ İHLÂL (YTCK md.132).
1- Kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğini ihlÂl eden kimse, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır.
2- Kişiler arasındaki haberleşme iceriklerini kaydı suretiyle gercekleşirse, bir yıldan uc yıla kadar hapis cezasına hukmolunur.
3- Kendisiyle yapılan haberleşmelerin iceriğini diğer tarafın rızası olmaksızın alenen ifşa eden kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır.
4- Kişiler arasındaki haberleşmelerin iceriğinin basın ve yayın yolu ile yayınlanması halinde, ceza yarı oranında artırılır.
Madde metninde, kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğinin ihlÂli suc olarak tanımlanmaktadır.
HABERLEŞME HAKKI
Bir kişinin haberleşmesine saygı gosterme hakkı kesintiye uğramadan ve sansur edilmeden başkalarıyla iletişim kurma hakkıdır.
Soz konusu suc, belirli kişiler arasındaki haberleşmenin iceriğinin oğrenilmesiyle işlenmektedir. Kişiler arasındaki haberleşmenin ne suretle yapıldığının sucun oluşumu acısından onemi yoktur. Bu haberleşme, orneğin mektupla, telefonla, telgrafla, elektronik posta yoluyla yapılabilir. Bu suc acısından onemli olan, haberleşmenin belirli kişiler arasında yapılmasıdır. Soz konusu sucu, bu haberleşmenin tarafı olmayan kişi işleyebilir.
Haberleşmenin gizliliğinin sadece dinlemek veya okumak suretiyle ihlÂl edilmesi, bu sucun temel şeklini oluşturmaktadır. Ancak, bu gizlilik ihlÂlinin, haberleşme iceriklerinin yanı konu konuşulanların veya yazılanların kayda alınması suretiyle yapılması, bu sucun nitelikli şekli olarak duzenlenmiştir. Orneğin, telefon konuşmalarının ses kayıt cihazı ile kayda alınması.
Maddenin 2.fıkrasındaki kişiler arasındaki haberleşme iceriklerinin hukuka aykırı olarak ifşa edilmesi ayrı bir suc olarak tanımlanmıştır. Suc haberleşme iceriklerinin ifşasıyla yayılmasıyla yani yetkisiz kişilerin oğrenmesinin sağlanmasıyla oluşur. Bu sucun oluşabilmesi icin İFŞANIN MUTLAKA HUKUKA AYKIRI OLMASI GEREKİR (İfşa etmek; gizli bir şeyi ortaya dokmek, acığa vurmak, yaymak, ilan etmek, reklam etmek anlamındadır). Orneğin; kişiler arasındaki telefon konuşmalarına ilişkin kayıtların Savcılık veya Mahkemeye verilmesi, duruşmada acık bir şekilde dinlenmesi veya okunması halinde soz konusu suc oluşmaz.
Ancak soruşturma ve kovuşturma aşamasında iken kişiler arasındaki konuşma iceriklerinin hukuka uygun bir şekilde kayda alınmış olsalar bile orneğin televizyonlarda ve gazetelerde yayınlanması halinde suc oluşur (Orn: Neşter operasyonu, Yargıtay Başkanı, Mit mensubu konuşmaları).
Maddenin 3.fıkrasında ise kişinin kendisinin yapılan haberleşmelerin iceriğini diğer tarafın rızası olmaksızın alenen ifşa etmek suretiyle haberleşmenin gizliliği ihlal etmesi ayrı bir suc olarak duzenlenmiştir.
Sucun oluşabilmesi icin ifşanın alenen yapılması gerekir. Bu bakımdan kişinin kendisine gonderilen mektubun gonderenin bilgisi ve rızası dışında bir başkasına okutması halinde suc oluşmaz. Buna karşılık mektubun gonderenin bilgisi ve rızası dışında alenen okunması başkaları tarafından okunmasını temin icin bir yere asılması veya basın yayın yoluyla yayınlanması halinde bu suc oluşur.
Haberleşmenin alenen ifşa edilmesi (TCK. 132/3); haberleşmenin iceriğinin hukuka aykırı ifşa edilmesi sucları arasındaki fark;
* Alenen haberleşmenin ifşa edilmesi bu sucun haberleşmeye taraf olan kişi tarafından işlenmesi,
* Haberleşmenin ifşasının alenen yapılmasıdır.
Ornek; Kişinin kendisine gonderilen elektronik postayı gonderenin bilgisi ve rızası dışında başkasına okutması halinde bu suc oluşmaz ancak bu iletiyi gonderenin rızası dışında herkesin ortasında okuması, başkalarının okumasını temin etmesi, bir yere asması, basın-yayın yoluyla yayınlaması halinde bu suc oluşur.
Maddenin son fıkrasında bu sucların basın yayın yoluyla işlenmesi halinde cezaların artırımı ongorulmuştur.
Haberleşmenin gizliliğini ihlÂl sucları 765 Sayılı TCK.nun 190 ve 197.maddelerinde duzenlenmiştir. Ancak buradaki duzenleme daha acık anlaşılabilir ve gunun koşullarına uygun bir duzenleme olduğunu soyleyebiliriz.
Bu suclarda hukuken korunan menfaat “Kişilerin haberleşme hurriyetini korumaktır.”
Haberleşmenin gizliliğini ihlÂl suclarında 132.maddenin 1 ve 2.fıkrasındaki sucların faili haberleşmenin tarafı olmayan kişiler, 3.fıkradaki sucun faili ise mağdurun kendisiyle haberleştiği (haberleşmenin tarafı olan) bir kişi olabilir.
Bu sucların işlenebilmesi icin haberleşmenin hukuka aykırı olarak dinlenmesi, yayınlanması, kayda alınması gerekir. Mevzuat hukuka uygun olarak dinlenmesi, kayda alınması veya belirli kişilerin oğreneceği şekilde kullanması (orneğin; yargılama nedeninin ucuncu kişilerin oğrenmesi) hukuka uygunluk sebepleridir.
* Kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliği ihlÂl (YTCK.132/1),
* Kişiler arasındaki haberleşmenin iceriğinin kaydedilmesi. (YTCK 132/2),
* Kendisiyle yapılan haberleşmenin iceriğini alenen ifşa etmek (YTCK 132/3) suclarının basın ve yayın yoluyla işlenmesi halinde ceza arttırılır.
Ayrıca tum bu sucların;
* Kamu gorevlisi tarafından ve gorevinin verdiği yetkiyi kotuye kullanmak
suretiyle,
* Belirli bir meslek ve sanatın sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle,
- İşlenmesi halinde ceza yarı oranında arttırılır (YTCK 137).
- Bu suclara teşebbus mumkundur (YTCK Md.35).
- Bu suclara iştirakin her hali mumkundur (YTCK Md.37,39)
- Bu maddedeki sucların soruşturması ve kovuşturulması şikayete bağlıdır (YTCK Md.139).
2- KİŞİLER ARASINDAKİ KONUŞMALARIN DİNLENMESİ VE KAYDA ALINMASI (YTCK Md.133)
Bu maddede kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suc olarak tanımlanmıştır. Kişiler arasındaki yapılan konuşmaların aleni olmayan konuşma olarak kabulu icin konuşmanın yapıldığı yerin onemi yoktur. Orneğin bir parkta, bir cay bahcesinde iki kişi arasında gecen konuşmanın başkaları tarafından ozel gayret gosterilerek duyulabilecek olması halinde aleni olmayan konuşma sozkonusudur. Yine bir evde sınırlı sayıda kişiler arasında yapılan konuşma aleni olmayan konuşmadır.
Bu maddede uc suc tipi duzenlenmiştir.
1- Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaların gizliliğini ihlÂl sucu; Bu sucun oluşabilmesi icin iki veya daha fazla kimse arasında yapılan konuşmalardan taraflardan birinin rızası hilafına,
- Bir aletle dinlemek,
- Bunları bir ses alma cihazı ile kaydetmek,
- Bunları basın yayın yoluyla yayınlamak,
Secimlik hareketle işlenen suclardır. Sucun oluşması icin orneğin gizli bir mikrofonla dinlenmesi yeterlidir. Ayrıca kaydedilmesi zorunlu değildir.
Yine bunları bir ses cihazına kaydetmek durumunda bunları ayrıca dinlemek gerekmez.
Burada taraflardan birinin rızasının olması sucun oluşmasını onlemez. Cunku madde metninde kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaların taraflardan herhangi birinin rızası olursa değil, olmaksızın yani tum tarafların rızası olacak. Burada konuşmaya taraf olan tum kişilerin rızasının varlığı halinde suc oluşmaz.
2- Aleni olmayan soyleşinin ve diğer konuşmaların rıza olmadan ses alma cihazıyla kayda alınması;
- Burada sucun maddi unsuru, aleni olmayan bir soyleşinin ve sohbetin ve diğer konuşmaların, konuşanlardan birinin rızası hilafına
- Ses alma cihazıyla kayda alma,
- Bunları basın yayın yoluyla yayınlamak.
Bu sucun oluşabilmesi icin soyleşinin aleni olmaması gerekir. Eğer soyleşi konuşma aleniyse suc oluşmaz.
Buradaki ses alma cihazı, hem ses hem de goruntu alınabilen cihazları kapsamaktadır.
3- a)Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaların gizliliğini ihlÂl sucu;
b)Aleni olmayan soyleşinin ve diğer konuşmaların rıza olmadan ses alma cihazıyla kayda alınması suclarında elde edilen bilgilerin yarar sağlamak amacıyla kullanmak veya başkalarına vermek veya diğer kişilerin bilgi edinmelerini temin etmek durumunda suc oluşur. Secimlik hareketli suctur. Bir hareketin yapılmasıyla suc oluşur.

Ayrıca tum bu sucların;
- Kamu gorevlisi tarafından ve gorevinin verdiği yetkiyi kotuye kullanmak
suretiyle,
- Belirli bir meslek ve sanatın sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle,
- İşlenmesi halinde ceza yarı oranında arttırılır (YTCK 137).
- Bu suclara teşebbus mumkundur (YTCK Md.35)
- Bu suclara iştirakin her hali mumkundur (YTCK Md.37,39)
- Bu sucların tuzel kişinin faaliyetleri cercevesinde işlenmesi halinde tuzel kişiler hakkındaki ozel guvenlik tedbirlerine hukmedilebilir (YTCK md.60, 140)
3- OZEL HAYATIN GİZLİLİĞİNİ İHLÂL (YTCK Md.134)
HANGİ İLİŞKİLER OZEL HAYATI OLUŞTURUR
- Bireyin kimliğine ilişkin bilgi ve kayıtlar (Nufus kayıtları, Guvenlik ve Polis tespitleri v.s)
Kişileri fişlemek ozel hayata mudahale oluşturur bu nedenle AHİS 8.maddeye gore bunun ayrıntılı şekilde kanunla duzenlenmesi gerekir.
- Cinsel hayata ilişkin duzenlemeler ve davranışlar, bu cumleden olmak uzere eşcinsel ve cinsel ahlaka aykırı davranışların kayıt altına alınması.
- Kişinin beden ruh butunluğune ilişkin duzenlemeler, burada bireyin iradesine aykırı olarak yapılan her turlu bedeni ve psikolojik-psikiyatrik) tıbbi mudahaleler ve deneyimler yanında, alkol kan DNA testleri yer almaktadır
- Bireye ait ozel yerlerin (ev, arac v.b) ve evrakın aranması ve el konulması işlemleri
- Telefon konuşmalarını dinlenmesi ve kaydı posta gonderilerinin acılması ve okunması; bu işlemler haberleşmenin gizliliğini ihlÂl yanında ozel hayada da mudahale de teşkil etmektedir (Klass ve otekiler/Almanya)
- Kişinin adı fotoğrafı nam ve şohreti, şerefi, yaşam tarzına ilişkin bilgilerin kayıt altına alınması, arşivlenmesi (kişisel bilgilerin resmi makamlarca toplanarak arşivlenmesi, ozel mekana ses ve goruntu alan cihazların yerleştirilmesi)
a) Ozel Hayatın Gizliliğinin İhlÂli Sucu (YTCK Md.134/1)
Anayasa ve AHİS Sozleşmesi 8.maddesi hukumleri goz onune alınarak duzenleme yapılmıştır. Burada ozel hayatın gizliliğinin ihlÂli suc olarak sayılmıştır. Burada gizli yaşam alanına girerek veya başka suretle başkaları tarafından gorulmesi mumkun olmayan bir ozel yaşam olayının saptanması ve kaydedilmesi suc olarak duzenlenmiştir. Orneğin bir kimsenin evinin gizlice gozetlenmesi ve benzeri.
b) Ozel Hayata İlişkin Goruntu ve Seslerin İfşası (YTCK 134/2)
Kişinin ozel hayatına ilişkin goruntu ve seslerin hukuka aykırı olarak ifşa edilmesi sucunda hukuka aykırı olarak elde edilen kişinin ozel hayatına ait goruntu ve seslerin yayılmasıyla yetkisiz kişilerce oğrenmesinin sağlanmasıyla oluşur. Bu sucun oluşması icin ifşanın hukuka aykırı olması lazım. Orneğin ozel hayata ilişkin kayıtların Savcılık ve Mahkemeye verilmesi, duruşmada dinlenilmesi, gosterilmesi halinde suc oluşmayacaktır. Peki ozel hayata ilişkin goruntu ve ses dışındaki bir hususun ifşa edilmesi halinde bu suc oluşur mu ? Hayır. Bu durumda YTCK 134/1 maddesinde duzenlenen ozel hayatın gizliliğinin ihlali sucu oluşur.


Ayrıca tum bu sucların;
- Kamu gorevlisi tarafından ve gorevinin verdiği yetkiyi kotuye kullanmak
suretiyle,
- Belirli bir meslek ve sanatın sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle işlenmesi halinde ceza yarı oranında arttırılır (YTCK 137).
- Bu suclara teşebbus mumkundur (YTCK Md.35)
- Bu suclara iştirakin her hali mumkundur (YTCK Md.37,39)
- Bu sucların tuzel kişinin faaliyetleri cercevesinde işlenmesi halinde tuzel kişiler hakkındaki ozel guvenlik tedbirlerine hukmedilebilir (YTCK md.60, 140)
4- KİŞİSEL VERİLEN KAYDEDİLMESİ (YTCK Md.135)
Ozel hayata ilişkin bir boyutta kişisel verilerdir. Kişisel veri nedir? CMK’da kişisel verinin tanımı yapılmamıştır. Ornekseme yoluyla tanımı yapılmıştır. Şu ana kadar Turkiye’de kişisel verilerin korunması kanunu cıkarılamamıştır. Kanun olmadığı icinde herkes her turlu veriyi kaydetmektedir. Uygulamada her ne kadar polis fişliyor diye yaygın bir kanı varsa da aslında Turkiye’de herkes herkesi fişliyor bunun icin de kişisel verilerin korunması kanun tasarısı mutlaka cıkartılmalıdır. Bu kanunun yasalaşması Avrupa Birliği standartlarının yakalanması icin de şarttır.
Peki AİHS ve AİHM uygulamalarında kişisel veriler neleri kapsar?
* Cinsiyet, medeni hal, doğum yeri, diğer kişisel bilgiler ile ilgili bilgileri iceren uygulamalar (Nufus sayımı).
* Polis kayıtları gizli olsa bile polis tarafından parmak izi, fotoğraf ve diğer kişisel bilgilerin kaydedilmesi,
* Tıbbi verilerin toplanması ve tıbbi kayıtların tutulması,
* Vergi makamlarının kişisel harcamaların detaylarını (ve boylece ozel hayatın detaylarını) acıklama zorunluluğu getirmesi,
* Sağlık, sosyal hizmetler ve vergi gibi idari ve sivil konuları ele alan bireysel kimlik belirleme sistemi kişisel veriler kapsamında değerlendirilmiştir.
Kişisel veri; belirli veya kimliği belirlenebilir kişiye ilişkin tum verileri kapsar.
Gelişmiş ulkelerde kişisel verilerin iki turlu korunması vardır. Ceza ongoren işlemler vardır. (orneğin Almanya), ceza ongormeyip te sadece idari yaptırım ve tazminat ongoren sistemler vardır. Her ikisini birden ongoren sistemlerde vardır (orneğin; Almanya)
Bizim yasa koyucumuz Almanya’daki sistemi tercih etmiştir. Yeni Ceza Kanununda yapılan duzenlemelerde ozel kanunlarda varolan tum ceza kanunlarını kapsaması duşuncesiyle kişisel verilerin korunması kanun tasarısında bulunan hukumlerin Ceza Kanununa aktarılması ongorulmuş ve aktarılmıştır.
Bu kişisel verilerin korunması ile ilgili 135 maddenin ciddi bir şekilde uygulanması icin kişisel verilerin korunması kanuna ihtiyac vardır. Bu kanunda kişisel veri nedir? Kişisel verileri işlemek ne demek? Kişisel veriyi alınır hale getirmek ne demek? Kişisel veriyi kullanmak ne demek? Kişisel verilerin kullanılmasında hukuka uygunluk sebepleri nelerdir? Soruları cevaplandırılmıştır.
Hukuka aykırı kişisel veriyi kaydeden kimse Yeni Ceza Kanununda cezalandırılır. Buradaki hukuka aykırılıktan maksat, kişisel verilerin korunması kanununda ongorulen kıstaslar dışında hareket etmektir. Cunku bu kanunda verilerin nasıl kaydedileceğine dair duzenleme yapılacaktır. Herkes dilediği gibi bir veri kutuğu değil, ulusal ve kurumsal veri kutukleri oluşturulacaktır.
Hukuka aykırı olarak kişisel verilerin kaydedilmesinde maddi unsur kaydetmek verilerin işlenmesi anlamına geleceği icin kişisel verilerin kaydedilmesinde ongorulen kıstaslar ayrımcılık esası getirilmeyerek yapılması gerekir. Nitekim YTCK md.135/2’de kişilerin siyasi, felsefi, dini goruşlerine, ırkî kokenlerine; hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimlerine, cinsel yaşamlarına, sağlık durumlarına ve sendika bağlantılarına ilişkin kişisel bilgileri veri olarak kaydeden kişinin cezalandırılacağı ongorulmuştur. Burada dikkat edilirse kişisel verilerin siyasi, felsefi veya dini goruşlerine, irkî kokenlerine gore kayıt yapılması her halukarda suctur. Oysa diğer verilerin kayıt işlemi kişisel verilerin korunması kanundaki kıstaslara aykırı olarak yapılması halinde suctur.
Kişisel bilgilerin bilimsel ortama gecirilip kaydedilmesi ve kullanılması gunumuzde yaygın bir şekilde yapılmaktadır. Orneğin sigorta şirketleri,hastaneler,bankalar, buyuk alışveriş merkezleri, muşterilerine ait kişisel bilgi kayıtlarını tutmaktadırlar. Bu bilgiler ancak sınırlı bir şekilde amacına uygun olarak kullanılması lazım. Eğer bu amacın dışında kullanılırsa veya ucuncu kişilerin yaralanmasına yada kullanılmasına sunulduğu takdirde kişilerin hak kaybına veya zarara uğraması mumkundur. Bu nedenle bu kişilere ait bilgilerin amac dışında hukuka aykırı olarak kayda alınması ve kullanılması suc olarak duzenlenmiştir. Kişisel veriler nelerdir?
Gercek kişi ile ilgili her turlu bilgi kişisel veri olarak kabul edilir.
Kişisel verilerin hukuka aykırı olarak bilgisayar ortamında veya kağıt uzerinde kayda alınması arasında maddede bir ayrım gozetilmemiştir. Bu maddede ki sucta esas itibariyle Turkiye’nin imzaladığı, kişisel nitelikteki verilerin otomatik işleme tabi tutulması karşısında şahısların korunmasına dair Sozleşme’nin hukumlerine işlerlik kazandırılmak istenmiştir.
Bu sucun oluşabilmesi icin kişisel verilerin hukuka aykırı bir şekilde kayda aldırılması gerekir. Ceşitli kamu kurumlarında verilen kamu hizmetinin gereği olarak kişilerle ilgili bilgilerin kanun gereğince alınması gerektiğinde bu bilgilerin alınması suc oluşturmaz. Ayrıca kişinin rızası ile bilgilerin kayda alınması suc oluşturmaz.
Kişisel verilerin erişim hakkı kapsamında kişinin kişisel verilerinin ulaşmasının engellenmesi suc olarak duzenlenmemiştir. Kişisel verilere bilgi edinme kapsamında ulaşma imkanı vardır.
Bu suc re’sen kovuşturulur.
- Kamu gorevlisi tarafından ve gorevinin verdiği yetkiyi kotuye kullanmak
suretiyle,
- Belirli bir meslek ve sanatın sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle işlenmesi halinde ceza yarı oranında arttırılır (YTCK 137).
- Bu suclara teşebbus mumkundur (YTCK Md.35)
- Bu suclara iştirakin her hali mumkundur (YTCK Md.37,39)
- Bu sucların tuzel kişinin faaliyetleri cercevesinde işlenmesi halinde tuzel kişiler hakkındaki ozel guvenlik tedbirlerine hukmedilebilir (YTCK md.60, 140)
5- KİŞİSEL VERİLERİ HUKUKA AYKIRI OLARAK VERMEK VEYA ELE GECİRMEK (YTCK Md.136)
Bu maddede hukuka uygun olarak kaydedilmiş olsun veya olmasın kişisel verileri hukuka aykırı olarak başkalarına vermek, yaymak veya ele gecirmek bağımsız bir suc olarak tanımlanmıştır.
Secimlik hareketli bir suctur. Secimlik hareketin bir tanesinin yapılması yeterlidir. Secimlik hareketin birden fazla olması veya hepsinin birden olması tek bir suc oluşturur.
YTCK md.136’da hukuka uygunluk sebepleri her nekadar maddede ongorulmese de Hukuka uygunluk sebepleri vardır (orneğin MİT Kanunu).
YTCK md.26’da duzenlenen bir hakkın kullanılması cercevesinde gazetecilik mesleğinin icrası bir hukuka uygunluk sebebi teşkil edebilir. Kişisel verilerin korunması kanunun 14.maddesinde kişisel verilerin kamu yararı sebebiyle kaydedilebileceğine dair bir hukuka uygunluk sebebi duzenlenmiştir. Yeni ceza yasamızda esas itibariyle basına getirilen kısıtlamalar bu maddedeki duzenlemenin devreye girmesiyle hafifleyecektir.
136. md. de kişisel verilerin hukuka aykırı olarak başkasına veren, yayan ele geciren kişi icin ongorulen ceza 1 yıldan 4 yıla kadardır.
Uygulamamızda hukuka uygun olarak veri kayıtlarının nasıl yapılacağı konusunda duzenleme olmadığından orneğin Kolluk bir soruşturma nedeniyle universite hastanesinde yatan bir hastanın kayıtlarını almak istiyor. Hastane hasta hakları yonetmeliğine gore hastanın ozel hayatının korunması sebebiyle gonderemeyeceği soyluyor. Polis bir şekilde kişisel yontemleri ve ilişkileri ile bu bilgileri almaya calışıyor.
Kişisel verilerin kaydedildikleri veri kutuklerinden bilgilerin aktarılması soz konusu olabiliyor. Orneğin internet uzerinde işlenen sucların faili bu işlemleri rahatlıkla yapabiliyor, bilgi aktarımları yapabiliyor, bunların delillendirilmesi kolay değil, hele hele sınır aşan bir durum varsa bunu ispatlamak daha da zor oluyor. Bu nedenle kanundaki vermek, yaymak, ele gecirmek nasıl ve hangi durumlarda hukuka aykırı olacağı konusunda duzenleme yapılması zorunludur.
Bu suc re’sen kovuşturulur.
- Kamu gorevlisi tarafından ve gorevinin verdiği yetkiyi kotuye kullanmak
suretiyle,
- Belirli bir meslek ve sanatın sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle işlenmesi halinde ceza yarı oranında arttırılır (YTCK 137).
- Bu suclara teşebbus mumkundur (YTCK Md.35)
- Bu suclara iştirakin her hali mumkundur (YTCK Md.37,39)
- Bu sucların tuzel kişinin faaliyetleri cercevesinde işlenmesi halinde tuzel kişiler hakkındaki ozel guvenlik tedbirlerine hukmedilebilir (YTCK md.60, 140)
6- OZEL HAYATA ve HAYATIN GİZLİ ALANINA KARŞI İŞLENEN SUCLARDA NİTELİKLİ HALLER (YTCK Md.137)
132 ve 136 md.leri arasında duzenlenen tum suclar icin;
- Kamu gorevlisi tarafından ve gorevinin verdiği yetkiyi kotuye kullanmak
suretiyle,
- Belirli bir meslek ve sanatın sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle,
- İşlenmesi halinde ceza yarı oranında arttırılır (YTCK 137). şeklinde hukum yer almaktadır.
Bu sucun yayma veya başka bir sebeple gorevin verdiği yetkiyi kotuye kullanılmak suretiyle kamu gorevlisi tarafından işlenmiş olmalıdır. Orneğin, mahkeme kararıyla yapılan teknik dinlemenin Kolluk yetkilisi tarafından gazetecilere verilmesi ve gazeteci tarafından yayınlanması hali.
Bu sucların kamu gorevlisi dışında belirli bir meslek ve sanatı icra eden kişilerin meslekleri ve sanatlarının sağladığı kolaylıktan yararlanarak bu sucları işlemiş olmalarıdır. Orneğin bir doktor, bir avukat, bir gazeteci, bir telefon tamiratcısı, bir bilgisayar operatoru vs. meslekleri icabı kolayca bu sucları işleyebilirler. Zira bu kişiler işlerini yaparken bu sucların konusunu oluşturan hususlara rahatlıkla ulaşabilirler. Bu durumda yetkiyi ve gorevini kotuye kullanması nedeniyle ceza arttırılacaktır.
7- KİŞİSEL VERİLERİ YOK ETMEME (YTCK Md.138)
Burada hukuka uygun olarak kaydedilmiş olan kişisel verilerin Kanunların belirlediği surelerin gecmiş olmasına rağmen yok edilmemesi bağımsız suc olarak duzenlenmiştir.
Kanunların belirlediği surelerin gecmiş olmasına karşın verileri yok etmek icin gorevli olanlar gorevlerini yerine getirmezlerse cezalandırılacaklardır. Veya telefon dinleme kayıtları belirli bir sure tutulacaktır. Bu sure sonucunda suc unsuru oluşturmayan şupheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi veya CMK. 135/1 md.gereğince Hakim onayının alınmaması veya CMK.135/2 md.gereğince tanıklıktan cekinebilecek kişiler arasındaki iletişimin kayda alınıp veya alındığı sırada durumun fark edilmesi uzerine kayıtların yok edilmemesi, adli sicil kayıtlarının suresi dolduğunda yasal gorevli olmasına rağmen Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Mudurluğu tarafından silinmemesi bu madde kapsamında suc olarak değerlendirilir.
4422 Sayılı Yasa’nın 10.maddesinde 2.maddeye gore alınan iletişimin dinlenmesi kararlarından sonra imha edilmesi gereken verileri imha etmeyenler hakkında ceza hukmu yer almaktadır.
Bu sucta, diğer sucların aksine ağırlaştırıcı sebepler ongorulmemiştir.
YTCK md.132-138 arasında yer alan ozel hayatta ve hayatın gizliliği alanına karşı işlenen suclarda genel olarak soruşturma ve kovuşturma şikayete bağlı tutulmuştur.
Bu suclar aynı zamanda uzlaşma kapsamında yer almaktadır. Ancak burada duzenlenen;
1- Kişisel verilerin kaydedilmesi (md.135)
2- Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele gecirme (md.136)
3- Verileri yok etmeme (md.138)
Sucları şikayete bağlı değildir. Re’sen kovuşturmaya tabî suclardandır.
Bu sucların işlenmesi dolayısıyla tuzel kişiler hakkında guvenlik tedbirlerinin uygulanması 140.md.de duzenlenmiştir.
Eğer bu suclar tuzel kişilerin faaliyetleri cercevesinde işlenmişse tuzel kişiler hakkında guvenlik tedbirleri uygulanabilir. Orneğin, telekulak işi yapan bir şirketin faaliyet izni iptal edilebilir. (YTCK md.60)
Yine bu sucta kullanılan suc aletlerinin ve kazancların musaderesine de karar verilebilir (YTCK md.54,55)
Kişisel verilerin bir kişi hakkında kişinin değişik alanlarına karşı orneğin sağlık durumuna, ticari durumuna vb.verilerin toplanması tek suc oluşturur. Ancak birden fazla kişilere ait verilerin kaydedilmesi bağımsız suclardır, mağdur sayısınca suc oluşur. Zincirleme suc hukumleri uygulanmaz (İzzet Hoca’nın goruşu; bir kişiyle ilgili kişisel veriler mesela kişinin sağlığına ilişkin verilerin bir yerden temin edildiği kayıt edildi. Daha sonra kişinin mal varlığına ilişkin veriler kaydedildi. Bunlar bir kişiyle ilgili olduğu takdirde zincirleme suc hukumleri uygulanabilecektir. Ancak farklı kişiler ile ilgili kişisel verilerin elde edilmesi veya kayda alınması durumunda zincirleme suc hukumleri uygulanmayacaktır. Kac kişiye ait kişisel veri kaydedilmişse o kadar suc işlenmiştir.
Kişisel veriler kaydeden, hukuka aykırı olarak başkasına veren, yayan aynı şahsa ise YTCK md.135,136 hukumler ayrı ayrı mı uygulanacak yoksa ictima hukumlerimi uygulanacak? Burada bağımsız suclar sozkonusudur. Maddi unsurlar ayrıdır. Suclar bağımsız oluşmuşlardır. Fikri ictima hukumleri uygulanmaz.
Basın yayın faaliyeti icrası sırasında kişisel verilerin dinlenmesi, kayda alınması yada kişinin haberleşme ozgurluğunun ihlÂli yada ozel hayat gizliliğinin ihlÂli fiillerinin haberleşme hurriyeti kapsamı icerisinde mudahale edilebilecek hususlar değil. Elbette ki haber verme hakkının kullanılması ceza kanununda guvence altına alınan hakkın kullanılması, hukuka uygunluk nedeni oluşturur. Ama haber verme hakkını kullanmasından bahsederek bir kişinin ozel hayat alanına ilişkin bilgilerin ifşa edilmesi hukuken kabul edilemez. Bir kişinin haberleşme iceriklerinin yayınlanması hukuka uygun olarak nitelendirilemez (İzzet Hoca).
5187 sayılı Basın Kanununda duzenlenen hukumleri YTCK 26.md.de duzenlenen bir hakkın icrası ve mağdurun rızası hukuka uygunluk sebebi olarak duzenlenmiştir. Gazetecilik mesleği kanunla duzenlenmiş, demokratik hukuk devletinde yer alması gereken bir kurumdur. Gercekten toplumsal curumenin onlenmesi, gerceğin ortaya cıkarılması, şeffaf toplum oluşturulması, yolsuzluklarla mucadele edilmesi demokratik hukuk devletinin olmazsa olmaz kuralıdır. Nitekim gazeteci buradaki haklarını kullanarak bu işlevini yerine getirmektedir.
Ancak gazeteci kendisine verilmiş olan hakları kullanması gerekir. Bir haber yaratmayacak, haber verecek, olayların onune gitmeyecek, arkasından gidecek, hakkını kotuye kullanmayacak. Burada hakkın kotuye kullanılması ile gazetecilik mesleğinin icrasını karıştırmamamız lazım. Burada ozel hayatın gizliliğinin korunması ilkeleriyle basın ozgurluğu catışma halindedir. Dengelemeyi hakim yapacaktır. Eğer yaratılmamışsa, tamamen kamu yararı gozetilerek, yapılmışsa hukuka uygunluk sebeplerinin varlığından bahsedilebilir. Yani yasaların verdiği sınırlar icinde kalırsa gazetecilik mesleğinin sınırları icinde kalırsa eleştiri hakkını kullanmakla sınırlı kalırsa, ruşveti yolsuzluğu ortaya cıkarmak cercevesinde haber verme hakkı sınırları icinde kalırsa haber uydurmazsa bir hakkını icra etmiştir. Hukuka uygunluk sebebi vardır.
* Bu bolumde duzenlenen ozel hayata ve hayatın gizli alanına karşı işlenen suclarla bağlantılı olan suclar vardır. Bu suclardan en onemlileri YTCK 124.md.de duzenlenen haberleşmenin engellenmesi, YTCK md.285’de duzenlenen gizliliğin ihlÂli ve yine YTCK md.286’da duzenlenen ses veya goruntulerin kayda alınması suclarıdır.
* Haberleşmenin engellenmesi (YTCK md.124).
Kişiler arasındaki haberleşmenin hukuka aykırı olarak engellenmesi suc olarak tanımlanmıştır. Bu suc tanımıyla Anayasal hak olan haberleşme hurriyeti guvence altına alınmıştır.
Sucun konusu kişiler arasındaki haberleşmedir. Haberleşmenin yaptığı arac onemli değildir. Haberleşmenin engellenmesi her hangi bir şekilde engellenebilir (Mektubun yırtılması, gonderilen mektubun ilgilisine verilmemesi suretiyle yok edilmesi, telefon hatlarının kesilmesi, manyetik haklardan telefon goruşmelerinin imkansız hale getirilmesi, Internet bağlantılarının imkansız hale getirilmesi, izinsiz olarak elektronik posta şifrelerinin değiştirilmesi, kullanılmaz hale getirilmesi.
Ancak haberleşmenin hukuka uygun olarak kamu guvenliği nedeniyle sınırlandırılması halinde suc oluşmaz. Orneğin cezaevindeki goruşmeler, yine haberleşmenin kamu kurumları arasında hukuka aykırı olarak engellenmesi, suc olarak duzenlenmiştir (YTCK md.124/2).
Basın-yayın organının yayınının hukuka aykırı olarak engellenmesi, ayrı olarak suc olarak duzenlenmiştir. Orneğin gazete ve derginin dağıtımının engellenmesi, radyo ve televizyon yayınının hukuka aykırı olarak engellenmesi, bu suc kapsamında değerlendirilir. Yasalara uygun olarak basın-yayın araclarının suc işlenmesini onlenmesi veya işlenmiş suc nedeniyle anayasal ve yasalarda belirtilen koşullarda ve hukukun genel prensiplerine uygun olarak koruma ve guvenlik tedbiri uygulanması suretiyle engellenmesi durumunda suc oluşmaz. Orneğin RTUK tarafından ilgili yasa gereğince ekran karartmalar, yasal bir yetkinin kullanımına ilişkin olduğu icin bu suc oluşturmaz.
5187 sayılı Basın Yasası’nın 22.maddesinde haberleşmenin engellenmesi sucu ozel olarak duzenlenmiştir. Bu duzenlemeye gore “Kanuna uygun olarak basılmış eserleri, bunların yayını veya dağıtımı veya satışını onlemek amacıyla tarif eden veya bozan fiil daha ağır bir suc teşkil etmediği takdirde 1 yıla kadar hapis ve para cezası ongorulmuştur (Basın Kanunu 22/1)
Kanunun aradığı şartlara uyulmasına rağmen sureli ve suresiz yayınların basılmasını, yayını ve dağıtımını veya satışını şiddet ve tehditle engelleyen kimse, fiili daha ağır bir suc teşkil etmediği takdirde 2 yıla kadar hapis ve para cezası ongorulmuştur. (Basın Kanunu 22/2)
Yine bu sucların umumi mahalde veya matbaanın umuma satış yapan veya dağıtım yapan yerlerde birden fazla kişi tarafından yapıldığı takdirde ceza yarı oranında arttırılır.
Basın Kanunundaki bu hukumler goz onune alındığında ceza kanunundaki haberleşmenin engellenmesiyle ilgili duzenleme ve basın kanunundaki duzenlemenin paralel olduğu, basın Kanununda “Başka bir suc oluşturmadığı takdirde” deyimiyle aynı durumlardan fikri ictima kurallarının uygulanacağı aksi takdirde hukum bulunmayan durumlarda basın kanununun uygulanacağı acıktır. Esas itibariyle YTCK md.124/3’te ongorulen sucun cezası daha ağır bir yaptırım getirdiğinden buradaki duzenlemeye gore cezalandırma yoluna gitmek gerekir duşuncesindeyim.
Haberleşmenin engellenmesi sucunda korunan hukuki menfaat “Haberleşme hurriyeti ve Basın hurriyetinin korunması”dır. Bu suc Basın Kanunundaki haberleşmenin engellenmesi sucuyla YTCK md.124’teki haberleşmenin engellenmesi sucu re’sen kovuşturulması gereken suclardandır.
* Soruşturmanın gizliliğini alenen ihlÂl sucu (YTCK md.285).
Hukukun genel prensiplerinden bir tanesi soruşturmanın gizliliği prensibidir. YTCK md.285/1’de soruşturma evresinin iceriği ve sınırları ve bu evrenin ne suretle cereyan edeceği, aktorleri ve yetkileri kanunla saptanmıştır. Bu evre esas itibariyle kamuya karşı gizli bir şekilde yurutulur. Soruşturma evresinin gizliliği ceza adaletinin insan hak ve ozgurluklerinin korunarak doğruluk ve durustluk cercevesinde gerceğe ulaşmak icin yapılması zorunludur. Aksi takdirde sucsuzluk karinesi ihlÂl edilmiş olur.
YTCK md.285/2’de ise Yasa’ya gore kapalı yapılması gereken veya kapalı yapılmasına karar verilen duruşmayla ilgili gizliliğin ihlÂli suc olarak duzenlenmiştir. Bunun amacı ceza yargılamasının doğruluk durustluk ve gerceğe ulaşma ilkelerini olanaklı hale getirmek, kovuşturma makamlarının her turlu baskı ve etkiden korunmasını sağlamak ve en onemlisi sucsuzluk karinesinin korunmasıdır.
YTCK md.285/3’te bu sucların basın-yayın yoluyla işlenmesi artırım sebebi olarak ongorulmuştur.
Yine YTCK md.285/4’te “Sanığın lekelenmem hakkı” duzenlenmiş ve koruma altına alınmıştır. Maddede “Soruşturma ve kovuşturma evresinde kişilerin suclu olarak damgalanmalarını sağlayacak şekilde goruntulerinin yayınlanması” suc olarak duzenlenmiştir.
YTCK md.286’da ses ve goruntulerin kayda alınması suc olarak duzenlenmiştir. Burada soruşturma ve kovuşturma işlemleri sırasındaki ses veya goruntuleri yetkisiz olarak kayda alan veya nakleden kişi cezalandırılmıştır.
5271 sayılı CMK’nun 183.maddesinde “Adliye binası icerisinde ve duruşma başladıktan sonra duruşma salonuna her turlu sesli ve goruntulu kayıt ve nakil olanağı sağlayan aletler kullanılmaması” bu hukum adliye binası icerisinde ve dışındaki diğer adli işlemlerin icrasında da uygulanır hukmu yer almaktadır.
YTCK md.286 esas itibariyle bu hukmun ihlÂlini suc olarak duzenlemiştir. Burada amac sucsuzluk karinesinin korunması, silahların eşitliği prensibi ve adliye ici mahkeme salonlarında huzur ve guvenliğin sağlanmasıdır.