Turk Silahlı Kuvvetleri gectiğimiz gunlerde yeni Akıncı silahsız insansız hava araclarının (SİHA) ilk partisini teslim almaya başladı. “Pantsir-avcısıBayraktar TB-2 ’nin harp sahasında ve uluslararası silah pazarındaki başarısını muteakip, yine Baykar tarafından tasarlanan ve uretilen Akıncı, yoğun ateş gucu kapasitesi ve esnek harekÂt tasarısı imkanlarıyla dikkat cekiyor.

Akıncı ’nın envantere girmesinin askeri-stratejik duzeyde ne anlama geldiğini analiz etmeden once vurgulamamız gereken iki onemli nokta var:

Oncelikle, Libya, Suriye ve Karabağ cephelerinde oyun-değiştirici olan Turk insansız hava sistemleri kadar, soz konusu sistemleri etkin şekilde kullanan Turk SİHA konseptlerini de akılda tutmalıyız. Turk SİHA kabiliyetinin gerisinde, sozu edilen sistemleri dizayn eden, ureten teknolojik ve endustriyel zek ile bahse konu sistemleri doğru harekÂt tasarılarıyla harp sahasına sevk eden kurmay zekÂnın birleşmesi bulunuyor. Soz konusu etkileşim, surekli bir geri-bildirim, yeni harekÂt tasarısı ve inovasyon dongusu ureterek buyuyor. Turk SİHA ’ları, bugun, topcu unsurlarına keşif-gozetleme-istihbarat ve muharebe hasar kıymetlendirmesi gorevlerinden duşman hava savunma sistemlerinin baskılanmasına; bilgi harbi gorevlerinden terorle mucadelede lider militan kadronun doğrudan hedef alınmasına kadar cok geniş bir gorev portfoyunde kullanılıyor.

Bahse konu başarıyı teslim eden bir uluslararası literatur oluştuğunu da belirtelim. Orneğin, İsrail hava ve fuze savunma sistemleri kapasitesinin inşa edilmesinde en onemli otorite olan Dr. Uzi Rubin, konuya ilişkin raporunda, Karabağ Savaşının “ilk kez İHA ve SİHA ’ların onculuk ettiği hava gucunun kazandığı savaş” olduğunu belirtiyor.[1]

İkincisi; Akıncı, Turk savunma teknolojilik ve endustriyel yeteneklerinin geldiği noktayı gostermesi acısından da onem arz ediyor. Benzer şekilde, Turk Havacılık ve Uzay Sanayii ’nin (TUSAŞ) deniz karakol ve denizaltı harbi kabiliyetine sahip Aksungur SİHA ’sı, Savunma Teknolojileri Muhendislik ve Ticaret AŞ'nin (STM) yuksek yapay zek niteliklerine ve gelişmiş hedef tespit algoritmalarına sahip Kargu ve Alpagu kamikaze-drone aileleri, Meteksan ve Ares Tersanesi ’nin ortak yapımı ULAQ insansız su-ustu muharip platformu gibi diğer onemli unsurlar da soz konusu teknolojik duzeyin diğer guclu gostergeleri. Henuz SİHA segmenti kadar gelişmiş olmasa da, son donemde tanıtılan insansız kara harp aracları prototipleri de, Turkiye'nin robotik harp cozumleri konusundaki vizyonunu ortaya koyuyor.

Adını Akıncılardan almasına rağmen, askerî acıdan Akıncı SİHA ’yı “hafif suvari” kategorisinde değerlendirmek pek de doğru değil. Eğer gercekten bir harp tarihi analojisi yapmamız gerekirse; duşmanın savaşma azmini kırabilecek şok taarruz gucunu, hareket kabiliyetini ve cok yonlu gorev potansiyelini bir araya getiren Akıncı, Turk-Moğol ordularının ağır suvari birliklerini daha cok andırıyor.
Genişletmek icin tıkla ...

SİHA ’ların harp sahasında bir karar silahı olup olamayacağı konusu, acıkcası, askeri bilimler penceresinden bakıldığında halen tartışmalı. Zira, analistlerin elinde yeteri kadar vaka henuz yok. Ote yandan, Karabağ orneği, SİHA-yoğun bir harekÂtın jeopolitik sonuc alıcı olduğunu gosterdi. Bir soru ile daha anlaşılır kılalım; Baku ’nun elinde Turkiye ve İsrail ile savunma işbirliği sonucu elde ettiği SİHA/İHA kapasitesi olmasa idi, 2. Karabağ Savaşı ’nın, aynı zayiat karşılığında, aynı surede benzer bir sonucu alabileceğini iddia edebilir miydik? Şimdi başka bir soru ile Akıncı ’yı incelemeye gecelim: Eğer, Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri ’nin elinde, Bayraktar TB-2 ’lerin ve İsrail yapımı platformların, yanı sıra planlanan tum silah sistem konfigurasyonları ile bir Akıncı envanteri olsa idi, Baku, 2. Karabağ Savaşı ’nda benzer bir sonucu ne kadar surede, ne kadar zayiat ile alabilir; Ermeni işgal birliklerine nasıl bir zayiat verdirebilirdi?

Akıncı'nın silah sistem konfigurasyonları caydırıcı​Bayraktar TB-2 ’ye kıyasla cok daha buyuk olan Akıncı, yaklaşık bin 350 tonluk harp yuku kapasitesi ile daha fazla ve ceşitli muhimmatı taşıyabilmekte. Daha cok muhimmat sadece daha geniş etki yarıcapı anlamına gelmemeli. Planlanan silah sistem konfigurasyonu, oldukca esnek harekÂt tasarısı olanaklarını da beraberinde getirmekte. Yani Akıncı, doğru yararlanılır ise uygun koşullarda bir oyun-değiştirici olmak uzere envanterde.

Akıncı ’nın atışlı testlerinde Roketsan yapımı MAM-T muhimmatını başarıyla kullandığını biliyoruz.Bir kıyaslama yapmak gerekirse, Turk Silahlı Kuvvetleri ve Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri harekÂtlarında Bayraktar TB-2 ’nin en sık kullandığı muhimmatın, yine Roketsan yapımı 22 kilogram ağırlığında, 8 ila 14 kilometre menzile sahip MAM-L olduğunu hatırlatalım. Cok daha ağır bir varyant olan yaklaşık 90 kilogramlık MAM-T, doğal olarak daha yıkıcı bir ateş gucu anlamına gelecek. Akıncı, aynı zamanda TUBİTAK-SAGE ’in modernize ettiği gudumlu bombaları da (JDAM) taşıyabilme kapasitesine sahip. Dolayısıyla, ozellikle duşman hava savunma sistemlerinin zafiyet gosterdiği sektor ya da irtifalarda ciddi bir hava-kara gorev portfoyunu de beraberinde getirecek.

Akıncı'nın harp yuku konfigurasyonları arasında belki de en buyuk ilgiyi hak eden, SOM-A havadan-satıha seyir fuzesi. 200 kilometreden fazla menzile sahip olan soz konusu milli fuze ile Akıncı ’nın birlikte kullanılması, insansız platformlardan icra edilecek derin darbe (deep strike) kabiliyeti sağlayabilir. Ozellikle Suriye gibi tehlikeli hava sahalarında faaliyet gosterirken, derinlikteki hedeflere taarruzun insansız platformlar tarafından icra edilmesi buyuk bir avantaj olacaktır. Zira, modern hava savunma sistemlerinin buyuk bir risk teşkil ettiğini, personel ilk angajmanda kurtulsa dahi ele gecirilen pilotların duşmanın elinde kritik siyasi-askeri baskı araclarına donuştuğunu, muharebe arama & kurtarma faaliyetinin de en az duşman hava sahasında ucmak kadar tehlikeli olduğunu biliyoruz. Turkiye ’nin pilotlarını riske etmek istemediği hava sahaları icin artık bir alternatifi olacak.

IDEF-2021 ’de ve sonrasında gozlemlenen eğilim, bir başka ilginc ağır muhimmat entegrasyonu planının TRG-230 ağır roket / taktik balistik fuze etrafında şekillenebileceğini gosteriyor. Esasen bir kara harp topcu & fuzeci silah sistemi olan TRG-230, yaklaşık 210 kilogram ağırlığında ve 55 metreden fazla etki yarıcapı sağlayan 50 kilogramlık harp başlığı bulunuyor. Ayrıca, gudum sistemleri (GPS & INS), 10 metreden daha az CEP (circular error probable) ile incelemeye konu muhimmatı, yuksek ateş gucu ve hassasiyeti ile değerli bir askeri varlık haline getiriyor. Daha basit bir şekilde ifade etmek gerekirse, tek bir TRG-230, bir futbol sahasını etkili ve guvenilir bicimde imha edebilecek guce sahip. Bunu da yuksek bir hassasiyetle yapabilecek gudum sistemleri var. Akıncı & TRG-230 entegrasyonu, harp sahasında caydırıcı ve hava savunma sistemleri icin baskı unsuru olacak bir cozum sunabilir.

Akıncı ’nın sadece dev bir silah taşıyıcısı olmadığını belirtmek gerekir. Akıncı, AESA radarı, diğer gelişmiş elektronik istihbarat yetenekleri ve bir dizi sofistike yapay zek ozelliği ile dikkat cekecek. Maksimum irtifa performansı ve ucuş suresi yuksek. Boylece, ağ merkezli bir harp ortamında, diğer dost birliklere (ozellikle kara harp unsurlarına) sunacağı istihbarat-keşif-gozetleme-hedef tespit ve muharebe hasar kıymetlendirmesi desteği potansiyeli hafife alınmamalı.
Genişletmek icin tıkla ...

Yenilikci harekÂt tasarısı ve kapasite artışı​Turk savunma teknolojisi ve sanayii vizyonuna ilişkin acık-kaynaklı veriler sınırlı olsa da bazı ipucları bulunmakta. Orneğin, 26 Mayıs 2019'da Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, Twitter hesabından iddialı bir simulasyon yayınladı Goruntude, bir Akıncı SİHA, ana gemi gibi kullanılarak, Alpagu kamikaze drone ’larını hedef saha uzerinde bırakmakta idi. Alpagu kamikaze drone ’ları da suru taarruzu ile hedeflerine doğru ilerliyordu.

Doner kanatlı kardeşi Kargu ile birlikte STM'nin Alpagu serisi akıllı algoritmalar ve diğer kritik otonom ozelliklerin yanı sıra, oğrenebilen hedef tespit sistemlerine de sahip.Eğer bahse konu kamikaze drone ’lar, Akıncı gibi gelişmiş sensorleri olan bir sistem ile entegre edilebilirse, soz konusu kombinasyon Turkiye icin yeni bir donemin kapılarını da acabilir. Elbette Alpagu-Akıncı entegrasyonu icin henuz plandan cok teknolojik bir zihin egzersizi ya da ufuk turu diyebiliriz, en azından kamuya acık bilgiler bu yonde. Yine de ABD ’nin savunma teknolojileri geliştirme ajansı DARPA ’nın Gremlinler dosyası altında benzer konseptte bir projeyi geliştirdiğini de biliyoruz. Yani, Turkiye ’nin gidecek cok yolu var ancak hedef de imkÂnsız sayılmaz.

İnsansız hava sistemlerinde başarı sağlanabilmesi icin bir diğer onemli konu ise elektronik harp (EH) sistemleri ile robotik harp unsurları arasındaki uyum. Basitce ozetlemek gerekirse, Bahar Kalkanı HarekÂtı sırasında Turk SİHA ’ları, Suriye Arap Silahlı Kuvvetleri ’ne ait, Rus yapımı Pantsir hava savunma sistemlerinin etkili menzilleri icinde faaliyet gosterdi.57E6 ailesinden fuzeler ve 30mm 2A38M ucaksavar toplarıyla donatılmış soz konusu hava savunma sistemleri karşısında, Turk SİHA ’ları, elektronik harp silahları ile verimli işbirliği sayesinde, başarılı bir harekÂt icra etti. Bayraktar TB-2, “Pantsir avcısı” imajını boylece Suriye ’de kazanıp, Libya ’da Hafter guclerinin Pantsirleri karşısında da pekiştirdi.

Halihazırda, Turkiye'nin savunma sanayii kapasitesi, elektronik harp segmentinde hızla gelişme kaydediyor. Dolayısıyla Akıncı ile Turk Silahlı Kuvvetleri ’nin elektromanyetik spektrumdaki yeteneklerinin birleşmesinin getirileri, Turk savunma yeteneklerinin geleceği icin kritik bir husus.

Terorle mucadele istihbaratında operasyonel kabiliyetin geleceği ve Akıncı​Akıncı, konvansiyonel askeri kazanımların yanı sıra, Turk guvenlik gucleri icin farklı alanlarda da onemli bir rol oynayabilir. Orneğin, son donemde Milli İstihbarat Teşkilatı, SİHA/İHA kapasitesi kazandı ve terorle mucadele faaliyetinde soz konusu kapasiteyi aktif olarak kullanıyor.

Suriye ’de ve Irak ’ta yerleşen PKK & YPG teror ağına yonelik mucadele stratejisinin temel unsurlarından biri de ust duzey militan kadronun SİHA taarruzları ile hedef alınması. Dolayısıyla Akıncı ’nın salt konvansiyonel harp unsuru olarak gorulmemesi gerekir. Binlerce kilometre menzili olan, 30-40 bin kilometre irtifada gorev yapabilen incelemeye konu SİHA ’nın, ozellikle seyir fuzesi iceren harp yuku konfigurasyonları, bir istihbarat servisinin terorle mucadelede yuksek değerli hedeflere yonelik operasyonel kabiliyeti icin cok şey ifade edebilir.

Halihazırda, Turkiye'nin savunma sanayii kapasitesi, elektronik harp segmentinde hızla gelişme kaydediyor. Dolayısıyla Akıncı ile Turk Silahlı Kuvvetleri ’nin elektromanyetik spektrumdaki yeteneklerinin birleşmesinin getirileri, Turk savunma yeteneklerinin geleceği icin kritik bir husus.
Genişletmek icin tıkla ...

Akıncı ’nın hava-hava fuzesi: Sınırlılıklar ve oyun alanı​Şimdi, en gercekci olmak gereken noktaya gelebiliriz. Akıncı ’nın harp yuku secenekleri arasında, Turkiye'nin milli havadan havaya fuzeleri Bozdoğan ve Gokdoğan da var. Peki, Akıncı, insanlı bir savaş ucağı duşurebilir mi?

Harp tarihinde bir drone ’un insanlı bir savaş ucağı duşurduğune dair hicbir ornek yok. 2002'de bir ABD Predator drone, Irak Arap Hava Kuvvetleri ’ne ait, Sovyet yapımı bir Mig-25'i duşurmeye calışt 1960'ların sonlarındaki teknolojiye dayanan Mig-25 bile, ki cok yuksek hıza ve bazı kinematik avantajlara sahip bir ucaktır -Predator icin neredeyse imkÂnsız bir gorevdi. Sonunda Irak Mig-25 ’i, ABD Predator drone ’u vurdu. Ote yandan, insansız platformlara karşı test verileri mevcut. 2018'de bir ABD MQ-9 Reaper SİHA, askeri tatbikatlarda bir insansız hava aracını hedef almış ve duşurmeyi başarmıştı

Sonuc olarak, Akıncı'nın modern bir duşman savaş ucağı duşurmesi beklenmemeli, gorevi de bu değil. Fakat cok avantajlı bir senaryoda, orneğin, cok iyi bir radar ağı ile beslendiği ve topografyanın uygun olduğu koşullarda, durumsal farkındalığı cok kotu, yavaş ucan ve tehlike altında olduğunu hissetmeyen bir duşman taarruz ucağına ya da helikopterine karşı Akıncı ’dan ateşlenecek goruş-otesi havadan-havaya fuzeler bir sonuc alabilir mi? Teorik olarak mumkun; daha doğrusu, imkÂnsız değil. Ote yandan, tekrar etmek gerekirse, Akıncı bir hava-hava harbi platformu değil, ust duzey bir stratejik silahlı insansız hava aracı. Gorev portfoyu de buna uygun olacaktır.

Son olarak, Akıncı ’nın sadece dev bir silah taşıyıcısı olmadığını belirtmek gerekir. Akıncı, AESA radarı, diğer gelişmiş elektronik istihbarat yetenekleri ve bir dizi sofistike yapay zek ozelliği ile dikkat cekecek. Maksimum irtifa performansı ve ucuş suresi yuksek. Boylece, ağ merkezli bir harp ortamında, diğer dost birliklere (ozellikle kara harp unsurlarına) sunacağı istihbarat-keşif-gozetleme-hedef tespit ve muharebe hasar kıymetlendirmesi desteği potansiyeli hafife alınmamalı. Dolayısıyla bilgi ustunluğu alanında oynayacağı roller var, ki bilgi ustunluğu 21. yuzyıl harp sahasının en kıymetli unsurudur.

Turk SİHA ’ları, bugun, topcu unsurlarına keşif-gozetleme-istihbarat ve muharebe hasar kıymetlendirmesi gorevlerinden duşman hava savunma sistemlerinin baskılanmasına; bilgi harbi gorevlerinden terorle mucadelede lider militan kadronun doğrudan hedef alınmasına kadar cok geniş bir gorev portfoyunde kullanılıyor.
Genişletmek icin tıkla ...

Akıncı ve Turk insansız hava yeteneklerinin geleceği​Turk askeri literaturunde, “Akıncı” terimi, duşman hatlarının gerisinde gayrinizami harp yurutmek, duşman topraklarda keşif yapmak ve ilerleyen ordulara onculuk etmek gibi ozel gorevleri yerine getiren, muharip kabiliyeti yuksek, hızlı hafif suvari birliklerini tarif etmiştir. Tıpkı Turk suvari geleneği gibi tarihi kokleri Orta Asya steplerine uzanan Turk Akıncı birlikleri, Osmanlıların fetihlerinde de onemli roller oynadılar.

Adını Akıncılardan almasına rağmen, askerî acıdan Akıncı SİHA ’yı “hafif suvari” kategorisinde değerlendirmek pek de doğru değil. Eğer gercekten bir harp tarihi analojisi yapmamız gerekirse; duşmanın savaşma azmini kırabilecek şok taarruz gucunu, hareket kabiliyetini ve cok yonlu gorev potansiyelini bir araya getiren Akıncı, Turk-Moğol ordularının ağır suvari birliklerini daha cok andırıyor.

En başında da belirttiğimiz gibi, Karabağ, Suriye ve Libya cephelerindeki robotik harp başarısının altında yatan unsur sadece Turk İHA'ları değil, Turk İHA ’larının izlediği harekÂt tasarılarıdır. Akıncı'nın yeteneklerinin hangi konseptlere ilham vereceğini gormek icin onumuzdeki yılları beklemek gerekiyor.

[1] Bkz. Uzi Rubin, The Second Nagorno-Karabakh War: A Milestone in Military Affairs, BESA Center, 2020

[Dr. Can Kasapoğlu EDAM Guvenlik ve Savunma Programı Direktorudur. Dr. Kasapoğlu, ayrıca, ABD merkezli duşunce kuruluşu Jamestown Foundation bunyesinde Avrasya Bolgesi Askeri Meseleleri analisti olarak calışmalarını surdurmektedir]