Piyasada o kadar cok anti-aging krem var ki, bazen hangisini kullanacağınızı şaşırıyor olabilirsiniz. Krem secerken dikkat etmeniz gereken noktalar var.

30 yaşından itibaren, cilt bakımı onem kazanmaya başlar. Cunku bu yaş itibariyle hucre gelişimi yavaşlar. Cilt gencken kendini 28 gunde bir kendini yenilerken, 30’lu yaşlarda bu durum 40 gune cıkar. Bu durumdan en az zararla kurtulabilmek icin biraz kendinize dikkat etmeniz gerekir. Bu yaşlarda deri yuzde 30 daha az yağ uretir. Bu aslında şoyle bir avantaj sağlar, ciltteki puruzler kaybolur. Ancak buna oranla dezavantajları cildin elastikiyetini kaybetmesi ve yumuşak gorunmesidir. Ağız, gozler ve alında, kırışıklar bu surede oluşmaya başlar. Cildin yaşlanmayla tanıştığı bu surede, kırışıkları onararak, doğal tamire imkan veren bakımlar uygulamak gerekir. Piyasada bunun 30+ yaş yazan urunler bulabilirsiniz.
40 yaşına gelindiğinde cilt cizgileri değişim gosterir. Hucrelerde bulunan ve cildi yenilemeye yarayan hucreler azalır. Bu yuzden de cilt kurur,nemini kaybeder ve cizgiler derin kırışıklıklara donuşur. Bu zamandan sonra cilt, zengin icerikli, besleyici ve enerji sağlayan bir kremle beslenmelidir. Retinol, elastik bağ dokusunu koruyarak, kremin cildin derinlemesine inmesine yardımcı olan bir malzemedir. Cildin icine emilen retinol, bağ dokusunun sıkıştırılmasına, cildin daha dolgun ve taze gorunmesine sebep olacaktır.
UV ışınları cildin erken yaşlanmasındaki en onemli sebeplerden biridir. Foto yaşlanma diye de anılan bu cilt bozulması, UVA ve UVB koruyucusu olan bir kremle korunmalıdır. En az 10 faktorlu bir urun secilmesi gerekir.
Krem kutularının coğunda hangi cilt tipine uygun olduğu belirtilmemiştir. Cilt mevsim değişikliklerinden cok etkilenir.
Kremlerin uzerinde bulunan gece ve gunduz ibarelerini doğru okumak gerekir. Gunduz kremleri ağırlıklı olarak korumaya, gece kremleri is onarıma yoneliktir. Anti-aging kremleri genel olarak cift etkiye sahiptir.