Ceşitli boy ve bicimlerde, kurek, yelken veya bazen motorla hareket eden nehir, gol ve denizde dolaşmak veya belirli ağırlıkta yuk taşımak icin kullanılan guvertesiz kucuk tekne: Ey yağ gibi uc cifte kayıklarla kayanlar, / Ey Maltepe ’den Pendik ’i bir hamle sayanlar! (M.A. Ersoy). Sadrazam Ali Paşa onde kendisinin ve sayılı, misafirlerinin, arkada adamlarının kayığı ile Boğazici ’nde gezintiye cıkar (F.R. Atay). O zamanlarda erkeklerle kadınlar ayrı ayrı kayık ve sandallarla gezmeğe cıkarlardı (A.Ş. Hisar). // Baş tarafı one doğru uzun, kıc tarafı cok yuksek, livard bicimi yelken ve bir de serene acılan gabya yelkeni olan tek direkli kucuk kıyı gemisi. // Portekiz ’de Algarve kıyısında kullanılan 12 m uzunluğunda, her birine latin yelken acılan iki direkli balıkcı gemisi, (Chaique de denir). // XVI. ve XVII. yy.larda bir kadırgada bulunan iki sandaldan her biri (Kayık, kurekcilerin oturması icin altı tane oturağı bulunan, oniki kurekli, 8,45 m uzunluğunda ve 2,11 m genişliğinde bir tekne idi. Kano [cano] denilen sandallar kadırganın yedeğinde cekilerek gorulduğu halde kayık hemen her zaman kadırganın guvertesine alınırdı.) Kayık ’ta yurutucu guc kurek ve bazen direğe acılan yelkendir. Genellikle ağactan bazen branda, deri, kaucuk veya lastikten yapılanları da vardır. Ceşitli bicimdedir; tek, cift ve pek seyrek olarak, uc kureklisi de (yarış kayıklarında daha fazla) olur. Kullanma amacına gore gezi, yuk, balıkcı, ateş ve yarış kayığı, piyade, salapurya, pazar, kum ve alamana kayığı gibi adlar alır. Bazı kayıklarda yurutucu kuvvet olarak tekne icine koyulan veya gerisine takılan motor kullanılır. Sandal ve filika deyimleri de bu anlamdadır.