Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Donmez, TBMM Genel Kurulu ’nda, 2021 Yılı Merkezi Yonetim Butce Kanunu Teklifi goruşmelerinde Bakanlığının faaliyetleri ve butcesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Enerji ve tabii kaynaklar alanlarında artan talebin sorunsuz karşılanması, dışa bağımlılığın azaltılması ve cari acık uzerindeki etkinin en aza indirilmesi amacıyla kaynakları rasyonel şekilde ve yuksek verimle kullanarak, vatandaşların ihtiyaclarının karşılanması icin buyuk bir ozveriyle calıştıklarını ifade eden Donmez, bu kapsamda attıkları adımlarda yerli ve yenilenebilir kaynakları onceleyen, şeffaf, rekabetci, tuketiciyi koruyan, guncel gelişmeleri dikkate alan dinamik, yenilikci, katma değeri yuksek ve Ar-Ge yoğun yatırımları hayata gecirdiklerini soyledi.

Enerji fiyatlarından cevreye, kuresel gelişmelerden teknolojik gelişmelere kadar bircok konuda geleceğin nasıl şekilleneceği hususunda paydaşlarla istişare icinde olduklarının altını cizen Donmez, calışmalara da bu doğrultuda yon verdiklerini aktardı.

Ulkenin artan elektrik ihtiyacının sorunsuz olarak karşılanması icin atılan adımlarla kurulu guc ve uretim noktasında iyi yerlere gelindiğini, bu sayede elektrik ve doğal gazda arz guvenliği riskinin gundemden cıktığını vurgulayan Donmez, ancak her turlu senaryoya karşı hazırlıklı olunmasının onemine değindi.

Bu kapsamda teknolojik gelişmeler ve iktisadi buyumeler doğrultusunda enerji arz guvenliğinin surekli takip ve kontrolleri altında olacağını belirten Donmez, şoyle konuştu:

"Yenilenebilir enerji ve enerji verimliliğini merkeze alacak şekilde son yıllarda atmış olduğumuz onemli adımların meyvelerini şimdiden toplamaya başladık. Elektrik uretim sepetimizin ceşitlendirilmesine yonelik yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarına uyguladığımız pozitif ayrımcılık neticesinde elektrik uretiminde ithal enerji kaynaklarının payında ciddi bir duşuş yaşanmıştır. Son yıllarda enerji atağının en onemli unsurlarından biri olan yenilenebilir enerji alanında; sadece son iki yılda devreye giren 7 bin 51 megavat kurulu gucun yuzde 78 ’i yenilenebilir enerji kaynaklarından oluşmuştur. 2020 yılı ilk on ayında devreye alınan 2 bin 950 megavat kurulu gucun neredeyse tamamı yenilebilir enerji kaynaklı olup, sadece bu donemde devreye giren yenilenebilir enerji kurulu guc miktarı, Avrupa ’daki 20 ulkenin toplam yenilenebilir enerji kurulu gucunden daha fazladır.

Geldiğimiz noktanın daha net anlaşılması adına, 2019 yılında sadece yenilenebilir enerjiden uretilen elektrik miktarı 2002 yılındaki toplam elektrik uretimini aşmıştır. 2020 yılı ilk on ayında uretilen 252 milyar kilovatsaat elektriğin yaklaşık yuzde 60 ’ı yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarından gercekleştirilmiştir. Bunlara ilave olarak son iki yıldır yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik uretimindeki payı aylık bazda yuzde 50 ’nin uzerinde gercekleşmiştir. Yerli ve yenilenebilir enerjinin payındaki bu ciddi artışlar sayesinde hem arz guvenliği guvence altına alınmış hem de cari acıkla mucadeleye olumlu katkı sağlanmıştır. 2023 yılına kadar yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik kurulu gucunun toplam kurulu guc icerisindeki payını yuzde 65 seviyesine ulaştırmayı hedefliyoruz."

Butce goruşmelerinin Plan ve Butce Komisyonundaki bolumunde bazı milletvekillerinin "bu kadar HES'e niye ihtiyac var?", "Bu kadar ruzgara niye ihtiyac var?" şeklinde eleştirilerde bulunduğunu anımsatan Bakan Donmez, Turkiye'de 25 bin 636 megavat kurulu guce sahip doğal gaz santrali bulunduğunu, yaklaşık 15 yıl once uretilen elektriğin yarısından fazlasının doğal gazdan sağlandığını, gecen yıl ise ithal kaynağa olan bağımlılığın azaltılarak yuzde 20'nin altına cekildiğini anlattı.

Donmez, "Doğal gaz santrallerinin kapatılması durumunda 24 saatin 6 saatini karanlıkta, elektriksiz gecirme riski ile karşı karşıya kalacağız. Yerli komure ilgi eskisi gibi değil ancak hala dunyada uretilen elektriğin yuzde 38'i komur kaynaklı santrallerden karşılanmaktadır. Biz de ithal ve yerli olmak kaydıyla yaklaşık uretimin yuzde 30'unu komurden karşılıyoruz. Bunun da 24 saatlik dilimdeki karşılığı 4,1 saat. Yerli komur santrallerini kapatın dediğinizde 4,1 saat karanlıkta kalma olasılığı ile karşı karşıya kalırız. İthal komur santrallerini kapattığımızda ise 4,9 saat elektriksiz kalabiliriz demektir." değerlendirmesinde bulundu.

Bakan Donmez, yenilenebilir enerji kaynaklarından uretilen elektriğin sistem icerisindeki yukune de değindi. Jeotermalde son 18 yılda buyuk hamle yaptıklarını, 1579 megavat kurulu guce sahip 60 jeotermal kaynak ve santralin soz konusu olduğunu vurgulayan Donmez, şunları kaydetti:

"Bu alanda dunyada ucuncu sıradayız. Yaklaşık uretimde yuzde 3'luk bir payı soz konusu. Butun bu jeotermal santralleri kapattığımızda 0,7 saatlik bir elektrik kesintisi ile karşı karşıya kalabiliriz. Şu anda Turkiye'de kucuk HES dediğimiz 575 santralimiz var, yaklaşık 8 bin megavat kurulu guce sahip. Keban, 1600 megavat civarında, neredeyse bunun 3-4 katı buyuklukte kucuk HES'lerden elektrik uretiyoruz. Toplam kurulu guc icerisindeki payı yuzde 8,5 ve 'bu kucuk HES'leri kapatalım' dediğinizde gunde 1,8 saatlik elektrik kesintisi ile karşı karşıya kalabiliriz. Barajlı buyuk HES'ler ise 131 adettir. Toplam 22 bin megavat civarında bir kurulu gucumuz var. Buradan urettiğimiz elektriğin payı ise yuzde 22. Bu santralleri kapattığımızda ise 5,3 saat karanlıkta kalırız.

Yine son donemde yerel yonetimlerin biyogaz ve biyokutle ile elektrik uretimde atakları var. Orada da ciddi bir başarı soz konusu. İrili ufaklı 328 biyokutle santralimiz var. Uretim icerisindeki payı yuzde 2'dir. Bu santralleri kapattığınızda yaklaşık yarım saat elektriksiz kalma ihtimalimiz var. Guneşe bir eleştiri gelmedi. Ancak orada da ozellikle son 3-4 yılda ciddi bir hamle soz konusu. Santral sayımız 7 bin 347'ye ulaştı. Bunların buyuk kısmı 1 megavat altı, lisanssız elektrik uretim santralleri. Buradaki pay ise yuzde 3. Guneş santrallerini kapattığımızda 0,7 saatlik bir elektrik kesintisi ile karşı karşıya kalabiliriz."

Donmez, ruzgar enerjisinde de bazı aleyhte propagandaların mevcut olduğunu belirterek, "Turkiye'de 314 santral var. Kurulu guc 8 bin 330 megavat. Toplam uretim icerisindeki payı yuzde 7. Ruzgar santrallerini kapattığımızda 1,7 saatlik karanlıkla karşı karşıya kalma riski var. Bu eleştirilere uyulsaydı bugun ulke karanlığa gomulmuş olacaktı. Bizim karanlığa değil aydınlığa ihtiyacımız var. Gelecek nesillere guvenilir, arz guvenliğini temin etme gibi bir sorumluluğumuz soz konusu. Surekli 'aydınlık' diyen millete biz yalancı cıkamayız. Eğer siz iktidara gelmiş olsaydınız şurada yanan 10 lambanın 8'i sonuk olacaktı." diye konuştu.

"Kaynak bizimse, teknoloji de bizim olmalı"​Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Donmez, "Kaynak bizimse, teknoloji de bizim olmalı." şiarı doğrultusunda hareket ettiklerini soyledi.

Yenilenebilir enerji alanında yerli uretim, yerli muhendis, yerli Ar-Ge ve inovasyonu zorunlu kılan Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) modelini hayat gecirdiklerini belirten Donmez, bu model ile enerji teknolojilerinde surekli kendini yenileyen ve teknoloji ihrac eden bir ulke olmayı hedeflediklerini dile getirdi.

Turkiye'nin artık ruzgar tribununu yapabildiğini, guneş panellerini yapabilen, bolge ulkelerinin ve dunyadaki diğer ulkelerin ihtiyacını karşılayabilecek şekilde teknoloji ussu haline geldiğini ifade eden Donmez, şunları soyledi:

"Orta ve kucuk olcekli yatırımcıların da yenilenebilir enerji sektorune girmelerini sağlamak icin geliştirdiğimiz yerli malı kullanım karşılığı tahsis yontemiyle kucuk olcekteki 'Mini YEKA' uygulaması kapsamında toplam 1000 megavat kurulu guce sahip 74 adet yarışmanın başvurusunu 2021 yılının ilk aylarında alacağız. Atılan butun bu adımların bir yansıması olarak, dunyanın en buyuk yenilenebilir enerji ekipmanı imalatcıları bolge ofislerini Turkiye ’de konumlandırarak bolge operasyonlarını Turkiye merkezli yurutuyorlar. Bu durum yenilenebilir enerjide hem uretim hem de yonetim becerileri anlamında ciddi bir know-how, bilgi ve birikimin ulkemize aktarılmasına katkı sağladı."

Bakan Donmez, yenilenebilir enerjide sadece uretim değil tuketim tarafında da vatandaşları bu surecin bir parcası haline getirmek amacıyla Yeşil Tarife ’yi (YETA) devreye alarak yenilenebilir enerji tarifesi donemini başlattıklarını bildirdi.

İsteyen vatandaşların sadece yenilenebilir enerji kaynaklarından uretilen elektriği kullanabileceklerini ifade eden Donmez, bununla birlikte, tedarik edilen elektrik enerjisinin belirli miktarının yenilenebilir enerji kaynaklarından uretildiğinin Yenilenebilir Enerji Kaynak Garanti Belgesi (YEK-G) ile kanıtlanmasına yonelik Organize YEK-G piyasası platformunu 2021 yılında devreye alacaklarını belirtti.

Donmez, ayrıca elektrik altyapısının geliştirilmesi ve modernize edilmesi kapsamında 2020 haziran ayı TUFE ’sine gore yaklaşık 68 milyar lira yatırım yapmayı planladıkları 2021-2025 uygulama donemi plan ve programlarının hazırlanmasına ilişkin calışmaları da başlattıklarını, elektrik iletim sistemine yonelik olarak ise 2021-2023 uygulama doneminde 18 milyar liralık yatırım yapmayı planladıklarını sozlerine ekledi.

Donmez, enerji talebinin karşılanmasında, baz yuk santral olarak adlandırılan kesintisiz guc uretebilen santraller arasındaki onemli alternatiflerden birinin de sıfır emisyonlu guc santralleri sınıfında bulunan nukleer guc santralleri olduğunu soyledi.

Bu doğrultuda Turkiye'nin ilk nukleer guc santrali olacak olan Akkuyu Nukleer Guc Santralinin (NSG) inşasının devam ettiğini ifade eden Donmez, ilk reaktorunun 2023 yılında, kalan 3 reaktorunun ise birer yıl arayla devreye alınmasının planlandığını belirtti.

Ongorulebilir piyasaların oluşturulması ve tuketicinin korunması amacıyla, enerji piyasalarının, mali acıdan guclu, serbestleşmiş, rekabete acık, istikrarlı ve şeffaf bir şekilde tesis edilerek yatırımların daha kolay ve daha hızlı yapılabileceği bir ortam sayesinde serbestleşmeye yonelik kuralların uygulanmasına devam edildiğini belirten Donmez, şunları kaydetti:

"Enerji piyasalarının surdurulebilir şekilde calışması icin oluşturulan Enerji Piyasaları İşletme A.Ş. sayesinde ulkemiz enerji ticaret merkezi olma vizyonu doğrultusunda bolgesinde onemli bir noktaya taşınmıştır. Gazın ya da elektriğin sadece transit olarak kullanıldığı bir ulke olmaktan cıkacağız, bu urunlerin burada ticarileştiği, alınıp satıldığı bir borsa haline gelmeyi hedefliyoruz. Enerji sektorunun ve piyasanın gelişimi doğrultusunda, ileri tarihli fiziksel teslimatlı elektrik piyasası olarak da ifade edilen Vadeli Elektrik Piyasası ’nı 2021 yılı icerisinde hizmete sunmayı hedefliyoruz. Bizim piyasa gelişimi konusunda tavrımız acık ve net olup, amacımız Turkiye'yi enerjinin sadece transfer edildiği değil, aynı zamanda fiyatlandırılmasının yapıldığı bir merkez haline getirmektir."

"Nasıl bulduysak oyle cıkartacağız"​Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Donmez, bugun 81 ilin tamamı ile 566 ilce ve beldenin yanı sıra 165 OSB ’ye de doğal gaz arzının sağlandığını, abone sayısının 17,1 milyona cıktığını ve nufusunun yuzde 80 ’ine doğal gaz kullanım imkanı sunulduğunu soyledi.

Ayrıca, yerleşim yerlerine doğal gaz arz edilmesine yonelik calışmalar kapsamında doğal gaz arzı sağlanmış yerleşim yeri sayısını 2022 yılı sonunda en az 661'e cıkarmayı hedeflediklerinin altını cizen Donmez, doğal gazda arz guvenliği kapsamında yaptığımız calışmalarla, Tuzgolu ve Kuzey Marmara Doğal Gaz Depolama tesislerinin toplam depolama kapasitesinin 3,84 milyar metrekupe, gunluk geri uretim kapasitesinin ise 45 milyon metrekupe ulaştığını aktardı.

Doğal gaz depolarına ilişkin yurutulen calışmaların tamamlanması ile bu iki tesisin toplam depolama kapasitesinin 10 milyar metrekupe, gunluk geri uretim kapasitesinin ise 155 milyon metrekupe ulaşacağını vurgulayan Donmez, ulusal tuketimin yuzde 20 ’sini bu depolarda muhafaza etme imkanına ulaşılacağını ifade etti.

Bakan Donmez, Saros Korfezinde 3. Yuzer LNG Depolama ve Yeniden Gazlaştırma Terminalini (FSRU) devreye alma calışmalarının devam ettiğini Ertuğrul Gazi FSRU gemisinin temin edilmiş olup, birkac ay icerisinde filoya katılacağını vurgulayarak şunları soyledi:

"Kaynak ve guzergah ceşitlendirmesi kapsamında TANAP ve TurkAkım projeleri devreye alınarak doğal gaz akışına başlanmıştır. Diğer taraftan, sismik araştırma gemilerimiz marifetiyle belirlenen lokasyonlarda Fatih ve Yavuz sondaj gemilerimizle bugune kadar toplam 9 derin deniz sondajı yapılmış olup, 1 derin deniz sondajına ise devam edilmektedir. Ucuncu sondaj gemimiz Kanuni ’nin ise Filyos Limanında kule montaj işlemleri tamamlanmış olup, 2021 yılının ilk aylarında Karadeniz ’de sondaja başlayacaktır. Turkiye olarak, Doğu Akdeniz yetki alanları ile ilgili tavrımızı gerek acıklamalarımızla gerekse sahadaki faaliyetlerimizle net bir şekilde ortaya koyduk.

Doğu Akdeniz havzasında uluslararası hukuk kaynaklı meşru haklarımızdan taviz verilmeden bu bolgeyle birlikte Karadeniz ’de de arama ve sondaj faaliyetlerimizi kararlılıkla surdureceğiz. Bu kararlı calışmalarımızın bir neticesi olarak Ereğli ’nin 175 km acığındaki Karadeniz ’in Sakarya Havzasında; tarihimizdeki ve aynı zamanda bu yıl dunyada denizlerdeki en buyuk doğal gaz keşfini gercekleştirerek 20 Temmuz'da başlatılan Tuna-1 kuyusundaki sondajda 405 milyar metrekupluk doğal gaz rezervi keşfettik. Bu calışmalar cercevesinde toplamda yaklaşık 40 kuyu acacağız. Bazı milletvekillerimiz 'bunu nasıl cıkartırsınız' dedi. 'Arayamazsınız' dediler, aradık, 'Bulamazsınız' dediler, bulduk, şimdi de 'Cıkartamazsınız' diyorlar, nasıl bulduysak oyle cıkartacağız."

"TOGG banttan inmeden şarj altyapısına dair calışmalarımızı tamamlamış olacağız."​Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Donmez, uzerinde onemle durdukları bir başka hususun enerji verimliliği olduğunu, artan enerji talebini kaynakların verimli, surdurulebilir ve akıllı teknolojilerle birlikte değerlendirerek karşılamayı hedeflediklerini soyledi.

Enerji yoğunluğunu gelişmiş ulkeler seviyesine cekmek gerektiğine vurgu yapan Donmez, şoyle konuştu:

"Bu meyanda, toplumsal enerji verimliliği bilincinin geliştirilmesi de buyuk onem arz etmektedir. Enerji verimliliği ve kaynakların surdurulebilir kullanımı kapsamında 55 eylemi kapsayan Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı ’ndaki tum eylemlerin uygulanması halinde 2033 yılına kadar 30 milyar dolarlık mali tasarruf hedeflenmiş olup, bazı tasarrufların etkisi 2040 yılına kadar devam edecektir. Bu plan kapsamında yer alan eylemlerin hayata gecmesiyle 2023 yılına kadar sera gazı salınımında 66 milyon ton karbondioksit azaltımı sağlanacak olup, yapılacak 1 birim maliyetli yatırım ile 3 birim tasarruf etme imkanı bulunmaktadır. En az karbon salımı yapan ulkelerin başında gelen bir ulkenin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olarak belirtmek isterim ki cevreye karşı her zaman sorumluluğumuzun daha uzerinde hareket ediyoruz. Bu kapsamda, cevre acısından da onemli bir atılım olarak değerlendirdiğimiz yerli elektrikli otomobilimiz TOGG banttan inmeden şarj altyapısına dair calışmalarımızı buyuk oranda tamamlamış olacağız."

Donmez, dengelerin yeniden oluştuğu salgın donemine damgasını vuran gelişmelerin başında teknolojinin geldiğini belirtti.

Covid-19 salgınıyla birlikte yerli uretim ve ulkelerin kendi oz yeterliliklerini oluşturma gayretlerinin daha once hic olmadığı kadar onem kazanmaya başladığını ifade eden Donmez, artık kaynağın yanında teknolojinin de yerli olmasını sağlamak durumunda olduklarını dile getirdi.

Turkiye'de teknoloji, inovasyon ve Ar-Ge birikiminin oluşması icin uc hususu kritik gorduklerinin altını cizen Donmez, bunların; kurumsallaşma, kultur ve katılımcılık olduğunu aktardı.

"2020 yılının ilk on ayında ise 770 bin metre sondaj yapılmıştır"​Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Donmez, bu hususlar doğrultusunda enerji, maden, iyonlaştırıcı radyasyon, parcacık hızlandırıcıları ve nukleer teknoloji alanında ulkeye ve insanlığa hizmet etmek, Turkiye'nin rekabet gucunu artırmak ve surekli kılmak, inovasyon ihtiyacını karşılamak, yeni urunlerin uretimini ve var olanların geliştirilmesini sağlamak, araştırmacılara bilimsel ortam temin etmek, kamu ve ozel hukuk kişileri ile iş birliği yaparak bilimsel araştırmalar yapmak, bu araştırmaları koordine ve teşvik etmek, bilimsel, teknik ve idari calışmaları yapmak amacıyla TAEK, BOREN ve NATEN'i tek catı altında birleştirerek Turkiye Enerji, Nukleer ve Maden Araştırma Kurumu'nun (TENMAK) kurulduğunu anımsattı.

Donmez, şoyle devam etti:

"TENMAK ile enerji ve tabii kaynaklar alanlarında Ar-Ge calışmalarında kurumlar arası koordinasyon ve iş birlikteliği daha guclu sağlanacak, yapılan Ar-Ge calışmaları tek bir havuzda toplanarak emek ve maliyet en etkin şekilde yonetilecektir. Sahip olduğumuz endustriyel ham maddeler, metalik madenler, enerji ham maddeleri ve jeotermal kaynak potansiyelinin ortaya konulup ekonomimize kazandırılması icin arama ve uretim calışmalarımıza yoğun şekilde devam ediyoruz. Bu kapsamda ulkemiz genelinde yeraltı kaynaklarımızın tespit edilmesi amacıyla yurutulen calışmalar neticesinde kamu olarak 2019 yılında 1 milyon metrenin uzerinde, 2020 yılının ilk on ayında ise 770 bin metre sondaj yapılmıştır. Havadan jeofizik goruntuleme calışması kapsamında 2019 ve 2020 yıllarında toplam 1 milyon kilometrenin uzerinde veri ucuşu gercekleştirerek butun ulke sathının maden rontgeni cekilmiş, jeofizik haritaları hazırlanmış ve detaylandırılmıştır."

Bakan Donmez, madencilik faaliyetlerinin yuksek guvenlikli yurutulmesi icin yapılan duzenlemelerle iş guvenliği acısından gerekli iyileştirmelerin gercekleştirildiğini soyledi.

Maden işletmelerine yonelik aralıksız olarak yapılan denetimler kapsamında 2020 yılının ilk on ayında 4 bin 500 ’un uzerinde denetim gercekleştirildiğini aktaran Donmez, kaza oranlarında da kayda değer azalma sağlandığının altını cizdi.

Turkiye'nin kalkınmasında onemli rol oynayan maden urunlerinin; sanayi, enerji, tarım ve inşaat başta olmak uzere bircok sektorun temel girdilerini oluşturduğunu vurgulayan Donmez, doğayla birlikte madenlere sahip cıktıklarını, faaliyetlerin belirlenen mevzuatlara gore icra edildiğini ifade etti.

Yeraltı ve yerustu zenginliklerin de dikkate alındığını, ulke ve millet icin en uygun olacak secenek konusunda ilgili bakanlıklar ve kurumlarla birlikte calışıldığını aktaran Donmez, konuşmasını şoyle tamamladı:

"Kritik ve stratejik madenlerin yurt icinde işlenmesini sağlayacak projelerin hayata gecirilmesiyle birlikte madenlerimizi yurt dışına ham madde şeklinde değil de uc urun ya da ileri teknoloji urunler olarak ihrac edeceğiz. Bu model sayesinde istihdam artacak, sektorun ve ulkemizin buyumesi sağlanacak ve en onemlisi ise yuksek teknolojinin ulkemizde uretilmesi ile kullanılması olacaktır. Bu kapsamda 11 adet uc urun uretim şartlı ihale gercekleştirilmiş olup, bu model ile yeni ihalelerin yapılmasına devam edilecektir. Uc urun uretme hedefi doğrultusunda, gecen yıl ekim ayında temelini attığımız Bor Karbur Uretim Tesisi 2021 yılı sonunda devreye alınacak olup, bu tesisle birlikte katma değerli uc urunlerden, ileri teknoloji urunlere geciş yapmış olacağız.

Ayrıca bor madeninden rafine bor uretimi sırasında ortaya cıkan sıvı atığın icerisindeki lityumu geri kazanma uzerine uc yıldır yaptığımız Ar-Ge calışmalarıyla geleneksel yontemlerin dışına cıkarak yeni bir uretim metodu geliştirilmiş ve pilot uretim tesisi tamamlanmıştır. Lityum ozellikle elektrikli otomobiller başta olmak uzere mobil akıllı cihazlarda kullanılan batarya pillerin uretiminde son derece kritik bir hammade. Turkiye yaklaşık yılda bin ton civarında bir ithalle karşı karşıya. Şu anda pilot uretim tesisimiz sadece 10 ton uretiyor ama pilot uretim tesisimizden oğreneceğimiz yeni bilgi ve bulgularla inşallah en kısa sure icerisinde kapasiteyi 600 tona cıkaracağız.