Oyun Teorisi, Bitcoin'in Vereceği Yaşam Savaşında Ne Denli Etkili?

Bitcoin ’in ana benimsenmesinin tamamlanmasının ne zaman gercekleşeceği, hatta gercekleşmeme ihtimali uzerine tartışmalar dunyada halen yapılıyor. Bitcoin, bircok konuda olduğu gibi, bu konuda da kripto para piyasasına onculuk ediyor. Yani, mevcut konjonkturde Bitcoin ’in benimsenmemesi ancak diğer kripto paraların benimsenmesi gibi bir şey soz konusu olamaz. Bitcoin varsa diğerleri de var, Bitcoin yoksa diğerleri de yok. Ya bir ya hic durumu yani.

Kripto para topluluğundaki hemen herkes bunun gercekleşmeme ihtimalinin olmadığını, hatta coktan gercekleştiğini savunabilir. Bu fikir, anlayışla karşılanması gereken bir fikir cunku hic kimse ateşli savunucusu olduğu bir spor takımının şampiyon olmayacağını daha da kotusu kume duşeceğini duşunmek istemez.

Ancak, bu ana benimsenmenin henuz gercekleşmediğini kripto topluluğunun kabul etmesi gereken apacık ortada duran bir gercek olduğunu da anlamamız gerekiyor. Bitcoin ’in piyasa değeri hala 1 trilyon dolar civarında yanlış hatırlamıyorsam. Hatta bu rakam, piyasa en son kırmızıya bulandığında 1 trilyon doların tekrar altına inmişti. Nasdaq 500 şirketlerinin değerlerini goz onunde bulundurduğumuzda Bitcoin henuz devede kulak kalıyor piyasa değeri bakımından. Yani dunyadaki ticaret hacminin cok kucuk bir bolumunu işgal ediyor şimdilik.

Cin ’in yasakcı tavrı ve buyuk şirketlerin acıktan yatırım yapmamış olmaları ana akım benimsenmenin hala gercekleşmediğinin bazı kanıtları kısaca.

Mevcut durumu kısaca ozetledikten sonra, gelelim asıl konumuza. Aslında bahsedeceğim şey, Bitcoin ’in ana benimsenmesi konusunda topluluğun icini ferahlatacak bilimsel bir yaklaşım. Arkanıza yaslanıp sindire sindire okumanızı tavsiye ediyorum. Cay ya da kahve eşliğinde olması tercihimdir zira uzun bir yazı olabilir.

Şimdi siz, Bitcoin ana akım benimsenmesi icin uzun uzadıya konuşmaya ne gerek var, illa ki gercekleşecek, bugun olmazsa yarın, yarın olmazsa 5 yıl sonra diye duşunebilirsiniz. Ben, bu benimsenmenin gercekleşme ihtimalinin kuvvetli olduğuna dair bilimsel yaklaşımları gormezden gelmememiz gerektiğine inanıyorum cunku bunu bilmek anlamamızı kolaylaştıracak. Bilmek ve anlamak, işte butun mesele bu.

Bugun okuduğum bir makale de bilimsel bir teorinin piyasalar uzerindeki etkisinden bahsediliyordu. Matematik dahileri tarafından geliştirilen bu teori, insan psikolojisinin pazara olan yansımalarını hesaplamak icin de kullanılan bir teori ve gercekten de ilgi cekici olduğunu soylemeliyim.

Bu teori uluslararası ilişkilerde buyuk devletlerin birbiriyle olan etkileşimlerini anlamak icin de kullanılan bayağı yaygın ve kullanışlı diyebileceğimiz bir teori esasında.

Teorimizin adı “Oyun Teorisi.”

Kısaca, strateji hazırlarken belirleyici olan, aynı zamanda insanların karar verme mekanizmalarını cozumleyebilme, dahası yonlendirebilme konusunda başarılı matematiksel temellere dayanan bir teori. Bir kişinin vereceği kararın diğer kişilerin vereceği karara bağlı olması durumu bu teorinin devreye girmesine sebep oluyor.

Bu teorinin ortaya cıkmasında etkin rol oynayan bilim adamlarından biri matematik dehası John Nash. 2000 ’li yıllarda hayatı sinemaya uyarlanmıştı. Kacık matematik dehasını Rusell Crowe ’nin canlandırdığı “Akıl Oyunları” filminde izleme şansı bulmuştuk. Diğer matematikci bilim adamı John von Neumann idi. Teoriye katkı sağlayan, iki matematikci dışında bir de ekonomist Oskar Morgenstern var.

Oyun teorisinin Bitcoin uzerindeki etkilerine goz atmadan once, bu teorini nasıl calıştığını bir ornekle acıklamaya calışayım. Bu ornek, literaturde “Tutuklunun İkilemi” diye geciyor.

Beraber bir şuc işlediklerinden şuphelenilen ama ortada aleyhlerinde kanıt olmayan 2 zanlının ifade verdiğini duşunelim. Bu iki zanlı ayrı ayrı ifade veriyor. Birinci zanlıya Z1, ikincisine de Z2 diyelim.

İki zanlınında onunde 2 secenekten oluşan basit bir secim ve bu secimlerin de yine 2 basit sonucu varmış gibi gorunuyor. Ya suclarını itiraf edecekler ya da inkar. Oyun teorisine gore, adamların yapacağı secimler ortaya 4 farklı sonuc cıkartabilir.

Şoyle ki, Z1 ve Z2 sucsuz olduğunu ya da suclu olduğunu soyleyebilir. Z1 itiraf ederken Z2 inkar edebilir veya bunun tam tersi soz konusu olabilir. Farklı sonuclar zanlıların alacakları cezaların da farklı olmasına sebep olabilir. 2 zanlı da sucunu itiraf ederse 1 ’er yıl ceza alacak. Z1 itiraf ettiği icin ceza indiriminden faydalanıp 6 ay, Z2 ise inkar ettiği icin 3 yıl ceza alabilir (Bu durum, sorgu esnasında zanlılara acıklanır). Ancak, 2 zanlı da sucsuz olduğunu iddia ederse hic ceza almayacaklardır.

Burada bir ikilem soz konusudur cunku her iki zanlı da sadece kendi kararına gore bir sonucla karşılaşmayacak diğerinin vereceği kararında etkisinde olacaktır. Bu durumda her iki zanlı da diğerinin nasıl bir karar vereceğini hesaplamak durumunda kalacaktır.

İşte oyun teorisine gore, insanın kendini duşunme refleksi devreye girer ve her ikisi de itiraf ederek 1 ’er yıl ceza alır.

Şimdi, oyun teorisinin ne olduğunu anladığımıza gore gelin birlikte bunun Bitcoin uzerindeki etkilerini değerlendirelim.