
Kuvvetmira oluşumuyla kendisini gozler onune seren, Sahtiyan ile 81 adlı projesi ile adından soz ettiren ve bir Turk olarak yaptığı İngilizce rap ile dikkatleri uzerine ceken Bora (Ex Mista Brown) ile hem eski gunler uzerine hem de yeni cıkardığı solo albumu uzerine keyifli ve eğlenceli bir roportaj gercekleştirdik. Telefon uzerinden gercekleştirdiğimiz roportajı minidisc’e kaydedip noktasına kadar sizlere aktardık. İyi okumalar.
Uzun zamandır soz verdiğin EP’yi sonunda cıkardın, tebrikler.
Sağol.
Herkesin kafasında soru işareti olan “Kuvvetmira soru(n)larına” gecmeden once EP’den bahsedelim biraz.
Tamam.
Albumu hazırlarken genel bir konsept oluşturmaya calıştın mı? Parcalarında eskilerine oranla daha fazla aşktan bahsetmişsin.
Evet, ortada bir konsept var. “Trashy Romance” (Copluk - Kirli Aşk) EP’sinde bircok erkeğin yaşadığı bir şeyi anlatmaya calıştım. Oda şımartılmış, istediği coğu şeyi almış, yaşamış bir jenerasyonun cocukları olmamıza bağlı olan ve sayesinde ortaya cıkan “Ego tatmini” olayıdır.
Nasıl yani?
Mesela bir kız’dan ayrılırken kolayca davranılır, karar verilir. Hatta ayrıldıktan sonraki ilk hafta cok guzel gecer. Ama aynı kızı yeni erkek arkadaşı ile gorunce acayip bir his hissedilir. Birden kız hayatının aşkına donuşur ve “niye bıraktım, salak mıyım ben” tarzı duşunceler ağırlık kazanır. Kendim dahil bircok erkeğin yaşadığı bir şeydir bu.
Ben hic yaşamadım.
Şanslısın o zaman.
“Concert Day” (Konser Gunu) daha farklı bir calışma ama?
Evet, doğru. Oda rap ile yaşadığım kirli aşk’ı anlatıyor. Bircok MC’nin konser gunlerinde yaşadığı stress’i anlatıyorum.
Mesela?
Parayı odemeyen promoterlar, yapılmayan reklamlar, pahalı giriş ucretleri. Yıllardır suren ve değişmeyen senaryolar.
EP’yi hazırlaman ne kadar surdu?
EP’yi yazmak icin Prag’a taşındım. Universiteyi bitirdim, 4 ay iş hayatına atıldım, ondan sonra kafamı dinlemem lazımdı. Stress seviyelerim feci yukselmişti.. Prag’da internet ve televizyon olmayan eve taşındım 1 aylığına. Eski kız arkadaşımı duşunup albumu yazdım. Bayağı da bira ictim.

Albumun beatlerine baktığımızda tamamının Da Poet imzası taşımakta olduğunu goruyoruz. Bu birliktelik nasıl gercekleşti? Beatlerin hakkını verdiğine inanıyor musun?
Poet ile ilginc bir ilişkimiz vardır. Onunla Sahtiyan sayesinde tanıştım, ama ilk yuz yuze goruşmemiz 6 ayımızı aldı. Poet saygı duyduğum birisi, işi gercekten kolay değil. Benim 5 sene once yaşadıklarımı onunda şimdi yaşadığını duşunuyorum. Biraz isim yaptıktan sonra bir bakıyorsun ki etrafında yepyeni daha once hic duymadığın arkadaşların oluyor birebirden. Bu herkes icin kolay bir şey değil, ve olgunlukla karşılamak icin karakterin guclu olması lazım cunku bu yeni arkadaşların coğu guzelce yaklaşıp cıkarcı yanlarını daha sonra belli ediyorlar. Biz Poet’le zaten cok az rap muhabbeti yapıyoruz, daha cok 2 koca karı gibi oturup Radiohead’in hangi albumu daha iyi olduğunu tartışıyoruz. Poet “OK Computer” dese bile ben hala “The Bends” diyorum. Yakında bu konu yuzunden birisinin gozu moraracak, o kesin...
Beatlerin hakkını tabii ki verdiğimi duşunuyorum. Zaten 2 beati direk onun albumunden aldım, hicbir şeyde demedi. Bunlar “En İktidarsız Unsuz” ve “Herkes” parcalarına ait olan beatler. O parcaları ilk duyduğumda bayağı etkilenmiştim. Poet’in başarılı olduğu burada belli oluyor zaten. EIU gibi bir diss parcasını alıp aşk parcasına donuşturdum. Her beat ile yapamazsın boyle bir şeyi. Birbirimize profesyonel bir şekilde yaklaştık. Ona bu projenin daha cok yurt dışı icin olduğunu anlattım, ve onun daha once “duyulmadığı” bir pazara girme şansı olduğunu anlattım. Kabul etti, yaptık EP’yi. “Simple Reasons” parcası cok iyi tepkiler alıyor, oda beatin guzelliği sayesinde. Poet’in geleceği parlak, ama kısa vadedeki başarının hemen egosuna yansıtmaması lazım. Onu da yapacağını sanmıyorum.
Albumde duet olarak sadece Karacalı’yı goruyoruz. Bunun dışında bir de Kremensky sana gitarıyla eşlik ediyor. Duet sayısını neden bu kadar az tuttun?
İlk once proje EP olduğu icin feat. sayısını az tutmam lazımdı. Sadece 5 tracklik bir EP’de 1 den fazla feat. yapmam yanlış olurdu. Zaten benim genel diskografime bakarsanız cok az solo parcam var. Her parcada en az 3 MC bulunuyor, ozellikle Kuvvetmira donemime bakarsanız. Full bir EP yazabileceğimi de kendime kanıtlamam lazımdı.
Karacalı ise apayrı bir hikaye. Ona gecmeden once şunu belirtmem lazım; Bu benim solo EP’im olmasına rağmen hicbir zaman projeye boyle yaklaşmadım. Zaten myspace sayfama bakarsanız benden cok bu projede yer alanların resimleri var. Poet, Karacalı, Sahtiyan, gibi kişiler olmasa Bora’nın solo EP’si olmazdı.
Karacalı’ya donelim…
Karacalı benim icin cok ozel bir insan.1 hafta boyunca durmadan benim icin calıştı. Hem de hicbir karşılık beklemeden.. Bunu asla unutamam. Bu EP’nin iki bolumu var. İlk bolumu her gun Yeşilkoy’den Kadıkoy’e geliş gidişim var, ikincisi ise Sarıyer’de kaldığım 3 gun.
EP’de Karacalı’nın emeği 1 featten cok daha fazladır. EP’nin zaten demo versiyonu var, Karacalı’nın Sefalet Records’ında cekilen. Bu aslında orijinal full versiyon olacaktı ama EP’yi bir kac kişiye dinlettikten sonra (sen dahil, biliyorsun o gunleri) yeniden okumama karar verdik. Uzun zamandır kayıt yapmamıştım ve acıkcası EP’nin ilk hali wack olmuştu. Bu kesinlikle Karacalı’nın sucu değildi, cunku miksaj ve kayıtta sorun yoktu ama okuyuş tarzım iyi değildi. Burada Sahtiyan bey hikayeye giriyor... Zaten EP’yi ilk dinlettiğim kişi Sahto’dur. Bunu yıllardır yapıyoruz, bir parca bittiği an yapılan ilk şey msn’e girip birbirimize yollamaktır. Ama bu sefer online olayı yetmeyecekti ve dinletmek icin Kadıkoy’den Sarıyer’e gitmiştim. Arkadaşım Can sağ olsun, İstanbul trafiğini alt ust etti o gun. Elimde bitmiş bir EP’nin heyecanı ile dinlettim Sahtoya ... Fazla beğenmedi kendisi, ve bir daha cekmek istiyorsan beraber yapabiliriz dedi. Bana bayağı uydu, cunku Karacalı sınavları icin şehir dışına gidecekti ertesi gun. 1 hafta sonra Sarıyer’e geri dondum ve 2.5 gun icinde 5 parca cekip EP’yi bitirdim. O studyonun cehennem sıcağını bir ben bir Sahtiyan bilir…
EP’de Sahtiyan niye yok?
Sahto benim icin muzikal bir acıdan “ozel” birisi değil ... Karacalı ile yapacağım bir feat. beni Sahto ile yapacağım bir parcadan daha cok heyecanlandırıyor. Zaten şu anda tam ne zaman ve ne yapacağımız belli olmasa bile Sahto ile ileride projelerimiz olacak.
Kremensky kim?
Kremensky liseden bir arkadaşım. Kendisi Rus, Amerika’da Berklee muzik okulunu bitirdi. Hukuk icin Harvard ne ise, Berklee de muzik icin aynı şey. Kendisi Marcus Miller gibi bir virtuoz ile sahne alan bir kişi. Albumumde gitar calması benim icin cok buyuk bir şans. Ve kendisi sadece 21 yaşında.
Albume gelen tepkiler nasıl?
EP bittiğinde Sahtiyan onemli bir şey demişti: “EP guzel oldu, bence bunu hemen cıkar ama dağları oynatmasını bekleme.. Yani cok buyuk tepki gelmezse uzulme.” gibi bir şey demişti. Oyle de oldu zaten. Sonucta ben İngilizce rap yapan bir Turkum, ister istemez cok kucuk bir kitleye hitab ediyorum. Tuncay gibi hedefim zaten yurt dışı, bunu hicbir zaman inkar etmiyorum. Ama İngilizce rapimle Turk MClerin parcalarına renk katabiliyorsam bu guzel bir şey tabii ki.
Tuncay’da iyi kelek yaptı bu arada ...
Sorma...
Sahtiyan ile olan 81 projeniz ne durumda? Eğer bu proje hayattaysa albumun konsepti hakkında biraz bilgi verebilir misin? Yer alacak duetler ve produksiyonlar da dinleyiciler tarafından buyuk bir merak konusu.
Acıkcası benim icinde merak konusu! Hem ben hem Sahtiyan bu aralar o kadar yoğunuz ki 81’e tam vakit ayıramıyoruz. Onun solosu, benim EP derken vakit akıp geciyor ama 1 senedir soz verdiğimiz 81 projesi icin bir şey yapamadık hala. Hollanda’ya donmeden once muhabbet yaparken bir mixtape’den bahsediyorduk ama konu Fenerbahce’nin hala doğru durust sağ kanat oyuncusu bulamamasına donuştu ... ve eve donene kadar oyle devam etti.
Başka konulara gecelim biraz…
Tahminim doğruysa Kuvvetmira ile ilgili konuşacağız
Evet, İsmini ilk Kuvvetmira oluşumunda duyduk. Sonrasında senden uzun sure ses alamadık. Ne yaptın bu zaman zarfı icerisinde?
Bu cumleye pek katılmıyorum acıkcası. Kuvvetmira’dan cıktığımdan sonra fazla parcalarda yer almadım, ama “ortam”dan hicbir zaman kopmadım. Gerek 81 projesi olsun, gerek understation’daki radyo programım olsun, her zaman “vardım” ... Arada değişik producerlarla da calıştım, ama ortada biten bir “urun” yoktu. Kuvvetmira’dan ilk ayrıldığımdan sonra bir nevi “boş” zaman gecirdim, o doğru. 1 sene boyunca her hangi bir soz yazmadım
Kısa bir donem Kuvvetmira bunyesine geri dondun. “Soğuk Kuvet” parcasını kaydettin ve sonra tekrar Kuvvetmira’dan ayrıldın. Olayların perde arkasında neler oldu?
Ben pozitif duşunen bir insanım, ve kimseye camur atmak istemiyorum. Ama ortada şoyle bir gercekte var: Kuvvetmira yıllardır var olan bir oluşumdur ama nedense sadece bandrol olarak Sagopa Kajmer albumleri cıkmaktadır. Bu onemli ve duşundurucu bir nokta. Bence genc bir MC’nin gelişim gostermesi icin Kuvvetmira doğru bir yer değildir. Bunun en iyi orneği ben ve Sahtiyan’dır. İkimizde kendimize has stilimizi KM’den ayrıldıktan sonra bulduk. Obur acıdan bakmak gerekirse şu andaki genc KM uyelerini de anlıyorum. Sonucta iyi bir produktor ile calışıyorsunuz ama ortada ne var? Ne bir bandrol, ne kendiniz sağladığınız buyuk kitlelere hitab eden bir başarı. Kimse bana compilation albumunu gostermesin, sonucta bende bir cok featle bandrolde yer aldım KM zamanımda. Ama kendime ait bir başarı var mıydı? Hayır, yoktu. Bu işi kendiniz yapmanız lazım, ben bunu oğrendim. Zaten iyi giden bir gemiye atlamak kolay, ama kendi acınızdan doğru olan şey mi değil mi tartışılır. Yinede kendilerine başarılar diliyorum, ortada kotu bir his yok.
Olayın perde arkası ise şu; KM’ye geri dondum ve “Soğuk Kuvet” parcası cekildi. Bayağı da ilgi topladı. O aralar Mic Check’in Sahtiyan ile arası iyi değildi. Sahto’da solo calışmalarındaydı ve benden feat. istedi. 8-9 senelik arkadaşım boyle bir şey isteyince tabii ki “hayır” diyecek halim yoktu. Ama Mic Check “yapamazsın” dedi bana ... Daha doğrusu ya o, ya biz KM dedi. Bende boyle bir şeyi kabullenmedim. Sonucta hiphop’un temellerinden biri ozgurluktur. Ben ozgurluğumu kısıtlayan bir yerde olmak istemedim ve ayrıldım. Uzun lafın kısası arkadaşlığı muziğin uzerine sectim ve memnunum. Tabii ki Sahtiyan ile de cok tartıştığım zamanlar oluyor, hatta bazen birbirimizden nefret ettiğimiz ve konuşmadığımız donemler bile oluyor. Ama gunun sonunda ailemden sonra en cok guvendiğim arkadaşlarımdan biridir Sahto.
Beğeni ile dinlenen 81 Gezileri adlı programınıza devam edecek misin?
Etmez miyim. 81 Gezileri cok gurur duyduğum ve eğlendiğim bir programdır. Her Pazartesi TSI ile 22:00-22:45 understation.net de yayınlanan programı dinleyin derim. Hediye falan veriyorum, dinleyin belki bir şeyler kazanırsınız.
İlerideki planların nedir?
Hiphoplife.net i satın almak.
(Kotu) esprisiz bir cevap alsak?
Canlı muzik olayına giriyorum. Bu aralar benim icin bayağı heyecanlı geciyor cunku yeni bir grup kurmak uzereyim. Daha doğrusu Hollanda’da canlı muzik yapan bir grubun uyesi olmaya cağrıldım. Yaşım 23, benden sonra en genc eleman 29 yaşında ve ben bu grubun bas vokalisti, frontman olacağım (gibi gozukuyor şimdilik). Grupta gitarist, baterist, ve DJ bulunmakta. Bu benim icin cok heyecan verici bir durum, cunku konser atmosferini cok ozledim. Ve boyle bir grubun lideri olmak dizlerimi titretiyor. Buda iyi bir şey.
Son olarak eklemek istediğin bir şey var mı?
Var.
Evet?
Biraz duşunmem lazım
Espri mi yapıyorsun?
Evet.
Roportaj icin sağol Bora …
Daha diyeceklerim vardı .. Alo?
Eheheh
Ne adamsın ya ...
HIPHOPLIFE'dan Alıntıdır!




__________________