
Sıvı ve ısı dengesini sağlayan, salgı yapan, duysal ve immunolojik pek cok işlevi olan cildimiz, aynı zamanda ic ortam dengesi ile dış cevrenin potansiyel zararları arasında bir bariyer oluşturarak yaşamsal bir rol oynamaktadır. Dolayısıyla cevrede oluşan değişiklikler ilk ve doğrudan cildimizi etkiler. Şuphesiz bu cok sayıda işlevlerin dışında cilt, yumuşak, parlak, temiz ve puruzsuz gorunumu ile estetik acıdan da buyuk onem taşır.

Mevsim gecişleri yıpratır
Ozellikle mevsim gecişlerinde cildin yeni hava koşullarına ayak uydurması icin bazı onlemlerin alınmasında fayda vardır. Yazın guneşin ve nemin etkisiyle yıpranan hasar goren cildimiz sonbaharın gelmesiyle ozellikle ruzgar ve ani ısı değişikliklerinden olumsuz yonde etkilenir.
Guneş yaşlandırır

Ozellikle son zamanlarda ozon tabakasının da incelmesi ile birlikte guneşin bazı zararlı ışınları yeryuzune daha kolay ulaşmakta ve ciltte basit bir lekeden deri kanserine kadar pek cok olumsuzluklara neden olmaktadır. Guneş ışığından etkilenen kişilerde oncelikle deri kalınlaşması olur ve derinin doğal korumasını artırmak icin derinin rengini veren hucreler daha fazla renk maddesi salgılarlar (bronzlaşma). Uzun sure guneşe maruz kalan deride zaman icerisinde incelme, elastikiyetin bozulması (kırışıklık), kuruluk, lekelenmeler, kılcal damarların belirginleşmesi, fotoyaşlanma gorulur ve en onemlisi deri kanserinin oluşma riski artar.
