Musaade ederseniz bu hususa hic girmeyeceğim. Oldukca ciddi inovasyonlar iceren ve netten aktarmak icin yeterince guvenli gormediğim bir alan. Tamamen boşta sayılabilecek bir potansiyel. Ayrıca konunun insansız sistemlerle birleştirilebilecek sınırsız bir yapısı da var.

Bu farklı konsepti zaman icinde yuz yuze konuşur ve tartışırız umudundayım. Boylece işin guvenlik boyutunu ihmal etmeden, verimli ve surpriz sonuclar alınabilir.

Sizlerle paylaşmak istediğim bir duşunceyi daha dikkatinize sunuyorum. Bildiğiniz uzere askeri cevrelerde tutuculuk ve sabit duşunce yapısı oldukca goze carpan bir eğilimdir. Sonuc olarak bu mesleğin eğitim sistemi, emir-komuta uzerine insanı şekillendirmektedir. Mesleğin pratik doğası ve hayatta kapladığı alan da zaman icinde insanı, devrimsel duşunce yapısından hayli uzaklaştırmaktadır.

“Tam donanımlı modern ve yeni nesil AMT ’lerin var olacağını rahatlıkla soyleyebiliriz.”​Bu sebepledir ki, bircok ordu en azından yarım yuzyıl daha, ana muharebe tanklarını aramaya, istihdam etmeye ve satın almaya yada uretmeye devam edecektir. Bu nedenledir ki AMT yerine gececek platformların, pazarda alışılageldik AMT ’leri sileceğini duşunmek saflık olur. Bu kapsamda tam donanımlı modern ve yeni nesil AMT ’lerin var olacağını rahatlıkla soyleyebiliriz. Fakat ekonomik sebepler başta olmak uzere, pazarın talepleri daha farklı sistemleri de gundeme getirecektir. Bu kapsamda ana eğilimin şu yonde olacağı kanaatindeyim:

Eğer pazara ticari alt sistemlerle maksimum uyumlu parcalar da kullanan, Daha basit yapıda, Moduler dizayna sahip, İstenildiğinde ceşitli ilave sistemlerle donatılabilen, Zırhı ilave kitlerle guclendirilebilen, Minimum bakım ve maksimum arızalar arası zaman aralığı sunan, Kolay ve klasik kullanımıyla, cahil kesimden askerlere de hitap edebilen, Modern ve klasik tank felsefelerini dengeyle harmanlamış, Klasik ama yeni uretim bir AMT icin cok ciddi bir pazar acılacağını duşunuyorum. Bu nedenle FNSS ve Otokar firmalarımızın bu tip bir cozum uzerinde şimdiden calışmalarının, mantıklı bir yatırım olacağı kanaatindeyim. Acık konuşmak gerekirse bu sistemin sadece dış pazarda değil, ic pazarda da karşılık bulacağına inanıyorum. Fakat klasik AMT cizgisinden farklı olarak bazı onerilerimi ozellikle vurgulamak isterim.

Oneriler;​ Klasik tanklar, tanka karşı tank savaşına oncelenmiş bir yapıdadırlar. Bu nedenle sabot mermi atabilen kaval namlu yapısına sahiptirler. Fakat gunumuz ve gelecek kullanım alanlarına baktığımızda, tank savaşlarının giderek denklem dışı kaldığını goruruz. Dolayısıyla soz konusu sınıftaki tankların direkt ve indirekt ateş desteğiye, maksimum alanda koruma sağlayacak bir yapıya burunmesi daha mantıklı olacaktır. Bu nedenle yivli setli bir namluyla 127 mm.lik (5”) yeni bir topcu sistemine ve uygun muhimmat ailelerine sahip olacaklarını hayal ediyorum. Teknoloji hızla gelişiyor ve sayısız farklı tipte sistemleri de hayatımızın direkt icine dahil ediyor. Enerji ihtiyacı olan, akıllı sistemler. Arazide bunların şarjının sureklilği, yada enerjinin bulunabilirliği gercekten bir sorun olabiliyor. Bu nedenle hangi tip motora sahip olursa olsun, tankın guc sisteminin sadece hareket kabiliyeti amacıyla değil, enerji uretimi amacıyla da kullanılabilmesi, geleceğin savaşları icin onem taşıyor. Bir AMT icin en riskli zaman aralığı, park ettiği ve personelinin dinlenmeye cekildiği zamandır. Bu nedenledir ki bir tankın aldığı mevzinin otesinde savunma peliferi oluşturacak cozumlere ihtiyacı vardır. Bu hususta biri aktif diğeri pasif olmak uzere, iki farklı ozgun fikre / projeye sahibim. İlgilenirseniz bunları sizinle paylaşmak isterim. İrtibata gecmek icin lutfen cekinmeyiniz.